Çanakkale
Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Işıkeli köyünde üç kuşaktır kahvehanecilik yapan Cemil Kısa, Birinci Dünya Savaşı yıllarında yaşanan yoklukta ortaya çıkan ancak yıllar içinde unutulan ve bir süre önce coğrafi işaret alan nohut kahvesini, kahve tutkunlarının beğenisine sunuyor.
Biga Kaymakamlığı, Biga Belediyesi, Biga Ticaret ve Sanayi Odası ve Biga Ziraat Odası Başkanlığının girişimleri sonucu 15 Ağustos'ta tescillenen "nohut kahvesi", kahve tutkunları için yeni bir lezzet alternatifi olurken, beğeniye sunulduğu Işıkeli köyünün, Çanakkale'de gidilmesi gereken uğrak noktalardan birine dönüşmesini sağladı.
Tarihçesi kadar hazırlanışıyla da ilgi çeken nohut kahvesinin lezzeti, Işıkeli köyünde üç kuşaktır kahvehanecilik yapan ailenin son temsilcisi Cemil Kısa tarafından yaşatılıyor.
Cemil Kısa, nohut kahvesini hazırlarken yerli nohut kullanmayı tercih ediyor. Atölyesindeki fırında kavurduğu nohutları daha sonra iki ayrı makinede öğüten Kısa, bu aşamadan sonra nohutları pişirmeye hazır hale getiriyor.
Bir tatlı kaşığı nohut kahvesini bir adet küp şeker ile lezzetlendiren Kısa, cezvenin içine biraz da karbonat ekleyerek kısık ateşte yavaş yavaş pişiriyor.
Pişme sırasında oluşan yoğun köpüğü, tepsisindeki fincanlara dağıtan Cemil Kısa, bir süre daha pişirdiği kahvenin geri kalanını da fincanlara döktükten sonra sunumunu yapıyor.
"Günümüzde nohut kahvesi çok tutuluyor"
Kahvehaneci Cemil Kısa, kıtlığın yaşandığı Birinci Dünya Savaşı yıllarında, dedelerinin kahveden mahrum kalmamak için nohudu kavurarak, elekten geçirdikten sonra kahve yerine içtiklerini söyledi.
Kahvenin bol olduğu dönemlerde nohut kahvesinin unutulmaya başlandığını dile getiren Kısa, "Herkes bıraktı ama biz bırakmadık, günümüze kadar getirmeye çalıştık. Günümüzde nohut kahvesi çok tutuluyor ve içiliyor." dedi.
Cemil Kısa, nohut kahvesinin, coğrafi işaret almasına ilişkin süreci şöyle aktardı:
"10 yıldan beridir nohut kahvemize inanılmaz bir ilgi ve alaka var. Köyümüze gelenler çok sevdi. Kaymakamımız, belediye başkanımız, oda başkanlarımızın büyük emeğiyle bu iş oldu. Öncelikle kaymakamımız bu işe el attı. Ondan sonraki süreçte hocalarımız geldi. Nohut kahvesinin bütün detaylarını aldı. Sonra da askıya çıktı ve coğrafi işareti aldı. Biz de çok mutlu olduk. Köyümüz havası, suyu ve manzarası açısından görülmesi gereken bir köy. Özellikle nohut kahvesi tadılması gereken bir lezzet."
"Ocakta tuttukça köpük yapıyor"
Nohut kahvesinin nasıl hazırlandığını da anlatan Kısa, özellikle nohudu kavurma derecesine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Pişirirken de kahvenin ölçüsünün önemli olduğunu belirten Kısa, "Ölçüsü bir fincana bir tatlı kaşığı, biraz da şekeri öneriyoruz açıkçası. Türk kahvesi bir defa köpük yapar, bizim kahvemiz ise ocakta tuttukça köpük yapıyor. Köpüğü dökersiniz, cezveyi ocağa tekrar koyarsınız. Üçüncüye tamamlarsanız kıvama ulaşırsınız." dedi.
Nohut kahvesinin lezzetini yakalamak için çok çalıştıklarını ifade eden Kısa, "Pişirme aşaması, çekilme aşaması, toz kıvamına getirilme aşaması... Hangisi en güzel şekilde içilecek, hangisi en güzel şekilde beğenilecek, bunun üzerine çok çalıştık. Bu bir çalışmanın ürünü. Dededen, babadan gelen bir kahve geleneğimiz var. Bunun üzerine biraz daha çalıştık, sonuçta güzel bir sunum ortaya çıktı." diye konuştu.
Nohut kahvesiyle birlikte Işıkeli köyüne gelenlerin sayısında özellikle hafta sonları artış olduğunu dile getiren Kısa, "Türkiye'nin her yerinden hatta yurt dışından gelen bir çok arkadaşımız, misafirimiz oldu. Buraya gelip de nohut kahvesi içmeyen çok az insan var." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com