Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Van’dan ilan ediyorum..."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi yeniden terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi, gencecik fidanların her gün toprağa düştüğü, anaların ağladığı, yüreklere ateş üstüne ateş düştüğü bir ülke haline getiremeyecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Van’dan ilan ediyorum..."
26-03-2019 19:40

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi yeniden terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi, gencecik fidanların her gün toprağa düştüğü, anaların ağladığı, yüreklere ateş üstüne ateş düştüğü bir ülke haline getiremeyecektir" dedi.

AK Parti tarafından Van Beşyol Meydanı’nda düzenlenen mitinge katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Van’a derman bulmaya geldiklerini söyledi. Erdoğan, "Her rengi ayrı, her mevsimi ayrı, her ilçesi, her köşesi ayrı güzel Van. Kültürüyle, tabiatıyla, gölüyle, türküleriyle tüm dünyaya kucak açan Van. Güzel insanların şehri Van. Bin yıldır bu ülkenin doğu sınırlarını bekleyen Van. Terörden depreme kadar hangi felaketi yaşarsa yaşasın, her seferinde dimdik ayağa kalkan Van. Bize ev sahipliği yapan Van’ı, ben de gönülden selamlıyorum. Bahçesaray’ı, Başkale’yi, Çaldıran’ı, Çatak’ı, Edremit’i, Erciş’i, Gevaş’ı, Gürpınar’ı, İpekyolu’nu, Muradiye’yi, Özalp’ı, Saray’ı, Tuşba’yı selamlıyorum. Şu meydandaki muhabbete, heyecana bak. Van bugün bambaşka. Havalimanından buraya kadar cadde boyu Vanlı kardeşlerimin aşkını gördüm. Size yetişmek için onlarla çok fazla çay sohbeti yapamadım. Şimdi bu meydandaki kardeşlik, bizim en büyük moral kaynağımız" dedi.

"BİRİLERİ YILLARCA ARAMIZA NİFAK SOKMAYA ÇALIŞTI"

"Vanlılar aramıza kimseyi sokmadık, sokmayız" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim aramıza kalpten kalbe giden yolu, bu şehir için kalbi aşkla çarpanlar görebilir. Birileri yıllarca aramıza nifak sokmaya çalıştı. Sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diyerek bölmeye, kavga etmeye çalıştılar. Bu uğurda nice gençler toprağa düştü. Sonuçta gördük ki bunların hepsi de ülkemiz üzerinde hesapları olanların oyunlarından ibarettir. Van deprem yıkıntılarının altında inlerken bile, bunlar senaryolarını sahnelemenin peşindeydiler. Biz devletin, hükümetin tüm imkanlarını kullanarak Van’ı ayağa kaldırırken, bunlarda yapılan işleri engellemenin gayreti içindeydi. Depremin olduğu gece Van’a geldim. Bu terör örgütünün arkasındakiler neredeydi? Onların böyle bir dertleri var mı? Ama biz dertliydik. Biz size aşıktık. Onun için bakanlarımla buraya geldim. Ve kardeşlerim bütün buradaki gayretimizle Van’ı biz kendi haline bırakamayız."

“13-14-15 YAŞINDAKİ KIZLARIMIZI KANDİL’E KAÇIRANLAR BUNLAR DEĞİL Mİ?”

Çukur eylemlerini hatırlatan Erdoğan, "Bundan 3-4 yıl önce benzer işlere kalkıştılar. Mahallelerimizi birbirinden ayırmak için çukurlar kazdılar. Bitişik evleri içinden tünellerle birbirlerine bağladılar. Tüneller açtılar. İnsanlarımızın evlerine, mahremlerine girdiler. Masum insanların kanı aksın da, onların üzerinde propaganda yapalım diye kundaktaki çocuktan bir fani olmuş yaşlılarımıza kadar herkesi kullandılar. Herkesi istismar ettiler. Van bu vahşeti geçmişten beri iyi bilir. 1995 yılında Gürpınar’da mezrayı basıp 12 kişiyi hunharca bunlar öldürdü. 1996 yılında Bitlis’in Tatvan ilçesinde yol kesip 2 masum vatandaşımızı bunlar katlettiler. 1998 yılında lise öğrencilerini taşıyan servis aracına bombalı saldırıyı bunlar yaptı. Tıpkı diğer şehirlerimizde olduğu gibi, Van’da da anaları ağlatan, çocukları yetim öksüz bırakan hep bunlar oldu. Hala aynı alçaklığı yapmanın peşindeler. Şayet bu teröristleri inlerinden kıstırıp yok etmiş olmazsak, her gün Van’da ve diğer şehirlerimizde masum insanlarımızın kanını dökecekler. Sınır ötesinde bunları adım adım takip edip kıpırdayamaz hale getiremezsek, yaşattıkları acılarla baharımızı kışa çevirecekler. Niye Cudi’ye, Gabar’a, Tendürek’e, Kandil’e girdik. Halkımı rahatsız etmesinler diye. 13-14-15 yaşındaki kızlarımızı Kandil’e kaçıranlar bunlar değil mi? Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin önünde ağlayan analar, benim Kürt annelerim değil mi? Bunlar Başbakanlığımda bana geldiler. Beni ziyaret ettiler. Dertlerini anlattılar. Biz de bunları adım adım takip ettik, elhamdülillah o günler geride kaldı" ifadelerini kullandı.

"ÜLKEMİZ DEMOKRASİSİNİ YASAKLARDAN, BASKILARDAN KURTARDIK"

"Tüm kesimler gibi Kürt kardeşlerimizin de hak ve özgürlükler konusundaki sorunları çözmek için çok çalıştık" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hiç kimsenin daha önce adını bile anmadığı reformları her türlü riski göze alarak hayata geçirdik. CHP zihniyetinin kangrene çevirdiği pek çok meselemizi yola koyduk. Şimdi eksiklikler yok mu var. Bunları da inşallah önümüzdeki dönem gidereceğiz. Şehrimizde üretimi, turizmi geliştirecek adımları da atacağız. Ülkemiz demokrasisini yasaklardan, baskılardan kurtardık. Türkiye’de kim derse ki hak ve özgürlükler kısıtlanıyor, bunlar doğru değil. Kendi dillerinde propagandalarını yapıyorlar mı? Bütün bunlarla beraber cezaevlerine gidip kendi dillerinde konuşuyorlar mı? Hak ve özgürlüklerinin kullanımı hususunda dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da zaman zaman aksaklıklar olabilir. Türkiye bir hukuk devletidir. herkes için hak arama yolu sonuna kadar açıktır. Buna rağmen hakkını hukukunu elde etmekte zorlanan varsa, ben buradayım. Artık hiç kimsenin bu konuları istismar etmeyeceği bir olgunluk seviyesine gelmiştir. Yalanlar, iftiralar, karalama kampanyaları sizi yanıltmasın. İstismarcılar hep olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Siz gözünüzün gördüğüne bakın. İşte burada, Van’dan ilan ediyorum. Tüm Türkiye bizi izliyor. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi yeniden terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi, devletinin vatandaşlarını tehdit olarak gördüğü bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi, ekonomide, altyapıda yatırımlarda geldiği seviyesinin gerisine götüremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi, gencecik fidanların her gün toprağa düştüğü, anaların ağladığı, yüreklere ateş üstüne ateş düştüğü bir ülke haline getiremeyecektir. Bir daha hiçbir güç Türkiye’yi, herkesin bir birine şüphe ile, kem gözle, husumetle baktığı, birbirinden şüphe ettiği bir ülke haline getiremeyecektir. Bundan sonra Türkiye sadece birliği konuşacak, beraberliği konuşacak, kardeşliği konuşacak. Biz bir birbirimizi bundan sonra ne Türk, Kürt, Alevi, Sünni olduğu için değil, bir birimizi sadece Allah için seveceğiz. Bundan başkası olabilir mi? Bundan daha güzeli olabilir mi? Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Bundan sonra da sevmeye devam edeceğiz. Türkiye’de 81 ilin birlikte ülkemizi 2013 hedefine nasıl ulaştıracağı tartışılacak. Yatırımlar, istihdamlar tartışılacak. Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı bir ülkenin vatandaşı olma sevinci konuşulacak."

"TÜRKİYE’NİN BUGÜNE KADAR YAŞADIĞI SIKINTILARA YOL AÇANLAR, 31 MART’TA KARŞIMIZA ÇIKAN İTTİFAKI KURANLARDIR"

31 Mart seçimlerine de değinen Erdoğan, seçimlerin çok önemli olduğunu belirterek, "31 Mart’ta sadece belediye başkanlarımızı seçmekle kalmayacak. Aynı zamanda evlatlarımıza nasıl bir ülke bırakacağımızın da kararını vereceğiz. Ülkemizin kalkınmasına vurduğu darbelerle, milletimize çektirdiği eziyetlerle bilinen bu zihniyetlerin ittifakıyla böyle bir geleceğe ulaşamayız. Türkiye’nin bugüne kadar yaşadığı sıkıntılara yol açanlar, 31 Mart’ta karşımıza çıkan ittifakı kuranlardır. Bunların kim olduğunu biliyorsunuz. CHP, HDP, sözde İYİ Parti ve ne yazık ki adı Saadet ama kendisinin saadetle alakası olmayan parti. Bitmiş, tükenmiş bunlar. Bunlar öyle bir ittifak ki perde arkasında liste pazarlığı yapanlar, milletin karşısında bir araya gelemiyorlar. Öyle bir ittifak ki Van’da başka, İstanbul’da başka, Diyarbakır’da başka, Ankara başka konuşuyor, başka davranıyor, başka hareket ediyorlar. Bu öyle bir ittifak ki tıpkı bukalemun gibi doğuda başka batıda başka kılığa giriyorlar. Bu öyle bir ittifak ki Kandil’den Pensilvanya’ya kadar herkesin desteğini alıyor. Ama bunu bir tek partilerin başındakiler kabul etmiyor. Öyle bir ittifak ki, ülkenin ve milletin geleceği için geliştirdikleri tek bir projeleri, söyledikleri tek bir sözleri yok. Sadece yıkmayı vaat ediyorlar. Bu ülkeye yıkım ekibi değil inşa ekibi lazım. Biz yıkmaya değil inşa etmeye talibiz. 17 yıldır ülkemizi hizmetlerle nasıl donattıysak, dünyanın en iyi 10 ülkesi olmak için sizlerden destek bekliyoruz. Birlikte ülkemizi şaha kaldırmak için irademize ve sandıklara sahip çıkmanızı istiyorum" diye konuştu.

"31 Mart’ta şehrine ve ülkene sahip çıkmaya hazır mısın Van" diye soran Erdoğan, şöyle konuştu:

"31 Mart’ta senin iradeni pazarlık masasına sürenlere derslerini vermeye hazır mısın Van? 31 Mart istiklaline ve istikbaline sahip çıkmaya hazır mısın? Demokrasine, kalkınmaya yeni bir dönemin kapılarını aralamaya hazır mısın? Maşallah. Bu ne güzellik, bu ne coşku. Hanım kardeşlerime bir şey söyleyeceğim. Kale içeriden fethedilir. Bu kaleyi siz fethedeceksiniz. Var mıyız? Buna hazır mıyız? Gençler siz de hazır mısınız? Allah’ın izniyle 31 Mart’ın gecesini çok yakından takip edeceğim. Vanlıyam, şanlıyam, özüm sözüm hep birdir. Ben bu yurda bağlıyam. Evet özü sözü bir Vanlılara bu yakışır. Biz Van’ı sadece aşkla sevmekte kalmadık, eşi benzeri görülmemiş yatırımlar da yaptık."

KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "17 yıldır ne yaptınız" dediği konuşmayı izlettiren Ergdoğan, yapılan hizmetleri tek tek anlattı. Erdoğan, "Birileri laf olsun diye konuşuyor, ben size sadece konuşmayacağız. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri’, ben size delillerle konuşacağım. Bu bay Kemal akşam yalan sabah yalan. Bakın size sadece Van’da yapılanların bir kısmını gösterdim. Gerçekleri konuşuyorum. Bizim Van’a 17 yılda yaptıklarımızın tutarı, Bay Kemal resmi rakam veriyorum. Yalanlarınla tescillisin. 27 katrilyon yatırım yaptık Van’a. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda yaptığımız yatırımlar. Evlatlarımız en iyi eğitimi alsın diye şehrimizi okullarla donattık. Şehrimizde üniversitenin geliştirilmesinden gençlik merkezine, spor salonlarına millet bahçelerimizde vatandaşlarımız huzur içinde vakit geçirsin diye yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin en iyi ilerleme gösterdiği sağlıkta, Van’da da çok iyi bir noktaya geldik. Geçmişte hastane kapılarının önünde perişan olanlar, bugün Avrupa ülkelerinden daha iyi seviyede sağlık hizmeti alıyor. Amerika’nın başaramadığı sağlık reformunu biz 15 yıldır bilfiil uyguluyoruz ve sürekli geliştiriyoruz. Toplu konutta Van’a çok ciddi yatırımlar yaptık. Depremden sonra Van’ın önemli bir bölümünü inşa ettik. 25 bin konut, bunu biz yaptık. Van şartlarında 150 bin nüfuslu yeni bir şehir demek. Bunu biz kurduk. Bu arkasında bölücü terör örgütünün oldukları, burada belediyeyi yönetmediler mi? Ne yaptılar. Van’ın suyu bile yoktu. Bu suyu biz getirdik. Bu görev devletin değil, su işi belediyelerinin işi. İstanbul’da büyükşehir belediye başkanıyken, biliyorsunuz CHP’den devralmıştım. 140 kilometreden İstanbul’a su getirdim. 180 kilometreden Anadolu yakasına suyu getirdim. 2040 yılına kadar İstanbul’un su sıkıntısı yok. Van’da da bunu yaptık" dedi.

"TERÖR ÖRGÜTÜ, SİZLERİ HİZMETLERDEN MAHRUM ETMEK İÇİN ÇOK UĞRAŞTI"

Van’ın coğrafyasının çok zorlu bir şehir olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bahçesaray yılın önemli bir bölümünde ulaşılamayan bir durumdaydı. Şimdi Bahçesaray’a iki yol var. Yaz kış demeden Bahçesaray’da yaşayan kardeşlerimiz Van’a gidip gelsin. Diğer ilçelerimizde de benzer sorunlar var. Bitirip hizmete aldığımız, hala inşaatı devam eden ve yeni yapacağımız yollarla Van’ın ulaşılamayan hiçbir yerini bırakmadık, bırakmıyoruz. Tabi bu yolların inşaatlarının bir kısmının uzun sürmesinin sebebi terör. Bunlar hain, bunlar vatan haini, bunlar millet düşmanı. Pek çok yerde şantiyeleri basıp, araçları yakan, işçileri öldüren, müteahhitleri tehdit eden terör örgütü, sizleri bu hizmetlerden mahrum etmek için çok uğraştı. Bize sadece zaman kaybettirdiler. Sizlere hizmet getirme, yatırım yapma azmimizi kıramadılar. Havalimanının yenilenmesinden feribotlara, restorasyonlara kadar her alanda Van’ın turizm potansiyelini geliştirecek adımları attık. İnşa ettiğimiz barajlarla çiftçilerimize, üreticilerimizle verdiğimiz desteklerle Van’ın topraklarında bereketi arttırdık" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’DAN ÜRETİCİLERE MÜJDE

Küçükbaş hayvancılık konusunda bir müjde veren Erdoğan, "Şimdi buradan küçükbaş hayvan yetiştiricilerimize bir müjde vermek istiyorum. Küçükbaş hayvancılığını teşvik etmek için herkese yeni bir küçükbaş hayvan projesi adıyla yeni bir destek programını hayata geçiriyoruz. Küçükbaş damızlıklar için hayvan başına 25 lira destek ödemesi yapılıyor. Buna ilaveten önümüzdeki yıldan itibaren dişi kuzu ve oğlaklardan damızlık olanlar için 100 lira destekleme ödemesi yapmaya başlayacağız. Çalışmalarla 32 milyonu bile bulmayan küçükbaş hayvan varlığımızı 46 milyonun üzerine çıkardık. Bu projeyle küçükbaş hayvan varlığımızı 84 milyona yükseltmektir. Bir başka ifadeyle ülkemizde kişi başına en az bir küçükbaş hayvan yetiştirilmesini hedefliyoruz. Şimdiden yeni teşvik programlarının hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.

Konuşmasının ardından Van Valiliğini ziyaret eden Erdoğan, daha sonra kentten ayrıldı.

(Mehmet Salih Akkuş-Atilla İdiz-Yılmaz Sönmez /İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER