Siyaset

'Çocuklarımızın kanı yerde kalmayacak'

İçişleri Bakanı Soylu, 10 Aralık 2016'da Vodafone Park yakınında meydana gelen terör saldırısına ilişkin, "O iki kişiyi aslanlarımız, o dağların her noktasında arıyorlar. Çocuklarımızın kanı yerde kalmayacak." dedi.

'Çocuklarımızın kanı yerde kalmayacak'
10-12-2017 18:02

TRABZON

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 10 Aralık 2016'da Vodafone Park yakınında meydana gelen terör saldırısına ilişkin, "Çalışma arkadaşlarım ve mesai arkadaşlarım iyi bilirler, o iki kişiyi bizim arkadaşlarımız, aslanlarımız, evlatlarımız, o dağların her noktasında arıyorlar, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hangi deliğe girerlerse girsinler, hangi inde olursa olsunlar o çocuklarımızın kanı yerde kalmayacak." dedi.

Soylu, AK Parti Ortahisar Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, partililere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını iletti.

İstanbul Beşiktaş'ta geçen yıl bugün çevik kuvvete yönelik gerçekleştirilen saldırıyı hatırlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Sizlerden bir de dua istiyorum, güçlü bir 'Amin' istiyorum. Bugün 10 Aralık. Geçen yıl bugün, İstanbul Beşiktaş'ta çevik kuvvet polislerimize yönelik hain bir saldırı gerçekleşmişti. Eski adıyla İnönü Stadyumu'nun orada. O saldırıda şehit olan evlatlarımızın cenaze töreninde bir söz vermiştik, kanlarını yerde bırakmayacağımızı ifade etmiştik. Üzerinden bir yıl geçti ve Allah'a çok şükür, o hain terör örgütünün bütün denklemlerinden fitil fitil burunlarından getirdiğimizi söylemek istiyorum."

Soylu, o talimatı veren iki kişi kaldığını ifade ederek, "O talimatı veren 2 kişinin peşinde olduğumuzu, onları sığındıkları deliklerde ve inlerde bulacağımızı ve o anlayışı ve o inancı, o imanı, bu birlikteliği, nasıl onlara bedel ödettireceğimizi bütün Türkiye görecektir. Bilesiniz ki Güneydoğu'da yaptığımız bütün toplantılarda, Ankara'da yaptığımız bütün güvenlik toplantılarında o iki kişinin ismini anmadan, arkadaşlarımıza, 'Oradaki o katilleri almazsanız gözümüz açıkta kalır' diyebileceğimiz anı onlara hatırlatmadan toplantıları bitirmiyorum. Çalışma arkadaşlarım ve mesai arkadaşlarım iyi bilirler, o iki kişiyi bizim arkadaşlarımız, aslanlarımız, evlatlarımız, o dağların her noktasında arıyorlar, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hangi deliğe girerlerse girsinler, hangi inde olursa olsunlar o çocuklarımızın kanı yerde kalmayacak."

Terör örgütünün bugün tasfiye noktasına geldiğini vurgulayan Soylu, "Cenab-ı Allah geçen yıl bugün Beşiktaş'ta kaybettiğimiz çevik kuvvet polislerimiz, oradaki sivil şehitlerimiz başta olmak üzere 15 Temmuz şehitlerinden bütün terör şehitlerine, Malazgirt'ten Kurtuluş Savaşı'mıza, askerimizden, polisimize, jandarmamızdan sivilimize, 15 yaşındaki evladımıza kadar gani gani rahmet eylesin." ifadesini kullandı.

Soylu, kongrelerin önemine dikkati çekerek, "Bizi izliyorlar, bizi dinliyorlar. Allah muhafaza sesimiz biraz kısılırsa, Allah muhafaza sesimiz dünden daha gür çıkmazsa, korkarsak veya tembellik yaparsak bilin ki bu dünyada zalim güler, mazlum ağlar. Yıllarca bu ülkenin, bu milletin sesini kısmaya çalıştılar." diye konuştu.

Türkiye'nin geçmişte yaşadığı süreçlere değinen Soylu, milletin 15 yıldır bütün engelleri ortadan kaldırdığını söyledi.

