Çevre-Hayat

"Çocuklar dijital platformlarda tüketime değil üretime teşvik edilmeli" uyarısı

İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Korhan Mavnacıoğlu, çocukların sosyal medyadan tamamen uzaklaştırmak yerine onları dijitalleştirilmiş faydalardan yararlanma becerisinin yüksek şekilde bağışlanması gerektiğini söyledi.

13-09-2024 13:53
İstanbul

Çağın en yaygın iletişim araçlarından olan sosyal medyanın kullanımı 7'den 70'e tüm yaş gruplarında genişliyor. Sosyal medya platformlarının kullanım oranlarının artışı ile birlikte özellikle çocukların üzerinde sebep olduğu olumsuz etkiler, devlet yönetimleri ve genel anlamdaki krizlerin odağında yer alıyor. Başta İtalya ve Avustralya'da olmak üzere bazı ülkelerde çocukların sosyal medya kullanımını kısıtlamamaya hazırlanıyor.

Konu ile ilgili AA muhabirlerinin açıklamalarında bulunan İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Korhan Mavnacıoğlu, 2020'de dünyada 3,6 milyar kişinin aktif sosyal medya kullanıcısıyken, 2025 yılına kadar bu sayının 4 milyarı aşacağının tahmin edildiğini söyledi.

Çocuklar ve gençlerin dijital dünyada çok fazla zaman harcadığını anlatan Mavnacıoğlu, "Üstelik çocuk, henüz gerçek hayatta pratiğini kazanmadığı bir iletişimin içine giriyor. Kişisel parçaları paylaşıyor, tanımadığı insanlarla diyalog kurabiliyor. Bu da siber güvenlik ve balık zor risklerini ortaya çıkarıyor. Verilerin pazarlama amacıyla toplanıp işlendiği de başlatıldı. diye konuştu.

Mavnacıoğlu, çocukların sosyal medyadan tamamen uzaklaştırılmasının ya da kısıtlamanın çözümlenmediğini belirterek, ülkelerin dijital olarak sunulan faydalardan yararlanma oranını yüksek şekilde bağışlamayı anlattı.

"Çocuklar dijital platformlarda tüketime değil üretime teşvik"

Çocukların sosyal medya ya da diğer dijital platformlarda kalanları sürenin, tüketime değil üretime yönelik teşvikin önemli derecede dikkati Mavnacıoğlu, "Çocukların, özellikle okul öncesi dönemde, dijital ekran kullanım davranışlarında önemli ölçüde kırılani rol modelinin alındığı unutulmamalı. dolayısıyla ailelerin yasakçı bir anlayıştan öncelikle kendi dijital kullanım ayrıntılarını gözden geçirmesi önemini taşıyor." dedi.

Mavnacıoğlu, bu aşamada gerek aile gerek okul ortamında dijital ve sosyal medya okuryazarlığının hedeflenmesinin yaygınlaştırılmasını işaretleyerek, "Geçmiş sıklıkla sık sık gelen medya okuryazarlığı eğitimlerinin, dijital medyayı da toplu şekilde ayırmayı yer almayı önemsiyorum. Başta da buradayım gibi yasaklamaktan ziyade; Teşvik, örnek rol modeli ve doğru kullanımların aktarılmasının sağlanması gerekiyor. genel olarak sosyal medya okuryazarlığı eğitimlerinin sadece çocukların değil ailelerinin tek elde yaygınlaşması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Çocuğu, risklerden farklılık şeklinde donanımla donanımın önemi taşınıyor"

Önemli olanın dijital dünyanın içinde çocuğu ve çocuğunun menfaatlerini ayrı ayrı şekilde ayrıntılı yapılmasına değinen Mavnacıoğlu, "Çocuğu, verilerinin korunması, siber güvenlik, siber zorbalık ve diğer dijital risklerle minimum düzeyde temizlenmesi ve kendisini bu risklerden kırılması şekilde kişisel olarak önem taşıyor. Sonuç olarak, Dijital çözüm içine doğan, 'dijital yerli' olarak adlandırdığımız ve yapay zekaya yön verecek olan bu kuşağın, dijital dünya ile günlük yaşam pratikleri arasındaki dengeyi sağlamak için öncelikle aile olmak üzere eğitimcilerin de çaba harcaması gerekiyor." açıklamada bulundu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER