BURSA
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tofaş Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Bursa Kadın Kolları 5. Olağan İl Kongresi'ne katılarak, partililere hitap etti.
Konuşmasına tüm Bursalıları selamlayarak başlayan Erdoğan, kuruluşundan bugüne kadar AK Parti Bursa teşkilatlarında görev yapan tüm partililere şükranlarını sundu, ahirete irtihal edenlere de Allah'tan rahmet diledi.Kongrenin hayırlara vesile olmasını isteyen Erdoğan, salona girmeden önce dışarıda büyük bir katılım ve heyecan bulunduğunu belirtti. Erdoğan, "Bursa maşallah dimdik ayakta." ifadesini kullandı.
"Bunun propagandasını yapmadığımız için..."
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz nereden çekilmek zorunda kalmışsak, nereyi boşaltmışsak orası zulme, baskıya, bitip tükenmek bilmeyen istikrarsızlıklara, çatışmalara gark olmuştur. Kuzey Afrika'da, Orta Doğu'da, Balkanlar'da nereye baksanız bu gerçeği görebilirsiniz. Tarihinde sömürgecilik gibi bir insanlık suçu olmayan ecdadımız, asırlarca yönettiği bu bölgeleri sadece imar etmiş, sadece güvenin ve huzurun teminatı olmuştur.
Birileri hep sözüm ona 'soykırım' diye bizi suçluyor ya, aslında son asrın en büyük soykırımına Türk milleti maruz kalmıştır. Balkanlar'dan çekilirken verdiğimiz sivil kayıpların sayısı 2 milyonun üzerindedir, Kafkasya'da en az bu kadar bir kayıp söz konusudur. Birinci Dünya Savaşı'nda, dört bir yandaki cephelerde bıraktığımız yiğitlerimiz için yakılan ağıtlar bugün de yüreğimizi dağlamaya devam ediyor, nesilden nesile aktarılıyor. Şu dillerden düşürülmeyen, Ermeni tehcirinin sebebi olan katliamlarda kaybettiğimiz insanlarımızın sayısı 'soykırım' diye ifade edilen rakamlardan kat ve kat fazladır. Biz tevekkül sahibi bir millet olarak acımızı kalbimize gömdüğümüz, bunun propagandasını yapmadığımız için, tam tersi iddialara muhatap olduğumuzdan şaşırıyoruz. Hem suçlu hem güçlü dedikleri türden bir saldırı ile giderek daha çok karşılaşacağımız anlaşılıyor. Allah'ın izniyle hepsine de verecek cevabımız vardır."
"Bu, siyasetin değil, tarihin konusudur"
Kongreside yaptığı konuşmada, yıllardır Ermeni iddialarını dile getirenlere "Bu, siyasetin değil, tarihin konusudur, gelin karşılıklı olarak arşivleri inceleyelim, varsa arşivinizi açın, biz de açalım." dediklerini anımsattı.
Şu anda sadece Genelkurmay arşivinde bir milyon 700 bin belgenin olduğu bilgisini paylaşan Erdoğan, bunun bir milyonunun açıldığını, bugüne kadar bu teklifi kabul edenin çıkmadığını söyledi.
"Bize yanlış yapmayın"
Diğer iddialar konusunda da aynısını yapacaklarını, iddiaları dile getirenlerin karşılarına çıkacak cesaretlerinin olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Ne oldu Cerablus'ta, Er Rai'de, El Bab'da? 'Bakın bize yanlış yapmayın, sınırlarımıza saldırmayın, taciz etmeyin, böyle yapacak olursanız çok fazla dayanamayız.' dedik. Bunu Sayın Obama'ya da söyledim. Obama'ya söylediğim zaman bizim bir zeytinlik projemiz vardır. Ne yazık ki beklediğimiz cevabı almadık." diye konuştu.
Erdoğan, 15 Temmuz gazilerinin kendilerine haber gönderdiğini, gazilerin "Cumhurbaşkanım bize müsaade etsin, biz de Afrin'e gidelim." dediklerini söyledi.
"Durduk, durduk, durduk, bir gece ansızın vurduk"
On beş gündür, "Bir gece ansızın gelebiliriz." dediklerini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef müttefikimiz olan bazı ülkeler, 'Biz terör örgütüne silah yardımı yapmadık.' diyorlar ama biz terör örgütüne silah yardımı yaptıklarını tüm kayıtlarıyla biliyoruz, görüyoruz, görüntülüyoruz. Kimi aldatıyorsunuz ya! Bunların hepsi bilinen gerçekler. Şimdi 5 bin tırın dışında 2 bin civarında uçakla gelen silah ve mühimmat var. Bütün bunlarla beraber terör örgütü desteklendi. PKK, PYD, YPG, bunlar desteklendi ve bunların bir kısmı Afrin'e yerleştirildi. Nereden? 2 bin kilometre karelik alan var ya bu alanın güneyinden. Biz bunların takipçisi olarak durduk, durduk, durduk, bir gece ansızın vurduk ama işimiz çok, daha yapacağımız çok şey var."
