TBMM Genel Kurulunda, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları hakkında mahkemelerce verilen, kesinleşmiş cezalara ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri okunarak bilgiye sunuldu.
Siyasi partilerin grup başkanvekilleri, yerinden söz alarak gündeme ilişkin kısa değerlendirmelerde bulundu.
Grup başkanvekillerinin konuşmalarının ardından Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, TBMM'ye sevk edilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresini okuyacağını duyurdu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bunun, Meclis uygulamalarına ve anayasaya aykırı olduğunu, bu nedenle tezkerenin okunmamasını talep etti. Altay, Bilgiç'ten tutumunu açıklamasını da istedi.
Bilgiç'in, tezkerenin okunmasından yana olduğunu ifade etmesi üzerine Altay, usul tartışması açılmasını talep etti.
Altay, açılan usul tartışması üzerine söz alarak, bu uygulamanın, Meclis'in geçmiş dönemlerdeki uygulamalarıyla uyuşmadığını iddia etti. Altay, "Enis Berberoğlu, konuyla ilgili Anayasa Mahkemesine kişisel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi ve Türkiye'nin önemli hukukçuları da Meclis Başkanlığından mutala istedi. Fezlekenin apar topar okunması, parlamentoya bir darbedir, dayatmadır, talimattır. Yargılama süreci devam ediyor. Hukuku iğfal etmeyin. Bu, ayrıca bugüne kadar AK Parti ile aramızda kanunların yapılması noktasındaki kapıyı da kapatacaktır. Demokrasi, el kaldıran iki ördeğin, bir file üstünlük sağladığı rejimin adı değildir." şeklinde konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan'a hitap ederek, "Cahit'in tarihini çok iyi biliyoruz. Kumpas davalarında hukuksuzlukları nasıl meşrulaştırdığını çok iyi biliyoruz. Bugün de başka bir hukuksuzluğu meşrulaştırma derdinde. Bu iktidar darbecidir. Hukuku, insanlığı esas almıyor, halk iradesiyle hiçbir işi kalmamıştır. Milletvekillerimiz hakkında karar veren hakim ve savcılar, FETÖ'den müebbet cezası aldılar. FETÖ size kıblenizi gösteriyor. Yüz binlerce insanın iradesini nasıl gasbediyorsunuz?" diye sordu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş'a cevap veren AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, usule ilişkin tartışmanın özünün iyi anlaşılması gerektiğini ifade etti. Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda konuştuğumuz usule ilişkin tartışmanın özünü iyi anlamak gerekiyor. Konu, anayasa çerçevesinde yargının kesinleşen bir kararının uygulanmasıdır. İç hukuk yolları tüketilmiştir. Dereceli yargılamada ilk derece istinaf ve yüksek yargı kararını vermiştir. Bu çerçevede bir yargı kararının anayasa ve içtüzük kuralları çerçevesinde Meclis Başkanlığı yapması gereken bir görevi yapmalı mı, yapmamalı mı? Meclis Başkanlığına gelen bir tezkere var. Meclis Başkanlığının anayasa ve içtüzük kuralları çerçevesinde bu hususta bir tercih hakkı yok. Şu anda Meclis Başkanlığı böylesi bir tezkereyle ilgili eğer iddia edilen usule ilişkin tartışmayı açsa veya bu tezkerenin okunmasını engellese, anayasa ve içtüzük kurallarına aykırı hareket etmiş olur."
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel de Meclis Başkanlığının sadece usule dayalı bir işlem yaptığına dikkati çekerek, "Gündemde olan bütün dokunulmazlık dosyaları mahkemelere gönderilmiş. Mahkemelerde yargı karar vermiş ve karar kesinleşmiştir. Kesinleşen karar, gereğinin yapılması için Meclis'e sevk edilmiştir. Bu işlem anayasal bir işlemdir, var olan kuralları uyguluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Tartışmaların ardından Meclis Başkanvekili Bilgiç, Cumhurbaşkanlığı tezkeresini okudu. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın milletvekillikleri düşürüldü.
Bilgiç'in Cumhurbaşkanlığı tezkeresini okumaya başladığı sırada, TBMM Katip üyesi, CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, elindeki metni yırtarak TBMM Başkanlık Divanı kürsüsünden ayrıldı ve CHP sıralarına geçti.
HDP ve CHP'li milletvekilleri, sıra kapaklarına vurarak, "Faşizme karşı omuz omuza", "Gün gelecek devran dönecek, AKP hesap verecek", "Darbeci AKP", "Demokrasi düşmanı AKP" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.
CHP milletvekilleri ile AK Partili milletvekilleri arasında kısa süreli itişme yaşandı.
Ayrıca tezkerenin okunmasından önce HDP Grup Başkanvekili Bektaş ve HDP'liler, ABD'deki eylemleri anımsatarak, "Nefes alamıyoruz" diye bağırdı.
HDP'li milletvekilleri ayrıca, Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan ve koyun otlattığı sırada bulduğu patlayıcının infilak etmesi sonucu 11 yıl önce yaşamını yitiren Ceylan Önkol'un isimlerinin yazılı olduğu dövizleri gösterdi.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, İstanbul'da yargılandığı davada, "siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası almıştı.
HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ise yine aynı mahkemece ve aynı suçtan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Berberoğlu, Farisoğulları ve Güven'in cezaları, Yargıtay 16. Ceza Dairesince onanmıştı.
Böylece CHP'nin milletvekili sayısı 139'dan 138'e, HDP'nin milletvekili sayısı 60'tan 58'e düştü.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Demokrasi mücadelesine devam edeceğizTwitter hesabından paylaşımda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi, içinde yaşadığımız 20 Temmuz sivil darbe sürecinin bir sonucudur, millet iradesinin yok sayılmasıdır. Adaleti, hakkı ve hukuku sağlamak için demokrasi mücadelesine devam edeceğiz."
Enis Berberoğlu'ndan açıklamaCHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, TBMM Genel Kurulu'nda mahkemece verilen kesinleşmiş cezasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okunduktan sonra milletvekilliği düşen Berberoğlu, seçildiği günden itibaren kendisini hep milletin emrinde hissettiğini belirtti. Berberoğlu, dakikalar önce TBMM'de milletvekilliğinin düşürülerek bir anlamda kalan infazının tamamlanmasına karar verildiğini belirtti.
"Önümüzdeki günlerde kalan 18 aylık cezamı yatmak üzere cezaevine teslim olacağım" ifadesini kullanan Berberoğlu, şunları kaydetti:
"Zaten çıktığım günden itibaren 'bu bir teneffüs' dediğim için, bu karar bana hiçbir şekilde sürpriz olmadı, şaşkınlık yaratmadı. Çünkü Türkiye'de benim çıktığım günden bugüne demokrasi koşullarında herhangi bir düzelme yok. Dolayısıyla bana da isabet edecek bir demokrasi piyangosu beklemek fazla safdillik olurdu. Bu açıklamayı CHP Genel Merkezi'nde yapıyorum. Zaten Genel Başkanımızın geçen hafta ifade ettiği üzere, demokrasi için bedel ödenecekse bu bedeli önce CHP'liler öder. Ben de bu bilinçteyim ve bu vicdan rahatlığı içinde, Mecliste yaptıklarım ve yapamadıklarımdan dolayı hepinizden helallik istiyorum. 5 yıl müddetle belki siyaset yasağı uygulanacağı için karşınızda olamayabilirim ama bilin ki her zaman CHP'liyim, CHP'de kalacağım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
