Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meridyen Derneği tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 7. Hadis ve Siret Araştırmaları Ödül Töreni'ne katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İBB Başkanı Mevlüt Uysal ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ehli hünerin kadrini kıymetini bilmenin de hüner olduğunu söyleyerek, "Peygamber Efendimiz sadece Kur'an-ı Kerim'in vahyine aracılık etmemiştir. Onu bilfiil yaşamış, hayatına tatbik etmiştir. Peygamberimizin hayatı Kur'an Kerim'in bir nevi tefsiridir. Sünnet ve siret olmadan İslamın yaşanması mümkün değildir. Müslümanların sünnetle olan bağı ne kadar güçlü ise dinleri de olan bağları da aynı şekilde kavi ve sağlamdır. Kim ne adına olursa olsun bu bağı yok sayan veya koparmaya çalışan her teşebbüs bizim nazarımızda gayri İslamidir. Peygamber Efendimizin sünnetini hedef almakla doğrudan Kur'an-ı Kerim'i hedef almak arasında fark yoktur. Sünnet-i seniyeyi tarihsel bir okumayla sadece kısıtlı bir döneme hapsetmek, Müslümanların hayatından Peygamber Efendimizi çıkarmayı amaçlayan kirli bir tezgahtır. Bu tezgah kimi zaman batılı ülkelerde olduğu gibi fikir özgürlüğü adına Peygamber Efendimizi tahkir eden karikatür şiirler, kitaplarla yapılıyor. Aynı oyun kimi zaman da uydurma hadislerin arkasına saklanarak sarenlenmeye çalışılıyor. İslam tarihini incelediğinizde bu tür gayretlerin farklı zamanlarda farklı şekillerde devreye konulduğuna şahit olursunuz" dedi.
"Son dönemde gerek ülkemizde gerek yurt dışında bu tür hadsizliklerin daha çok gündeme gelmesi asla tesadüf değildir" diyen Erdoğan, "İslam dini umut olmayı insanların tüm sıkıntılarına deva almaya devam ettikçe belli çevrelerce hedef olmaya devam edecektir. Bu saldırılara karşı uyanık olmak, hazırlık yapmak hepimizin görevidir. Siyer bizim Kur'an-ı Kerim'i anlama kılavuzumuz, hayat rehberimiz, referans kaynağıdır. Peygamberimiz efendimizin her dönemi bizim için örnektir. Peygamberimizin, bekarlığı, evliliği, tüccarlığı, yaşlılığı, dostluğu, savaşçılığıyla bizim rehberimizdir. Bu rehberden tam anlamıyla istifade etmek de ona başvurmaktan geçiyor" ifadelerini kaydetti.
"İslam dünyası bu derece bölünmüş olmasa hiçbir güç Müslümanların Harimi-i İsmet'ine el uzatamaz"
ABD'nin Kudüs kararına da tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemiz son dönemde oldukça sancılı günlerden geçiyor. Kendimizi hemen her gün yeni bir krizin ya da çatışmanın ortasında buluyorsunuz. Türkiye olarak her hal ve şartta kardeşlerimizin arasını yapmaya, krizleri suhuletle aşmaya çalışıyoruz. Biz bu gayret içerisindeyken, günümüzün neronları yeni bir ateş yakmış. Tam Suriye meselesinde mesafe kat ettik, Kudüs meselesini Yemen'den yükselen feryatları duyuyoruz. İslam dünyası tıpkı bir asır önce olduğu gibi kan, gözyaşı, kardeş kavgası üzerinden yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor.
Etnik ve mezhebi fay hatları derinleştirilerek, Müslümanlar daha kolay yutulur lokmalara bölünmek isteniyor. Yemen, Irak, Suriye, Arakan, Kudüs'te yaşanan hadiseler kesinlikle tesadüf değildir. Bu krizlerin tamamı bilerek çıkarılmıştır. Çözüm yolları da kasıtlı olarak tıkanmaktadır. Amaç Müslümanların enerjilerini ve kaynaklarını iç çatışmalarla tüketmektir. Müslümanlar birbiriyle uğraşırken, aradan sıyrılanlar terör örgütleridir. İsrail gibi devlet terörü uygulayan ülkelerdir. Müslümanların kavgasının yegane kazananı sömürgecilerdir, silah tüccarlarıdır. Şayet bugün İsrail ve ABD yönetimi Kudüs konusunda bu kadar hoyrat, hukuksuzca davranıyorsa sebebi Müslümanların içler acısı halidir. Kadim İslam beldelerinden ezanlar yerine dumanlar yükseliyorsa bunun nedeni biraz da Müslümanların basiretsizliğidir. İslam dünyası bu derece bölünmüş olmasa hiçbir güç Müslümanların Harim-i İsmet'ine el uzatamaz. Müminler bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlense, hiçbir güç milyarlarca insanı karşısına almaya cesaret edemez" şeklinde konuştu.
Kudüs konusunda İİT İstanbul'da yaptığı olağanüstü toplantıyı bir kırılma noktası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir hafta içerisinde istenildiği zaman Müslümanların neler yapabileceklerini tüm dünyaya göstermiştir. Teşkilatın oy birliğiyle Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak kabul etmesi tarihi bir duruştur. Bu kararla teşkilat kuruluş gayesine de sahip çıkmıştır. Hem de rüştünü ispat etmiştir. Zirvenin olumlu yansımalarını görmeye başladık. Bundan sonra atacağımız adımlarla şu an şer gibi gözüken bu durumu hayra tebliğ edeceğimize Rabbimin lütfuyla inanıyorum. Şüphesiz buradan elde edilen netice sadece Kudüs meselesiyle de sınırlı kalmayacaktır. Bu başarı çarpan etkisi oluşturacak Müslümanlara uzun süredir hasretini çektiğimiz özgüveni aşılayacaktır. Tüm mazlum ve mağdurlara umut verecek. Bu sebeple İslam ülkelerinin Kudüs imtihanından alınlarının akıyla çıkması çok büyük önem arz ediyor. Rabbimin yardımıyla, milletimizin duasıyla, ümmetin dayanışmasıyla bu sıkııntılı dönemi başarıyla atlatacağımıza inanıyorum" dedi.
Caner Sönmez