Erdoğan, dün akşam hava harekatıyla gereken adımların atıldığını, ardından kara harekatının başladığını ve devam ettiğini dile getirdi.
"Türk milletiyle baş edemezsiniz"
Afrin'de yüzde 55 Arapların, yüzde 35 sonradan yerleştirilmiş Kürtlerin ve yüzde 6-7 civarında Türkmenlerin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdi bütün mesele Afrin'i gerçek sahiplerine teslim etmek. Bizim hedefimiz nedir? Hedefimiz 3,5 milyon Suriyeli topraklarımızda var mı? Var. İşte bizim topraklarımızdaki Suriyeli kardeşlerimizi kendi topraklarına bir an önce göndermek. Şu anda attığımız, bizim attığımız adımlar da şu var. Bölücü terör örgütüne karşı atılması gereken adımları kararlı bir şekilde atıyoruz, atacağız. Buradan taviz vermemiz mümkün değil. Bu PKK, PYD, YPG'yi, evelallah ülkemizde bunları hiçbir tanesi kalmayıncaya dek bunların hepsini bitireceğiz. Suriye tarafından gelmek isteyenler de bunun bedelini çok ağır öderler.
Emin olun, bunlar şu operasyonlardan sonra bir daha karşımıza çıkacak cesareti de bulamayacaklar. Sadece uzaktan atıp tutarak, 'Bizim arkamızda Amerika var, bize silahları gönderiyor.' diyerek, Türkiye'yle, Türk milletiyle baş edemezsiniz, bunu böyle bilesiniz."
"Gelsinler, yerli ve milli olarak beraber yürüyelim"
Erdoğan, HDP'nin, KCK'nın, terör örgütünün bazı temsilcilerinin Kürt vatandaşları meydanlara çağırdığını dile getirdi.
Şu ana kadar pek meydanlara çıkan, Diyarbakır'daki kongreye katılan olmadığını belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sakın ha bu çağrıya uyup da meydanlara çıkma yanlışına düşenler olursa bedelini çok ağır öderler, bunu da böyle söylüyorum. Zira bu, bir milli mücadeledir. Bu milli mücadelede karşımıza kim çıkarsa çıksın ezer geçeriz. Bu, böyle bilinsin. Taviz yok, en ufak bir esneklik yok. Gereği neyse bunu yaparız. Burada ana muhalefetin başındaki zat, onlara destek veriyor diye bu doluşa gelirlerse yine aldanırlar. 'Yok, kan dökülmesini istemiyoruz, yok şu.' Sen ne diyorsun? Böyle bir süreç başladığı zaman burada şehadet de olur, gazi de olur, kan da olur.
Maalesef ana muhalefetin başındaki zat, İstanbul'a yeni bir il başkanı seçti. Düşmanlarımızın diliyle konuşan, iftiralar üzerinden ülkemize ve milletimize saldıran içimizdeki mankurtlarla da uğraşmak zorunda kalıyoruz. Dünyada milletin değerlerine bu kadar yabancı, ülkesinin tarihine bu derece husumet besleyen başka bir ana muhalefet var mıdır bilmiyorum. Bunların hepsini de gören, takip eden milletimizin takdirini seçimlerde en güzel şekilde ortaya koyacağını düşünüyorum. Zira ben CHP'nin içinde yerli ve milli olan kardeşlerimizin de olduğuna inanıyorum. Onları da ben bu saflara davet ediyorum. Gelsinler, yerli ve milli olarak beraber yürüyelim."
Erdoğan, yaklaşık bir asırdır kendi içine kapanmanın, bin yıllık sorumlulukları ortadan kaldırmadığını son 15 senede defaatle gördüklerini, bizzat yaşadıklarını vurguladı.
Kimsenin Türkiye üzerindeki emellerinden vazgeçmediğini söyleyen Erdoğan, toprak bütünlüğü ve milli bütünlüğe yönelik saldırıların ardı arkasının kesilmediğini ifade etti.
"Güvenlik güçlerimiz sizin boynunuzdadır"
Kongre öncesinde vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili olarak, "Kara harekatı devam ediyor, durmak yok. Zira şimdi de bugün bazı haberler aldım. KCK ve HDP sokağa çağırıyor ve şu anda Diyarbakır'da kongre yapıyorlar, kimseyi bulamamışlar. Ama bak şunu söylüyorum, şu anda adım adım takip ediliyorsunuz. Ey HDP, ey KCK, ey PKK nerede meydana çıkarsanız biliniz ki güvenlik güçlerimiz sizin boynunuzdadır." şeklinde konuştu.
"Adım adım takip ediliyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre öncesi, kendisini salon önünde bekleyenlere hitap etti.
Gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakileri coşkuyla gördükçe Afrin'e, oradaki Mehmetçik'e baktığını belirtti.
Terör örgütü PYD/PKK/YPG'nin şu anda nasıl kaçtığına dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Dedim ya onlar kaçacak, Mehmetçiğim, bizler hep birlikte kovalayacağız. Dün, Kütahya'da ne demiştim, 'Operasyon fiilen başladı' ve 17.15 gibi uçaklarımız havalandı, bombalamaya başladı. Şimdi kara harekatı devam ediyor. Durmak yok, yola devam. Zira şimdi de bugün bazı haberler aldım. KCK ve HDP sokağa çağırıyor. Şu anda Diyarbakır'da kongre yapıyorlar, kongrede, aldığım haberler, kimseyi bulamamışlar ama bak şunu söylüyorum, şu anda adım adım takip ediliyorsunuz. Ey HDP, ey KCK, ey PKK nerede meydana çıkarsanız, biliniz ki güvenlik güçlerimizin sizin boynunuzdadır. Zira istediğiniz gibi at oynatamayacaksınız bu ülkede. Biz yerli ve milli duruşla şu anda ülkemizin sınırlarına saldıranlara karşı bir operasyon yapacağız, siz bizi içeriden vuracaksınız öyle mi? Nasıl dağdakileri ininden çıkardıysak, sizlere de asla o meydanları bırakmayız."
Allah'ın Mehmetçiğin, ÖSO'nun, polisin, güvenlik korucularının yardımcısı olması temennisinde bulunan Erdoğan, "Dün, bugün namazlarda tüm Müslümanlar duadaydı. Sadece burada değil, Afrika'da bile herkes ellerini duaya açmıştı, duadaydı, yalnız değiliz. Her şey bir tarafa, Allah bizimle beraber." ifadesini kullandı.
"Kirli bez gibi sokağa atacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlılıkla, inançla yollarına devam edeceklerini, geri adım atmayacaklarını vurguladı. Erdoğan, "Şu anda havada, karada, cephede Mehmetçiğimizi, ÖSO'yu dualarınızla yalnız bırakmayın. Dün gece Başbakanımız, Genelkurmay Başkanımız, hepsiyle irtibat halindeydik, sürekli görüşüyoruz, görüşmedeyiz, nerede ne oldu, oluyor sürekli takipteyiz. İnşallah çok kısa sürede bu operasyonu tamamlayacağız." dedi.
Rabia işareti yaparak alandakilerden bunu unutmamalarını isteyen Erdoğan, burada ayrılık olmadığını, birliğin var olduğunu bildirdi. Erdoğan, Rabia'da 80 milyon tek milletin olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İki, tek bayrak. Şu bayrağımızın güzelliğine bak. Rengini nereden alıyor? Şehidimizin kanından alıyor. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi. Yıldız, şehitlerimizin ta kendisi. Hiçbir paçavrayı kimse gelip bizim bayrağımıza eş tutamaz. Üç, tek vatan. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bu vatan topraklarını kimse bölemez, parçalayamaz. Kim ki buna teşebbüs ederse nasıl ki Cudi'de, Gabar'da, Bestler Deresi'nde, Tendürek'te, Kandil'de F-16, helikopter, tank, top olduk, bunları inlerinden çıkardıysak, yine aynı şekilde oralarda F-16 oluruz. Bu vatanı böldürmeyiz. Dört, tek devlet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bizim devletimiz yok.
Neymiş? 'Paralel devlet.' Asla ve kata nerede bulursak onları da ya kodese ya da kaçacakları delik arayacaklar. Çünkü bu Feto denilen alçak, bu ümmeti ne yaptı? Parçaladı. Ona fırsat vermeyeceğiz. Şu anda zannediyor ki ABD beni burada saklar, tutar. Yok. O da seni bir müddet tutacak, saklayacak ondan sonra kirli bez gibi sokağa atacak. Bunu da bilesin. Onun da bütün avanesi, yani yurt dışına batıya kaçanlar, bunların hepsinin yaptıklarının bedeli var, bu bedeli ödeyecekler. Kimse acıma duygusuna lütfen kapılmasın. Acırsak acınacak hale geliriz. Her şeyi biz hukuk içerisinde yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Sıkıntı varsa araştırıyor, soruşturuyor ona göre kararımızı veriyoruz."