CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, sözde Ermeni soykırımı konusunda, “Türkiye uzun soluklu bu konuda kurumsal yapılanmaya gitmedi. Farklı dillerde yayın yapabilecek yayın merkezi oluşturulmalı” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında DAEŞ’e dönük büyük bir çevreleme operasyonunun devam ettiğini belirtti. Irak ordusunun DAEŞ’e dönük ciddi bir hamle yaptığını söyleyen Yılmaz, “IŞİD esasen Musul’da da şehir içerisine sıkıştırılmış durumda, çember daralıyor. Suriye’de de Menbiç’e dönük operasyon var. Rakka ile Türkiye arasında irtibat, yollar büyük ölçüde kesilmiş durumda. Hem Irak hem Suriye’de IŞİD’e yönelik yapılan hem koalisyon güçlerinin hava operasyonları hem karadaki farklı birliklerin yapmış olduğu harekatlar dikkate alındığından IŞİD gerçekten iki yıl içerisinde hiç olmadığı kadar köşeye sıkışmış bulunmakta. Bulunduğu alanları terk edip, defolup gidecek” ifadelerini kullandı.
"KIRMIZI ÇİZGİ YOK OLDU"
PYD’nin Menbiç’e gelmesi ile kırmızı çizginin yok olduğunu ifade eden Yılmaz, “IŞİD’in boşalttığı bölgeler ne olacaktır? Arazide sanki bir ittifak varmış gibi. Rakka’nın Suriye ordusuna, Menbiç’in ise Demokratik Suriye Güçleri’ne devredilmesi gibi bir durum var. Türkiye iki konuyla yüzleşecek. Arazide PYD bu kadar güçlenip koridor oluşturduktan sonra Cenevre sürecine PYD’nin dahil edilip edilmeyeceği konusu ciddi tartışma yaratacak. Cenevre sürecinin ne kadar işleyip işlemeyeceği de soru teşkil ediyor. Cenevre süreci IŞİD temizlendikten sonra El-Nusra’nın İdlib’deki baskı unsurlarının veya muhaliflerin safdışı edilmesi halinde taraflar kim olacak? Esad, Rusya, İran, PYD kazanıyor. IŞİD, muhalifler, Suriye konusunda Türkiye ile birlikte olduğunu söyleyen Suudi Arabistan ve Katar kaybediyor” şeklinde konuştu.
SURİYE POLİTİKASINI ELEŞTİRDİ
Türkiye’nin Suriye konusunda politika değişikliğine gitmemesinin Türkiye’nin hareket alanını daralttığını savunan Yılmaz, “Amerika Birleşik Devletleri iki farklı ülkeden bir hedef doğrultusunda ortak hareket edebiliyor. Türkiye’nin Suriye’nin bütünlüğü konusunda bu ülkelerin hepsinden daha fazla hassasiyet içerisinde olduğunu bilmemiz gerekir. Biz Suriye’nin bütünlüğünü sağlayabilecek yeni denklemler oluşturmamız şart. Örneğin İran ve hatta istihbarat olarak belki de Esad’ın bazı unsurlarıyla ilişki kurmak şart. Çünkü Türkiye denklemin tamamen dışına atılıyor” diye konuştu.
Güneydoğu’daki hendekler ile Suriye’deki olayları farklı değerlendirmenin yanlış olduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye hendeklerle içe gömüldü, Suriye’de tablodan dışlandı. Bu iki bağın gündemde olduğu ve uluslararası ilişkilerde bir aktörü bir yerden uzaklaştırmak için faktörün içindeki unsurları tetikleyip içeriye görmek bir yoldur” ifadelerini kullandı.
Almanya’nın sözde Ermeni soykırımını kabul ettiğini hatırlatan Yılmaz, “Ben bunu üniversitede olan tartışmalardan öğrendim. Bu konuyla mücadele edebilmek için bunu öğretmemiz lazım. Bizim ne ile itham edildiğimizi, niçin haklı olduğumuzu çocuklarımıza öğretmemiz lazım. Münferit yayınlar çıkıyor. Türkiye uzun soluklu bu konuda kurumsal yapılanmaya gitmedi. Farklı dillerde yayın yapabilecek yayın merkezi oluşturulmalı. 29 ülke oldu, bunun sayısı artacak. Amerika’da da 44 eyalet kabul etmiş” dedi.
"“TÜRKİYE AKILLI YAPTIRIMA GEÇMELİ"
Yılmaz şunları kaydetti:
“Türkiye akıllı yaptırıma geçmeli. Karşı taraftan Türkiye’nin aleyhine adım atıldığı zaman benim de buna karşılık vermem lazım. Burada bizim akıllı bazı adımlar atmamız gerekir. Türkiye’ye zarar vermeden ufak bir şey söylemek lazım, onu da yapmak lazım. Yapmayacağınız bir şeyi söylemememiz lazım. Dış politikada kredibilite sorunudur. Bundan sonra olabilecek ülkelerde karşı önlem alırız. Türkiye’de teröre karşı eğitim yok. Türkiye’ye karşı şantaj, silah olarak kullanılıyor.”
Almanya’nın İncirlik Üssü’nde kurmak istediği askeri tesisler konusunda Yılmaz, İncirlik Üssü mutabakatının DAEŞ terör örgütüne yönelik olduğunu savundu. Yılmaz, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki anlaşmayı eleştirerek, “18 Mart’ta yaptığınız anlaşmanın içinde vizeler, müzakereler var. 18 Mart anlaşmasını paket bir anlaşma yapmakla vizeyi, geri kabul anlaşmasını koymakla yanlış yaptık. Hükümet Almanya’ya karşı hiçbir adım atamıyor” şeklinde konuştu.
