Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İnsanlık bunun faturasını Trump ve İsrail'e kesecektir'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Barıştan yanaysak, iki devletli çözüme evet diyeceğiz. Yok, biz Ortadoğu’nun karışmasını istiyoruz, böyle bir durumdan yanaysak insanlık bunun faturasını nereye kesecektir? Sayın Trump'a kesecektir, İsrail'e kesecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İnsanlık bunun faturasını Trump ve İsrail'e kesecektir'
23-12-2017 16:14

ANKARA (AA) - CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, 24-27 Aralık'ta Sudan, Çad ve Tunus'a yapacağı resmi ziyaret öncesi AllAfrica internet sitesine mülakat verdi.

Türkiye'nin 2005'i "Afrika Yılı" ilan ettiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, "O zamanlar Afrika’da bizim 12 büyükelçiliÄŸimiz vardı ve dedik ki, biz Afrika’nın tamamında büyükelçiliklerimizi de açacağız ve ÅŸu anda bizim 39 büyükelçiliÄŸimiz var. Fakat temennimiz o ki, Afrika’nın tamamında her ülkede büyükelçiliÄŸimiz olsun, ama bunu da baÅŸaracağız, çünkü kararlıyız. 2008 yılında da Türkiye-Afrika iÅŸ birliÄŸi zirvesini gerçekleÅŸtirdik çünkü bu iliÅŸkileri artırmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Afrika ziyaretinin ilk ayağı Sudan'da 2 gün kalmayı planladığını söyleyen ErdoÄŸan, daha sonra Çad ve a Tunus’a geçerek, ikili görüÅŸmeler ve kendisine eÅŸlik edecek iÅŸ adamları heyetiyle de karşılıklı iÅŸ adamları zirvesi gerçekleÅŸtireceklerini anlattı.

Türkiye ile Afrika arasındaki iliÅŸkilerin daha hızlı geliÅŸtirilmesinde en önemli ayağın Türk Hava Yolları (THY) olduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan, "THY de ÅŸu anda 33 ülkede 55 destinasyona hizmet veriyor. Bu da halkımızın oraları gitmesi, oralardaki halkların ülkemize gelmesi veya bir eskalasyon merkezi olarak buralar tabii önemli görev ifade ediyor, yani uçaklar oralardan da gelse burada bir eskal yapıyor öyle devam ediyor, böyle bir özelliÄŸi de var ve bundan dolayı tabii Türkiye ÅŸu anda, yani 15-16 yıl öncesinin Türkiyesi deÄŸil, çok farklı bir yerdeyiz." dedi.

"ABD'nin Sudan'a ambargoyu kaldırması memnuniyet verici"

ErdoÄŸan, Sudan ziyaretinin öncelikli anlamı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"Sayın Devlet BaÅŸkanı, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı Zirvesi sebebiyle zaten ülkemizdeydi ve biz daha önce de planladığımız bu ziyareti de ÅŸimdi onun bir iadeyi ziyareti deÄŸil, daha önce planladığımız bir ziyaret olarak gerçekleÅŸtiriyoruz. Tabii Sudan büyük bir ülke ve gerek kültür, gerek inanç, medeniyet olarak ortak yanlarımızın çok olduÄŸu bir ülke ve oradaki yapacağımız bu ziyaretle de iÅŸ adamlarımızın karşılıklı olarak yapacakları görüÅŸmeler, ondan sonra liderler olarak bizim iÅŸ adamlarına hitabımız çok büyük önem arz ediyor ve bütün bunlarla beraber de tabii Çad'a gidiÅŸimiz, Çad'da inanıyorum ki ses getirecektir, Tunus hakeza öyle. Tabii bu arada Amerika BirleÅŸik Devletleri'nin Sudan'a yönelik ambargoyu kaldırması, bu da tabii memnuniyet verici bir geliÅŸme. Temenni ederiz ki, bu geliÅŸmeler de olumlu istikamette artarak devam eder."

"Sadece Ä°srail'i yanına alıp yürümek, herhalde koskoca Amerika'ya da yakışmaz"

ABD'nin Kudüs'ü "Ä°srail'in baÅŸkenti" olarak tanıması ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Genel Kurulu'nda bunu eleÅŸtiren Kudüs tasarısının 9'a karşı 128 oyla kabul edilmesinin ardından ortaya çıkan yeni duruma iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinin sorulması üzerine ErdoÄŸan, öncelikle Ä°slam dünyası için Kudüs'ün çok önemli olduÄŸunu ve Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ilk kıblesi olması nedeniyle büyük önem taşıdığını kaydetti.

Kudüs'ün, Hristiyanlar için de oldukça önem arz ettiÄŸini vurgulayan ErdoÄŸan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

"Tabii ben Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı (Ä°Ä°T) Dönem BaÅŸkanı olarak birçok Ä°slam ülkelerini ararken, bu arada örneÄŸin Hristiyan dünyasının lideri konumunda olan Patrik Fransuva'yı da aradım, onunla da bu süreci paylaÅŸtım ve kendileri de saÄŸ olsun bu konuda baktım ki bizlerle aynı düÅŸünüyorlar. Yine bunun yanında Almanya CumhurbaÅŸkanı (Frank-Walter Steinmeier), Åžansölye'yi (Angela Merkel) onları da aradım, Fransa BaÅŸkanı (Emmanuel) Macron'u aradım, Rusya Devlet BaÅŸkanı Sayın (Vladimir) Putin’i aradım, onlarla da bunları paylaÅŸtım, onlarla da bunları görüÅŸtüm. Yani olayı sadece Ä°slam dünyası çerçevesinden deÄŸil, Ä°slam dünyasının dışında da birçok ülke liderlerini aradım, çünkü bu sorun sadece Müslümanların sorunu deÄŸildi, bu sorun aslında tüm insanlığın sorunuydu.

Yani burada Sayın (Donald) Trump’ın, olayı böyle getirip Kudüs'e hapsetmesini çok yanlış olarak gördüm ve bu oyuna, bu tuzaÄŸa gelmemeliydi. Niye? Çünkü 1980'de biliyorsunuz BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'nin 478 sayılı kararı var ve bu kararın altında Amerika’nın da o zaman imzası var. Böyle bir imzaya raÄŸmen Amerika'nın kalkıp bu alınan kararı ayaklar altına alması çok yanlış bir adımdı. Asıl atılması gereken adım neydi? 1967'ye gidiyoruz ve 67’de tabii ne var? Burada, yani iki devletli bir çözüm yolu var. Åžimdi orada DoÄŸu Kudüs'ün Filistin’in baÅŸkenti olarak da kabul edilmesi söz konusu ve iki devletli bir çözüme eÄŸer yaklaşılmış olsa hiç buralara gelinmeyecek."

BM Genel Kurulu'nda Kudüs tasarısının ele alındığı günün çok önemli bir gün olduÄŸunu ve tasarının 9'a karşı 128 oyla kabul edildiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, sadece 9 ülkenin Trump'ın yanında yer aldığına dikkati çekti. ErdoÄŸan, "Bunun yanında bakıyorsunuz 35 ülke de çekimser kaldı. Aslında o çekimser kalanlar da çok ciddi baskılar altında çekimser kaldı. Ä°nanıyorum ki rahat olsalar onlar da yine aynen 128’in yanında yer alacak ülkeler. Çünkü ÅŸu anda Sayın Trump’ın yanında yer alan ülkelere baktığımız zaman hacimleri ortada. Åžimdi bu durum karşısında ben inanıyorum ki Sayın Trump durumu bir daha gözden geçirecektir." diye konuÅŸtu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra atılması gereken adıma ilişkin, şunları kaydetti:

"EÄŸer biz barıştan yanaysak, o zaman iki devletli çözüme evet diyeceÄŸiz. Yok, barıştan yana deÄŸiliz, biz OrtadoÄŸu’nun karışmasını istiyoruz, böyle bir durumdan yanaysak o zaman tabii ki insanlık bunun faturasını nereye kesecektir? Sayın Trump'a kesecektir, Ä°srail'e kesecektir. Ama artık insanlık savaÅŸ istemiyor, barış istiyor, insanlık artık savaÅŸlardan çok yoruldu, hele hele OrtadoÄŸu çok çok yoruldu. Irak'ta olanlar ortada, Suriye'de olanlar ortada, milyonlar ölüyor, çocuklar, kadınlar ölüyor. Ä°ÅŸte son Filistin'de düÅŸünebiliyor musunuz Down sendromlu bir çocuÄŸu Ä°srail askerleri duvara yapıştırıp ne hallere soktular, 15 yaşında Cuneydi'yi 20 tane Ä°srail askeri alıp ne hale getirdiler, ufacık kızlara neler yaptılar. Onun için, ÅŸu anda Ä°srail bir iÅŸgal devletidir ve terör estirdiÄŸi için de ben diyorum ki, devlet terörü var, Ä°srail bunu yapıyor. Nerede yapıyor? Kudüs'te yapıyor. Bu gerçekleri görmeye mecburuz ve bunun için de birlik olmaya mecburuz, beraber olmaya mecburuz, çünkü ben bu olayı sadece Müslümanların meselesi olarak kesinlikle görüyorum, bu olay tüm insanlığın meselesidir. Onun için de (BM'deki) oylama bu tüm insanlığın meselesidir mesajını verdik. Bundan dolayı da özellikle 128 ülkeye bu adaletli duruÅŸu sergilemeleri sebebiyle hepsine ÅŸahsım, milletim adına kalbi ÅŸükranlarımı sunuyorum, teÅŸekkür ediyorum."

Trump'ın kararından geri adım atıp atmayacağı ve geri adım atmazsa sonraki adımın ne olacağının sorusuna iliÅŸkin ErdoÄŸan, Filistin ve Filistin'in yanında duran 128 ülke ve çekimser kalan ülkelerle birlikte bir çalışmanın içine gireceklerini ve bu çalışmanın, Filistin'in artık tüm bu ülkeler tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınmasını saÄŸlaması gerektiÄŸini ifade etti.

ErdoÄŸan, "Bu zaten saÄŸlandıktan sonra da artık Amerika BirleÅŸik Devletleri de buradaki geliÅŸmeleri kendisi ister istemez doÄŸru okumalıdır. Herhalde yanlışın üzerinde bu kadar ısrar edilmez, en sonunda onlar da doÄŸruya gelecektir. Sadece Ä°srail’i yanına alıp yürümek, herhalde koskoca Amerika’ya da yakışmaz." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"DEAÅž ÅŸu anda çok ciddi manada kan kaybetti"

"Ziyaret edeceÄŸiniz ülkelerle ilgili olarak, özellikle Çad ve Tunus'la ilgili belli endiÅŸeler gündeme geliyor, bu endiÅŸeler terörizmle ve militanlarla ilgili sorunlar ve Türkiye'nin terörden çok mustarip olmuÅŸ bir ülke olduÄŸu da ortada. DEAÅž'ın bertaraf edilmesinden sonra 6 bin genç Afrikalının Afrika kıtasına geri döneceÄŸi ve büyük bir tehdit oluÅŸturacağı öngörülüyor. Bununla ilgili görüÅŸünüz nedir? Türkiye bu baÄŸlamda Afrika ile nasıl çalışabilir ve bu konuyu çözme konusunda nasıl yardımcı olabilir?" sorusu üzerine ErdoÄŸan, özellikle Çad'ın terör örgütü Boko Haram'a karşı vermiÅŸ olduÄŸu mücadelenin yanı sıra Sudan ve Tunus'un da teröre karşı mücadele verdiÄŸini belirterek Türkiye'nin de yaklaşık 35-40 yıllık terörle mücadele tecrübesinin olduÄŸunu, çok bedel ödediÄŸini fakat artık bu bedeli ödemek istemediÄŸinin altını çizdi.

