Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçılar ve sporcularla buluştuğu iftar programında yaptığı konuşmada, şunları ifade etti:
“Önünü arkasını tam olarak bilmeden siyasi tartışmalara taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor. Sanatçı sanatıyla sporcu sporuyla konuşuyor. Buradan hasıl olan itibarı da ülkesi ve milleti için kullanır. Ama sadece sanatçı ve sporcu kimliğine sahip kişilerin siyasi polemiklerde yer almaları onları yıpratır, milletimizin de yüreğinde kırgınlıklara yol açar.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı düzenlenen iftar programında sanatçı ve sporcularla bir araya geldi.
“KÜLTÜREL ETKİNLİKLERE AYRILAN DEVLET DESTEĞİNİ 2002’YE GÖRE 50 KAT ARTIRDIK”
Sanat ve spor alanında yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler aktararak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:
“Sanat ve spor milletlerin ortak değeridir. Dolayısıyla kültür, sanat ve sporcularda ortaya koydukları eserler ve başarılarla tüm millete mal olmuş kişilerdir, bunun için sanatçı ve sporcularımızı el üstünde tutmanın, itibarlarını yükseltmenin, imkanlarını genişletmenin gayreti içinde olduk.
Kültürel etkinliklere ayrılan devlet desteğini 2002’ye göre 50 kat artırdık, sadece sinema sektörüne verilen destek miktarını 40 kattan fazla yükselttik. Geçmişte sadece 9 filmi gösterime sunan sektör bugün 180 filme ulaştı.
Sinema filmlerinin değerlendirilmesi ve sınıflandırılması kanunuyla, bilet satışı ve hasılat paylaşımı başta olmak üzere bu alandaki sıkıntıları büyük ölçüde çözdüğümüze inanıyorum.
Daha öncede müzik eserleriyle ilgili sıkıntıları çözmüştük, edebiyat eserlerinin telifi konusunda çok sıkı düzenlemeler var. Dizi sektöründe bugün 156 ülkede 500 milyon kişi tarafından izleniyor.
Gittiğimiz ülkelerde ilk sorulan sorulardan birisi dizilerimiz ve onlarla özdeşleşen sanatçılarımız oluyor. Amerika‘nın ardından ikinci sırada yer aldığımız dizi film ihracatında 350 milyon dolarlık bir hacme ulaştık.
Özel tiyatro sayısını 4 katına çıkarttık. Ülkemizin en modern opera standartlarındaki binası Cumhurbaşkanlığı Kongre Ve Kültür Merkezidir. Taksim’de de İstanbul’un şanına yakışır bir opera ve kültür merkezini inşa ediyoruz.
Bir durum olmazsa 2021 yılında Taksim’deki eski adıyla Atatürk Kültür Merkezini opera binası olarak yetiştirmiş olacağız. Somut olmayan kültürel miras listelerinde temsil edilmeyen ülkemiz bu gün 17 başlıkta bu listede yer alıyor.
Bu listede dünyada 5. sırada bulunuyoruz. Dünya kültür mirası geçici listesindeki varlık ve alan sayımızı 18’den 77’ye, asal listedeki temsil sayımızı da 9’dan 18’e çıkardık. Kültür merkezlerimizin sayısını yaklaşık 3 kat artırdık.
Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde İstanbul’da da Rami Kışlasında ülkemizin en büyük kütüphanelerini kuruyoruz. Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Kültür Merkezinde bulunan külliye içinde kütüphanemiz 3-4 ay içerisinde bitiyor.
Rami Kışlası herhalde bir 2-3 yılımızı alacak. Ama bir tanesi 5 milyon cilt kitaba hitap edecek, dijital sistem içerisinde bu var. İstanbul 6 milyon cilt kitaba hitap edecek.
Bunlar bizim olmayanlardı, şimdi bunlar gerçekleşiyor. Spor tesisi sayısından gerçekten iftihar verici bir seviyeye yükseldi.
Lisanslı 278 binden 9 milyonun üzerine çıktı. Türkiye genelinde 863 büyük spor salonu var. 34 şehirde uluslararası standarda 750 bin kapasiteli 37 stadyum yapmak için kolları sıvadık. 16’sını tamamladık, 13 inşaatı sürüyor, 8 ide proje aşamasındadır.
Hem sporcu yetiştirme, hem de başarılı sporcularımızı destekleme konusunda pek çok programı devreye aldık. Uluslararası alanda ülkemizi temsil eden ve başarı kazanan sporculara sahip çıkıyoruz.”
“SANATÇI VE SPORCU OLARAK TOPLUMU ETKİLEME KONUSUNDA HAYIRLI İŞLERDE DAİMA YANINIZDA YER ALACAĞIM”
Sanatçıların rol model olduklarını söyleyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
“Bir ülkenin ve milletin sembolü o hedefe ulaşmak sizlere ilave sorumluluklar yüklüyor. Her şeyden önce çocuklar, gençler, hatta büyükleri için rol model haline dönüştüğünüzü unutmamalısınız.
Yaptığınız iş yanında özel hayatınızla oturmanızla kalkmanızla tercihlerinizle büyük kitleleri etkileyebiliyorsunuz. Öyle ki devletin kimi durumlarda, eğitim, kültür, aile bakanlıklarıyla yapamadıkları işleri sizler tavrınızla bir hamlenizle gerçekleştirebiliyorsunuz.
Az önce Orhan babayla konuşuyorduk, sigara içmedim diyor, ben de içmedim. Sigarayı bırak arabayı al, mesela sigara alkol uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeler karşı toplumda bilinç uyandırmak için sizin göstereceğiniz bir duruş, kamunun yıllar süren kampanyalarından daha etkili olur.
Aynı şekilde kadınlara çocuklara engellilere yönelik farkındalık oluşturmak çalışmalarında sizlerin öncülük etmesi çok farklı yerlere toplumu taşıyabiliyor. Hayvanlara yönelik duyarlılıkla bu yönde hızlı adımlar atılmasını sağlayabiliyorsunuz.
Tüm bunlar sizlerin sorumluluğunuzun ağırlığını gösteriyor. Sanatçı ve sporcu olarak toplumu etkileme ve yönlendirme gücünüzü hayırlı işlerde kullandığınız her durumda daima yanınızda yer alacağımı bilmenizi istiyorum.”
“ÖNÜNÜ ARKASINI BİLMEDEN SİYASİ TARTIŞMALAR TARAF OLAN SANATÇI VE SPORCULARIMIZIN DURUMU BİZİ ÇOK ÇOK ÜZMÜŞTÜR VE ÜZÜYOR”
“Bu gücünüzü çocuklara gençler topluma yönelik olumsuz örnek teşkil edecek şekilde istismar edecek olanlara karşı bu toplum sizlere çok çok büyük vefa borcu olacaktır ve bunu da yerine getirecektir” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önünü ardını tam olarak bilmeden siyasi tartışmalar taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor. Sanatçı sanatıyla sporcu sporuyla konuşuyor. Buradan hasıl olan itibarı da ülkesi ve milleti için kullanır.
Türkiye’nin iftihar verici eserlerinin açılışında hazır bulunmak, Milli bayramlarda yer almak, kritik dönemlerde destek amacıyla kamuoyu önüne çıkmak başkadır, günlük siyasi polemiklerde taraf olmak çok başkadır.
Sanatçı ve sporcunun siyaset yapma hakkı elbette ki var. Bizim partimizde çeşitli kademelerde vazife edinen pek çok sanatçı ve kültür insanı sporcu arkadaşlarımız var. Başka partilerde de aynı kişiler mevcut.
Bir siyasi partiye üye olmakla, yani siyasetçi kimliğiyle bu faaliyet yürütülebilir. Ama sadece sanatçı ve sporcu kimliğine sahip kişilerin siyasi polemiklerde yer almaları onları yıpratır, milletimizin de yüreğinde kırgınlıklara yol açar. Sporcu ve sanatçılarımızın sorumluluklarının bilinci olduklarını biliyorum. Sizleri şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum”.
“SANAT VE SPOR BOYUTU GÜÇLÜ OLMAYAN MEDENİYET EKSİK KALIR”
Sanatçı ve sporcuları desteklemeye devam edeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,
“Biz Allah ömür verdiği müddetçe kültür sanatı sporcu desteklemeye devam edeceğiz. Sanatçı ve sporcu dostu olarak anılmak bizim için en büyük mutluluktur. Bu salonda burası Dolmabahçe Sarayının Muayede Salonu, bu salonda inşaasından bu yana sadece uluslararası toplantıların imza merasimleri yapılmıştır.
Her zaman toplanılan buralarda törenlerin yapıldığı bir salon değil. Onun için adı muayede salonu, bizlerde bu salonu müstesna günlerde, uluslararası toplantılar vesilesiyle bir araya geldik ve kullandık.
Şimdide bizler Ramazan Ayının böyle bir anlamlı gecesinde siz sporcu sanatçı dostlarımızla bir araya gelelim, tarihten devraldığımız bu mirasın kubbesi altında toplanalım istedik.
Biz medeniyet iddiası olan bir geleneğin temsilcisiyiz. Bunu da inanıyorum, sizler başaracağız. Sanat ve spor boyutu güçlü olmayan medeniyet eksik kalır, ecdadımızın geride bıraktığı mirasla iftihar ediyoruz. Onların iftiharla yad edecekleri eserler ve başarılar bırakmamız gerekiyor" dedi.
Kaynak: İHA
.
dikGAZETE.com