İSTANBUL
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, "CHP'nin hazım problemi var. Danıştay'a başvurdular bu sefer. Fakat çıkacak sonuç belli." dedi.
Şentop, Birlik Vakfı İstanbul Şubesinin MTTB Konferans Salonunda düzenlediği "Türkiye'de Anayasalar ve Siyaset" konulu konferansta, anayasacılık ve siyaset konusunun tarihsel sürecini anlattı.
Darbeler ve darbe sonrası yapılan anayasalara da değinen Şentop, araç-sürücü örneğini vererek darbecilerin anayasayla aracın sağ tarafına oturup, şoföre yani seçilmişlere müdahale ettiğini aktardı.
Şentop, şöyle konuştu:
"Aracın sağ tarafında oturup solda aracı süren şoföre müdahale eden mekanizmayı 16 Nisan'da söktük. Tayyip Erdoğan sürücü koltuğuna oturduğu günden beri sağda oturan adamın müdahaleleriyle tartışıyoruz. Milletin desteği arttıkça sağdaki adamı etkisiz hale getirdik, müdahale arttıkça ve milletin desteği de arttıkça bu sefer sağdaki adamı aşağıya attık. 16 Nisan'a kadar o mekanizma duruyordu. 15 Temmuz'daki FETÖ teşebbüsü de sağda oturan adamın teşebbüsüydü. O örgüt zaten 40 yıldır o sağ tarafa oturmak için çalıştı, milletin desteğiyle 15 Temmuz'da da onu aşağıya attık."
Şentop, 1982 Anayasası'nda bugüne kadar 18 değişiklik yapıldığını ve anayasanın yaklaşık yüzde 70'nin değiştirildiğini hatırlatarak, "Fakat sorunlar bitmemiş ve biz 16 Nisan'da 19. değişikliği yaptık. İlk defa anayasanın ruhuna dokunan, çalışma mantığına dokunan bir değişiklik yaptık." dedi.
"Bugün bir başkanlık seçimi olsa böyle bir sonuç çıkmaz. Bunun çok çok üstünden bir sonuç çıkar" diyen Şentop, 16 Nisan'da yapılan değişikliğin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Biz sadece hükümet sistemi değişikliği değil, bunun ötesinde bir değişiklik yaptık. Önümüzdeki 100 yılı, fikir olarak belirleyecek bir değişikliği milletimizin kararıyla gerçekleştirmiş olduk." diye konuştu.
YSK tartışmalarına da değinen Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"CHP'nin hazım problemi var. Danıştay'a başvurdular bu sefer. Fakat çıkacak sonuç belli. Yüksek Seçim Kurulu'nun 1984'ten beri mühürsüz oy pusulalarıyla ilgili verdiği karar hep aynı. Bunun da çok basit bir sebebi var, bu hata seçmenin hatası değil. Sandık kurulu o mührü basmamışsa, onun ceremesini neden seçmen çeksin? Bu sandık kurulunun hatası, seçmenin değil. İsteyen istediği yere başvurabilir ama ne Anayasa Mahkemesi ne de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), parlamento, yerel seçimler ve halk oylamaları ile ilgili konulara bakamıyor. Yetki alanına giren bir konu değil. "
Muhabir: Emin İleri
dikGAZETE.com