(İHA)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında DAEŞ’e dönük büyük bir çevreleme operasyonunun devam ettiğini belirtti. Irak ordusunun DAEŞ’e dönük ciddi bir hamle yaptığını söyleyen Yılmaz, “IŞİD esasen Musul’da da şehir içerisine sıkıştırılmış durumda, çember daralıyor. Suriye’de de Menbiç’e dönük operasyon var. Rakka ile Türkiye arasında irtibat, yollar büyük ölçüde kesilmiş durumda. Hem Irak hem Suriye’de IŞİD’e yönelik yapılan hem koalisyon güçlerinin hava operasyonları hem karadaki farklı birliklerin yapmış olduğu harekatlar dikkate alındığından IŞİD gerçekten iki yıl içerisinde hiç olmadığı kadar köşeye sıkışmış bulunmakta. Bulunduğu alanları terk edip, defolup gidecek” ifadelerini kullandı.
"KIRMIZI ÇİZGİ YOK OLDU"
PYD’nin Menbiç’e gelmesi ile kırmızı çizginin yok olduğunu ifade eden Yılmaz, “IŞİD’in boşalttığı bölgeler ne olacaktır? Arazide sanki bir ittifak varmış gibi. Rakka’nın Suriye ordusuna, Menbiç’in ise Demokratik Suriye Güçleri’ne devredilmesi gibi bir durum var. Türkiye iki konuyla yüzleşecek. Arazide PYD bu kadar güçlenip koridor oluşturduktan sonra Cenevre sürecine PYD’nin dahil edilip edilmeyeceği konusu ciddi tartışma yaratacak. Cenevre sürecinin ne kadar işleyip işlemeyeceği de soru teşkil ediyor. Cenevre süreci IŞİD temizlendikten sonra El-Nusra’nın İdlib’deki baskı unsurlarının veya muhaliflerin safdışı edilmesi halinde taraflar kim olacak? Esad, Rusya, İran, PYD kazanıyor. IŞİD, muhalifler, Suriye konusunda Türkiye ile birlikte olduğunu söyleyen Suudi Arabistan ve Katar kaybediyor” şeklinde konuştu.
SURİYE POLİTİKASINI ELEŞTİRDİ
Türkiye’nin Suriye konusunda politika değişikliğine gitmemesinin Türkiye’nin hareket alanını daralttığını savunan Yılmaz, “Amerika Birleşik Devletleri iki farklı ülkeden bir hedef doğrultusunda ortak hareket edebiliyor. Türkiye’nin Suriye’nin bütünlüğü konusunda bu ülkelerin hepsinden daha fazla hassasiyet içerisinde olduğunu bilmemiz gerekir. Biz Suriye’nin bütünlüğünü sağlayabilecek yeni denklemler oluşturmamız şart. Örneğin İran ve hatta istihbarat olarak belki de Esad’ın bazı unsurlarıyla ilişki kurmak şart. Çünkü Türkiye denklemin tamamen dışına atılıyor” diye konuştu.
Güneydoğu’daki hendekler ile Suriye’deki olayları farklı değerlendirmenin yanlış olduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye hendeklerle içe gömüldü, Suriye’de tablodan dışlandı. Bu iki bağın gündemde olduğu ve uluslararası ilişkilerde bir aktörü bir yerden uzaklaştırmak için faktörün içindeki unsurları tetikleyip içeriye görmek bir yoldur” ifadelerini kullandı.
Almanya’nın sözde Ermeni soykırımını kabul ettiğini hatırlatan Yılmaz, “Ben bunu üniversitede olan tartışmalardan öğrendim. Bu konuyla mücadele edebilmek için bunu öğretmemiz lazım. Bizim ne ile itham edildiğimizi, niçin haklı olduğumuzu çocuklarımıza öğretmemiz lazım. Münferit yayınlar çıkıyor. Türkiye uzun soluklu bu konuda kurumsal yapılanmaya gitmedi. Farklı dillerde yayın yapabilecek yayın merkezi oluşturulmalı. 29 ülke oldu, bunun sayısı artacak. Amerika’da da 44 eyalet kabul etmiş” dedi.
"“TÜRKİYE AKILLI YAPTIRIMA GEÇMELİ"
Yılmaz şunları kaydetti:
“Türkiye akıllı yaptırıma geçmeli. Karşı taraftan Türkiye’nin aleyhine adım atıldığı zaman benim de buna karşılık vermem lazım. Burada bizim akıllı bazı adımlar atmamız gerekir. Türkiye’ye zarar vermeden ufak bir şey söylemek lazım, onu da yapmak lazım. Yapmayacağınız bir şeyi söylemememiz lazım. Dış politikada kredibilite sorunudur. Bundan sonra olabilecek ülkelerde karşı önlem alırız. Türkiye’de teröre karşı eğitim yok. Türkiye’ye karşı şantaj, silah olarak kullanılıyor.”
Almanya’nın İncirlik Üssü’nde kurmak istediği askeri tesisler konusunda Yılmaz, İncirlik Üssü mutabakatının DAEŞ terör örgütüne yönelik olduğunu savundu. Yılmaz, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki anlaşmayı eleştirerek, “18 Mart’ta yaptığınız anlaşmanın içinde vizeler, müzakereler var. 18 Mart anlaşmasını paket bir anlaşma yapmakla vizeyi, geri kabul anlaşmasını koymakla yanlış yaptık. Hükümet Almanya’ya karşı hiçbir adım atamıyor” şeklinde konuştu.
(İHA)