Dünya

Çin’in Ulusal Güvenlik Yasası Hong Kong’da muhalefetten ve Batı'dan tepki görüyor

Çin yönetiminin kabul ettiği Ulusal Güvenlik Yasası'nın, Hong Kong'da tansiyonu yükseltmesi bekleniyor.

Çin’in Ulusal Güvenlik Yasası Hong Kong’da muhalefetten ve Batı'dan tepki görüyor
28-05-2020 14:32
Ankara

Çin’in başkenti Pekin'de düzenlenen yıllık meclis toplantılarında kabul edilen Ulusal Güvenlik Yasası, Hong Kong’da muhaliflerin protestolarıyla karşılaşırken bölgede tansiyonu yükseltmesi bekleniyor.

Çin Ulusal Halk Kongresi, Hong Kong'da uygulanacak Ulusal Güvenlik Yasası’nı kabul etti

Çin'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının kontrol altına alınmasının ardından, Hong Kong’da sürüncemede kalan Milli Marş Yasası’nın yerel meclisten geçmesi için çalışmalara başlayan Çin hükümeti, ayrıca ülkede 22 Mayıs’ta başlayan en üst düzey yasama organı Ulusal Halk Kongresi (Ulusal Meclis) ve siyasi mekanizma Halk Siyasi Danışma Konferansının yıllık toplantılarında Ulusal Güvenlik Yasası’nı gündemine aldığını açıklamıştı.

Çin hükümetinin yıllık meclis toplantıları kapsamında Pekin'de düzenlenen toplantılarında 2 bin 878 oyla kabul edilen yasa, ana hatlarıyla Çin merkezi hükümetini yıkma, isyana teşvik, vatana ihanet, terör ve dış müdahaleyi yasaklıyor.

Mevcut kabul edilme şekliyle Hong Kong yerel meclisini devre dışı bırakan kanun, bölgede daha önce Çin medyası tarafından Hong Kong’un "vatan hainleri" olarak yansıtılan muhalif medya liderleri, bazı iş adamları, önde gelen aktivistlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle yargılanmalarının yanı sıra, siyasi meselelere karışan yabancı sivil toplum kuruluşları ve şirketlerin de Çin hükümetince hedef tahtasına konulmasının önünü açtı.

Güvenlik yasasının, suçluların Çin’e iadesi tasarısının kaderini paylaşması istenmedi

Hong Kong Yasama Konseyi (yasama meclisi), geçen ay arbedeli oturumlara şahit oldu ve mecliste yasaların incelenerek oylama sürecine götürülmesinde kritik rolü olan İçişleri Komitesinin başına Çin yanlısı bir delege getirildi.

Çin Devlet Konseyinin Hong Kong ve Makau İşleri Ofisi yetkilileri ve Çin’in Hong Kong’daki İrtibat Bürosu Direktörü Liu Huining’in komiteyi yöneten muhalif delegenin 6 aydır Çin Milli Marşı tasarısının yasalaşmasını sürüncemede bıraktığı eleştirileri üzerine, Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, komite liderliğine Çin yanlısı Starry Lee’yi atadı.

Bölgede 2003’ten bu yana Çin hükümetinin talep ettiği kanunlara zaman zaman protesto gösterileriyle muhaliflerin ortaya koyduğu direnç, en son kendini geçen yıl haziran ayında başlayan protestolarla gösterdi.


Bazı gösterilerde sayıları 1 milyon aşan protestocular, çok sayıda gözaltına alınma durumuyla karşılaşsa da protestolar hız kesmedi. Hong Kong hükümeti, protestoların karşısında daha fazla direnç gösteremedi ve eylül ayında suçluların Çin’e iadesi tasarısını geri çektiğini açıkladı.

Hong Kong’da hızlı organize olan, lidersiz, çoğunlukla gençlerin katıldığı gösterilerin ardından, Çin hükümetinin, normal şartlar altında Hong Kong yerel meclisi tarafından geçirilmesi gereken bir yasayı, 3 bine yakın Çin Komünist Partisi delegesinin bulunduğu Ulusal Halk Kongresinde çıkarması, Pekin yönetiminin, Ulusal Güvenlik Yasası’na verdiği önemi gösteriyor. Çin yönetiminin güvenlik yasasının, Hong Kong'da protestolar nedeniyle sonuçsuz kalan Çin'e iade tasarısının akıbetini paylaşmasını istemediği için bu yolu tercih ettiği belirtiliyor.

Hong Kong’da protesto, Batı’dan tepki

Çin’de Ulusal Halk Kongresi (Ulusal Meclis), Ulusal Güvenlik Yasası'nı kabul ederken, Hong Kong'da ise yerel meclis Çin Milli Marşı'nın aşağılanmasını suç haline getiren tasarıyı görüşmek üzere dün toplandı.

Söz konusu yasalara tepki gösteren muhalif gruplar, Hong Kong’da yerel hükümet binalarıyla Çin’in irtibat ofislerinin bulunduğu Causewaybay ve Central Bölgesi’nde protestolar düzenledi.

Protestolarda zaman zaman göstericiler ve polis güçleri arasında çatışma yaşandı. Gösteriler sonrası Hong Kong polisi en az 360 kişiyi gözaltına aldı.

Diğer yandan ABD ve Avrupa Birliği'nden Çin hükümetinin kabul ettiği Ulusal Güvenlik Yasası’na karşı açıklamalar yapıldı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, dün "mevcut gerçekler ışığı altında Hong Kong'un siyasi anlamda artık Çin'den bağımsız olmadığı" sonucuna vardıklarını açıklamış ve şu ifadeleri kullanmıştı:

"Titiz bir çalışmanın sonucunda, Hong Kong'un artık Temmuz 1997'den önce olduğu gibi bugün de ABD yasaları altında muamele görmeye devam etmeyeceği konusunda Kongreyi bilgilendirdim. Makul hiç kimse bugün Hong Kong'un Çin'den kayda değer ölçüde bağımsız olduğunu savunamaz."

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de yaptığı bir açıklamada Çin'in hükümet karşıtı gruplarla mücadeleyi güçlendirme gerekçesiyle gündemine aldığı Ulusal Güvenlik Yasası'na ilişkin, "tek ülke, iki sistem"den yana olduklarını bildirmiş, "Çin'in tavrına karşı naif değiliz." ifadelerini kullanmıştı.

Çin Dışişleri Bakanlığı da yaptığı cevabi açıklamada "Hong Kong'a yönelik yabancı müdahalelere karşı gerekli önlemleri alacaklarını" bildirmişti.

Tayvan’dan "Hong Konglulara kapılarımız açık" mesajı

Tayvan lideri Tsai Ing-wen, dün Meclise, Hong Kong vatandaşlarının Tayvan’da ikamet, göç, istihdam ve yaşam konularını kapsayan somut planlar hazırlaması talimatını verdiğini açıklamıştı.

Ulusal Güvenlik Yasası kapsamında gözaltına alınacak şüphelilerin Hong Kong’da mı Çin’de mi yargılanacağı henüz açıklanmadı.

Çin hükümetinin Avrupa Birliği ve ABD’nin tepkisini göğüsleyerek çıkardığı Ulusal Güvenlik Yasası, bölgede Pekin yönetiminin nüfuzunu pekiştirecek en önemli adım olarak değerlendiriliyor. Yasanın Hong Kong'da tansiyonu daha da artırması bekleniyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER