CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan soruşturmaya ilişkin, “Bu soruşturma, yaşanan süreç Türkiye’ye nasıl bir deli gömleği giydirilmeye çalıştığını açık bir göstergesidir” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu’na açılan soruşturmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tezcan, Kılıçdaroğlu’nu hakkında açılan soruşturmayı basından öğrendiklerini belirterek, "Bu soruşturma, yaşanan süreç Türkiye’ye nasıl bir deli gömleği giydirilmeye çalıştığını açık bir göstergesidir. Türkiye nasıl bir cendereye sokulmak isteniyor çok açık bir şekilde görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Tezcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı hakkında benzer sözler kullandığını ifade ederek, “Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşmalarında net biçimde Türkiye’nin önemli bir sorununu hak ettiği ifadeyle, hak edilen bir ifadeyle dile getirmiş. Bunun böyle ifade edilmesi Sayın Genel Başkanımızın nezaket sınırları içinde söylediği bir söz. Anayasa’nın 83. maddesi açık. Anayasa’nın 83. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde söylenen sözlerin, dışarıda tekrarı halinde mutlak dokunulmazlık kapsamında sayar. Soruşturmayı başlatan savcılara hukukun en temel kuralını hatırlatıyorum; ‘Mutlak sorumsuzluk’ kapsamındadır. Bunu dışarıda tekrarı halinde soruşturma başlatamazsınız. Şimdi bu savcıya şunu söylemek zaruret, ‘Cumhuriyetin Savcısı olun. Siz Cumhuriyetin Savcısısınız, Cumhurbaşkanı’nın değil’. Anayasa’nın 2. maddesi çok açık şekilde Cumhuriyetin niteliklerini sayarken, ‘demokratik Cumhuriyet’ diyor. Bu Cumhuriyet Cumhurbaşkanı’nın Cumhuriyeti değil. Bu devletin görevlileri Cumhurbaşkanı’nın görevlileri değil” diye konuştu.
HSYK’YI GÖREVE ÇAĞIRDI
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu göreve çağırdıklarını kaydeden Tezcan, “Çok açık şekilde Anayasa’yı ihlal eden savcılar hakkında işlem yapmak zorundadırlar. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenliyor, özel bir suç tipi olarak düzenlenmiş. Ama bugünün Türkiye’sinde görevdeki Cumhurbaşkanı bu tutumuyla görevde olduğu sürece Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu işlenemez hale gelmiştir. Fiilen böyle bir suç işlenemez. Türk Ceza kanunu 299. maddesi Anayasa’ya saygılı, namusu ve şerefi üzerine ettiği yemine saygılı Cumhurbaşkanı’nı korumak için, niteliklerine uygun Cumhurbaşkanı’nı korumak için, Anayasa’ya sadık Cumhurbaşkanı’nı korumak için düzenlenmiş bir hükümdür” ifadelerini kullandı.
Tezcan, uzlaşma komisyonuna üye verilmesine ilişkin olarak, “Uzlaşma Komisyonu’na üye verdik. Komisyon çalışmaları Türkiye’nin bu tablosu ve yaşananlar göz önüne alınarak, anayasa ile değiştirmekle bitmeyeceğini, darbe hukuku ile hesaplaşacak tüm yol temizliğinin yapılması gerektiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
Gürsel Tekin’in Parti Meclisi’ni girememesine ilişkin olarak Tezcan, “Milletvekili ve partili olarak çalışmalarına devam edecektir” diye konuştu.
(İHA)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu’na açılan soruşturmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tezcan, Kılıçdaroğlu’nu hakkında açılan soruşturmayı basından öğrendiklerini belirterek, "Bu soruşturma, yaşanan süreç Türkiye’ye nasıl bir deli gömleği giydirilmeye çalıştığını açık bir göstergesidir. Türkiye nasıl bir cendereye sokulmak isteniyor çok açık bir şekilde görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Tezcan, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı hakkında benzer sözler kullandığını ifade ederek, “Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşmalarında net biçimde Türkiye’nin önemli bir sorununu hak ettiği ifadeyle, hak edilen bir ifadeyle dile getirmiş. Bunun böyle ifade edilmesi Sayın Genel Başkanımızın nezaket sınırları içinde söylediği bir söz. Anayasa’nın 83. maddesi açık. Anayasa’nın 83. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde söylenen sözlerin, dışarıda tekrarı halinde mutlak dokunulmazlık kapsamında sayar. Soruşturmayı başlatan savcılara hukukun en temel kuralını hatırlatıyorum; ‘Mutlak sorumsuzluk’ kapsamındadır. Bunu dışarıda tekrarı halinde soruşturma başlatamazsınız. Şimdi bu savcıya şunu söylemek zaruret, ‘Cumhuriyetin Savcısı olun. Siz Cumhuriyetin Savcısısınız, Cumhurbaşkanı’nın değil’. Anayasa’nın 2. maddesi çok açık şekilde Cumhuriyetin niteliklerini sayarken, ‘demokratik Cumhuriyet’ diyor. Bu Cumhuriyet Cumhurbaşkanı’nın Cumhuriyeti değil. Bu devletin görevlileri Cumhurbaşkanı’nın görevlileri değil” diye konuştu.
HSYK’YI GÖREVE ÇAĞIRDI
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu göreve çağırdıklarını kaydeden Tezcan, “Çok açık şekilde Anayasa’yı ihlal eden savcılar hakkında işlem yapmak zorundadırlar. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu düzenliyor, özel bir suç tipi olarak düzenlenmiş. Ama bugünün Türkiye’sinde görevdeki Cumhurbaşkanı bu tutumuyla görevde olduğu sürece Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu işlenemez hale gelmiştir. Fiilen böyle bir suç işlenemez. Türk Ceza kanunu 299. maddesi Anayasa’ya saygılı, namusu ve şerefi üzerine ettiği yemine saygılı Cumhurbaşkanı’nı korumak için, niteliklerine uygun Cumhurbaşkanı’nı korumak için, Anayasa’ya sadık Cumhurbaşkanı’nı korumak için düzenlenmiş bir hükümdür” ifadelerini kullandı.
Tezcan, uzlaşma komisyonuna üye verilmesine ilişkin olarak, “Uzlaşma Komisyonu’na üye verdik. Komisyon çalışmaları Türkiye’nin bu tablosu ve yaşananlar göz önüne alınarak, anayasa ile değiştirmekle bitmeyeceğini, darbe hukuku ile hesaplaşacak tüm yol temizliğinin yapılması gerektiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
Gürsel Tekin’in Parti Meclisi’ni girememesine ilişkin olarak Tezcan, “Milletvekili ve partili olarak çalışmalarına devam edecektir” diye konuştu.
(İHA)
