TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Meclis'te, CHP'nin olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) ilgili Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
15 Temmuz'da Türkiye'nin olağanüstü bir dönem yaşadığına işaret eden Turan, 250 kişinin şehit olduğunu, binlerce kişinin yaralandığını ifade etti. Bu doğrultuda hükümetin OHAL kararı alarak, bundan kaynaklanan yetkileri kullanmayı da bir görev bildiğini dile getiren Turan, OHAL'in anayasada karşılığı bulunan bir düzenleme olduğunu, OHAL'de her türlü yasama, idari faaliyetlerin de çok daha farklı bir sistem içerisinde yürütüldüğünü söyledi.
Bu konuda atılan adımlara birçok partinin, derneğin, vakfın, her türlü toplum kesiminin çok yoğun bir şekilde destek olduğunu aktaran Turan, "Çünkü bu meselenin bir parti meselesi olmadığını, bir devlet meselesi, bir millet meselesi olduğunu milli egemenliğe yönelik bir adım atıldığını herkes, tüm dünya gördü ve buna göre bir tavır aldı." diye konuştu.
Yenikapı Mitingi'nde tüm partilerin katılımıyla dünyaya örnek bir birliktelik sağlandığını dile getiren Turan, bu süreçte Başbakan Binali Yıldırım ile muhalefet parti liderlerinin sık sık bir araya geldiğini anımsattı.
OHAL kararı alındıktan sonra KHK'lar yayınlandığını hatırlatan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat son dönemde Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, bugün de CHP'nin KHK'ların iptali için Anayasa Mahkemesine başvurma süreci bizi bir endişeye sevk etti. Adeta 90 yıllık Mustafa Kemal'in partisinin tekrar fabrika ayarlarına, bir diğer ifade ile FETÖ ayarlarına dönmeye başladığını üzülerek görüyoruz. 17 Aralık'tan sonra yasal hiçbir ayağı olmadığı halde tapeleri yayınlayan, grup toplantılarında Zekeriya Öz'ün iddialarını ortaya koyan ve 90 yıllık tarihine adeta ihanet eden CHP'nin bugün geldiği yerde tekrar KHK'ların iptali başvurusu, Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları süreci gösterdi ki CHP, FETÖ ile ilgili mücadelemizde bizi yalnız bırakmaya başladı."
"Anayasa Mahkemesinin başvuruyu reddeceğinden eminim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Başbakan Yıldırım ile bir araya geldiğini ve KHK'ların da değerlendirildiğini ifade eden Turan, şu değerlendirmede bulundu:
"Orada yanlışlarımız varsa bunlar talep edilebilirdi ama anayasanın 148. maddesi açık iken yani OHAL dönemlerindeki KHK'ların iptali için 'Anayasa Mahkemesine gidilemez' hükmü olmasına rağmen başvurulması aslında psikolojik bir adımdır, diye düşünüyorum. Yoksa ben Anayasa Mahkemesinin bu konuda değerlendirme yaptığında zaten 148. maddenin açık olmasından dolayı bu başvuruyu reddedeceğinden eminim. Bundan emin olmak istiyorum, çünkü madde açık. Fakat bir daha söylüyorum, maddenin ne olacağı, kararın ne olacağından öte Türkiye'nin anamuhalefet partisinin FETÖ ile mücadelemizde konuyu farklı bir mecraya çekmesi, Anayasa Mahkemesine götürmesi terörle arasına mesafe koymama görüntüsü vermesi, bizi üzen taraftır."
Milletin egemenliğine, Cumhurbaşkanı'na ve milletin kendisine yönelik yapılan bu olayın asla tolere edilemeyeceğinin, mücadele noktasında duruşlarının çok net olduğunun altını çizen Turan, hatalar, yanlışlar varsa da bu konuda gerekli adımların atılabileceğini ifade etti.
Turan, CHP'nin, anamuhalefetin, iktidara en yakın partinin bu konuyla ilgili farklı bir izlenim vermesini büyük bir endişe ve şanssızlık olarak değerlendirdi. Partilere hükümetin, devletin yanında durmaları yönünde çağrıda bulunan Turan, şu ifadeleri kullandı:
"Toplumun bize verdiği görevler var. Bu görevlerin gereği olarak terörle mücadelemizde asla gri çizgilere yer vermeyelim. Kim karşı kim değil, bunu net ortaya koyalım. Nasıl ki PYD ile ilgili 'sırtımızı oraya dayayalım' diyenler oldu, PKK ile ilgili 'terör örgütü değilmiş bunlar' diyenler oldu, FETÖ ile ilgili de başka zanlara kapı açmasınlar. Yoksa bugünler gelir ve geçer. Bu millet terörü yok eder ama dönüp arkaya baktığımızda mahcup olacağımız adımlar atmayalım diye düşünüyorum. 90 yıllık Mustafa Kemal'in partisine de devletin yanında, milletin yanında net olarak durmak yakışır diye düşünüyorum."
Muhabir: Hatice Özdemir
15 Temmuz'da Türkiye'nin olağanüstü bir dönem yaşadığına işaret eden Turan, 250 kişinin şehit olduğunu, binlerce kişinin yaralandığını ifade etti. Bu doğrultuda hükümetin OHAL kararı alarak, bundan kaynaklanan yetkileri kullanmayı da bir görev bildiğini dile getiren Turan, OHAL'in anayasada karşılığı bulunan bir düzenleme olduğunu, OHAL'de her türlü yasama, idari faaliyetlerin de çok daha farklı bir sistem içerisinde yürütüldüğünü söyledi.
Bu konuda atılan adımlara birçok partinin, derneğin, vakfın, her türlü toplum kesiminin çok yoğun bir şekilde destek olduğunu aktaran Turan, "Çünkü bu meselenin bir parti meselesi olmadığını, bir devlet meselesi, bir millet meselesi olduğunu milli egemenliğe yönelik bir adım atıldığını herkes, tüm dünya gördü ve buna göre bir tavır aldı." diye konuştu.
Yenikapı Mitingi'nde tüm partilerin katılımıyla dünyaya örnek bir birliktelik sağlandığını dile getiren Turan, bu süreçte Başbakan Binali Yıldırım ile muhalefet parti liderlerinin sık sık bir araya geldiğini anımsattı.
OHAL kararı alındıktan sonra KHK'lar yayınlandığını hatırlatan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat son dönemde Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, bugün de CHP'nin KHK'ların iptali için Anayasa Mahkemesine başvurma süreci bizi bir endişeye sevk etti. Adeta 90 yıllık Mustafa Kemal'in partisinin tekrar fabrika ayarlarına, bir diğer ifade ile FETÖ ayarlarına dönmeye başladığını üzülerek görüyoruz. 17 Aralık'tan sonra yasal hiçbir ayağı olmadığı halde tapeleri yayınlayan, grup toplantılarında Zekeriya Öz'ün iddialarını ortaya koyan ve 90 yıllık tarihine adeta ihanet eden CHP'nin bugün geldiği yerde tekrar KHK'ların iptali başvurusu, Sayın Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları süreci gösterdi ki CHP, FETÖ ile ilgili mücadelemizde bizi yalnız bırakmaya başladı."
"Anayasa Mahkemesinin başvuruyu reddeceğinden eminim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Başbakan Yıldırım ile bir araya geldiğini ve KHK'ların da değerlendirildiğini ifade eden Turan, şu değerlendirmede bulundu:
"Orada yanlışlarımız varsa bunlar talep edilebilirdi ama anayasanın 148. maddesi açık iken yani OHAL dönemlerindeki KHK'ların iptali için 'Anayasa Mahkemesine gidilemez' hükmü olmasına rağmen başvurulması aslında psikolojik bir adımdır, diye düşünüyorum. Yoksa ben Anayasa Mahkemesinin bu konuda değerlendirme yaptığında zaten 148. maddenin açık olmasından dolayı bu başvuruyu reddedeceğinden eminim. Bundan emin olmak istiyorum, çünkü madde açık. Fakat bir daha söylüyorum, maddenin ne olacağı, kararın ne olacağından öte Türkiye'nin anamuhalefet partisinin FETÖ ile mücadelemizde konuyu farklı bir mecraya çekmesi, Anayasa Mahkemesine götürmesi terörle arasına mesafe koymama görüntüsü vermesi, bizi üzen taraftır."
Milletin egemenliğine, Cumhurbaşkanı'na ve milletin kendisine yönelik yapılan bu olayın asla tolere edilemeyeceğinin, mücadele noktasında duruşlarının çok net olduğunun altını çizen Turan, hatalar, yanlışlar varsa da bu konuda gerekli adımların atılabileceğini ifade etti.
Turan, CHP'nin, anamuhalefetin, iktidara en yakın partinin bu konuyla ilgili farklı bir izlenim vermesini büyük bir endişe ve şanssızlık olarak değerlendirdi. Partilere hükümetin, devletin yanında durmaları yönünde çağrıda bulunan Turan, şu ifadeleri kullandı:
"Toplumun bize verdiği görevler var. Bu görevlerin gereği olarak terörle mücadelemizde asla gri çizgilere yer vermeyelim. Kim karşı kim değil, bunu net ortaya koyalım. Nasıl ki PYD ile ilgili 'sırtımızı oraya dayayalım' diyenler oldu, PKK ile ilgili 'terör örgütü değilmiş bunlar' diyenler oldu, FETÖ ile ilgili de başka zanlara kapı açmasınlar. Yoksa bugünler gelir ve geçer. Bu millet terörü yok eder ama dönüp arkaya baktığımızda mahcup olacağımız adımlar atmayalım diye düşünüyorum. 90 yıllık Mustafa Kemal'in partisine de devletin yanında, milletin yanında net olarak durmak yakışır diye düşünüyorum."
Muhabir: Hatice Özdemir