Cepheyi başka yerlerde kurmaya başladılar"

Soylu, çok emek verildiğini ve mücadele edildiğini kaydederek, ekonomiyi ayağa kaldırdıklarını, kardeşliği tahkim ettiklerini, bugün de ülkenin içine yuvalanmış bütün terör örgütleriyle PKK'sıyla FETÖ'süyle DEAŞ'ıyla kıyasıya mücadele verdiklerini belirtti. Büyük bir mesafe katettiklerini dile getiren Soylu, kendileri bu mücadelede sona geldikçe birilerinin, bu sefer başka planlar yapmaya, cepheyi başka yerlerde kurmaya başladığını anlattı.

"Biz Doğu ve Güneydoğu'daki tezgahlarını bitirdikçe onlar daha güneyde yeni bir tezgah kurmaya çalışıyorlar." ifadesini kullanan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Size soruyorum, yıllardır bize 'Müttefikiz' masalı okuyanlar, güney sınırlarımızın tam altında Suriye ve Irak'ta tam 19 tane üs kurdular. Bu bölgeye 4 bin tır silah ve mühimmat getirdiler. Dikkat edin, kendi başkentleri Suriye ve Irak sınırından tam 9 bin 500 kilometre uzakta. Arada iki kıta, bir deniz, bir tane de okyanus var. Kendi ülkelerini korumak için mi buraya geliyorlar? Hayır. Kendi vatandaşları tehlike altında mı, hayır. Bu silahlar kimin canını yakacak, Amerikalıların mı, hayır. Sorarsan DEAŞ ile mücadele ediyorlar. Rakka'da PKK ile DEAŞ'ı anlaştırıp, DEAŞ militanlarını dünyaya saldılar. Şimdi buradan Ortadoğu ve Kafkaslar'ın en eski idari merkezlerinden biri olan bu kadim medeniyetin beşiğinden sesleniyorum; madem Rakka'dan DEAŞ'ı salıyorsun, Guantanamo'ya gönderdiklerini niçin salmıyorsun? Senin teröristinle buradaki teröristler farklı mı? Guantanamo'dakiler terörist de oradaki PKK'lılar, DEAŞ'lılar terörist değil mi?"

Bakan Soylu, Amerika'nın teröre ilişkin tutumunu eleştirerek, "Amerika'nın bugün bir yandan PKK yandaşı, öte yandan bütün dünyaya 'Ben terörle mücadele ediyorum' demesi inandırıcı değildir. Şimdi DEAŞ falan kalmadı. Peki soruyorum, ne oldu bu sayıda üs? 4 bin silah ve malzeme orada durmaktadır. Dünyayı ahmak mı sanıyorlar? Görmüyor muyuz? Bütün dünya mülteci göçüyle, DEAŞ'la, terörle uğraşırken ne hikmetse hiçbir terör örgütünün eline iğne bile batırmadığı ülke, arkadan sinsi sinsi bir şeyler çeviriyor." dedi.

"Kudüs onlara yar olmayacaktır"

Ortadoğu'ya ait olmayan iki ülkenin bugün orada bir oyun kurmaya çalıştığını kaydeden Soylu, "Herkes duysun ve herkes bilsin ki İsrail hiç heveslenmesin, Amerika hiç heveslenmesin, bütün dünyaya buradan haykırıyoruz; Kudüs onlara yar olmayacaktır. Amerika Birleşik Devletleri'nin Kudüs ile ilgili kararı hiçbir zaman hayat bulamayacaktır. Kudüs meselesi oldubitti ile halledilebilecek bir mesele değildir. Bu coğrafyadaki insanlara yaşattığınız acı, çektirdiğiniz eziyet, üstü örtülebilecek gibi değildir." diye konuştu.

Soylu, terörle mücadele bahanesiyle Ortadoğu'yu bir atış poligonu haline getirenlerin, silah deneme sahası haline getirenlerin bizzat kendilerinin terörün kaynağı ve destekçisi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Çok net söylüyorum; kurdukları tezgah açık ve nettir. Suriye'yi karıştır, Irak'ı karıştır, İsrail'in ekmeğine yağ ve bal sür, ondan sonra da dünyaya 'Terörle mücadele ediyorum' diye hikaye anlat. Senin hikayelerine karnımız tok, Amerika senin hikayelerine karnımız tok. Ortadoğu kimsenin babasının çiftliği değildir. 4 bin değil, burada net söylüyorum, 40 bin tır malzeme getirseniz de sonuç değişmeyecektir. Burası bizim tarihi kardeşlik alanımızdır. Buradaki hiçbir toprak parçası başkalarının hayaline malzeme olmayacaktır."

"Amerika maalesef bugün rotasını şaşırmış bir politika içerisindedir"

Soylu, partililere "Biz yıllarca Amerika'dan 'Türkiye bizim müttefikimiz' lafını duyduk değil mi?" sorusunu yönelterek, şöyle devam etti:

"Peki o zaman soruyorum, Amerika'da yalanlar üzerine korku, tehdit ve şantajla kurduğunuz bu çatı mahkemesi nedir? 15 Temmuz'da bu ülkenin canına kasteden FETÖ hainini, bu kadar himaye etmek nedir? Yılların müttefik ülkesini bir adam müsveddesine değiştirmek nedir? Amerika maalesef bugün rotasını şaşırmış bir politika içerisindedir. Amerika'nın bahsettiği müttefikliği biz ne PKK ile mücadelemizde ne FETÖ ile mücadelemizde ne DEAŞ'la mücadelemizde yanımızda görmedik ve bugün Amerika'da tehditle şantajla işleyen bir çadır mahkemesi kurulmuştur. Bakın burası çok önemlidir. Bu mahkemeyi sadece AK Parti hükümetine ve iktidarına, Cumhurbaşkanımıza yönelikmiş gibi gösteriyorlar ama asıl hedef Türkiye'nin kendisidir. Mesele Recep Tayyip Erdoğan'ı değil, mesele Türkiye'ye diz çöktürme meselesidir. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki Amerika gibi bir ülkeye, bir kişiyi resmen rehin alıp tehdit edip hapisle korkutup onun üzerinden müttefiki olduğunu iddia ettiği bir ülkeye operasyon yapması hiç yakışmamaktadır ve bu kabul edilebilir değildir. Öyle anlaşılmaktadır ki ABD ve Türkiye'nin müttefik olmasını istemeyen bir irade, orada bir haltlar karıştırmaktadır. Bu bir çete iradesidir, buna teslim olmamak gerekir."

Oradaki mahkemede kurgulanmış senaryonun çok acemice bir senaryo olduğunu ifade eden Soylu, şunları kaydetti:

"Bu mahkemenin de Kudüs kararının da Ortadoğu'da terör örgütlerini silahlandırmanın da tek bir işlevi vardır. O da Ameri̇ka'nın kendi içerisindeki açıklıklarını, zafiyetlerini, anlaşmazlıklarını örtbas etmektir ve ekonomik sorunlarını örtbas etmek için, içerideki sıkıntılarını, siyasi dertlerini örtbas etmek için yıllardır yaptığı bütün askeri operasyonların, siyasi sonuçlarındaki başarısızlıklarını örtbas etmek içindir. Kore'de siyasi sonuç yok, Vietnam'da siyasi sonuç yok, Körfez savaşlarında elle tutulur bir siyasi sonuç yok, barış yok, çözülmüş hiçbir şey yok. Somali'de, Afganistan'da dünyanın hiçbir yerinde milyar dolarlar harcayıp, binlerce insanın canına kıyıldığı halde insanlık adına elde edilmiş hiçbir sonuç yok. Açıkça görülmektedir ki eğer bu askerler evlerinde otursalardı dünya çok daha problemsiz bir yer olurdu."

Bakan Soylu, onların bildikleri, iyi becerdikleri bir tek şey olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Buraya dikkat etmenizi istiyorum, darbe yaptırmak, hükümet devirmek ama 15 Temmuz'da gördük ki artık onu da beceremiyorlar. Şimdi bugün hem Ortadoğu'da operasyon yapıyorlar hem de çadır mahkemelerinde birtakım senaryolar ortaya koyuyorlar. 15 Temmuz'da başaramadıklarını, o mahkemeler üzerinden başarmaya çalışıyorlar. Bunu tezgahlayanlar her kimse, hangi karanlık küresel iradenin işiyse ona sesleniyorum, bilin ki Türkiye eski Türkiye değildir, bilin ki Türkiye söylediğiniz her söz karşısında titreyen, 'Acaba ne olacak?' diye endişe eden bir Türkiye değildir. Bilin ki Türkiye'nin başında sizin bildiğiniz liderlerden birisi yoktur, Türkiye'nin başında Allah'ına güvenen ve milletine inanan Recep Tayyip Erdoğan vardır."

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER