İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını kıldığı Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'nden çıkışı sonrasında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin son gelişmelerinin sorulması üzerine Erdoğan, yaklaşık 9 günlük bir süreyi bölgede yaşadıklarını ifade ederek, bu süre içerisinde öncesi olduğunu aktardı.
Telefon diplomasisiyle devam eden bir süreç olduğunu dile getiren Erdoğan, bu kapsamda ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmeler yaptıklarını, bu arada da çeşitli Avrupa ülkeleriyle yaptıkları birçok görüşme olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sayın Putin ile yapılacak görüşmeyi de bu sürecin ayrı unsuru olarak kabul ediyorum."
— AA Canlı (@AACanli) October 18, 2019Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların bir kısmını özellikle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu esnasında yaşadıklarını vurgulayarak, "Yoğunlaşan görüşmelerimizi ise dün gerçekleştirdik. Dünkü görüşmelerimiz de aslında bir gün öncesi Sayın Trump ile yaptığım telefon görüşmesinden sonra, 'yani bir heyeti buraya gönderebilirseniz ve heyetlerarası bir görüşmeyle bunu çok daha iyi bir yere taşıyabiliriz' dedik. Kendileri de sağ olsun Sayın Pence'nin başkanlığında, Dışişleri Bakanı Pompeo ve diğer arkadaşlarla buraya bir gün öncesi ve bir gün sonrası olmak üzere heyetler gönderdiler ve bu heyetler benim de belirlediğim heyetlerle ön görüşmeleri yaptılar. Dün de adeta işin final görüşmelerini önce ikili olarak Sayın Pence ile ben yaptım, daha sonra dar kapsamlı bir heyetler arası görüşmeyi gerçekleştirdik." değerlendirmesini yaptı.
"120 saat içerisinde buraların boşaltılacağı konusunda mutabık kaldık"Bu heyetler arası görüşmenin neticesinde de belirlenen 13 maddelik ortak bildiriyi hep birlikte dünya kamuoyuna açıkladıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu andan itibaren 120 saatlik bir süreç işliyor. Bu 120 saatlik süreç içerisinde bu malum terör örgütü YPG'nin bu bölgeyi, yani özellikle de güvenli bölge olarak belirlediğimiz bölgeyi terk etmesi söz konusu. Bunun da zaten Sayın Trump'ın da ifade ettiği gibi 20 mil, bir rivayete göre 22 mil ama biz 32 kilometre olarak zaten bunu ifade etmiştik. Bunun yanında uzunluk itibarıyla da 444 kilometrelik bir uzunluk ki bu en batıdan en doğuya böyle bir durum var. Şu anda dünkü görüşmelerimizde bu 120 saat içerisinde buraların boşaltılacağı konusunda mutabık kaldık. Bu süreci de ağırlıklı olarak Türkiye'nin riyasetinde ve birlikte bir dayanışma içerisinde yapma sözlerini de aldık. Ama sürekli irtibat halinde olacağız, heyetlerimizin görüşmeleri devam edecek ve bu 120 saati de başarıyla bitirebilirsek ki biliyorsunuz salı günü de günü birlik Sayın Putin ile ayrıca bir görüşmem olacak. Tabii ben Sayın Putin ile yapılacak görüşmeyi de adeta yine bu sürecin bir ayrı unsuru olarak kabul ediyorum. Bu görüşmelerle birlikte bölgeye de barışı, Barış Pınarı'yla inşallah getirmiş oluruz diyoruz."
"Dezenformasyonlara da kulak asmayalım"Sahadan gelen ilk bilgilerinin sorulması üzerine de Erdoğan, "Şu anda tabii bu konuda sabah Milli Savunma Bakanımla da görüştüm. Bunların başladığını (çekilme) kendileri de ifade ettiler. Bizim yine anlaşmamızın bir özelliği de şu, bizim şu anda oradaki güvenlik güçlerimiz alanı terk etmeyecek. Bizimkiler yine orada kalmaya devam edecekler ki gerçekten bu terör örgütü alanı terk ediyor mu etmiyor mu bunları göreceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güvenli alanın hangi bölgeyi kapsadığına ilişkin soru üzerine, "32 kilometre derinlik, 444 kilometre uzunluk. Şu anda uygulamayı bir görelim. Bunun sınırı doğuda Irak sınırıdır." dedi.
Resulayn bölgesinde çatışmaların devam ettiği iddialarına ilişkin Erdoğan, "Siz nereden alıyorsunuz haberi bilmiyorum ama Milli Savunma Bakanımdan aldığım haberle, böyle bir çatışma söz konusu değil. Bunların hepsi spekülasyondur, dezenformasyondur. Lütfen bu dezenformasyonlara da kulak asmayalım. Şu anda attığımız adımı güçlendirelim." diye konuştu.
Süleyman Şah Türbesi'nin eski yerine götürülmesinin söz konusu olup olmadığı şeklindeki soru üzerine de Erdoğan, "Böyle bir şey söz konusu değil. Zaten eski yeri de yine bir taşımaydı. Bunun adı nakli kuburdur. Ama bu nakli kubur gerçekçi midir? Hayır olmamıştır, şeklidir. Burada da yapılan yine o olmuştur." ifadelerini kullandı.