Genel

Çin'de geliştirilen aşı Türkiye'deki ilk gönüllüye yapıldı

Kovid-19'a karşı Çin'de geliştirilen ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı tarafından onaylanan Faz 3 çalışmaları kapsamında ilk aşı, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesinde uygulandı.

Çin'de geliştirilen aşı Türkiye'deki ilk gönüllüye yapıldı
09-10-2020 16:43

İSTANBUL (AA) - Çin'de yeni tip koronavirüse karşı geliştirilen aşı çalışmalarına katılan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesinin Faz-3 çalışmaları kapsamındaki ilk aşısı, gönüllü olan Acil Tıp Uzmanı Dr. Cem Gün'e yapıldı.

Kovid-19'a karşı Çin'de geliştirilen ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından onaylanan Faz 3 çalışmalarına Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesinde başlandı.

Hastanenin Acil Tıp Uzmanı Dr. Cem Gün, Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftahar Köksal'ın yürüttüğü klinik çalışmaya başvuran ilk aşı gönüllüsü oldu.

Prof. Dr. Köksal'ın muayenehanesinde yapılan aşıdan sonra basın mensuplarına konuşan Dr. Cem Gün, yaklaşık 6 aydır Kovid-19 ile mücadelede bilfiil çalıştığını ve aşı çalışmalarının bir an önce başlamasını beklediğini söyledi.

En etkin koruma yönteminin aşı olduğunu bildiğini ifade eden Dr. Gün, şöyle konuştu:

"İftahar Hocamla sürekli iletişim halindeydim. Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarında gönüllülere yapılan aşı sonrası anlamlı bir komplikasyon olmadığını öğrendim. Faz 3 çalışmasına ilk gönüllü olarak girdim. Bu benim için bir fırsat, hocama teşekkür ediyorum. Umarım aşı grubundayımdır ve 2 hafta sonra antikor oluştururum, hastalarıma daha rahat bakabilirim veya hasta olmam ve çevremdekilere hastalık bulaştırmam. Çok mutluyum, heyecanlıyım, herhangi bir komplikasyon olacak mı diye kafamda soru işareti yok. Deneylerde ve gönüllülerde hiçbir sıkıntı yaşanmamış."

Dr. Gün, oda arkadaşı olan meslektaşının Kovid-19'a yakalandığını belirterek, "İkimiz de korunmamıza rağmen o hastalığı kaptı ve çok ağır atlattı. Yoğun bakımdan çok zor çıktı. Her gün onu görüyordum ve gördükçe daha çok üzülüyordum. Aşı konusunda kararlılığımı o artırmış olabilir." ifadelerini kullandı.

"Dünyada yürütülen aşı çalışmalarından ikisine katıldık"

Hastanenin aşı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. İftahar Köksal ise birçok önlem alınmasına rağmen halen vaka sayısında beklenen azalmanın yaşanmadığını söyledi.

Aşılamaya öncelik verilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Köksal, şunları ifade etti:

"Virüsün yapısı keşfedildikten hemen sonra dünyanın birçok ülkesinde ve ülkemizde aşı çalışmaları başladı. Bu çalışmalar farklı zamanlarda başladığı için farklı evredeler. Dünyada yürütülen aşı çalışmalarından ikisine biz de katılmış durumdayız.

Bu aşı çalışmalarına seçilmiş olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bir klinik çalışmaya kabul edilmeniz için belirli koşulları sağlamanız gerekir, her isteyen katılamaz. Bunu bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Verosel aşısı, yani hücre kültürlerinde üretilmiş ve etkinliğini de virüs vücuda girdikten sonra onun çoğalmasını engelleyerek antikor gelişimini sağlayan bir aşı. Faz 3 aşamasına gelene kadar preklinik araştırmalar ayrı Faz 1 ve Faz 2'de bu aşının etkinliği ve yan etki profili belirlenmiş durumda. Zaten Faz 3 aşamasına gelindiyse insan hayatını tehdit eden bir yan etkisi yok demektir. Belirli bir etkinlik düzeyini sağlamış durumdadır."

Klinik araştırmalarının duyurusunu ilan yoluyla yapmanın yasak olduğunu, ancak Kovid-19 aşı çalışmalarında ayrıcalık tanındığını, Sağlık Bakanlığının onayıyla verosel aşısında sağlık personelinin belirlendiğini anlatan Prof. Dr. Köksal, "Biz de hastanemizde bir duyuru yaptık. Sağlık çalışanlarının gönüllü havuzunda yer alması için gerekli girişimlerde bulunduk. Burada bize olumlu dönen birçok sağlık çalışanı oldu." dedi.

Öncelikle gönüllülerin sağlık koşullarının bu çalışmaya uygun olup olmadığını denetlediklerini anlatan Köksal, bu koşulları sağlayanları bir takvim çerçevesinde sıraya aldıklarını ve fizik muayenelerini yaptıklarını söyledi.

Kovid-19 ile hiç karşılaşmadığını tespit ettikleri gönüllülerle aşı çalışmasına başladıklarını belirten Prof. Dr. Köksal, şunları kaydetti:

"Birebir randomize dediğimiz, yani bir aşı bir plasebo dediğimiz kolu var. Aşı yaptığımız meslektaşımızın hangi kola düştüğünü bilmiyoruz sadece merkez biliyor. 15 gün sonra ikinci aşıyı yapacağız. Aşının etkinliğini, yan etkisini ve etkinlik süresinin ne kadar devam ettiğini tespit etmeye çalışacağız. En az bir yıl takip etmek gerekiyor ki aşı bir yıl boyunca koruyacak mı? Yani tekrar dozlarını ne zaman yapalımı belirleyeceğiz. Ona biraz vakit var. Bu da belirlendikten sonra önümüzdeki yıllarda ne kadar sıklıkla yapılacağını konuşuyor olacağız. Aşı Faz-3 aşamasını hızlıca geçeceğiz, öyle duruyor, dünyada çok fazla gönüllü var. Ondan sonra da hızlı bir şekilde onay alarak herkesin kullanımına sunulacak."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER