Ankara
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, vatandaşlara, "Yaşadığımız salgın hastalıktan hem kendimizi hem de çevremizi korumak için mümine yaraşır bir duruş sergileyelim. Tedbirlere uyma konusunda özen ve ciddiyetimizle örnek olalım. İhmalkarlığa şahit olduğumuzda güzellikle uyaralım." çağrısında bulunuldu.
"Mümin: Hakkın Temsilcisi, Hakikatin Davetçisi" konulu cuma hutbesi Türkiye genelindeki camilerde okundu.
Tebliğ görevininin Peygamberin şerefle taşıdığı ve ümmetine miras bıraktığı mukaddes bir görev olduğu, bu sebeple yılmadan, yorulmadan insanların doğruya ve doğruluğa davet edilmesi gerektiği vurgulanan hutbede, insanları hakikate çağırırken güzel bir üslup, sabırlı ve nezaketli bir tutumda kararlı olunmasının önemine dikkat çekildi.
İslam'ın sınırlarına önce kendi hayatında riayet etmenin, sözü ile özü bir olmanın her müminin sorumluluğu olduğu aktarılan hutbede, "Bu konuda Rabbimizin ikazı gayet açıktır: 'Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır." ifadelerine yer verildi.
Hutbede, vatandaşlara İslam dininin sarsılmaz hakikatlerini anlatma ve hakkıyla yaşamaya gayret etme, iyi niyetle iyiliği inşa etmeye çalışırken farkında olmadan yıkıp dökmemek için davet ve irşatta bilinçli davranılma çağrısı yapıldı.
Dün itibarıyla girilen hicri 1442. yılın millete ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve bereket getirmesi temennisinde bulunulan hutbede, şunlar kaydedildi:
"Ayrıca bilinçli olmamızı gerektiren önemli bir hususa daha işaret etmek istiyorum. Yaşadığımız salgın hastalıktan hem kendimizi hem de çevremizi korumak için mümine yaraşır bir duruş sergileyelim.
Tedbirlere uyma konusunda özen ve ciddiyetimizle örnek olalım. İhmalkarlığa şahit olduğumuzda güzellikle uyaralım. Hep birlikte yenebileceğimiz bu hastalık aramızda kol gezerken umursamaz davranmanın, Allah katında vebal, toplum içinde de kul hakkı olduğunu unutmayalım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com