Dünya

Çin’de 'kaynar kapta' yemek kültürü bin yıllar öncesine dayanan geleneği yaşatıyor

Çin’in farklı yörelerinde, yemek masasında sürekli su kaynatılan bir kapta et ve sebzelerin birlikte haşlanarak hazırlandığı güveç türü yemekler, kökeni bin yıllar öncesine dayanan geleneği bugüne taşıyor.

Çin’de 'kaynar kapta' yemek kültürü bin yıllar öncesine dayanan geleneği yaşatıyor
31-10-2021 14:46
Beijing

Bir masanın üzerinde, kömürle ısınan semaverde kaynayan suya batırılarak haÅŸlanan malzemelerle hazırlanan yemekler, Çin dışında DoÄŸu ve Güney Asya’daki baÅŸka ülkelerde de rastlanan özgün bir ziyafet kültürünü yansıtıyor.

Arkeolojik bulgular, Çin’de içecek ısıtmak ve yemek kaynatmak için kullanılan kömür semaverlerinin milattan önceki ilk 1000 yılda hüküm süren Cou Hanedanı devrine kadar gittiÄŸini gösteriyor.

Bu dönemde, her soylunun yemek masasında kendisinde ait bronz bir semaver bulunuyordu. Bugün kaynar kap ziyafetlerinde kullanılan yanları oluklu bakır semaverin ise ilk kez MÖ 202 ve MS 220 yılları arasında hüküm süren Han Hanedanı döneminde kullanıldığı düşünülüyor.

MÖ 92-59 döneminde Çin’in doÄŸusundaki JiangÅŸi eyaletinde yaÅŸamış bir Han prensinin mezarında bulunan kenarı oluklu bakır kap, masa üstü kaynar kap ziyafetlerinin en az 2 bin yıl geriye gittiÄŸinin kanıtı olarak görülüyor.

"Ateş kabı"

Kaynar kapta yemek kültürünün Çin’in farklı bölgelerinde farklı uygulamalarına rastlanıyor. Kaynatılan et ve sebze çeÅŸitlerinin farklılaÅŸmasının yanı sıra kaynama çorbası ve batırma soslarının içerikleri, kullanılan çeÅŸni ve baharatlar bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor.

Kaynar kap yemekler, Çincede genel olarak "huo guo" (ateş kabı) diye adlandırılıyor. Bu tarz yemeklerin en ünlülerinden biri ülkenin batısındaki Siçuan eyaletinde yapılıyor.

Siçuan tarzı kaynar kap yemeğinde, içine atılan et ve sebzelerden çok kaynama çorbasına önem veriliyor. Çorba, çok sayıda ve farklı baharatla tatlandırılıyor. Acısı fazla olan bu çorbada tercihen sığırın işkembesi pişiriliyor.

Kendine özgü kaynar kap tarzı ünlü olan diğer bölge ise Guangdong eyaleti, Guangşi Huang Özek Bölgesi ile Hong Kong ve Makau Özel İdare Bölgelerini kapsayan İnci Nehri Deltası. Güneye özgü bu kaynar kapta daha çok deniz ürünleri tercih edilirken, kaynama çorbası bazen tavuk veya sebze çorbası, bazen de pirinç veya yulaf lapasıyla yapılıyor.

Kaynar kapta koyun, göçebe savaşçıların etkisiyle yayıldı

Koyun veya sığır eti kullanılan, kaynama çorbasının sade kaynar suya eklenen basit malzemelerle hazırlandığı kaynar kap ise "Pekin usulü" olarak anılıyor.

Koyun etiyle yapılan kaynar kap ziyafetleri, Çin’in 13. yüzyılın ikinci yarısında MoÄŸol egemenliÄŸine girmesinden sonra yaygınlaÅŸtı.

MoÄŸol kökenli Yüen Hanedanı’nın kurucusu Kubilay Han döneminde ordu aşçıları, seferler sırasında Han’a taze kuzu eti yedirebilmek için bu özel haÅŸlama tarzını icat etti.

Askeri seferlerde hızlı hareket etme ihtiyacının uzun pişirme ve saklama sürelerine izin vermemesi nedeniyle aşçılar, taze kuzu etini ince ince keserek suya daldırıldığında saniyeler içinde pişecek şekilde hazırlıyorlardı.

Kaynar suya atılan taze soğan, sarımsak, zencefil ve diğer sebzeler de ete çeşni katıyordu.

Pekin’e özgü kaynar kap: "Åžuan rou"

Pekin’e özgü olan kaynar kap yemek tekniÄŸi, "ÅŸuan rou" (eti salla) diye anılıyor. Ä°nce kesilmiÅŸ koyun veya sığır eti, kaynar kabın oluÄŸuna daldırıldığında saniyeler içinde renk deÄŸiÅŸtirerek piÅŸiyor ve yemeÄŸe hazır hale geliyor.

Bugün Pekin’de 2 binden fazla "kaynar kap" restoranı bulunuyor. Bunlar arasında en eski restoran zincirlerinden biri olan Nan Men (Güney Kapısı), bir ÅŸubesiyle Chaoyang ilçesinde hizmet veriyor.

Pekin’in kuzeyde geniÅŸ otlak ve yaylakların bulunduÄŸu step bölgelerine yakın olması nedeniyle taze koyun eti daha kolay temin edilebiliyor. Bahar ve yaz ayları boyunca steplerde yayılan besili koyunlar, sonbaharda kaynar kap sofralarına lezzet katıyor.

Başkentte havaların soğumaya başladığı günlerde insanlar, kömür ateşinde kaynayan kabın olduğu masanın etrafında toplanarak geçmişi asırlar öncesine giden bir ritüeli yeniden yaşatıyor.

Bu şekilde yenilen yemeklerin, aile bağlarını, dostane ilişkileri ve topluluk duygusunu güçlendirdiğine, sofrayı paylaşanlar arasında duygu birliği sağladığına inanılıyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER