Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abuja’daki temasları sırasında Nijerya Devlet Başkanı Muhammed Buhari ile ortak baısn toplantısı düzenledi. Konuşmasına Buhari ve yetkililere teşekkür ederek başlayan Erdoğan, Nijerya’nın BM’nin barış gücü misyonlarına en fazla katkı sağlayan 10 ülkeden biri olduğunu kaydederek, “Sahra altı Afrika’da özellikle stratejik bir ülke olarak kabul ettiğimiz bir ülke olduğunu burada açıklamak isterim. Buhari ile hem ikili bir görüşme gerçekleştirdik. Ardından heyetler arası görüşmeyi yaptık. ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirme fırsatımız oldu” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nijerya ile geleceğe yönelik adımların siyasi, askeri, ekonomik, ticari yanı olduğunu kaydederek, “Kültürel alanda neler yapılabileceği üzerinde ortak çaba göstermeliyiz. Parlamentolarımızın arasında ikili ilişkilerimizi geliştirmemizin çok büyük faydalar sağlayacağını düşünüyorum. Bir an önce karşılıklı dostluk gruplarının kurulmasında büyük faydalar var. Gerek TBMM, gerekse Nijerya Parlamentosu en kısa zamanda gerekli adımları atacaktır. Altını çizerek ifade etmek istediğim bir konu.
Bu konu da Türkiye olarak bizler de çok çok dertliyiz. Uzun zamandır terörle mücadele eden bir ülke olarak Nijerya’da yaşanan her menfur eylem bizim de yüreğimizi dağlıyor. 31 Ocak ve 9 Şubat’taki insanlık dışı eylemler dolayısıyla şahsım ve milletim adına başsağlığı dileklerimizi iletmek istiyorum. Bu eylemler terörün kanlı yüzünün dünyanın her yerinde aynı olduğunun bir başka delilidir.
Bizi üzen bir şey bir Müslüman olarak özellikle var. Irak’a bakıyoruz, Suriye’ye bakıyoruz, Nijerya’ya bakıyoruz, Yemen’e bakıyoruz, öldüren Allah-u Ekber diyor, öldürülen Allah-u Ekber diyor. Çünkü terörün dini yoktur, milleti yoktur.
Terör örgütleri arasında yardım yapılmasını tasvip etmiyoruz. Terörün bir dinle, inanç grubuyla veya etnik unsurla irtibatlandırılması ancak teröristlerin ekmeğine yağ sürecektir. Terörün ve marjinal yapıların bu dokuyu tahrip etmesine asla fırsat vermeyeceğiz. Terör konusunda, terörle mücadele konusunda Türkiye olarak Nijerya ile işbirliğine her zaman varız” ifadelerini kullandı.
“TOPLAM DIŞ TİCARET HACMİMİZ 1 MİLYAR 145 MİLYON DOLARDIR”
Erdoğan, ekonomik alanda Nijerya’nın son yıllarda ciddi sıçramalar kaydettiğini bildirerek, “Bu ziyaretimde 150’yi aşkın iş adamları heyeti şu anda eşlik ediyor. İş adamlarımızın Nijeryalı iş adamlarıyla sektörel alanda görüşmeleri devam ediyor. Sabahtan itibaren çalışmalarını yapıyorlar. Öğleden sonra yapılan Türkiye-Nijerya İş Forumu’nda ülkelerimiz için önemli sonuçlar almayı hedefliyoruz. Türk iş adamlarının özellikle Nijerya’da birçok yatırımlara girmesini teşvik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve Nijerya’nın nüfusunun 260 milyon olduğunu ve bunun çok önemli bir pazar olduğunu kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Toplam dış ticaret hacmimiz 1 milyar 145 milyon dolardır. ihracatımız 314 milyon dolar. İthalatımız 831 milyon dolar. Nijerya’nın lehine bir durum söz konusu. Nijerya bu imkanı bu gücü ile biz de kendi imkan ve gücümüzle kardeşler olarak birleştirirsek daha faydalı sonuçlar alabiliriz. Nijeryalı İş adamlarını da Türkiye’de yatırım yapmaya davet ediyorum. Her türlü desteği vermeye hazırız. Özellikle de Türk müteahhitlik firmaları dünyada şu anda ikinci sırada.
Nijerya’nın güzelleştirilmesinde alt yapı ve üst yapı yatırımlarında her türlü girişimde bulunmaya müteahhitlerimiz hazırdır. Tarım ve sulama yöntemleri başta olmak üzere bu alandaki tecrübe ve birikimlerimizi buradaki kardeşlerimize paylaşmaya hazırız. Savunma sanayi alanındaki imkanlarımızı sizlerin istifadesine sunmak istiyoruz. Bu vesile ile kardeşim Buhari’yi en kısa zamanda Türkiye’de resmi ziyaretle kabul etmeyi arzu ettiğimi ifade etmek istiyorum.”
DEMİRTAŞ’IN ÇAĞRISI
Erdoğan, gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın vatandaşlara Sur’a yürüyüş çağrısına yönelik soruya, “Aslında bunun yanıtını buradan vermek çok doğru değil. Ülkemde bu cevabı vermeyi isterim fakat hassasiyeti sebebiyle özellikle bunu belki cevaplamak mecburiyetinde kalıyorum. Bir terör örgütüne çağrı yapmak parlamento içindeki bir milletvekilinin görevi değildir.
Burada atılması gereken adım şudur; zaten ben Güneydoğu’daki benim bölge halkının, Kürt kardeşlerimin böyle terör kokan, teröre davet kokan bir çağrıya evet diyeceğine inanmıyorum. Yine bunun yanında özellikle de bunun için birilerinin suç duyurusu yapmasına gerek yok. Her şey açık net ortada ve bu savcılıklara bir davettir. Savcıların da kendi üzerine düşen görevi burada yerine getirmesi gerekir diye düşünüyorum.
Çünkü ülkemi karıştırmaya, ülkemin huzurunu karıştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Şu anda güvenlik güçlerimiz bölgede ciddi bir huzur operasyonu adı altında yürüttükleri operasyonlardan netice alma konumuna geldikleri dönemde işte bu ifade ettiğiniz zat, bunlar rahatsız olmaya başlamışlardır. Çünkü bölge artık kendine gelmeye başlıyor, bölge artık huzur bulmaya başlıyor.
Hükümetimizin de yoğun bir şekilde netice almasından sonra bölgede kentsel dönüşüm ve vatandaşımız çok daha huzurlu bir şekilde yerleşim alanlarına sahip olması için atacakları adımların endişesi bunları kaplamıştır. Bir an önce neticeyi alıp o huzurlu günlere döneceğiz” yanıtını verdi.
dikGAZETE