Çingdu
Çin'in kuzeybatısındaki Sıçuan eyaletinin idari merkezi Çıngdu Dev Panda Yetiştirme Araştırma Üssü, bu çabalara öncülük eden ana merkez konumunda bulunuyor.
1980'li yıllarda vahşi doğadaki 6 pandanın koruma altına alınmasıyla faaliyetlerine başlayan araştırma üssü, bugün yaklaşık 120 pandayı misafir ediyor.
Araştırma üssü, Çıngdu şehir merkezinin 18 kilometre kuzeyinde Futou Dağı eteğinde kurulu bir doğa parkı içinde bulunuyor. Burası, Çin'in simgesi dev pandaların yanı sıra Himalaya kuşağına, Nepal'den Çin'e kadar bölgede yaşayan, nesli tükenmekte olan kızıl pandalara da ev sahipliği yapıyor.
Yeşil bir bambu ormanı içine kurulu park, pandaların yaşamasına uygun doğal ortamı sağlıyor. Orman içindeki ceplerde oluşturulan "panda villaları" hayvanlara korunaklı bir çevre sunuyor.
Parkta hem dev pandalar hem de kızıl pandalara ayrılmış doğumhane ve yavru bakımı bölümleri bulunuyor. Panda doğumların büyük bölümünün gerçekleştiği araştırma üssü, Çin'deki ve dünyadaki pandaların büyük bölümünün ilk yuvası olma özelliği taşıyor.
Koruma çabalarına muhtaç bir tür
Dünyada yalnızca Çin'de sınırlı bir bölgede yaşayan dev pandalar, nesli tükenme tehdidi altındaki bir tür olarak koruma çabalarına muhtaç durumda.
Dev pandalar, Çin'de birbirine bitişik 6 dağlık bölgedeki dar şeritlerde yaşıyor. Ülkenin kuzeyindeki Şıçuan, Gansu ve Şaanşi eyaletlerinin sınırları içindeki Çingling, Min, Çionglay, Daşiangling, Şiaoşiangling ve Liangşan dağ sıraları dev pandaların doğal yaşam alanlarını oluşturuyor.
Doğal yaşam alanlarının tahrip olması sonucu yaban hayattaki dev panda popülasyonu 1980'lerde 1100'e kadar gerilerken yıllar içinde koruma çabalarının geliştirilmesiyle bugün 1900'e kadar çıktı. Öte yandan, yetiştirme merkezi ve hayvanat bahçelerinde bakılan tutsak panda popülasyonu da 757'ye yükseldi.
Uluslararası Doğa Koruma Birliği, 2016 yılında dev pandaların statüsünü "tehdit altındaki" türden "kırılgan durumdaki" türe yükseltti.
Çin hükümeti, 2021 yılında dev pandaların doğal yaşam alanlarını kapsayan Dev Panda Ulusal Parkı'nın kuruluşunu ilan etti. Bu kapsamda, 2,5 milyon hektarlık bir bölgede 67 adet panda rezervuarı oluşturulurken, farklı bölgelerdeki panda popülasyonları arasında genetik değiş tokuşun sağlanabilmesi için yaşam alanlarının yüzde 85'i arasında bağlantılar oluşturuldu.
Doğal yaşam alanlarının korunması ve bağlantılandırılabilmesi için bölgedeki bazı hidroelektrik santraller ve maden ocakları kapatılırken bazı yerlerden geçen karayolları tünellere sevk edilerek yaşam alanlarından uzaklaştırıldı.
Dev panda
Ayıgiller ailesinden bir tür olan dev panda, özgün desenli kürkü ile ayırt edici bir görünüme sahip. Gövdesi beyaz, gözleri, kulakları, burnu, ağzı, bacakları ve omuzları siyah renkte.
Tombul ve yağlı gövdesi ve yuvarlak yüzü ayılara benzeyen dev pandanın, ileriye doğru çıkık şakakları ve güçlü azı dişleri bambu dallarını kolaylıkla öğütebiliyor. Başparmağından çıkık pençesi de bambu dallarını sağlam kavrayabilmesini sağlıyor.
Yetişkin bir dev pandanın ağırlığı 100 ila 115 kiloya ulaşırken boyu 125 santimden 190 santime kadar uzayabiliyor. Erkek pandalar dişilere göre yüzde 10 ile 20 daha iri bir cüsseye sahip olabiliyor.
Ayıgillerden olmasına karşın otçul beslenen bir tür olarak biyolojik ailesinin büyük bölümünden farklılaşan dev pandalar, bambu dalları ve filizleriyle besleniyor.
Her ne kadar otçul beslense de sindirim sistemi ve vücudunun yağ oranı etçil beslenmeye uygun yapıda olması, dev pandaların besinlerden yeterli protein ve enerjiyi sağlamasını güçleştiriyor. Bu yüzden bir dev pandanın günde 12 ila 14 saatini beslenerek geçirmesi, 20 ila 30 kilo bambu yemesi gerekiyor.
Tıpkı koalalar gibi dev pandalar da besinlerden sınırlı enerji alabildikleri için hareketsiz bir yaşam sürüyor, günlerini çoğunlukla dinlenerek geçiyor.
Kızıl panda
Dev pandalardan ayırt etmek için "küçük panda" olarak da adlandırılan kızıl pandalar da Çıngdu'daki araştırma üssünde koruma altına tutulan bir tür.
Kızıl pandalar, Himalaya kuşağında Nepal'den Çin'in güneybatısındaki Yünnan eyaletine kadar uzan bir bölgede yaşıyor.
Yaban hayattaki popülasyonun 10 binden az olduğu tahmin edilen kızıl pandalar, Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından "tükenme tehlikesi altındaki tür" olarak sınıflandırılıyor. Nepal, Butan, Kuzeydoğu Hindistan ve Çin'de yaban hayatı koruma ve yetiştirme projeleriyle türü yaşatılmaya çalışılıyor.
Kızıla çalan kahverengi bir kürkü olan kızıl pandanın bacakları ve alt gövdesi parlak siyah renkte. Sivri kulakları ve halka desenli uzun kuyruğu tilkileri andırıyor. Ağırlığı 3 ila 15 kilo, boyu 51 ila 63 santim arasında değişebilen kızıl pandalar, dev pandaların aksine ayıgillerden değil, rakun, sansar ve kokarca gibi memelilerle aynı biyolojik aileden geliyor.
Kızıl panda, etçil olmasına rağmen büyük ölçüde bambu filizleri ve yapraklarıyla besleniyor. Ayrıca bazı meyveleri ve çiçekleri, yumurtaları, kuşları ve küçük memelileri yiyebiliyor.
Dev pandaların hareketsizliğinin aksine kızıl pandalar, ağaçlara tırmanmaya müsait gövdeleri ve esnek eklemleriyle oldukça hareketli bir görünüm sergiliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com