Bu nedenle, Türkiye'nin son yıllarda terörle mücadelesinin çok daha ÅŸiddetli bir ÅŸekilde sürdüÄŸünü ve baÅŸarı elde ettiÄŸini dile getiren ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:

"Fakat biz tabii içeride bu terörle mücadeleyi verirken, ki bizim içeride de kısmen DEAÅž'la mücadelemiz de var. Fakat öbür tarafta tabii Suriye’de ve Irak’ta yine DEAÅž örgütlenmeleri var. Tabii DEAÅž ÅŸu anda çok ciddi manada kan kaybetti, örneÄŸin Suriye’de Cerablus, Rai, El Bab, o bölgede, 2 bin kilometrekarelik o alandan DEAÅž’ı temizledik ve öbür tarafta koalisyon güçleri yine DEAÅž'ı ciddi manada güneye doÄŸru onlar da çıkartıyorlar ve böylece ÅŸu anda Suriye'nin yüzde 5'i DEAÅž’ın kontrolünde, yüzde 95'i artık rejimin ve koalisyon güçlerinin kontrolüne geçmiÅŸ vaziyette. Yani DEAÅž artık oradan tamamen arındırıldı. Aynı durum Irak'ta da böyle, orada da artık pek DEAÅž kalmış deÄŸil.

Åžimdi bütün bunlar tabii bu ülkelerin geleceÄŸi ne olacak; bunu getiriyor. Fakat sizin tabii ifade ettiÄŸiniz ÅŸey bir kenara konulamaz. Bugün Çad'da tabii 600 bin kadar mülteci var. Bu mültecilerin durumu ne olacak? Åžimdi Sudan ciddi sıkıntılar yaÅŸadı biliyoruz. Sonunda Sudan ikiye bölündü, Güney Sudan, Kuzey Sudan. Åžu anda Tunus sakin görünüyor ama Tunus'u da karıştırmak istiyorlar. Temennimiz odur ki; Tunus birliÄŸini, beraberliÄŸini kaybetmesin ve bu konularda bizler siyasi, askeri, ekonomik ticari, kültürel, her türlü alanlarda, iÅŸ adamlarımı onun için yanımda götürüyorum, biz iÅŸ birliÄŸi yapmaya varız. Bu iÅŸ birliÄŸini yaparken bizim için bir numaralı hedef dayanışmamızdır. Bu dayanışmayı bütün bu alanlarda yapmamız gerekir."

ErdoÄŸan, Ä°Ä°T Dönem BaÅŸkanı olarak bölgede Türkiye'nin üzerine düÅŸen görevler olduÄŸunu kaydederek, "Mesela bizim bu ülkelerin hepsinde TÄ°KA adlı bir kuruluÅŸumuz var ki bu kuruluÅŸumuz oralarda birçok sosyal hizmetlerde hep görev almaktadır. Sosyal içerikli bu hizmetleriyle de oradaki vatandaÅŸlarla aslında ülkemizin halkının kaynaÅŸmasına fırsat vermektedir." ifadesini kullandı.

Bu ülkelerden Türkiye'ye gelen öÄŸrencilerin, Türkiye'deki üniversitelerde okuma imkanı bulduÄŸunu ve birer köprü vazifesi gördüklerini söyleyen ErdoÄŸan, "Bundan sonraki süreçte de biz bunları aynı ÅŸekilde devam ettireceÄŸiz, terörle mücadelede de yine güvenlik konularında dayanışma içerisinde olacağız." diye konuÅŸtu.

"Bu oyuna gelmeyin"

Aynı zararı Afrika'nın da görmemesi için uÄŸraÅŸtıklarını ve söz konusu kiÅŸilerin bu yollarla çok büyük paralar kazandığını söyleyen ErdoÄŸan, "DüÅŸünün, sene 1999, bu iÅŸin başındaki baÅŸ terörist FETÖ Amerika'ya kaçtı. Nerede ÅŸu anda? Pensilvanya'da ve biz Amerika'dan kendilerine 85-90 koli belge göndermemize raÄŸmen istiyoruz, hala alamadık. Bu nasıl ittifaktır, nasıl stratejik bir ittifaktır, vermiyorlar deÄŸil mi? Yarın aynı ÅŸeyi bizden Amerika istese, ben de Amerika'ya vermeyeceÄŸim. Niye? Önce sen orada benim 251 ÅŸehidimin katili, 2bin 193 gazimin müsebbibi sizde duruyor, dosyalar elde, hakkında verilmiÅŸ müebbet hapis kararları var, ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis kararları var, siz onu vermiyorsunuz, benden bunları istiyorsunuz; hayır, alamayacaksınız. Vereceksiniz, bizde yargılanacak. Bizde idam yok, ama Amerika'da idam var. Ver, benim ülkemde yargılansın, niye vermiyorsun?" diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan, Afrikalıların bu oyuna gelmemesi için Türkiye Maarif Vakfını kurduklarını belirterek vakfın daha kaliteli eÄŸitim ve öÄŸretim vereceÄŸini ve diÄŸerleri gibi para hırsıyla bu iÅŸe girmediÄŸini söyledi.

"Sudan'da Sudan Hükümetinin Maarif vekaletiyle, Milli EÄŸitim Bakanlığıyla iÅŸ birliÄŸi yaparak orada biz okulları devralıyoruz ve Maarif Vakfı orada bu eÄŸitim-öÄŸretimi verecek, Çad’da aynı ÅŸekilde, Tunus’ta aynı ÅŸekilde." diyen ErdoÄŸan, buna raÄŸmen hala bazılarının farklı isimlerle tekrar devreye girdiÄŸini ve yönetimleri aldattığını söyledi.

ErdoÄŸan, "Artık bunların Türkiye Cumhuriyeti'yle yakından uzaktan alakası yok. Ama isimlerine bunlar yine Türk ÅŸeyini koyabilirler, bunlarda her türlü yalan var, aman bu oyuna gelinmesin, Afrika bu oyunu bir defa artık bozması lazım. Herhangi bir ÅŸey varsa bize sorulsun, biz onlara en güzel ÅŸekilde cevabını veririz. Büyükelçiliklerimizi vasıtasıyla da bu iÅŸleri lütfen takip ederlerse, bizim birliÄŸimiz, beraberliÄŸimiz her ÅŸeyin önünde olacaktır. Bu dayanışmayı özellikle istiyoruz." dedi.

"Ä°slam dini köle pazarlığını asla tasvip etmez"

Afrikalı göçmenlerin köle pazarında satıldığı haberlerine iliÅŸkin, ErdoÄŸan, Türkiye'nin 3,5 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya ev sahipliÄŸi yaptığını belirterek, bu kiÅŸilerin her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını söyledi.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'nin Ä°slami, insani ve vicdanı görevi bunu gerektirdiÄŸi için ÅŸu ana kadar 30 milyar dolar harcama yaptıklarını ve yapmaya da devam ettiklerini belirterek "Ve ÅŸu anda Avrupa BirliÄŸi'nden bir ÅŸey geldi mi? Söyleyeyim, ÅŸu ana kadar gelen 900 milyon avrodur. BirleÅŸmiÅŸ Milletler Mülteciler KomiserliÄŸinden bir ÅŸey geldi mi? Gelen 550 milyon dolardır. Ama harcadığımız 30 milyar dolardır. Åžimdi bütün bunlar bizim için birer görev, biz yapmaya devam edeceÄŸiz gelse de gelmese de, çünkü veren el, alan elden hayırlıdır." ifadelerini kullandı.

ErdoÄŸan kölelik meselesine iliÅŸkin, söz konusu sığınmacıların hiçbirisinin bir köle olarak alınıp satılmasına asla müsaade etmediklerini çünkü Ä°slam'da bunun asla tasvip edilmediÄŸini dile getirdi.

