Pekin
Çin lideri Şi ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin'in dünkü görüşmelerinin ardından, iki ülke arasında stratejik işbirliği alanında ortak bildiri yayımlandı.
Bildiride, Uzak Doğu'dan Avrupa'ya, Güneydoğu Asya'dan Orta Doğu'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar geniş bir coğrafyada, Ukrayna'daki krizden Kuzey Kore'nin nükleer programına, Suriye'deki iç savaştan Libya'daki ve Filistin'deki duruma kadar farklı sorun alanlarına ilişkin görüşlere yer verildi.
Bildirinin Kremlin'in paylaştığı halinde tüm sorun alanlarına değinilirken, Çin Dışişleri Bakanlığının paylaştığı halinde Ukrayna krizinin çözümü dışındaki kısımların yer almaması dikkati çekti.
Küresel ölçekte stratejik işbirliği vurgusu, iki ülkenin artan büyük güç rekabetinde ABD ve Batılı müttefikleri karşısında küresel çıkarlarını savunmak üzere ortak hareket etme niyetini ortaya koyarken, Çin'in bildiriyi duyurma tarzı, Rusya'nın "küresel ortağı" olarak algılanma konusundaki çekincesini gözler önüne serdi.
Kremlin'in açıklamasına göre, liderler, dünyanın hızlı bir değişimden geçtiğine, uluslararası düzenin mimarisinin dönüştüğüne işaret ederek, gelişmekte olan piyasalar ile ülkelerin yükselişi ve bölgesel güçlerin sayısının artmasıyla dünyanın çok kutuplu bir yapıya evrildiğini vurguladı.
Dünyada aynı zamanda hegemonya girişimlerinin, tek taraflılığın ve korumacılığın da yayıldığına dikkat çeken taraflar, evrensel kabul gören uluslararası hukuk normları ve ilkeleri yerine "kurallara dayalı düzen" adı altındaki tek taraflı dayatmaların kabul edilemeyeceği görüşüne yer verdi.
Ukrayna krizi
Taraflar, Ukrayna krizinin BM Şartı'nın amaçları ve ilkelerine bağlı kalarak, diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini altını çizerek, gerginliği artıracak, çatışmayı uzatarak krizin kontrolden çıkmasına yol açacak adımlardan kaçınılması çağrısında bulundu.
Rus tarafının barış görüşmelerine en kısa zamanda dönülmesi taahhüdüne bağlılığını vurguladığı, Çin'in Ukrayna krizinin siyasi ve diplomatik çözümü için yapıcı rol oynamaya yönelik iradesini ve bu konudaki önerilerini takdirle karşıladığı belirtildi.
Liderler, ABD ve Batılı ülkelerin krizdeki tavrını üstü kapalı eleştirerek, "Herhangi bir ülke veya ülkeler grubunun, başka ülkelerin meşru güvenlik çıkarlarına zarar vererek askeri, siyasi ve diğer alanlarda avantaj elde etmesine karşıyız." ifadesini kullandı.
Krizinin çözümü için "tüm tarafların meşru güvenlik kaygılarına saygı gösterilmesi", "bloklar arası cepheleşmeden ve yangına körükle gitme yaklaşımından kaçınılmasının" önemini vurgulayan liderler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin onay vermediği her türden tek taraflı yaptırıma karşı olduklarının altını çizdi.
NATO ve Asya-Pasifik
Taraflar, NATO'nun bölgesel nitelikteki savunma yükümlülüklerine bağlı kalmasını, diğer devletlerin egemenliğine, güvenliğine, çıkarlarına, tarih, uygarlık ve kültür çeşitliliğine saygı göstermesi, ülkelerin barışçı kalkınmasını nesnel ve önyargısız değerlendirmesini talep etti.
NATO'nun güvenlik ve askeri alanda Asya-Pasifik bölgesi ile bağlarını güçlendirmesine yönelik endişelerini dile getiren liderler, bölgede dışlayıcı blokların oluşturulmasına ve bloklar arası kamplaşmaya karşı olduklarını vurguladı.
Liderler, ABD'nin Hint-Pasifik stratejisinin bölgede barış ve istikrara olumsuz etki ettiğine değinerek, Soğuk Savaş mantığını yansıttığını ileri sürdükleri bu tutuma karşılık Rusya ve Çin'in bölgede üçüncü tarafları hedef almayan, açık, eşit ve kapsayıcı bir güvenlik sisteminden yana olduğunu aktardı.
Bölgede Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) çerçevesinde işbirliğini geliştirerek sürdüreceklerini vurgulayan taraflar, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkeleri ile eşgüdümü ve işbirliğini derinleştireceklerini, ASEAN'ın bölgesel entegrasyon mimarisinin ana unsuru olarak işlevinin güçlendirilmesinden yana olduklarını kaydetti.
Kuzey Kore
Kore Yarımadası'ndaki durumdan kaygı duyduklarını ifade eden liderler, tüm taraflara sakin ve itidalli davranmalarını, gerginliği azaltacak çabalara destek vermeleri çağrısı yaptı.
Liderler, ABD tarafının nükleer silahlanma konusunda Kuzey Kore'nin meşru güvenlik kaygılarına yanıt vermesi ve diyaloğun sürdürülmesi için uygun koşulları yaratması gerektiğini kaydetti.
Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan arındırılması için barış ve istikrarı sağlamaya yönelik ortak girişimlerin gereğine işaret eden taraflar, Koreler arasındaki anlaşmazlığın siyasi çözümü için eş zamanlı ve aşamalı "paralel müzakerelere" ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, Rusya ve Çin'in bu süreçte yapıcı rol oynayabileceğini belirtti.
Orta DoÄŸu
Çin ve Rusya liderleri, ortak bildiride, Orta Doğu'da barış ve istikrarın korunmasını, bölge ülkelerinin "stratejik bağımsızlığını" ve kronik sorunlarını diyalog ve müzakere ile çözmesini desteklediklerini dile getirdi.
Taraflar, İran ve Suudi Arabistan'ın Çin'in arabuluculuğunda diplomatik ilişkilerini normalleştirme konusunda vardıkları anlaşmayı takdirle karşıladıklarını belirtti.
Suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü desteklerini ifade eden liderler, bizzat Suriyelilerce örgütlenecek ve yürütülecek kapsamlı siyasi çözüm sürecinden yana olduklarını vurguladı.
Libya'daki siyasi çözüme de Libyalıların öncülük etmesi gerektiğini vurgulayan taraflar, Körfez Bölgesi'nde kolektif güvenlik mimarisinin inşasına destek için tüm taraflarla temas halinde olacaklarını kaydetti.
Liderler Filistin sorununun iki devlet ilkesi temelinde kapsamlı ve adil şekilde çözülmesi çağrısını yineledi.
Orta Asya, Afrika, Latin Amerika, Arktika
Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünün (KGAÖ) bölgesel güvenliğe olumlu katkı sağladığına işaret eden taraflar, bölgede barış ve istikrarın sağlanması amacıyla Çin ve KGAÖ arasında işbirliğinin geliştirilmesi potansiyeli olduğunu vurguladı.
Taraflar, Orta Asya ülkelerinin egemenliğini ve ulusal kalkınmasını desteklemek için karşılıklı eşgüdümü güçlendireceklerini, bölgede dış müdahaleleri ve "renkli devrim" girişimlerini kabul etmeyeceklerini ifade etti.
Afrika'da uluslararası işbirliği için elverişli koşulların sağlanmasının öneminin altını çizen liderler, kıta ülkelerinin sorunlarını bağımsız şekilde çözmesi girişimlerine, barış ve kalkınma çabalarına destek verdiklerini dile getirdi.
Çin ve Rusya liderleri, Latin Amerika ve Karayip ülkeleri ile karşılıklı temasları ve diyaloğu güçlendireceklerini, bölgede istikrara ve barışa katkı sağlayacaklarını ifade etti.
Taraflar, Kuzey Kutup Dairesi (Arktika) bölgesinin barış, istikrar ve yapıcı işbirliği bölgesi olmasından yana olduklarını aktardı.
"Dünya değişiyor ve buna biz yön veriyoruz"
Şi'nin üç günlük ziyareti bugün sona ererken Çin liderinin dün gece basın toplantısının yapıldığı binadan ayrılırken kameralara yansıyan diyalog, ziyaretin havasını özetler nitelikteydi.
Şi, Putin'e, "Şu anda dünya yüzyılda bir görülecek bir değişimden geçiyor ve bu değişime biz yön veriyoruz." derken Putin de Çinli mevkidaşına, "Katılıyorum. Kendine iyi bak sevgili dostum." diyerek veda etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com