Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti’nin 22 Mayıs’ta olağanüstü kongreye gideceğini ve kendisinin yeniden aday olmayacağını söylemesinin yankıları devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa İl Teşkilatı yaşanan gelişmeleri bir darbe olarak nitelendirerek, 23 milyondan fazla vatandaşın iradesi ile başbakan olan Davutoğlu’nun milli iradeye sahip çıkamadığını savundu.
SARAY DARBESİ
CHP Manisa il binasında düzenlenen basın toplantısında açıklamayı CHP Manisa İl Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Taşar Doğan yaptı. Doğan, Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ‘parlamenter sistem artık bekleme odasına girmiş bulunmaktadır’ diye bir cümle kullandığını ve bunu birkaç kere ayrıca tekrar ettiğini belirterek şunları söyledi: "Bu söylem aslında sivil görünümlü bir darbenin ayak sesleriydi. Bunu defalarca dile getirdik. Kaçak sarayda gerçekleşen görüşme ile darbe fiilen gerçekleşti. Darbenin adı 4 Mayıs Saray darbesidir. Sayın Davutoğlu Başbakan olarak iki kez seçime girmiş, 7 Haziran’da yüzde 40,87, 1 Kasım’da da yüzde 49,5’lik bir oy almıştır. Başarılı bir sonuçtur yani parlamenter demokratik sistemin kuralları içinde başbakanlık koltuğuna Sayın Davutoğlu oturmuştur. Bu bağlamda meşruluğu hiç tartışılmamıştır. Çünkü milli iradeye saygı demokrasinin temel kuralıydı. Özetle Başbakan Davutoğlu’nu başbakanlık koltuğuna kendisinin de sıklıkla vurguladığı milli irade getirmiştir."
Sayın Davutoğlu'nun kendisine ve partisine oy veren 23 milyon 681 bin 926 kişinin iradesiyle değil bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kaldığını anlatan Doğan, şöyle konuştu: "23 milyon 600 bin kişinin iradesi ile koltuğa oturan Sayın Davutoğlu bir kişinin iradesiyle koltuğundan ayrılmak zorunda kalmıştır. O bir kişi 4 Mayıs’ta Saray darbesini gerçekleştiren kişidir. Oysa demokrasi adına doğru olan 23 milyon kişinin kendisine verdiği görevi savunmasıydı, milli iradeye sahip çıkmasıydı. ‘Bu koltuğa beni halk getirdi ancak halk götürür’ demesiydi. Yani 4 Mayıs Saray Darbesine Davutoğlu’nun açıkça direnmesi gerekirdi.”
PARTİ İÇİ MESELE DEĞİL
Demokrasilerde darbelerin desteklenmediğini, darbelere direnildiğini belirten Doğan, açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu halkın iradesine yani milli iradeye de bağlılığın temel görevidir. Davutoğlu, maalesef bunu yerine getirememiştir. 4 Mayıs Saray Darbesini bir partinin iç sorunu olarak görmemek gerekir. Bu darbe 64’üncü hükümete karşı yapılmış bir darbedir. Bütün cumhuriyetçilerin, demokratların, aydınların yani demokrasiden yana olan bütün vatanseverlerin darbeye direnmesi gerektiğinin de ötesinde bir zorunluluktur. Bir dikta yönetiminin yasal zemin hazırlamak için ülkenin meşru başbakanına karşı 4 Mayıs Saray Darbesini yapanlar şunu asla unutmasın Cumhuriyet Halk Partisi olduğu sürece asla amaçlarına ulaşamayacaklardır.”
dikGAZETE.com