AĞRI
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Türk askerinin İdlib'e intikaline ilişkin, "Bize göre çözüm, şu veya bu muhalif grubun, rejimin ya da devletin desteklenerek daha üst seviyelere çıkartılması değildir. Çözüm Suriye'de yanan fitne ateşinin söndürülmesidir. Bu ateşin söndürülmesi, orada akan kanın durdurulması için atılan bütün adımlar olumlu ve bizim tarafımızdan desteklenecektir." dedi.
Yapıcıoğlu, Ağrı'da sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.
Türkiye ve ABD'nin vize işlemlerini karşılıklı askıya almasına değinerek, bu durumun doları yükselttiğini belirten Yapıcıoğlu, hem doların hem altının yükselmesinin esnafın durumunu zorlaştıracağını söyledi. ABD'yi eleştiren Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD, silah gücünden dolayı kendisini dünyanın jandarması olarak görüyor. ABD'nin varlığı bu ülkeden kovulmalıdır. Güney Amerika'da söylenen meşhur bir söz vardır, 'Darbe riskinin tek olmadığı yer Amerika'dır çünkü orada Amerika büyükelçililiği veya konsolosluğu yoktur' diye. Amerika dünyanın her tarafında casusluk yapar, girdiği her memleketi ya kendi menfaati için çalıştırmaya ya da orayı karıştırmaya çalışır. Amerika zaten Türkiye'ye dost değildir. Onun dostluğunu kaybetme gibi bir korkuyu yaşamanın manası yoktur. Ben hükümetin yerinde olsam İncirlik'i kapatırım."
Yapıcıoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gayrimeşru referandumuna da değinerek, "Referandumun yapılması haklıydı, haksızdı, doğruydu, yanlıştı onlara bu saatten sonra girmenin çok fazla şey kazandırmayacağını düşünüyorum. Çünkü 25 Eylül'de ilan ettikleri bir referandumu yaptılar ve sonuçlandı." dedi.
Hiç kimsenin referandum olmamış veya henüz 25 Eylül gelmemiş gibi davranamayacağını ifade eden Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye, Irak merkezi hükümeti olan Bağdat hükümeti ve İran, referandumu tanımayacaklarını ve sonuçlarını konuşmayacaklarını söylediler, kendi tercihleridir, konuşmazlar, sonuçlarını tanımazlar veya tanırlar, onların bilebileceği bir iştir. Bizim üzerinde durmak istediğimiz husus şudur ki, bu referandum gerekçesiyle askeri seçeneklerinin de masada olduğunun dillendirilmesi bile çok ciddi bir hatadır. 15 Temmuz darbe girişiminden önce de darbe esnasında ve sonrasında da Türkiye'nin ve hükümetin dostumuz dediği Batı'nın aslında Türkiye'ye dostça yaklaşmadığı, belki de kuyusunu kazmaya çalıştıkları hemen herkes tarafından görüldü. Biz de diyoruz ki eğer Türkiye iç barışını temin edip bunu iyice sağlamlaştıramazsa dışarıya kafa tutması zor olur. İnsanın önce kendi evinin içini düzeltmesi ve kendi birliğini tahkim etmesi gerekir."
"Suriye'de yanan bir fitne ateşidir"Yapıcıoğlu, Suriye'de kardeş kanı aktığını ifade ederek, "Suriye halkının birbirine karşı savaşması, kanını dökmesi sadece Suriye'yi değil çevresindeki bütün ülkeleri etkileyecek ve hepsini acıya, zarara sürükleyecek kötü bir savaştır. Suriye'de yanan bir fitne ateşidir." diye konuştu.
Suriye'deki sorunun çözümü için bölge ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini savunan Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Suriye'deki ateşin sönmesi için emperyalistlerden medet ummak yerine bölge ülkeleri bir araya gelmeli, beraberce el ele tutuşup bu fitne ateşini söndürmeye çaba sarf etmelidir. Şu an Türkiye'nin İdlib'e girmesi, Astana görüşmelerinde Rusya ve İran ile beraber çatışmasızlık bölgesi, güvenlik bölge oluşturması akan kanın durdurulması amacıyla ise elbette iyi bir şeydir."
Yapıcıoğlu, Türk askerinin İdlib'e intikaline de işaret ederek, "Şu anda oraya gidiş amacının ne olduğu konusunda henüz net bir şey görünmüyor. Bize göre çözüm, şu veya bu muhalif grubun, rejimin ya da devletin desteklenerek daha üst seviyelere çıkartılması değildir. Çözüm Suriye'de yanan fitne ateşinin söndürülmesidir. Bu ateşin söndürülmesi, orada akan kanın durdurulması için atılan bütün adımlar olumlu ve bizim tarafımızdan desteklenecektir."
Muhabir: Orhan Güngör
dikGAZETE.com