CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Mısır polisinin Kahire'deki Anadolu Ajansı ofisine yönelik baskınına ilişkin, "Mısır hükümeti güven telkin eden, hukuka uygun davranan bir hükümet değildir. Mısır'ın oradaki tutumunu, Türkiye Cumhuriyeti olarak kabul etmemiz doğru değildir. Mısır'ın iddiaları, kendi hukuksuz davranışlarını, Türkiye'ye karşı saygısız davranışlarını meşrulaştırmaz." dedi.
Özel, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, CHP'li belediye başkanlarının dün Ankara'da düzenlenen Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisini, bakanların açılış konuşmalarından sonra terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Milletin bakanları olması gereken bakanların, sarayın bakanı olduktan sonra, kendilerini atayan kişinin önünde CHP'li belediye başkanlarıyla alay etme, zor durumda bırakma, CHP'ye hakaret etme yarışına giriştiğini savunan Özel, "Elbette tepkisiz kalınamazdı; hak ettikleri cevap, ağzının payı verilirdi. O iki bakan gibi davranmayan belediye başkanlarımız orayı terk ederek bir polemiğin tarafı olmadılar." dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un atanmış bakanlar olduğunu, bir kişinin seçtiğini söyleyen Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 4 milyon 700 binin üzerinde seçmenin oyuyla göreve geldiğini belirtti. Özel, CHP'nin arkasında 11 milyonun üzerinde oy bulunduğunu, bir kişinin seçtiklerinin 11 milyonun seçtiklerine laf söyleyemeyeceğini kaydetti.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu Mecliste yemin etmek için emanet kürsü kullananlar, Meclise karşı sorumlu olmayanlar, kibirleri dağları geçenler, kendi milletvekillerinin bile ulaşamadıkları bir kürsüye ulaştıklarında oradan yaptıkları haksızlığı, hadsizliği milletimize şikayet ediyoruz. İmamoğlu'na dün yapılan saygısızlık 16 milyon İstanbullu'ya, belediye başkanlarımıza yapılan saygısızlık 82 milyona yapılmıştır. Kayyumların o toplantılarda bulunması da demokratik değildir. Varank ve Kurum'a söylüyoruz; eden bulur. Kendinize sağlanan o imkanlarla, size verilen mikrofonda karşınızda her birisi de birer ev sahibi olan belediye başkanlarımıza yaptığınız saygısızlığa cevap verirsek insan içinize çıkamazsınız. Türkiye'nin 81 ilinde konuşmaya başladığınızda sizi konuşturmazlar. Aklınızı başınıza alın, haddinizi bilin, CHP ile alay etmeyi, belediye başkanlarımıza karşı saygısız tutum takınmayı bundan sonra aklınızdan geçirmeyin. Herkes haddini bilecek. Belediye başkanlarımızı, ellerinde bulundurdukları saray gücüyle kimse ezmeye kalkmasın. Karıncanın kardeşi var, o kardeş CHP'dir."
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "CHP gibi seçim döneminde vatandaşı vaat yağmuruna tutup, seçim sonrasında bunları unutan biz olmadık" dediğini belirterek, seçimden önce vaat yağmuru ve seçim sonrası unutmanın tam da AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın işi olduğunu ileri sürdü.
"Hodri meydan"CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Bakanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in verdiği vaatleri hayata geçirdiğini kaydeden Özel, "Hodri meydan. CHP neyi vaat ediyor da yapmıyor." diye sordu.
Erdoğan'ın 2019 yılı değerlendirme toplantısında, atadığı bakanları arkaya dizdiğini, bir imza ile bakan yapıp, bir imza ile görevden aldığını öne süren Özel, aradan 500 gün geçmesine rağmen eylem planlarındaki sözlerin yerine getirilmediğini savundu.
Özel, Erdoğan'ın, 2019'un birinci yarısındaki eylemlerde yüzde 98 gerçekleşme oranını yakaladıklarını açıkladığını anımsatarak, her seçimde vaat etmesine rağmen polise, öğretmene, sağlıkçıya 3600 ek göstergenin verilmediğini belirtti. Özel, çocuk istismarı, kadına karşı şiddet, hayvan hakları, infaz rejimine yönelik de vaatlerde bulunulduğunu, bu vaatlerin kaç kişiyi ilgilendirdiğini sordu.
"Allah korumuş yüzde 100'ünü tutturmamışsınız"Varlık Fonu Kanunu'nun denetim raporunu zorunlu kılmasına rağmen raporun Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderilmediğini ifade eden Özel, Sayıştay raporlarına baktıklarında 2019'da gördüklerinin tam bir fecaat olduğunu savundu.
Özel, 2018'de KİT'lerin zararının yüzde 91 artarak 11 milyar lira olduğunu, KİT'lerin faaliyeti sonucu ortaya çıkan zararının tarihi rekor kırdığını, 2017'de 16 KİT, 2018'de 18 KİT'in zarar ettiğini ileri sürdü.
Bütçe açığının 2019'da 123 milyar lira olduğunu anımsatan Özel, "Öngörü 80 milyar. Hayaller 80 milyar gerçekler 123 milyar. Bunun içinde 40 milyarlık yedek akçe de var. 'Hedefimizi yüzde 98'ini gerçekleştirdik...' Allah korumuş yüzde 100'ünü tutturmamışsınız. " dedi.
"Kendisine, partisine güveniyorsa..."Özel'e, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan'ın, "CHP'liler Kanal İstanbul güzergahında ciddi arazi kapattı" açıklaması da soruldu.
Kanal İstanbul'un etrafında son 9 yıldaki mülkiyet değişimlerinin araştırılması için önerge verdiklerine işaret eden Özel, "Özkan dürüstse, yalancı, iftiracı, müfteri değilse, gelsin bu komisyonu kuralım. Komisyon çalıştığında Kanal İstanbul'un etrafında kim arsa kapatmış o çıkacak. Özkan, hadi bakalım gelsin 'evet' oyu versin. Kendisine, partisine güveniyorsa Kanal İstanbul etrafında kim arsa kapatmış Meclis araştırsın, hodri meydan. Kuralım komisyonu araştıralım, kaç Katarlı, kaç Birleşik Arap Emirliğinden, kaç Arap sermayesi, yandaş AKP müteahhidi çıkacak, acaba numunelik CHP çıkacak mı?" diye konuştu.
"Sahip çıkma günüdür"Anadolu Ajansı Kahire ofisine baskın düzenleyen Mısır polisinin, çalışanları gözaltına almasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Özel, Anadolu Ajansının, Atatürk'ün kurduğu, resmi bir haber ajansı, Türkiye'nin değeri ve markası olduğunu anımsattı.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onların gelip, apar topar alınıp, bütün gece arama yapılıp, avukatlara bilgi verilmeyip, avukatların itilip kakılmasını, bilinmeyen adrese götürülmesini kabul edemeyiz. Mısır'dan bu konuda açık, net, şeffaf bilgi istemek hakkımızdır. Mısır hükümeti, kendi tezlerine güveniyorsa, sorgulama sırasında avukat bulundurmalarına izin verecek, Türk makamlarıyla paylaşacak. Biz de dönüp o paylaşımlara, Türkiye'deki Anadolu Ajansı sorumlularının ve Türkiye'deki hükümetin ne dediğine bakacağız. Gün; gazetecilere ve Anadolu Ajansının duruşuna sahip çıkma günüdür. Mısır hükümeti güven telkin eden, hukuka uygun davranan bir hükümet değildir. Bugün Mısır'ın oradaki tutumunu, Türkiye Cumhuriyeti olarak kabul etmemiz doğru değildir. Mısır'ın iddiaları, kendi hukuksuz davranışlarını, Türkiye'ye karşı saygısız davranışlarını meşrulaştırmaz. Gerçek bir hukuk devletinde, böyle bir durum olduğunda Türk Devletiyle ilk önce bu bilgilerin paylaşılması gerekir. "
