Cumhurbaşkanı Başdanışmanları Mehmet Uçum ve Ahmet Selim Köroğlu’nun, mecliste ilk tur görüşmeleri sona eren anayasa değişikliği önerisinin detaylarını anlatmak için İhlas Holding’e yaptığı ziyarette önemli açıklamalarda bulundu.
İhlas Haber Ajansı Genel Müdürü Hamit Arvas, İhlas Haber Ajansı Haber Koordinatörü İrfan Altıkardeş, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kapan, TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç ve birim müdürlerinin katıldığı toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuk alanındaki başdanışmanı Mehmet Uçum, anayasa değişikliği teklifinde yer alan maddelerle ilgili detaylı bir açıklama yaptı.
Teklifte önceki modellerden de yararlanıldığını ifade eden Uçum yeni özelliklerin de maddelerde yer aldığını ifade etti. Anayasa değişikliğinin revizyon olmadığını da sözlerine ekleyen Uçum, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye siyasal sisteminde bir reform başlıyor”
“Bu değişiklik anayasa değişikliği konseptinde de olsa bir revizyon değildir. Bu değişiklik sistem içi bir revizyondan bir sistem reformuna geçiştir. Bu değişiklik yeni bir sistem önermektedir. Dolayısıyla bu değişiklik bir reform başlangıcıdır. Türkiye’de bugün mecliste görüşülen, birinci turu tamamlanan, hükümet modeli önerisinin merkezde olduğu değişiklik, Türkiye’de bir reform sürecini başlatan değişikliktir. Türkiye siyasal sisteminde bir reform başlıyor. Bu sistemle 'kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılıyor' diyenler ya gerçekten bu işi bilmiyorlar, ama bu kadar elementer bir şeyin bilinmemesi düşünülmeyeceğine göre kesinlikle manipülasyon yapıyorlar. Kesinlikle yalana dayalı siyaset yapıyorlar. Tam tersine bizim önerdiğimiz sistemde hukuksal yapı itibariyle kuvvetler ayrılığı güçlendiriliyor. Bu açıdan önemli bir değişiklik yapıyoruz.”
Uçum ayrıca kamuoyunda sıklıkla konuşulan kuvvetler ayrılığı konusuna da açıklık getirdi. Mevcut sistemde kuvvetlerin kendi içinde dağınık olduğunu savunan Uçum ayrıca hükümette de çok başlılığın olduğunu söyledi. Sorunların ortadan kalkması için güç yoğunluğuna ihtiyaç olduğunu dile getiren Uçum şöyle konuştu:
“Güç yoğunlaşması öneriyoruz biz. Güç yoğunlaşması istiyoruz. Fakat biz bu güç yoğunlaşmasını kuvvetler birliği üzerinden istemiyoruz. Biz yürütmede güç yoğunlaşması istiyoruz, yasamada güç yoğunlaşması istiyoruz, yargıda güç yoğunlaşması istiyoruz. Her kuvvet kendi içerisinde güç yoğunlaşması yaşasın. Her kuvvet içerisindeki dağınıklık ortadan kalksın. Mecliste daha etkili bir meclis pratiği üretsin, yürütmede daha etkili bir yürütme pratiği üretsin. Yargı da daha güçlü bir hukuk güvenliği istikrarı oluştursun. Yürütmede güç yoğunlaşması istiyoruz çünkü açık konuşmak lazım Türkiye’de kaç tane bakan varsa o kadar hükümet vardır. Türkiye’de hükümette çift başlılık yok çok başlılık var. Biz şu anda anayasal olarak çift başlılıktan bahsediyoruz ama pratik olarak, mevzuat olarak çok başlılık var. Güç yoğunlaşması istiyoruz. Çok başlılığı ortadan kaldırmak için istiyoruz.”
Fesih yetkisi Cumhurbaşkanı’ndan geri alındı
Muhalefetin yeni anayasa için yaptığı ‘tek adamlık’ eleştirisine de değinen baş danışman Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı’nın meclis üzerinde olan yetkilerinin sınırlandırıldığını ve mecliste birlikte hareket edecek hale getirildiğini söyledi. En çok tartışılan konulardan biri olan ‘Cumhurbaşkanı’nın meclisi feshetme yetkisi’ hakkında konuşan Uçum, “Şunu söylüyorlar; Atatürk’te bile olmayan yetkiyi verdiniz. Ne yetkisi vermişiz? Meclisi fesih etme yetkisi. Böyle bir şey yapmadık. Bizim önerdiğimiz modelde Cumhurbaşkanı’nın Meclisi feshetme yetkisi yok. Tam tersine mevcut anayasada meclisi feshetme yetkisi var. 7 Haziran ile 1 Kasım’a arasında Cumhurbaşkanı ne yaptı? Koşullar oluşması, hükümet kurulamadı ve meclisi feshetti 1 Kasım seçimi yapıldı. Bizim önerdiğimiz sistemde Cumhurbaşkanı ve meclisin seçimleri birlikte yenileme yetkisi var. Fesih o yetkiyi kullanan organın varlığını etkilemez. Cumhurbaşkanı 7 Haziran’dan sonra meclisi feshettiğinde kendi görev süresi sona mı erdi? O da mı seçime gitti? Gitmedi. Fesih öyle bir şey. Bizim verdiğimiz yetkide cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesine karar verirse kendi seçimi de yenileniyor. Dolayısıyla bunun adı fesih değil. Biz mevcut olan fesih yetkisini geri aldık” dedi.
Anayasa komisyonunda sert tartışmalara neden olan milletvekili seçilebilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesini öngören maddenin gençliği temsil ettiğini ifade eden Uçum, maddenin 18 yaş meselesi olarak tartışılmasının yanlış olduğunu söyledi. Meclisin genç üye sayısının artacağını da belirten Uçum, şu ifadeleri kullandı:
“18 yaş meselesi seçmen temsili meselesinde tartışılamaz. 18 yaş meselesi gençliğin temsili şeklinde tartışılmak zorundadır. Eğer siz gençliğin temsilinden söz ediyorsanız, gençliği 18 yaşında başlatıyorsanız, o zaman seçme hakkına sahip olan gencin seçilme hakkına sahip olmasını da kabul etmek zorundasınız. Çünkü bu bir temel haktır. 18 yaş meselesi mecliste 18 yaşında bir milletvekili görme meselesi değildir. 18 yaş meclisin yaş ortalamasını aşağı çekecek bir etki yaratacaktır. Bu bence önemlidir. 30 yaştan 25 yaşa düştüğünde meclisteki genç dinamik üye sayısı da artmıştır. Daha genç insanların siyasete yönlenmesi bakımından teşvik edicidir.”