BURSA
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, Kültürpark'taki bir restoranda Balkan göçmenleri tarafından kurulan derneklerin temsilcileriyle bir araya geldi.
Kemal KılıçdaroÄŸlu, burada yaptığı konuÅŸmada, pek çok kiÅŸinin demokrasinin yeterince olmaması, baskı görmesi nedeniyle Balkan ülkelerinden Türkiye'ye göç ettiÄŸini hatırlattı.
"Baskıyı aÅŸmak demokratik bir ülkeye gitmek huzur içinde yaÅŸamak için Türkiye'yi tercih ettiniz ve buraya geldiniz. Birlikte yaşıyoruz birlikte mücadele ediyoruz." diyen KılıçdaroÄŸlu, 16 Nisan'da Türkiye'nin çok önemli bir halk oylaması ile karşı karşıya olduÄŸunu, referandumun partilerle, kiÅŸilerle ilgisinin bulunmadığını belirtti.
Bu sorunun cevabını bulmak zorundayız"KılıçdaroÄŸlu, referandumda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın önemli maddelerinin, ilkelerinin deÄŸiÅŸtirilip deÄŸiÅŸtirilmeyeceÄŸinin oylanacağını vurgulayarak, ÅŸunları söyledi:
"Belli kurallar getiriyoruz ve bu kurallar içinde kalıcı bir süreç oluÅŸturmaya çalışılıyor. DeÄŸiÅŸen ne? Bir, deniliyor ki hem cumhurbaÅŸkanlığı makamını temsil etsin seçilen kiÅŸi aynı zamanda partinin genel baÅŸkanı olsun. Ne anlama geliyor? Sayın cumhurbaÅŸkanı aynı zamanda partinin genel baÅŸkanı olacak dolayısıyla iki ÅŸapka taşıyacak. Åžapkalardan birisi partinin genel baÅŸkanlığı, ÅŸapkalardan ikincisi cumhurbaÅŸkanlığı. Bu cumhurbaÅŸkanının tarafsız olmaması sonucunu doÄŸruyor. O zaman sorumuz ÅŸu; cumhuriyetin kuruluÅŸundan bu yana cumhurbaÅŸkanları hep tarafsız oldu, 80 milyonu temsil etti, insanları, hepimizi temsil etti, arabasında Türk bayrağı taşıdı. Neden ÅŸimdi cumhurbaÅŸkanı taraflı olacak, partizan olacak, partili olacak? Bu sorunun cevabını bulmak zorundayız."
"CumhurbaÅŸkanlığı makamı hepimizin ortak deÄŸeridir"CumhurbaÅŸkanının taraflı olması halinde 80 milyonu tek başına temsil edemeyeceÄŸini dile getiren KılıçdaroÄŸlu, ÅŸöyle devam etti:
"Ä°ÅŸin özü budur. Peki neden cumhurbaÅŸkanlığı makamı 80 milyonu temsil etmelidir ve neden tarafsız olmalıdır? Bunun temel nedeni ÅŸudur; cumhurbaÅŸkanlığı makamı hepimizin ortak deÄŸeridir. 80 milyonu temsil eden ortak deÄŸeridir. Ortak deÄŸer olmaktan cumhurbaÅŸkanlığı makamını çıkarırsak, birliÄŸi temsil edecek unsur bulamayız. Çünkü cumhurbaÅŸkanlığı aynı zamanda devletin sigortasıdır. Bir yerde sorun mu çıktı? Ä°ktidar ve muhalefet bütün partileri çağırır, gerekirse diÄŸer bürokratları çağırır ve Türkiye'nin temel sorununa çözüm aranır. Ortak akıl oluÅŸturulur orada. Ama CumhurbaÅŸkanı bir partinin genel baÅŸkanı olursa ortak aklı oluÅŸturamayız. Çünkü kendisi tarafsız deÄŸil."
"Yargı siyasallaÅŸmış olur"KılıçdaroÄŸlu, önemli bir sorunun daha olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ÅŸunları kaydetti:
"CumhurbaÅŸkanı tarafsız olduÄŸunda mahkemelere hakim tayin edebilir. Hiç kimse sayın cumhurbaÅŸkanına dönüp 'Neden mahkemeye ÅŸu hakimi tayin ettin?' demez. Çünkü tarafsızdır. Bütün siyasi partilere, bütün vatandaÅŸlara eÅŸit yaklaÅŸmıştır. EÄŸer taraflı olur ve bir partinin genel baÅŸkanı olursa, mahkemeye hakim tayin ettiÄŸi zaman adaletin içine siyaset girmiÅŸ olur. Yani yargı siyasallaÅŸmış olur. Mahkemeler bağımsız mı olmalı, mahkemelere siyaset mi girmeli? Bu tercihte bulunacağız. Ayın 16'sında sandığa gittiÄŸinizde 'evet' oyunu kullanırsanız 'Mahkemelere siyaset girebilir, bir siyasi partinin genel baÅŸkanı mahkemelere hakim tayin edebilir.' diyeceksiniz. 'Hayır böyle olmasın.' derseniz 'hayır' oyunu kullanırsanız 'Bir partinin genel baÅŸkanı mahkemelere hakim tayin etmemeli, mahkemeler bağımsız olmalı ve mahkemeler tarafsız olmalı.' diye karar vereceksiniz. Karar kimin elinde? Sizin elinizde. Tercih kime ait? Tercih size ait. Mahkemeler bağımsız mı olsun, mahkemeler partizan mı olsun? EÄŸer mahkemelerin bağımsız, tarafsız olmasını istiyorsanız kullanacağınız oy belli. Hayır oyunu kullanacaksınız. Bu kadar açık bu kadar net."
KılıçdaroÄŸlu, yeni sistemde cumhurbaÅŸkanının olaÄŸanüstü yetkilerle donatıldığını, bakanlar kurulunu kendisinin belirleyeceÄŸini dile getirerek, yeni bakanlıklar kurabileceÄŸini, TBMM'nin devre dışı bırakıldığını, mevcut sistemde ise bakanlar, bakanlar kurulunu ve kurulacak bakanlığı TBMM'nin belirlediÄŸini aktardı.
Bunun partilerle ilgisi yok"Yeni sistemde cumhurbaÅŸkanının arzu ettiÄŸi kadar baÅŸkan yardımcısı atayabileceÄŸini öne süren KılıçdaroÄŸlu, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"Diyorsanız ki 'Bu çok güzel bir uygulama, bırakalım baÅŸkan istediÄŸi gibi memleketi yönetsin, istediÄŸi kadar baÅŸkan yardımcısı seçsin, istediÄŸi kiÅŸilerden seçsin.' evet oyun kullanılacak. 'Hayır bu doÄŸru deÄŸildir devlette böyle bir ÅŸey olmaz, devlette keyfilik olmaz, devlette ortak akıl olur, devlet liyakat sistemi üzerine inÅŸa edilmiÅŸtir.' deniliyorsa gidilecek o zaman 'hayır' oyu kullanılacak. Bunun partilerle martilerle ilgisi yok. Bütün bunları düÅŸünerek sandığa gitmek zorundayız. 'Efendim ben falan partiliyim. Falan partinin genel baÅŸkanı bunu böyle söylediÄŸi için gidip oyumu öyle kullanayım.' diye sakın düÅŸünmeyin. Ben burada bir partinin genel baÅŸkanı olarak konuÅŸmuyorum. Ben sizler gibi ülkesini, bayrağını, insanını seven bir kiÅŸi olarak konuÅŸuyorum."
"(Ankara'da hakimler var) diyebilecek misiniz?"KılıçdaroÄŸlu, yeni sistemle hukukun üstünlüÄŸü deÄŸil üstünlerin hukukunun olduÄŸu bir devlet inÅŸa edilmek istendiÄŸini savunarak, devlet gücüne karşı vatandaşı koruyan hukukun üstünlüÄŸüne dikkati çekti.
Hukukun üstünlüÄŸünün çok temel bir kural olduÄŸunu vurgulayan KılıçdaroÄŸlu, tarihten örnek vererek, ÅŸöyle dedi:
"Almanya'da kral bir çiftçinin arazisini çok beÄŸenir. Gezerken der ki 'Bu araziyi ben satın almak istiyorum.' Köylü satmaz. Üstünde bir yel deÄŸirmeni vardır. 'Burası bana ait' diyor. 'Babamdan dedemden kaldı, ben burayı satmıyorum.' 'Sen benim kim olduÄŸumu biliyor musun?' 'Yok bilmiyorum' diyor. 'Ben Alman kralıyım.' diyor. 'Ä°stersen Alman kralı ol' diyor 'ama bu toprak da benim toprağım. Benim arazim, ben sana satmam.' 'KamulaÅŸtırırım, burayı, elinden zorla alırım.' Zorla alamazsın, Berlin'de mahkemeler var' diyor. 'Ben hakkımı oradan ararım' diyor. Ne oluyor biliyor musunuz? O yel deÄŸirmeni hala durur Almanya'da. Yel deÄŸirmeninin arkasındaki arazide de o kralın sarayı durur ve dünya hukuk tarihinde bu çok temel bir örnektir. Berlin'de hakimler var. Åžimdi öyle bir düzen, tek adam rejimi getiriyoruz ki sizin davanızın görüÅŸüleceÄŸi mahkemeye hakimi de o getirecek. Hem malınızı kamulaÅŸtıracak hem hakimi de oraya tayin edecek. Peki siz adaleti nereden bulacaksınız? 'Ankara'da hakimler var' diyebilecek misiniz?"
"Böyle bir düzen dünyanın hiçbir yerinde yok"KılıçdaroÄŸlu, "tek adam rejimi"nde ne bakanlar ne de baÅŸkan yardımcıları hakkında gensoru verilemeyeceÄŸini, bunun yasak olduÄŸunu ileri sürerek, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:
"Biz milletvekiliyiz, bizim dokunulmazlığımız var. Dokunulmazlığımız ne kadar, milletvekili süresince. 4-5 yıl milletvekilliÄŸi yaparsınız, 5. yıl cumhuriyet savcısı çağırır, 'Gel kardeÅŸim hakkında dosya var, soruÅŸturma açmak istiyorum.' Peki yeni modelde, tek adam rejiminde, baÅŸkan yardımcıları ve bakanların dokunulmazlıkları ömür boyu. Ä°sterse baÅŸkan yardımcısı olmasın, isterse üç yıl yapsın, isterse bakanlığı 2 gün yapsın, büyük bir yolsuzluk yapsın ayrılsın, 400 milletvekili bulamayınca soruÅŸturma açamıyorsunuz, gensoru veremiyorsunuz, zaten Anayasa Mahkemesine giderse de 15 üyeden 12'sini baÅŸkan tayin ediyor. Niye ömür boyu? Hadi bakanlar diyelim bakan oldukları için, baÅŸkan yardımcılarının niye ömür boyu? Böyle bir düzen dünyanın hiçbir yerinde yok. Tek adam rejimi bana desinler ki ÅŸu ülkede uygulanıyor ve çok olumlu sonuçlar doÄŸurdu. Ben de diyeyim ki bizim atladığımız bir devlet varmış. O devleti biz örnek almalıymışız."
"Huzur içinde yaÅŸamanın temel koÅŸulu demokrasiden geçiyor"ABD hariç, dünyanın en geliÅŸmiÅŸ 20 ülkesinin parlamenter sistemle yönetildiÄŸini belirten KılıçdaroÄŸlu, "ABD'de baÅŸkanlık sistemi vardır ama bizdeki baÅŸkanlık sistemi gibi deÄŸil. BaÅŸkan bırakın büyükelçiyi hakim dahi tayin edemez. Kendisi teklif eder, senato onaylarsa ancak tayin edebilir. Bir arada huzur içinde yaÅŸamanın temel koÅŸulu demokrasiden geçiyor. Demokrasisi geliÅŸmemiÅŸ en son 20 ülkeye bakın, tamamı baÅŸkanlık sistemiyle yönetiliyor. BaÅŸkan varlıklı baÅŸkan zengin baÅŸkan hesap vermez, halk yoksulluk içinde. Niye biz parlamenter sistemden ÅŸikayet ediyoruz ve hangi gerekçeyle ÅŸikayet ediyoruz?" deÄŸerlendirmesinde bulundu.
"Osmanlı padiÅŸahlarında bile yoktu"KılıçdaroÄŸlu, devlette denetim, kurallar ve liyakatın çok önemli unsurlar olduÄŸunu vurgulayarak, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
"Bugün bu anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸiyle verdiÄŸimiz yetki Osmanlı padiÅŸahlarında bile yoktu. Çünkü orada da vezir-i azam, baÅŸbakan, divan, divan-ı hümayun yani bakanlar kurulu vardır. Vezirler, yani bakanlar vardır. Åžimdi biz Osmanlıda olan düzeni bile ortadan kaldırıyoruz. Åžimdi düÅŸünme zamanı. Benim Balkan göçmenlerinden beklentim, sizler uygarlığın ne olduÄŸunu çok iyi bilirsiniz. Demokrasinin de ne olduÄŸunu çok iyi bilirsiniz. Baskının zulmün ne olduÄŸunu da çok iyi bilirsiniz. Zulme karşı direnmeyi de çok iyi bilirsiniz. Zalimin karşısında susmanın dilsiz ÅŸeytan olduÄŸunu da çok iyi bilirsiniz. Biz hep birlikte doÄŸu-batı, kuzey-güney ayrımı yapmadan birikimimizle, aklımızla, kültürümüzle, fikrimizle mutlaka demokrasiye sahip çıkmak zorundayız. Acıları siz yaÅŸadınız. Büyük acılar yaÅŸadınız. O acıların Türkiye'de yaÅŸanmasını istemiyoruz. Birlikte huzur, barış içinde yaÅŸamak istiyoruz. A partisi, B partisi iktidar olur, bunların hiçbir önemi yok. Bunlar demokrasinin gereÄŸidir. Ama bir kiÅŸiye her türlü yetkiyi verip eline de büyük bir sopa verip biraz kafasını kaldıranın kafasına vuran bir düzen düzen deÄŸildir."