Pekin
Vang, Ulusal Halk Kongresinin (ÇUHK) marjında düzenlediği basın toplantısında, dış politika ve dış ilişkilere dair sorulara yanıt verdi.
Tayvan Boğazı'nda son yıllarda askeri hareketliliğin arttığı, bunun Çin'in, Rusya'nın Ukrayna'da yaptığı gibi kaybedilmiş addettiği bir toprağı yeniden kazanmak için askeri bir girişimde bulunabileceği anlamına gelip gelmediğine dair soru üzerine Vang, Tayvan sorunu ile Ukrayna'daki durumun doğası bakımından farklı olduğunu belirtti.
Vang, iki sorun arasındaki en temel farkın; Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğu ve Tayvan sorununun tamamıyla Çin'in iç işi olduğunu, buna karşın Ukrayna sorununun iki ülke arasındaki anlaşmazlıktan çıktığını vurguladı.
Bazı insanların, Ukrayna sorununda egemenlik prensibini yüksek sesle dile getirirken Tayvan sorununda Çin'in egemenliği ve toprak bütünlüğünü aşındırmaya çalışmasının açık çifte standart olduğunu savunan Vang, "Tayvan Boğazı'ndaki bugünkü gerginliğin sebebi, Demokratik İlerici Parti (DPP) otoritesinin 'tek Çin' prensibini reddetmesi ve Tayvan Boğazı'nın iki yakasının tek ve aynı Çin'e ait olduğu statükoyu değiştirmeye teşebbüs etmesidir." dedi.
ABD'de bazı güçlerin de "Tayvan bağımsızlığını" savunan ayrılıkçı güçlerin büyümesine destek verdiği ve tek Çin prensibini ortadan kaldırmaya çalıştığı görüşünü dile getiren Vang, "Bağımsızlık kazanmak için dış destek aramak beyhude çabadır. Çin'i çevrelemek için Tayvan'ı kullanma planı başarısızlığa mahkumdur." ifadesini kullandı.
Vang, bu türden girişimlerin Ada'nın geleceğini tehlikeye atacağını vurgulayarak, "Tayvan'ın geleceği, Boğaz'ın iki yakası arasındaki ilişkilerin barışçıl gelişimine ve ana kara ile yeniden birleşmeye bağlıdır, dış güçlerin 'boş vaatlerine' değil." değerlendirmesinde bulundu.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Çin, Ukrayna'da insani krizin önlenmesi için önerilerde bulundu
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Rusya'nın savaş açtığı Ukrayna'da insani krizin önlenmesi için 6 öneride bulundu.
Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK) Genel Kurul Toplantısı için Pekin'de bulunan Vang, burada düzenlediği basın toplantısında, dış politika ve dış ilişkilere dair sorulara yanıt verdi.
Ukrayna'daki sorunun, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın ilke ve kurallarına, tüm ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek çözülmesi gerektiğine dikkati çeken Vang, uluslararası toplumun en önemli önceliklerinden birinin savaş nedeniyle ülkede büyük çaplı insani krizin çıkmasını önlemek olması gerektiğini belirtti.
Vang, Çin'in bu amaca yönelik 6 maddelik önerilerini sıraladı.
İlk olarak insani yardım operasyonlarının tarafsızlık ilkesine uygun olmasına dikkat edilmesi ve insani konuların siyasallaştırılmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Vang, şunları kaydetti:
"İkincisi Ukrayna içinde ve dışındaki tüm yerinden edilmiş insanlara yardım eli uzatılmalı, uygun sığınak sağlanmalı. Üçüncüsü siviller koruma altına alınmalı ve ikincil insani felaketlerin ortaya çıkması önlenmeli. Dördüncüsü, düzgün ve güvenli insani yardım faaliyetleri hızlı, güvenli ve engelsiz erişimle sürdürülmeli. Beşincisi Ukrayna'daki yabancı ülke vatandaşlarının güvenliği sağlanmalı, güvenli ayrılış ve ülkelerine dönüş imkanı sağlanmalı."
Vang, Çin'in insani krizi önlemek üzere faaliyetlerini sürdüreceğini, Çin Kızılhaç Derneğinin Ukrayna'ya yardım malzemesi sağlamaya başlayacağını bildirdi.
"Diyalog için şartları kolaylaştırmalıyız"
Vang, Ukrayna sorununun çözümü için taraflar arasında diyalog koşullarının kolaylaştırılması gerektiğini belirterek, "Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile görüşmesinde tarafların bir an önce barış için müzakerelere başlaması isteğini dile getirdi. Devlet Başkanı Putin buna olumlu yanıt verdi. Sonrasında Rusya ve Ukrayna tarafı iki tur müzakere yürüttü. Umarız beklenilen üçüncü tur görüşmeler daha iyi sonuç verir." dedi.
Çin'in taraflar arasında diyaloğu kolaylaştırmak üzere yapıcı rol oynamayı sürdürmeye ve uluslararası taraflarla birlikte gerekli arabuluculuğu sağlamaya hazır olduğunu vurgulayan Vang, "Çin, gerilim ne kadar yüksekse görüşmeyi sürdürmenin o kadar önemli olduğuna, anlaşmazlık ne kadar derinse müzakere etmenin o kadar gerekli olduğuna inanıyor." ifadelerini kullandı.
Vang, Pekin yönetiminin taraflar arasında diyaloğu kolaylaştırmak üzere yapıcı rol oynamayı sürdürmeye ve uluslararası taraflarla birlikte gerekli arabuluculuğu sağlamaya hazır olduğunu dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com