CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısına, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayarak başladı.
Özgür basın kuruluşları ile gazetecilerin varlığının, hem vatandaşların haber alma hakkı hem de yasama, yürütme ve yargıyı dördüncü kuvvet olarak denetlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Öztrak, ancak birkaç kuruluş hariç Türkiye'de basının bu görevleri yerine getirebildiğini söylemenin mümkün olmadığını ifade etti.
Pek çok nedenden ötürü Türkiye'deki basının görevini yapamaz hale getirildiğini savunan Öztrak, şöyle devam etti:
"Bunlar yetmez gibi artan kağıt fiyatları hem ulusal basını hem de yerel basını çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya bıraktı. Son ekonomik krizin de buna eklenmesiyle, basın ve yayın sektöründe ciddi erime yaşandı. Kriz nedeniyle yerel ve ulusal basında 300'den fazla dergi ve gazete yayın hayatına son verdi. 5 bin 500 basın ve yayın emekçisi işsiz kaldı. Diğer taraftan ucube tek adam rejimi en çok özgür basına darbe vurdu. Özgürlük Evi Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 200'e yakın ülke arasında 2013 yılında 120. sırada olan ülkemiz, 2017 yılında 163. sıraya geriledi. Yine Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre ise 180 ülke içerisinde 2019 yılında 157. sırada yer aldık. Üzücü olan şudur, Kongo, Ruanda ve Irak'taki gazeteciler bile bizden daha özgür. Hangi uluslararası karşılaştırmaya bakarsanız bakın, basın özgürlüğü ucube tek adam rejiminde ciddi şekilde gerilemiştir."
"Ekonominin kırılganlıkları daha da arttı"Türkiye ekonomisinin, iktidarın hatalı politikaları sonucunda son derece kırılgan hale geldiğini belirten Öztrak, son dönemde izlenen popülist dış politikanın da ekonominin kırılganlıklarını daha da artırdığını söyledi.
İflasların arttığını, milletin borç yükü altında ezildiğini ifade eden Öztrak, "Bugün, 2019 Ekim dönemine ait işsizlik rakamları açıklandı. Yapışkan çift haneli işsizlik, sarayın makyajlanmış rakamlarıyla bile gizlenemiyor. Damat Bakan 2019'un son çeyreğinde büyümenin yüzde 5 olacağını söylemiş. İşler düzelmeye başladıysa millet neden iş aramıyor? Ekim ayında çalışma yaşına gelen her 100 kişiden sadece 9'u iş aramış." dedi.
Açıklanan rakamların mantıklı olmadığını ve TÜİK'in "kantarın topuzunu iyice kaçırmaya" başladığını iddia eden Öztrak, şöyle konuştu:
"Geçen yılki kadar vatandaşımız iş arasaydı işsizlik oranı yüzde 14,5 ve işsiz sayısı 4 milyon 806 bin kişi olacaktı. Ama bir makyaj, iş arayanların sayısını indir, 90 binin altına işsizlik oranı yüzde 14,5 yerine yüzde 13,4 olsun. İşsiz sayımız da 4 milyon 806 bin yerine 4 milyon 396 bin olsun. Yapılan bu. Artık TÜİK'in hiçbir rakamına güvenmek mümkün değil. Yapılanların bir açıklaması da yok. Makyajlı rakamlarla bile baktığımız zaman bu ülkede gerçek işsizlik oranı yüzde 22,1. Gerçek işsiz sayısı ise 7 milyon 750 bin kişi. Bu ülkenin geleceği gençlerimizin işsizliği ise çok daha korkunç. 2019 Ekim ayı itibarıyla her 100 gençten 25'i işsiz. Her 100 işsizden 27'si de üniversite mezunu. Sadece 20-29 yaş aralığında 11 milyon 711 bin gencimiz var. Bunun 4 milyon 149 bini ne okuyor ne de çalışıyor."
"Ekonomi bir türlü canlanamıyor"Ailelerin binbir fedakarlıkla evlatlarını okuttuğunu ancak bu gençlerin iş bulamayıp evde oturduğunu dile getiren Öztrak, "Sayın Erdoğan çıkıyor, gençlerimizin evlenmediğinden yakınıyor. Eli doğru dürüst ekmek tutmayan gençler nasıl evlenecek? Bunu hiç soran yok. İş sorunu çözülmeden eş sorunu çözülür mü? Madem 17 yıldır iktidardasın, madem devlet babadan bahsediyorsun, madem 'Devletin başında ben varım, alanım da ekonomi.' diyorsunuz, o zaman bu ülkenin evlatlarına, gençlerine iş bulmak zorundasınız." ifadelerini kullandı.
Öztrak, 2019'da Hazine nakit açığının bir önceki yıla göre yüzde 86 artarak 131 milyar liraya çıktığını, 2018'de 53 milyar lira borçlanan Hazine'nin 2019'da ise 154 milyar lira borçlandığını söyledi.
Faik Öztrak, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Neye rağmen? Merkez Bankasının kötü günler için sakladığı 41 milyar liralık ihtiyat akçesine de el konulmasına rağmen. Peki bu paralar nereye gitti? Çiftçiye, esnafa, işçiye gitmediği açık. Bu paralar yandaşa gitti. 3-5 havuz müteahhidine gitti. İşte bu nedenle işsizlik azalmıyor, ekonomi bir türlü canlanamıyor. Oysa yapılması gereken, bu imkanların fakir fukara için kullanılmasıydı. Biz baştan beri, asgari ücret 2 bin 600 lira olsun, işsizlik maaşlarını artırın, süresini uzatın, çiftçinin borcunu yapılandırın, desteklerini de ödeyin dedik. Ama dinlemediler. 3-5 yandaş için milletin sınırlı kaynaklarını heba ettiler. Bu yıl bir defalık gelirler de yok. Dolayısıyla işsizlikteki makyajlı tedrici gerilemenin sürmesi de artık mümkün değil. Boş bir kibrin yönettiği ülkemiz maalesef her alanda duvara çarpıyor. Ucube bir tek adam rejimi kurmak için ülkemizin tüm kurumları çökertildi. Devlette liyakatin yerini, sarayın kibirlisine sadakat aldı. Devletin yerleşik kurumları tarumar edildi. Bürokrasi doğru düzgün çalışmıyor. İşler hesapsız kitapsız gidiyor."
Değerli konut vergisiBütçede kaynak bittiğini ve şimdi yeni vergiler getirildiğini kaydeden Öztrak, bunlardan birinin de "değerli konut vergisi" olduğunu ifade etti.
Düzenlemenin mahsurlarının görülüp tepkiler yükselince bu uygulamanın da erteleneceğini öğrendiklerini belirten Öztrak, "Biz getirilen adil olmayan yeni vergilerin hepsinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurduk." dedi.
Kamyoncu esnafının da mağdur edildiğini anlatan Öztrak, "2015'ten sonra üretilen kamyonlara zaten dijital takograf takılıyordu. Ama bir 'AB'ye uyum' diyerek, 2015'ten önce üretilen araçların analog takograflarının da dijitale dönüştürülmesi için yasal düzenleme yaptılar. Oysa AB'de böyle bir uygulama yok. Şimdi bu uygulamayı kimler zengin olsun diye yaptınız?" ifadelerini kullandı.
Kamyoncu esnafından yükünü indirdikten sonra 6 saat içinde "e-fatura" kesmesinin de istendiğine işaret eden Öztrak, "6 saat içinde e-fatura kesme zorunluluğu başka hiçbir sektörde yok. Kamyoncu esnafımızla bu iktidarın alıp veremediği nedir, bunu anlamak mümkün değil. Kamyoncularımız yol kapatıp, 'Bu şartlar altında yük taşıyamayız.' diyerek protesto edince bu kararı da ertelediniz. Ertelemeler sorunu çözmüyor. Sorunu sadece öteliyoruz, bu rejim milletin derdine çözüm getiremiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Milletin alın terinden kesilen vergilerin çarçur edildiğini savunan Öztrak, ancak Türkiye'nin büyük bir potansiyeli olduğunu ve bunun doğru kullanılması gerektiğini dile getirdi.
Faik Öztrak, "Ülkemiz doğru bir yönetimle şahlanır, tüm kara bulutları üzerinden atar. Bu nedenle umutsuzluğa kapılması gerekmiyor. Demokrasilerde çare tükenmeyeceğini aklımızda tutmamız gerekiyor." dedi.
"Getirsinler araştırma önergesini, biz de Mecliste destekleyelim"Açıklamalarının ardından soruları da yanıtlayan Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "FETÖ'nün siyasi ayağının bulunmasına" yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Siyasi ayakla ilgili olarak dün akşam bir televizyon programında Genel Başkanımız söylenmesi gerekeni açık bir dille ifade etti. MHP bu işlerden şikayetçi mi? Getirsinler araştırma önergesini, biz de Mecliste destekleyelim, FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıksın." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya konusunda daha önce "İki meşru taraf yok neyin arabulucuğu?" derken, dün ise Rusya Devlet Başkanı ile beraber bir ateşkes çağrısı yapıldığı hatırlatılarak, "Bugün de Sayın Mahir Ünal 'Arabuluculuk olmaz meşru bir taraf yok.' dedi. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Öztrak, şu yanıtı verdi:
"Bu biraz önce de anlattığım tek adam parti devleti rejiminin ortaya çıkardığı kaotik yapıyı çok net biçimde ortaya koyuyor. Mahir Ünal bugün çıkıyor bu lafları söylüyor, dün Lavrov ile beraber Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu açıklama yapıyorlar, açıklama şöyle, 'Arabulucular olarak Libya'daki tüm taraflara çatışmaları 12 Ocak saat 00.00 itibarıyla durdurma...' Kim söylüyor? Arabulucular burada kim? Rusya ve Türkiye. CHP başta Genel Başkanı olmak üzere, devlet nizamının ne olduğunu bilen bir partidir. Ne önerilir ne önerilmez biz gayet iyi biliriz. Ne önerdiğimizin de farkındayız. Anlaşılan, sonuç itibarıyla Rusya ile konuştuktan sonra Genel Başkanlarının bizim dediğimiz noktaya gelmiş olması Mahir Ünal'ı rahatsız etmiş, olan biteni tevile kalkıyor. Burdan tevil çıkmaz."
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Libya tezkeresi konusundaki açıklamalarının sorulması üzerine de Öztrak, "Bizim buradaki parti olarak görüşümüz bellidir. Onun dışında bir yorum yapmayayım." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com