GAZİANTEP (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'te partisinin 6. olağan il kongresinde yaptığı konuşmada, "(FETÖ mensupları) Müebbet, ağırlaştırılmış müebbet...Yüklü cezalarla bedel ödüyorlar, ödeyecekler. Elbette sağda solda kalmış kılıç artıkları olabilir. Onlar da eninde sonunda yakayı ele vermekten kurtulamayacaklardır. Devletimiz de milletimiz de bu alçak örgütün mensuplarının kalemlerini kırmış, defterlerini dürmüştür. FETÖ ile mücadelede gelinen noktadan asla geriye dönüş söz konusu değildir. Bundan sonrası zaman işidir, süreç işidir." ifadelerini kullandı.
"Sefer görev emri"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Reis bizi Afrin'e götür" sloganları üzerine, "İhtiyaç olduğu anda, bizler emir komuta zinciri içinde, hiç endişe etmeyin, sefer görev emri çıktığı anda başta şahsım olmak üzere hep birlikte yola çıkarız. Sizler, 15 Temmuz'da genel başkanınızın, cumhurbaşkanınızın çağrısına uyarak meydanlara, caddelere dökülmediniz mi? Bu FETÖ'cülere meydanları dar etmediniz mi? 251 şehidimiz, 2193 gazimiz oldu ama FETÖ'cüler hedeflerine ulaşamadı. Onlara her taraf dar edildi. Şimdi de yine aynı şekilde 2 bin 21 terörist etkisiz hale getirilmiş durumda." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, komşularla problem yaşadıklarında bunun yansımalarını hemen Gaziantep'te gördüklerini dile getirdi.
Muhacir-ensar anlayışı
Gaziantep'in 500 bini bulan sığınmacıya kucak açtığına, Suriye'deki insani krizi iliklerine kadar yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yıllardır devam eden kriz sürecinde muhacir kardeşlerimize ensar olan Gazianteplilere şükranlarımı sunuyorum. Sizler bu asil duruşunuzla sadece kardeşlik ve komşuluk hukukunu yerine getirmekle kalmadınız, tüm dünyaya tarih boyunca unutulmayacak bir insanlık dersi verdiniz. Fırat Kalkanı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgeye şu ana kadar 140 bine yakın Suriyeli kardeşimiz geri dönerek kendi topraklarında hayatlarını sürdürmeye başladılar.
Afrin Harekatı'nda da aynı şekilde yine bölgedeki kardeşlerimiz tekrar kendi topraklarına, evlerine dönmek suretiyle inşallah bu mülteci hayatına son vermiş olacaklar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 37. gününe girilen Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla tamamlanmasının ardından da birkaç yüz bin Suriyelinin bu bölgeye geri döneceğini anladığını söyledi.
Terör ile mücadele
Münbiç ve diğer bölgelerde de huzur ve güveni sağladıkça Suriyelilerin evlerine, yurtlarına dönerek vatan hasretinden kurtulacaklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"PKK'sından DEAŞ ve FETÖ'süne kadar terör örgütleri gemi azıya alıp eyleme geçtiklerinde Gaziantep de bundan en fazla zararı gören şehirlerimizden biri oldu. Allah'ın izniyle PKK'nın başını hem topraklarımız içinde hem de Kuzey Irak'ta her gün eziyoruz ve ezeceğiz. Suriye'de PYD ismi ile kendine zemin arayan bölücü örgütü de orada tamamen yok edene kadar durmayacak, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. DEAŞ denilen İslam ve Müslüman düşmanı örgüt de tamamen ortadan kalkma noktasına gelmiştir."
"FETÖ darmadağın vaziyette"
Bazı ülkelerin yıllarca kendi ülkelerindeki sorunlu tipleri örtülü bir biçimde teşvik edip terör örgütü DEAŞ saflarında savaşmaları için Irak ve Suriye'ye gönderdiğini belirten Erdoğan, "Kardeşlerimizin ve bizim başımıza bela olan bu katil sürüsünün en azından bir kısmı şimdi geldikleri yere geri döndüler. Biz 60 bin kişinin ismini ilgili ülkelere bildirdik. 6 bin kişiyi de bizzat kendimiz sınır dışı ederek geldikleri ülkelere iade ettik. Yıllarca ikazlarımızı kulak ardı edip, sınırlarından çıkışları bilerek kontrol etmeyenler artık bu kişilerle varsın kendileri uğraşsınlar." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer bir terör örgütü FETÖ'nün de darmadağın vaziyette olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"İlk derece mahkemelerinden en üst itiraz merciine kadar davalar yavaş yavaş neticelenmeye başladı. Müebbet, ağırlaştırılmış müebbet...Yüklü cezalarla bedel ödüyorlar, ödeyecekler. Elbette sağda solda kalmış kılıç artıkları olabilir. Onlar da eninde sonunda yakayı ele vermekten kurtulamayacaklardır. Devletimiz de milletimiz de bu alçak örgütün mensuplarının kalemlerini kırmış, defterlerini dürmüştür. FETÖ ile mücadelede gelinen noktadan asla geriye dönüş söz konusu değildir. Bundan sonrası zaman işidir, süreç işidir."
"Antep'in işini kolaylaştırmak için imkanları seferber ediyoruz"
Gaziantep'in Türkiye'nin sıkıntılarının yanında imkanlarının da en büyük ortağı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin büyüme oranından daha fazlasını, istihdam artışından daha yükseğini, kamu ve özel yatırımlarından en büyük payı elbette Gaziantep almıştır ve alacaktır. Rabbimiz, 'İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' buyuruyor. Gaziantepli de çok çalıştığına göre elbette bunun karşılığını alacaktır. Biz de Antep'in işini kolaylaştırmak için devlet imkanlarını sonuna kadar seferber ediyoruz. Geçtiğimiz 15 yılda Gaziantep'e yapılan kamu yatırımlarının tutarı 24 katrilyon. Bu parayla neler mi yaptık? Mesela eğitimde 10 bin 500 derslik yaparak evlatlarımıza iyi bir gelecek hazırlamanın gayreti içerisinde olduk. Yurtlarımıza 9 bin 400'e yakın yatak ilave ettik. Üniversitemiz zaten bölgenin en iyi eğitim-öğretim kurumlarından biri. Ayrıca vakıf eğitim kurumu olarak Hasan Kalyoncu Üniversitesi de kendi alanında olukça başarılı bir grafik çiziyor. Madem öyle Gaziantep'e ikinci bir devlet üniversitesi yakışmaz mı? Zaten kampüsü, binaları, alt yapısı hazır. Geriye ismini kararlaştırıp, tabelasını asıp, en kısa sürede faaliyete geçirmek kalıyor. Şimdiden hayırlı olsun diyoruz."
"Biz o çatlak seslere alıştık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'e sağlık alanında 15'i hastane olmak üzere 75 tesisin kazandırıldığını, şehir hastanelerinin en büyüklerinden birinin de Gaziantep'te inşa edildiğini vurguladı.
Erdoğan, gelecek yıl hizmete açılması planlanan şehir hastanesinin bin 875 yatak kapasitesine sahip olduğunu, bununla birlikte 300'er yataklı devlet ve çocuk hastanelerinin inşasının da devam ettiğini aktardı.
Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla Gaziantep'te inşasına başlanan 21 bine yakın konuttan 16 binin sahiplerine teslim edildiğini belirten Erdoğan, "50 bin konuttan oluşan Kuzey Şehir Projesi ile Organize Sanayi Bölgesinin yanında çeyrek milyon insanın yaşayacağı yepyeni bir yerleşim alanı yapılıyor. Günümüz ihtiyaçları ile mahalli mimarinin sentezi olacak şekilde yürütülecek bu proje sayesinde sanayide çalışan binlerce kardeşimizin her gün şehrin bir ucundan diğer ucuna taşınma sorunu ortadan kalkacak." dedi.