Göçlerin riskleriyle ilgili Afrikalı gençlere uyarılarının sorulması üzerine ErdoÄŸan, "Hele hele Libya'da, tüm Libyalı yöneticilere ve Libyalı gençlere sesleniyorum; aman bu oyuna gelmeyiniz. Artık bizim dinimizin men ettiÄŸi bu köle pazarlarına asla saygı duymayınız, oraya düÅŸmeyiniz, düÅŸenleri de kurtarınız. Çünkü bu Ä°slam’ın ve Müslümanların en önemli yanıdır, en zengin yanıdır. Ben bütün oradaki kardeÅŸlerimi Hazreti Ebubekir Radiyallahu Anh olmaya davet ediyorum, onları kurtarsınlar. Bunu baÅŸarırlarsa inanıyorum ki Libya arzuladığı o aydınlık geleceÄŸi de ne yapacaktır? Yakalayacaktır." ifadelerini kullandı.

Libya'nın fakir bir ülke olmadığını ve fakat Libya'nın bu konuma düÅŸürüldüÄŸünü söyleyen ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:

"DüÅŸürenler kim? O egemen ülkeler. O egemenlik taslayanlar var ya, Libya’nın paraları hala onların bankalarında duruyor, Libya’nın Merkez Bankasında durmuyor. Bütün mesele biz burada Libya'nın yöneticileri olarak süratle aradaki kırgınlıkları, ayrışmayı, bunları giderip demokratik bir sürecin içerisine bir an önce girmek lazım. Libya halkının iradesine saygı duymak lazım ve saygı duyarak Libya'nın genelinde seçimle iÅŸ başına gelen bir yönetim ve o yönetime sadakatle baÄŸlı olan bir Libya halkı bizim de özlediÄŸimiz bir Libya halkıdır. Ve ÅŸunu bir defa görmemiz lazım: Ä°nanın Libya Afrika'da örnek olabilecek bir ülke. Niye? Kıyı sahiline baktığınız zaman devasa, bu kadar büyük. Araziye bakıyorsun, devasa bir arazi. Nüfus, o araziye göre çok az. Åžimdi bizim bunu bir an önce gidermemiz lazım ve süratle kalkınma hamlesini Libya’nın baÅŸlatması lazım. Ben Libya’yı çok seviyorum ve Libya’nın ÅŸu andaki durumuna da çok çok üzülüyorum. Temenni ederim ki, bir an önce bunu baÅŸarırız, Libya’nın kendi iç barışını saÄŸlamada bize, ÅŸahsıma ve Türkiye'ye ne düÅŸerse biz onu yapmaya varız."

ErdoÄŸan, Afrika'nın kalkınmasında kadınların oynayacağı role iliÅŸkin görüÅŸlerinin sorulması üzerine, özellikle siyasette kadınların aktif rol almasının saÄŸlanması gerektiÄŸinin altını çizdi.

EÄŸitim- öÄŸretim ve aynı ÅŸekilde saÄŸlıkta da kadınların yerlerini alması gerektiÄŸini söyleyen ErdoÄŸan, "Ä°ÅŸ hayatında özellikle kadınların da bir yerinin olduÄŸunu kimsenin unutmaması lazım. Daha ileri gidiyorum, sivil toplum kuruluÅŸlarında kadınların temsil yetkilerini ellerinde bulundurması bana göre çok çok büyük önem arz ediyor." dedi.

ErdoÄŸan, Türkiye'de kadınların yargı dahil birçok alanda yerini aldığını ifade ederek bunun aynı ÅŸekilde Afrika ülkelerinin de olmasının çok önemli olduÄŸunu vurguladı.

ErdoÄŸan, "Bu rekabetin içerisinde kadınların yer alması inanıyorum ki eÅŸdeÄŸer bir gücü, eÅŸdeÄŸer bir potansiyeli de ortaya koyacaktır. Tabii buradaki bütün mesele nedir? Ehliyettir, liyakattır. Ehliyet ve liyakat olduktan sonra ön kesmeye hiç gerek yok. Bir zamanlar bizim ülkemizde de, yani Parlamentoda falan kadınlar yok denecek noktadaydı, ama ÅŸu anda hatırı sayılır bir seviyeye geldi, yani yüzde 14 gibi bir orana ulaÅŸtı ve önümüzdeki seçimlerde bunun çok daha yüksek oranlara çıkacağına inanıyorum." diye konuÅŸtu.

ErdoÄŸan ÅŸöyle devam etti:

"Devletin tüm kurumlarında, en üst seviyedeki yöneticilerden tutunuz çeÅŸitli kademelerde hanım kardeÅŸlerimizin görev aldığını görüyoruz, bunların devam etmesi lazım. Tabii bütün mesele ayrımcılığı ortadan kaldırmak çok çok büyük önem arz ediyor. Ama ben kadınların özellikle ve özellikle sivil toplum kuruluÅŸlarında çok aktif olmalarının önemine inanıyorum. Ve kadın haklarıyla ilgili bu tür sivil toplum kuruluÅŸları dünyada çok iÅŸ görüyorlar; buna özellikle inanıyorum. Ve Afrika'daki kadınların da bu konuda çok ÅŸeyler yapacağını görür gibiyim."

"Hastanelerimiz Avrupa'daki hastanelerin hepsinin önüne geçmeye baÅŸladı"

ErdoÄŸan, Türkiye'nin çok kabiliyetli doktorları olduÄŸunu vurgulayarak "Yani önümüzdeki 5-10 yıl saÄŸlıkta biz dünya ile rekabet eder hale geleceÄŸiz, belki de ilkler arasına gireceÄŸiz, buna inanıyorum. Çünkü çok zeki, çok kabiliyetli doktorlarımız, çok vasıflı doktorlarımız, hemÅŸirelerimiz var. Fiziki ÅŸartlar itibariyle hastanelerimiz Avrupa'daki hastanelerin hepsinin önüne geçmeye baÅŸladı, bu derece kalite. Hele hele benim geçmiÅŸten bu yana hedefim olan ÅŸehir hastaneleri projelerimiz vardı ki bu ÅŸehir hastaneleri projelerimiz ÅŸu anda hakikaten birer örnek olarak ortaya çıkmaya baÅŸladı. Bunları da çok farklı projelerle yürütüyoruz. Yani bu konuda tecrübelerimizi, biz Afrika'daki bütün ülkelerle paylaşırız, tecrübe paylaşımında herhangi bir kıskançlığımız yok." diye konuÅŸtu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'nin Somali'de yaptırdığı hastaneyi örnek göstererek "Somali'deki bu hastaneyi Somalili kardeÅŸlerimiz kullanıyor, oraya biz bağışladık. Orada böyle bir imkan yoktu, ÅŸimdi var. Bu konularda da dediÄŸim gibi biz imkanlarımızı paylaÅŸmaya devam edeceÄŸiz." ifadesini kullandı.

Somali mesajı

ErdoÄŸan, Somali'de bazı parlamenterlerin CumhurbaÅŸkanının görevden alınması çaÄŸrısında bulunmasının hatırlatılması ve bu ülkeye yönelik mesajının ne olacağının sorulması üzerine ÅŸunları kaydetti:

"Åžimdi Somali'de Somali'nin birliÄŸini, beraberliÄŸini bozmaya yönelik bir ÅŸeyse buna üzülürüz. Tabii ki parlamentonun kendine ait yetkileri vardır, hakkı vardır, ÅŸudur-budur vesaire. Ben doÄŸrusu detaylarına vakıf olmadığım için ÅŸu anda pek bir ÅŸey söylemeyiz. Ama biz Afrikalı bütün bu kardeÅŸlerimizi, kardeÅŸler olarak gördüÄŸüm için benim hep beklentim ÅŸudur: Aman birliÄŸinizi, beraberliÄŸinizi bozmayın. Çünkü Afrika üzerinde oynanan oyun hep böl, parçala, yönet, anlayış budur. DiÄŸer yerlerde de durum budur, hep egemen güçler bunu yapmışlardır; böl, parçala, yönet. Bu oyuna gelinmesin isteriz. Temennimiz odur ki, yani Afrika'nın geleceÄŸine yönelik çok çok büyük ümitler var. Bu yüzyıl Afrika'nın yüzyılı olabilir. Afrika'nın bütün zenginliklerini kimlerin sömürdüÄŸünü sizler benden daha iyi bilirsiniz. Oralardan altınlar, petrol, elmaslar, platinler nasıl taşındı, nasıl götürüldü bunları sizler benden iyi bilirsiniz. Dolayısıyla Afrika artık bunları aÅŸmalıdır diye düÅŸünüyorum."

