Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr.Ata Nejat Ertek, Ciltte oluşan lekelerin güneş duyarlılığı sebebi ile geliştiği için tedavinin güneşin zayıf olduğu aylarda yapılmasının daha doğru olacağını belirterek, “Vücudumuzun en hassas organlarının başında cildimiz gelir.Vücudumuzu dış ortama karşı koruyan en önemli bariyer olan cildimiz fazla miktarda iç ve dış uyarılarla karşılaşmaktadır.Bu uyarıların bir kısmına yerel veya generalize bir pigment artışı ile tepki gösterir. Cilde renk veren melanin olarak adlandırılan pigmetlerin aşırı toplanmasıyla oluşan düzensiz, kahverengimsi-siyaha yakın renk dağılımı özellikle cildin yüz, sırt gibi güneş etkisiyle hasar gören yerlerinde meydana gelmektedir. Ortaya çıkan bu pigment artışı, güneş gören alanlarda ve cildin görünen yerlerinde olduğunda ciddi kozmetik ve sağlık sorunlarına neden açabilmektedir.Bu kozmetik problemlerle mücadelede öncelikle altta yatan sebepleri bulmak ve ortadan kaldırmak gerekir” dedi.
Cilt lekeleri konusunda güneşin zararlı ışınları başta olmak üzere, gebelik, tiroid hormon problemleri gibi endokrin ve metabolik bozukluklar, adet düzensizlikleri, doğum kontrol hapları gibi ilaçların kullanımı, bazı kaşıntılı cilt rahatsızlıkları, açık ten yapısı, coğrafi konum sayılabilecek nedenlerden bazıları olduğunu anlatan Dermatoloji Uzmanı Dr.Ata Nejat Ertek, “Güneş lekeleri, hamilelik lekeleri, yaşa bağlı lekeler ve akne izlerinden yan etkisiz ve başarısı yüksek sonuçlarla kurtulmak artık mümkün. Cilt lekelerinden arındırma ve cildi yeniden yapılandırma için, Kimyasal Peeling, Karbon Peeling, Fraksiyonel Lazer, IPL ve Omnilux terapisi uygulanabilir” diye konuştu.
Güneşe ve yaşa bağlı lekeler, karaciğer lekeleri, çiller, kanser potansiyeli taşıyan kabuklu kızarıklık veya yüzdeki koyu renkli lekeleri, melazma denilen hormonal veya gebelik lekeleri kimyasal peeling ile düzeltilebileceğini hatta iyileştirilebildiğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr.Ata Nejat Ertek, “Karbon Peeling, yaz mevsiminde de uygulanabilen cilt sıkılaştırma tedavisidir. Bu işlem, her cilt tipine, her yaşta ve her cinsiyete uygulanabilen bir peeling yöntemidir. Karbon peeling uygulaması 30 dakika sürmektedir. Öncelikle cilt yüzeyi özel olarak hazırlanmış karbon krem ile kapatılır ve 5-10 dakika bekletilir. Bu kreminin özelliği, çok küçük partiküllerden oluşan bir yapıda ve kolaylıkla buharlaşabilme yeteneğine sahip olmasıdır. Ayrıca cildi yakmayacak düzeyde bir krem karışımıyla uygun hale getirilen karbon kreminin, derinin hassasiyetini ve emilimi arttırma özelliği de vardır. Karbon krem kuruduktan sonra spektra lazer atışlarıyla ısınan karbon partikülleri cilt gözeneklerine gönderilir. Amaç cilde gençliğini veren kolajen hücrelerini tetiklemektir. Artan kolajen üretimiyle cilt canlanır” diye konuştu.
CO2 Fraksiyonel Lazer tedavisindeki amacın cildin kendi kendisine tamir mekanizmasını çalıştırmasını sağlamak olduğunu ifade eden Ertek, “Uygulama esnasında lazer ışını cildin bir bölümüne etki ederken, diğer bölümü sağlam bırakır. Hasar görmemiş cilt, etkilenmiş alanı yeni ve sağlıklı doku ile örter. Fraksiyonel lazer ihtiyaca göre 1-3 seans arasında uygulanır. Seans aralıkları yaklaşık 30 gündür. Uygulama sonrasında bölgede kızarıklık ve hassasiyet oluşur. Uygulama yapılan bölgeye 24 saat içerisinde su temas etmemesi gerekir. Kızarıklık 24- 48 saat içerisinde kaybolur. Bunun ardından ciltte kabuklanma meydana gelir. Kabuklanma oluşması bu uygulama için normal bir durumdur. Kabuklanmanın geçmesi 7 güne kadar sürebilir. Bu süreç içerisinde kabuklar koparılmamalıdır. Uygulama sonrası 30 gün güneş ışınlarına maruz kalmak sakıncalıdır.
Cildin onarılmasında lazer tedavileri çok önemlidir. IPL ile veya kırmızı ışınlarla cildin daha alt tabakalarına inerek kolajen liflerin onarılması ve yeniden yapılandırılması sağlanabiliyor. IPL sistemi hem lazer hem de Yoğun Atımlı Işık teknolojisinin tüm yararlarını tek bir sistemde toplar, cilde kolajen uyarımı yaparak, güvenli ve etkili bir gençleştirme desteğidir. Filtre edilmiş ışık kullanılarak deri altındaki melanin, hemoglobin ve kolajeni hedefler. Filtrelenen ışık safir kristal bir dalga kılavuzu ile iletilir. Işının verdiği ısı, etrafındaki deriye herhangi bir zarar vermeden, seçilmiş olan dokuyu etkiler. Farklı cilt tiplerinde uygun filtreler ile dalga boyları değiştirilerek tam istenilen derinliğe erişebilir. Lekelerin tedavisinde peelingler ile birlikte veya tek başına, cilt sıkılaştırmada, güneş hasarının önlenmesinde, cilt dokusunun yoğunlaştırılmasında uygulanmaktadır” şeklinde konuştu.
Işık tedavisinin, kliniklerde, cildin canlandırılması için saf, hafif diyot ışığı kullanılması suretiyle yapılan profesyonel cilt tedavi yöntemi olduğunu anlatan Dr.Ata Nejat Ertek, “İki çeşit ışık ile tedavi gerçekleşiyor; Omnilux Revive, cildin kendi doğal mekanizmasını kullanmak suretiyle yaşlanmayla mücadele ederek ve cilt bakım ürünlerinin etkinliğini arttırarak ciltte gençleştirici bir etki yaratır, ciltteki destekleyici yapıları uyararak, cildi sıkılaştırıp, gerginleştirerek kırışıklıklarda azalma sağlar. Omnilux Blue ise akne oluşumuna neden olan hedef hücreyi imha ederek serbest radikal oluşumunu engelleyen bir ışık terapisidir. Bilimsel olarak tasarlanmış bu ışın, zararlı ultraviole (UVA), UVB veya infraruj (kızıl ötesi)ışınlar vermez” dedi.
dikGAZETE.com