Erdoğan, yapılan modern stadyumla eski stadyumun devre dışı kaldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Dedik ki buraya bir cuma camii yapalım. Şimdi duyuyorum ki bazı çatlak sesler bunu engellemeye kalkıyor. Bakanlar burada, aynı şekilde Sayın Vali'ye de gerekli talimatı tekrar vereceğim. Belediye Başkanı da burada. Bu camiyi yapacak olan hayırseverimiz de burada. Şimdi arkadaşlar çok açık net söylüyorum. Kim olursa olsun; yok şuymuş, yok buymuş hiçbirini kafaya takmayın. Bu cuma camii bu milletindir. Hayırseverimiz var, dolayısıyla hiç kimse bunu engelleyemez. Bu ülke bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinde de yok bilmem şu STK'nin söyle sesi çıkmış, şunun böyle sesi çıkmış. Biz o çatlak seslere alıştık. Bizim işimiz var. Dolayısıyla bu yolda inançla, azimle yürüyeceğiz, yürüyoruz. Bunu kimse engelleyemez. İnşallah hemen bu projelerin son halini ben tekrar görmek isterim. Son halini görüp hemen adımı atalım, temeli atıp süratle işi başlatalım."
"Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 2021 terörist etkisiz hale getirildi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre öncesinde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.
Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nın devam ettiğini anımsatan Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 2021 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Erdoğan, bölgede terörist kalmayıncaya kadar mücadele edeceklerini ve bölgeyi sahiplerine teslim edeceklerini belirterek, "Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nda bunu yaptık mı? Cerablus'ta yaptık mı? Rai'de yaptık mı? El Bab'ta yaptık mı? Afrin'de de yapacağız, İdlib'de de yapacağız, Münbiç'te de yapacağız. Kimse oraların sahibi, onlar gelecek. Sahibi olmayanlar değil. 11 bin kilometreden kalkıp gelenler, bu teröristlere maaşlarını verenler kusura bakmasınlar. Eğer bizimle müttefikseniz, müttefikliğinizin gereğini yapın. Değilseniz onu söyleyin." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin hep müttefikleriyle beraber yürüdüğünü, ihanet etmediğini ama ihanet edenlere de saygı duymadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Şu anda Suriye'de eğer Esed'den bahsediliyorsa, Esed katildir. Zira bir milyona yakın vatandaşını öldüren bu değil mi? Kimyasal silahlarla, bunun yanında bütün konvansiyonel silahlarla kendi vatandaşını öldüren bu değil mi? Peki, bu dünya bu adama nasıl sahip çıkıyor? Nasıl bunun yanında yer alıyorlar? Kardeşlerim biz hiçbir zaman zalimlerle beraber olmadık, zulmetmedik ve zulmedenlerle beraber olmadık. Şu anda da bunu yapıyoruz. Eğer bugün biz Afrin'e gittiysek, bunun için gidiyoruz. Bunun için de devam edeceğiz. Allah yar, yardımcımız olsun."
"Yapacağınız tek iş var"
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tek devlet derken ne diyoruz? Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arap'ıyla, Gürcü'süyle 81 milyon tek milletiz biz. Yaradılanı, yaradandan ötürü sevdik. İki, tek bayrak. Bayrağımızı görüyor musun? Rengi şehidimizin kanından, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. 'Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Öyle rastgele tarladan vatan olmaz. Ama kanla yoğrulmuşsa, işte o vatan olur. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Dört, tek devlet. Bizim, Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz var mı? Paralel devletmiş. Neredeler, neredeler? Pensilvanya'da. Arkasında kim duruyor? Ondan sonra da diyorlar ki 'Niye bizim için böyle söylüyorsunuz?' Bizim söylememize gerek yok. Siz, bu ülkede senin stratejik ortağına, bu devlete darbe yapanı eğer saklıyorsan, onu bize vermiyorsan kusura bakma. Benim milletime, ben bunu anlatamam ve anlatamıyorum da. Yapacağınız tek iş var. Bu FETÖ denilen darbeciyi, sizin bu ülkeye vermenizdir. Vermediğiniz sürece kusura bakma."
"500 bin muhacire ev sahipliği yapıyorsunuz"
Erdoğan, Mart 2019 ve Kasım 2019 seçimlerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Her şeyden önce Gaziantep'in benim gönlümde özel bir yer veri var. Niye? Siz ensarsınız, ensar. Neden? Siz 500 bin muhacire, Suriyeli kardeşinize ev sahipliği yapıyorsunuz. Dolayısıyla siz müjdelenenlerdensiniz. Siz müjdelendiniz. Neden? Çünkü ensar oldunuz. Allah yar ve yardımcımız olsun. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Hep beraber kapı kapı dolaşarak, inşallah kurduğumuz bu cumhurun ittifakıyla 2019'u farklı kılacağız."
Muhabir: Mümin Altaş, Sefa Şahin, Özcan Yıldırım
"Sefer görev emri"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Reis bizi Afrin'e götür" sloganları üzerine, "İhtiyaç olduğu anda, bizler emir komuta zinciri içinde, hiç endişe etmeyin, sefer görev emri çıktığı anda başta şahsım olmak üzere hep birlikte yola çıkarız. Sizler, 15 Temmuz'da genel başkanınızın, cumhurbaşkanınızın çağrısına uyarak meydanlara, caddelere dökülmediniz mi? Bu FETÖ'cülere meydanları dar etmediniz mi? 251 şehidimiz, 2193 gazimiz oldu ama FETÖ'cüler hedeflerine ulaşamadı. Onlara her taraf dar edildi. Şimdi de yine aynı şekilde 2 bin 21 terörist etkisiz hale getirilmiş durumda." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, komşularla problem yaşadıklarında bunun yansımalarını hemen Gaziantep'te gördüklerini dile getirdi.
Muhacir-ensar anlayışı
Gaziantep'in 500 bini bulan sığınmacıya kucak açtığına, Suriye'deki insani krizi iliklerine kadar yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yıllardır devam eden kriz sürecinde muhacir kardeşlerimize ensar olan Gazianteplilere şükranlarımı sunuyorum. Sizler bu asil duruşunuzla sadece kardeşlik ve komşuluk hukukunu yerine getirmekle kalmadınız, tüm dünyaya tarih boyunca unutulmayacak bir insanlık dersi verdiniz. Fırat Kalkanı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgeye şu ana kadar 140 bine yakın Suriyeli kardeşimiz geri dönerek kendi topraklarında hayatlarını sürdürmeye başladılar.
Afrin Harekatı'nda da aynı şekilde yine bölgedeki kardeşlerimiz tekrar kendi topraklarına, evlerine dönmek suretiyle inşallah bu mülteci hayatına son vermiş olacaklar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 37. gününe girilen Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla tamamlanmasının ardından da birkaç yüz bin Suriyelinin bu bölgeye geri döneceğini anladığını söyledi.
Terör ile mücadele
Münbiç ve diğer bölgelerde de huzur ve güveni sağladıkça Suriyelilerin evlerine, yurtlarına dönerek vatan hasretinden kurtulacaklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"PKK'sından DEAŞ ve FETÖ'süne kadar terör örgütleri gemi azıya alıp eyleme geçtiklerinde Gaziantep de bundan en fazla zararı gören şehirlerimizden biri oldu. Allah'ın izniyle PKK'nın başını hem topraklarımız içinde hem de Kuzey Irak'ta her gün eziyoruz ve ezeceğiz. Suriye'de PYD ismi ile kendine zemin arayan bölücü örgütü de orada tamamen yok edene kadar durmayacak, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. DEAŞ denilen İslam ve Müslüman düşmanı örgüt de tamamen ortadan kalkma noktasına gelmiştir."
"FETÖ darmadağın vaziyette"
Bazı ülkelerin yıllarca kendi ülkelerindeki sorunlu tipleri örtülü bir biçimde teşvik edip terör örgütü DEAŞ saflarında savaşmaları için Irak ve Suriye'ye gönderdiğini belirten Erdoğan, "Kardeşlerimizin ve bizim başımıza bela olan bu katil sürüsünün en azından bir kısmı şimdi geldikleri yere geri döndüler. Biz 60 bin kişinin ismini ilgili ülkelere bildirdik. 6 bin kişiyi de bizzat kendimiz sınır dışı ederek geldikleri ülkelere iade ettik. Yıllarca ikazlarımızı kulak ardı edip, sınırlarından çıkışları bilerek kontrol etmeyenler artık bu kişilerle varsın kendileri uğraşsınlar." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer bir terör örgütü FETÖ'nün de darmadağın vaziyette olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"İlk derece mahkemelerinden en üst itiraz merciine kadar davalar yavaş yavaş neticelenmeye başladı. Müebbet, ağırlaştırılmış müebbet...Yüklü cezalarla bedel ödüyorlar, ödeyecekler. Elbette sağda solda kalmış kılıç artıkları olabilir. Onlar da eninde sonunda yakayı ele vermekten kurtulamayacaklardır. Devletimiz de milletimiz de bu alçak örgütün mensuplarının kalemlerini kırmış, defterlerini dürmüştür. FETÖ ile mücadelede gelinen noktadan asla geriye dönüş söz konusu değildir. Bundan sonrası zaman işidir, süreç işidir."
"Antep'in işini kolaylaştırmak için imkanları seferber ediyoruz"
Gaziantep'in Türkiye'nin sıkıntılarının yanında imkanlarının da en büyük ortağı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin büyüme oranından daha fazlasını, istihdam artışından daha yükseğini, kamu ve özel yatırımlarından en büyük payı elbette Gaziantep almıştır ve alacaktır. Rabbimiz, 'İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' buyuruyor. Gaziantepli de çok çalıştığına göre elbette bunun karşılığını alacaktır. Biz de Antep'in işini kolaylaştırmak için devlet imkanlarını sonuna kadar seferber ediyoruz. Geçtiğimiz 15 yılda Gaziantep'e yapılan kamu yatırımlarının tutarı 24 katrilyon. Bu parayla neler mi yaptık? Mesela eğitimde 10 bin 500 derslik yaparak evlatlarımıza iyi bir gelecek hazırlamanın gayreti içerisinde olduk. Yurtlarımıza 9 bin 400'e yakın yatak ilave ettik. Üniversitemiz zaten bölgenin en iyi eğitim-öğretim kurumlarından biri. Ayrıca vakıf eğitim kurumu olarak Hasan Kalyoncu Üniversitesi de kendi alanında olukça başarılı bir grafik çiziyor. Madem öyle Gaziantep'e ikinci bir devlet üniversitesi yakışmaz mı? Zaten kampüsü, binaları, alt yapısı hazır. Geriye ismini kararlaştırıp, tabelasını asıp, en kısa sürede faaliyete geçirmek kalıyor. Şimdiden hayırlı olsun diyoruz."
"Biz o çatlak seslere alıştık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'e sağlık alanında 15'i hastane olmak üzere 75 tesisin kazandırıldığını, şehir hastanelerinin en büyüklerinden birinin de Gaziantep'te inşa edildiğini vurguladı.
Erdoğan, gelecek yıl hizmete açılması planlanan şehir hastanesinin bin 875 yatak kapasitesine sahip olduğunu, bununla birlikte 300'er yataklı devlet ve çocuk hastanelerinin inşasının da devam ettiğini aktardı.
Bugüne kadar TOKİ vasıtasıyla Gaziantep'te inşasına başlanan 21 bine yakın konuttan 16 binin sahiplerine teslim edildiğini belirten Erdoğan, "50 bin konuttan oluşan Kuzey Şehir Projesi ile Organize Sanayi Bölgesinin yanında çeyrek milyon insanın yaşayacağı yepyeni bir yerleşim alanı yapılıyor. Günümüz ihtiyaçları ile mahalli mimarinin sentezi olacak şekilde yürütülecek bu proje sayesinde sanayide çalışan binlerce kardeşimizin her gün şehrin bir ucundan diğer ucuna taşınma sorunu ortadan kalkacak." dedi.
Erdoğan, yapılan modern stadyumla eski stadyumun devre dışı kaldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Dedik ki buraya bir cuma camii yapalım. Şimdi duyuyorum ki bazı çatlak sesler bunu engellemeye kalkıyor. Bakanlar burada, aynı şekilde Sayın Vali'ye de gerekli talimatı tekrar vereceğim. Belediye Başkanı da burada. Bu camiyi yapacak olan hayırseverimiz de burada. Şimdi arkadaşlar çok açık net söylüyorum. Kim olursa olsun; yok şuymuş, yok buymuş hiçbirini kafaya takmayın. Bu cuma camii bu milletindir. Hayırseverimiz var, dolayısıyla hiç kimse bunu engelleyemez. Bu ülke bir hukuk devletidir. Bu hukuk devletinde de yok bilmem şu STK'nin söyle sesi çıkmış, şunun böyle sesi çıkmış. Biz o çatlak seslere alıştık. Bizim işimiz var. Dolayısıyla bu yolda inançla, azimle yürüyeceğiz, yürüyoruz. Bunu kimse engelleyemez. İnşallah hemen bu projelerin son halini ben tekrar görmek isterim. Son halini görüp hemen adımı atalım, temeli atıp süratle işi başlatalım."
"Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 2021 terörist etkisiz hale getirildi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre öncesinde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap etti.
Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nın devam ettiğini anımsatan Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 2021 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Erdoğan, bölgede terörist kalmayıncaya kadar mücadele edeceklerini ve bölgeyi sahiplerine teslim edeceklerini belirterek, "Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nda bunu yaptık mı? Cerablus'ta yaptık mı? Rai'de yaptık mı? El Bab'ta yaptık mı? Afrin'de de yapacağız, İdlib'de de yapacağız, Münbiç'te de yapacağız. Kimse oraların sahibi, onlar gelecek. Sahibi olmayanlar değil. 11 bin kilometreden kalkıp gelenler, bu teröristlere maaşlarını verenler kusura bakmasınlar. Eğer bizimle müttefikseniz, müttefikliğinizin gereğini yapın. Değilseniz onu söyleyin." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin hep müttefikleriyle beraber yürüdüğünü, ihanet etmediğini ama ihanet edenlere de saygı duymadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Şu anda Suriye'de eğer Esed'den bahsediliyorsa, Esed katildir. Zira bir milyona yakın vatandaşını öldüren bu değil mi? Kimyasal silahlarla, bunun yanında bütün konvansiyonel silahlarla kendi vatandaşını öldüren bu değil mi? Peki, bu dünya bu adama nasıl sahip çıkıyor? Nasıl bunun yanında yer alıyorlar? Kardeşlerim biz hiçbir zaman zalimlerle beraber olmadık, zulmetmedik ve zulmedenlerle beraber olmadık. Şu anda da bunu yapıyoruz. Eğer bugün biz Afrin'e gittiysek, bunun için gidiyoruz. Bunun için de devam edeceğiz. Allah yar, yardımcımız olsun."
"Yapacağınız tek iş var"
Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Tek devlet derken ne diyoruz? Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arap'ıyla, Gürcü'süyle 81 milyon tek milletiz biz. Yaradılanı, yaradandan ötürü sevdik. İki, tek bayrak. Bayrağımızı görüyor musun? Rengi şehidimizin kanından, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehitlerimizin ta kendisi. 'Üç, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Öyle rastgele tarladan vatan olmaz. Ama kanla yoğrulmuşsa, işte o vatan olur. 780 bin kilometre kareyle tek vatan. Dört, tek devlet. Bizim, Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz var mı? Paralel devletmiş. Neredeler, neredeler? Pensilvanya'da. Arkasında kim duruyor? Ondan sonra da diyorlar ki 'Niye bizim için böyle söylüyorsunuz?' Bizim söylememize gerek yok. Siz, bu ülkede senin stratejik ortağına, bu devlete darbe yapanı eğer saklıyorsan, onu bize vermiyorsan kusura bakma. Benim milletime, ben bunu anlatamam ve anlatamıyorum da. Yapacağınız tek iş var. Bu FETÖ denilen darbeciyi, sizin bu ülkeye vermenizdir. Vermediğiniz sürece kusura bakma."
"500 bin muhacire ev sahipliği yapıyorsunuz"
Erdoğan, Mart 2019 ve Kasım 2019 seçimlerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Her şeyden önce Gaziantep'in benim gönlümde özel bir yer veri var. Niye? Siz ensarsınız, ensar. Neden? Siz 500 bin muhacire, Suriyeli kardeşinize ev sahipliği yapıyorsunuz. Dolayısıyla siz müjdelenenlerdensiniz. Siz müjdelendiniz. Neden? Çünkü ensar oldunuz. Allah yar ve yardımcımız olsun. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Hep beraber kapı kapı dolaşarak, inşallah kurduğumuz bu cumhurun ittifakıyla 2019'u farklı kılacağız."
Muhabir: Mümin Altaş, Sefa Şahin, Özcan Yıldırım