Ä°fade ve basın özgürlüÄŸü

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Türkiye'de ifade ve basın özgürlüÄŸüyle bu konuda yayınlanan raporlar konusunda da "Batının bu konuda hazırladığı bütün raporların hepsi, bir defa taraflı raporlardır, objektif deÄŸildir. Ben biliyorsunuz bir ÅŸiir okudum diye cezaevine girmiÅŸ, Ä°stanbul gibi bir ÅŸehrin belediye baÅŸkanıyken elimden belediye baÅŸkanlığım alınmış bir kiÅŸiyim, bir siyasetçiyim, ben bu iÅŸi iyi bilirim." deÄŸerlendirmesini yaptı.

ErdoÄŸan sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Fakat ÅŸunu da bilmemiz lazım, bir medya mensubunun sınırsız özgürlüÄŸü olamaz, onun da özgürlüÄŸü bir yere kadardır. O yer neresidir? Bir baÅŸkasının özgürlüÄŸünün baÅŸladığı alandır, oraya kadar. Bir medya mensubu teröre destek veremez. EÄŸer bir medya mensubu teröre destek veriyorsa, teröre adeta bahçıvanlık yapıyorsa, bunun bedelini de ödemek durumundadır. Åžu anda içeride olan veya Türkiye'den kaçan, bütün bu söylenen medya mensuplarının hepsinin iÅŸledikleri bu tür suçlar var, yoksa fikirlerinden, düÅŸüncelerinden dolayı bunlar cezalandırılmadı veya gözaltı, tutuklanma olmadı, hepsinde olan bu."

Bu kiÅŸilerin içinde hırsızlık yapanların, basın kartına sahip olmayanların bulunduÄŸuna iÅŸaret eden ErdoÄŸan, bunların belgelerle anlatıldığı uluslararası gazeteci dernekleri ve cemiyetlerinin söyleyecek söz bulamadığını, ama her yerde bunu dile getirmeye devam ettiklerini söyledi. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Dürüst deÄŸiller, samimi deÄŸiller. Sadece Türkiye'de yönetimimizi zor durumda bırakmak için bu tür iftiralar atmak suretiyle bizi zaafa düÅŸüreceklerini zannediyorlar, bizim hiç umurumuzda deÄŸil. Biz nereye bakıyoruz biliyor musunuz? Türk milletine bakıyoruz, Türk milleti bizim için ne diyor, asıl olan odur." diye konuÅŸtu.

Oldukça yüksek katılımlı bir seçimde yüzde 52 oyla cumhurbaÅŸkanı seçildiÄŸini hatırlatan ErdoÄŸan, ÅŸu ifadeleri kullandı:

"Bana yine diktatör diyorlar. Tamam da, ben sandıktan geldim, askeri darbeyle filan gelmedim ve yüzde 86-87 katılımla geldim, nasıl oluyor bu diktatörlük? Hakaretse her türlü hakareti yaptınız, aileme hakaretler ettiler, kızlarıma, çocuklarıma, hepsine hakaret ettiler. Ama halkım verdiÄŸimiz hizmetleri biliyor, eÄŸitimde neler yaptık, saÄŸlıkta neler yaptık, ulaşımda neler yaptık, enerjide neler yaptık, tarımda neler yaptık, adalette, emniyette neler yaptık, halkım bunları çok iyi bildiÄŸi için bunların söylediklerine hiç itibar etmiyor ve oyunu geliyor gene bize veriyor. Milletin iradesine saygı esastır, bunun dışındakiler boÅŸtur."

Muhabir: Zuhal Demirci,Gamze TürkoÄŸlu OÄŸuz

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER