Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam dinini terörizmle ilişkilendirmek gibi bir eğilim ile karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Anti semitizme karşı olduğumuzu Başbakanlığımın ilk yılında açıklamış bir liderim. Aynı şeyi Batı’dan bekliyorum. Onlar da İslamafobiayı aynı şekilde insanlık suçu olarak açıklamaları gerekir. Bu dinin bir mensubu olarak bir Müslüman olarak bütün bu iddiaları reddediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’deki temaslarına devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brookings Enstitüsü’nde “Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin 2023 Hedefleri” temalı bir de konuşma gerçekleştirdi. “Başbakan Netanyahu’nun 2013 yılında telefon ederek özür dilemesinin ardından sürece ilişkin görüşmeler başlatılmıştır” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Başkan Obama’nın özel bir girişimi olmuş ve İsrail ziyaretinden dönüşte de kendileri telefonla aramak suretiyle kendileri ile görüşmüş ve bu özür beyanını dinlemiştik. Bununla süreç başladı. Ardından tazminat konusuyla ilgili süreç devam etti. Bu tazminat konusunda da herhangi bir sıkıntı olacağına ihtimal vermiyorum. 19 Mart günü İstanbul’da gerçekleştiren bombalı saldırıda 3 İsrail turistin de hayatını kaybetmesinden duyduğumuz üzüntüyü İsrailli muhataplarımıza ilettik.”
“BU KAOTİK ORTAMDA TERÖR MUSİBETİ DE KÜRESELLEŞİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DAEŞ’in İstanbul’daki bu eyleminin sadece İsrailli turistlere yönelik eylemi olmadığını aynı şekilde Türkiye’nin çok farklı yerlerinde DAEŞ’in eylemlerini sürdürdüğünü söyledi. İsrail ile ilişkilerin tüm sorun alanlarında olumlu ilerlemelerin sağlanması temin edecek şekilde gelişmesini beklediklerini kaydeden Erdoğan, “Ambargonun kaldırılması önemli bir başlık. Filistin enerji noktasında önemli bir sıkıntı yaşıyor. Günde 4 saat enerji imkanı var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir ülke bu sorunlar karşısında bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışıyla hareket edemez. Dünyanın neresinde olursak olalım bu sorunların ortaya çıkardığı tehdide hepimiz maruz kalıyoruz. Bu sınamalara karşı bölgesel ve uluslararası kuruluşlarına katkıda bulunmak, çözüm yolu aramak her ülkenin ahlaki ve vicdani sorumluluğudur. Bu kaotik ortamda terör musibeti de küreselleşiyor. Terör saldırılarının hedefi olmayan ülke neredeyse kalmadı. Uluslararası düzeyde müşterek ve samimi çabalarla başarılı olunabilir” açıklamasını yaptı.
“BU TERÖR ÖRGÜTLERİNE GEREKEN MÜCADELEYİ HEP BİRLİKTE YAPACAĞIZ”
“PKK bizim için neyse PYD de odur. YPG de odur” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer bu anlayışla yaklaşırsak o zaman ben şu tespiti yaparım; El Nusra bir terör örgütü değil mi? Terör örgütü. El Nusra da DAEŞ’a karşı savaşıyor. O zaman El Nusra da demek ki iyi bir örgüt. Böyle mi bakacağız olaya. Böyle bakamayız. Öyleyse biz el ele vereceğiz Koalisyon güçleri olarak bu terör örgütlerine gereken mücadeleyi hep birlikte yapacağız. Biz DAEŞ’e de PKK’ya da PYD’ye de Boko Haram’a da EŞ Şebab’a da aynı anlayışla aynı samimiyetle karşı çıkıyoruz.”
Erdoğan, “PKK ve PYD için Avrupa’da para toplama kampanyaları ve propaganda toplantılarının düzenlendiğini bu örgütlere silah ve mühimmat gönderildiğini gayet iyi biliyoruz. Böyle bir ortamda terörle mücadele konusundaki dayanışma mesajlarının herhangi bir anlamı kalmıyor. 17 Şubat’ta ve 23 Mart’ta Ankara’da vuku bulan saldırılar YPG eğitim kamplarında eğitim gören PKK’lılar tarafından gerçekleştirilmiştir. 19 Mart’ta meydana gelen patlama DAEŞ mensubu bir canlı bomba tarafından PKK ve YPG’lilerin desteği ile icra edilmiştir. Bu eylemler ile Paris’te veya Brüksel’de Lahor’da yapılan saldırılar arasında bir fark yoktur ” dedi.
“TERÖRİSTE ÖZGÜRLÜK OLUR MU”
Gaziantep’te yakalan teröristin Belçika’ya bildirildiğini ve Belçika’nın serbest bıraktığını hatırlatan Erdoğan, “Ama biz de iş adamımızı öldüren bir terörist şuanda Brüksel’de elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. 10 yıl oldu biz kendisini istedik. Ve bu isim hala bize teslim edilmedi. Teslim edilmiyor. Bunu kendileri ile bir araya geldiğimizde söylediğimizde aldığımız cevap: biz özgürlüklerden yanayız. Bu nasıl özgürlük. Teröriste özgürlük olur mu?” açıklamasını yaptı.
“HİÇBİR SEMAVİ DİNİN TERÖRLE BAĞDAŞTIRILMASINI KABUL EDEMEYİZ”
İslam dinini terörizmle ilişkilendirmek gibi bir eğilim ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Erdoğan, “Anti semitizme karşı olduğumuzu Başbakanlığımın ilk yılında açıklamış bir liderim. Aynı şeyi Batı’dan bekliyorum. Onlarda İslamafobiayı aynı şekilde insanlık suçu olarak açıklamaları gerekir. Bu dinin bir mensubu olarak bir Müslüman olarak bütün bu iddiaları reddediyoruz. Esasen hiçbir semavi dinin terörle bağdaştırılmasını kabul edemeyiz” açıklamasını yaptı.
Terörle mücadelede terörü besleyen şartların da ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Sivrisinek avlamakla bir yere varamazsınız. Sivrisineği üreten o bataklığı kurutmak şarttır. Bu bakımdan ekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’deki temaslarına devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brookings Enstitüsü’nde “Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin 2023 Hedefleri” temalı bir de konuşma gerçekleştirdi. “Başbakan Netanyahu’nun 2013 yılında telefon ederek özür dilemesinin ardından sürece ilişkin görüşmeler başlatılmıştır” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Başkan Obama’nın özel bir girişimi olmuş ve İsrail ziyaretinden dönüşte de kendileri telefonla aramak suretiyle kendileri ile görüşmüş ve bu özür beyanını dinlemiştik. Bununla süreç başladı. Ardından tazminat konusuyla ilgili süreç devam etti. Bu tazminat konusunda da herhangi bir sıkıntı olacağına ihtimal vermiyorum. 19 Mart günü İstanbul’da gerçekleştiren bombalı saldırıda 3 İsrail turistin de hayatını kaybetmesinden duyduğumuz üzüntüyü İsrailli muhataplarımıza ilettik.”
“BU KAOTİK ORTAMDA TERÖR MUSİBETİ DE KÜRESELLEŞİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DAEŞ’in İstanbul’daki bu eyleminin sadece İsrailli turistlere yönelik eylemi olmadığını aynı şekilde Türkiye’nin çok farklı yerlerinde DAEŞ’in eylemlerini sürdürdüğünü söyledi. İsrail ile ilişkilerin tüm sorun alanlarında olumlu ilerlemelerin sağlanması temin edecek şekilde gelişmesini beklediklerini kaydeden Erdoğan, “Ambargonun kaldırılması önemli bir başlık. Filistin enerji noktasında önemli bir sıkıntı yaşıyor. Günde 4 saat enerji imkanı var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir ülke bu sorunlar karşısında bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışıyla hareket edemez. Dünyanın neresinde olursak olalım bu sorunların ortaya çıkardığı tehdide hepimiz maruz kalıyoruz. Bu sınamalara karşı bölgesel ve uluslararası kuruluşlarına katkıda bulunmak, çözüm yolu aramak her ülkenin ahlaki ve vicdani sorumluluğudur. Bu kaotik ortamda terör musibeti de küreselleşiyor. Terör saldırılarının hedefi olmayan ülke neredeyse kalmadı. Uluslararası düzeyde müşterek ve samimi çabalarla başarılı olunabilir” açıklamasını yaptı.
“BU TERÖR ÖRGÜTLERİNE GEREKEN MÜCADELEYİ HEP BİRLİKTE YAPACAĞIZ”
“PKK bizim için neyse PYD de odur. YPG de odur” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Eğer bu anlayışla yaklaşırsak o zaman ben şu tespiti yaparım; El Nusra bir terör örgütü değil mi? Terör örgütü. El Nusra da DAEŞ’a karşı savaşıyor. O zaman El Nusra da demek ki iyi bir örgüt. Böyle mi bakacağız olaya. Böyle bakamayız. Öyleyse biz el ele vereceğiz Koalisyon güçleri olarak bu terör örgütlerine gereken mücadeleyi hep birlikte yapacağız. Biz DAEŞ’e de PKK’ya da PYD’ye de Boko Haram’a da EŞ Şebab’a da aynı anlayışla aynı samimiyetle karşı çıkıyoruz.”
Erdoğan, “PKK ve PYD için Avrupa’da para toplama kampanyaları ve propaganda toplantılarının düzenlendiğini bu örgütlere silah ve mühimmat gönderildiğini gayet iyi biliyoruz. Böyle bir ortamda terörle mücadele konusundaki dayanışma mesajlarının herhangi bir anlamı kalmıyor. 17 Şubat’ta ve 23 Mart’ta Ankara’da vuku bulan saldırılar YPG eğitim kamplarında eğitim gören PKK’lılar tarafından gerçekleştirilmiştir. 19 Mart’ta meydana gelen patlama DAEŞ mensubu bir canlı bomba tarafından PKK ve YPG’lilerin desteği ile icra edilmiştir. Bu eylemler ile Paris’te veya Brüksel’de Lahor’da yapılan saldırılar arasında bir fark yoktur ” dedi.
“TERÖRİSTE ÖZGÜRLÜK OLUR MU”
Gaziantep’te yakalan teröristin Belçika’ya bildirildiğini ve Belçika’nın serbest bıraktığını hatırlatan Erdoğan, “Ama biz de iş adamımızı öldüren bir terörist şuanda Brüksel’de elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. 10 yıl oldu biz kendisini istedik. Ve bu isim hala bize teslim edilmedi. Teslim edilmiyor. Bunu kendileri ile bir araya geldiğimizde söylediğimizde aldığımız cevap: biz özgürlüklerden yanayız. Bu nasıl özgürlük. Teröriste özgürlük olur mu?” açıklamasını yaptı.
“HİÇBİR SEMAVİ DİNİN TERÖRLE BAĞDAŞTIRILMASINI KABUL EDEMEYİZ”
İslam dinini terörizmle ilişkilendirmek gibi bir eğilim ile karşı karşıya olunduğunu ifade eden Erdoğan, “Anti semitizme karşı olduğumuzu Başbakanlığımın ilk yılında açıklamış bir liderim. Aynı şeyi Batı’dan bekliyorum. Onlarda İslamafobiayı aynı şekilde insanlık suçu olarak açıklamaları gerekir. Bu dinin bir mensubu olarak bir Müslüman olarak bütün bu iddiaları reddediyoruz. Esasen hiçbir semavi dinin terörle bağdaştırılmasını kabul edemeyiz” açıklamasını yaptı.
Terörle mücadelede terörü besleyen şartların da ortadan kaldırılması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Sivrisinek avlamakla bir yere varamazsınız. Sivrisineği üreten o bataklığı kurutmak şarttır. Bu bakımdan ekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
(İHA)
