Cezayir
Cezayir'in 1988'de yaşanan kitlesel protestoların ardından açılım olarak planlanan çok partili sistem denemesi, maalesef "kara dönem" adı verilen yılların kapısını araladı.
Ülkede 1990'lı yıllarda yapılan seçimleri İslami Selamet/Kurtuluş Cephesi'nin (FIS) kazanması sonrası, ordu ve rejim, seçimleri iptal etti. Cezayir, İslami gruplar ile güvenlik birimleri arasında on yıl boyunca sürecek ve yüz binlerce cana mâl olacak kanlı ve kirli bir iç savaşa sürüklendi.
Fotoğraf: Hamza Zait/AA
Resmi kaynaklara göre, bu dönemde en az 200 bin kişi hayatını kaybetti, tutuklananların ve hâlâ cezaevlerinde bulunanların sayısı ise bilinmiyor.
Tam bu bağlamda Cumhurbaşkanı Tebbun'un başlattığı toplumsal birlik girişiminin 1995'te ilan edilen "Şefkat Kanunları", 1999’da ilan edilen "Medeni Uyum" ve 2005’te ilan edilen "Ulusal Uzlaşı" adımlarının bir devamı olduğu belirtiliyor.
Tebbun ana hatları açıkladı
Cezayir resmi haber ajansı APS, 3 Mayıs'ta "Abdulmecid Tebbun: Birleştirici Cumhurbaşkanı" başlığıyla kısa bir yazı yayımlandı.
Yazıda, "Cumhurbaşkanı Tebbun'un yeni bir Cezayir düşleyenler tarafından seçildiği, seçim programıyla gençler ile sivil toplumu bir araya getirdiği ve Tebbun'un seçilmesiyle ülke tarihinde ilk demokratik iktidar değişiminin gerçekleştiği" ifade edildi.
Söz konusu yazıda şu ifadelere yer verildi:
"Kırmızı çizgiyi aşanlar ve vatanlarına sırtlarını dönenler hariç toplumdaki mevcut tartışmalarla her zaman ilgili olan Cumhurbaşkanı Tebbun'un eli her daim herkese açıktır. Cumhurbaşkanı bölünme savunucusu değildir, aksine buna karşıdır. Bu sürece dahil olmayanlar ya da kendilerini marjinal hissedenlerin yeni Cezayir'in, yeni bir sayfa için onlara kollarını açtığını bilmesi gerekir. Bilgeliğini geçmişte ihtilaf içinde olmuş kişi ve tarafları birleştirmekte kullanan Cumhurbaşkanı Tebbun'un sözlüğünde dışlama ve ötekileştirme kelimelerinin yeri yoktur.”
Tebbun'un içeriğini tam olarak açıklamaksızın parti liderleri, siyasiler ve toplumsal figürlerle görüşmelere başlaması toplumda söz konusu girişime yönelik beklentileri artırdı.
Hükümet 21 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Adalet Bakanı Abdurreşit Tıbbi'nin Cumhurbaşkanı Tebbun'un direktifleri doğrultusunda "ülkenin şahit olduğu ulusal uzlaşı deneyimini göz önünde bulundurarak, bir kez daha ulusal uzlaşıyı ve toplumsal birliği güçlendirmek üzere özel düzenlemeler içeren yeni bir yasanın ön taslağını sunduğunu" açıkladı.
Hükümet, yürürlüğe girmeden önce oylanmak üzere Meclise sunulacak olan söz konusu projenin ayrıntılarını açıklamazken, Cumhurbaşkanı Tebbun 31 Temmuz'da yayımlanan röportajında şunları kaydetti:
"Girişim yaklaşık bir yıl önce başladı. Bu, kafaları karışan ve sonunda geleceklerinin yabancı elçiliklerle değil, ülkeleri ile olduğunu anlayan Cezayirlileri ilgilendirecek."
Tebbun, bu yasanın "kötü muamele sonucu geride kalanları" da kapsayacağını vurguladı.
Eski Cezayir İslami Nahda Partisi milletvekili İzzeddin Cerrafa ile seküler eğilimli Yeni Nesil Partisi Genel Başkanı Süfyan Ciylali, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel yasayla yürürlüğe girmesi beklenen söz konusu yeni dönem toplumsal birlik girişimine dair görüşlerini aktardı.
Cezayirli her iki politikacı da Cumhurbaşkanı Tebbun tarafından başlatılan yeni girişimin, henüz içeriği tam olarak bilinmese de ülkenin daha önce tanık olduğu krizlerin yansımalarını ele almayı, iç ve dış zorluklarla yüzleşmek üzere ülkedeki safları güçlendirmeyi amaçladığı konusunda hemfikir.
Toplumsal birlik şart
İslami eğilimli politikacı Cerrafa, Cumhurbaşkanı Tebbun tarafından başlatılan bu girişime siyaset sahnesinde yükselen ciddi bir ilgi bulunduğunu ancak içeriğinin net olmadığını belirterek, "Siyasi anlamda, Cezayir'i çevreleyen iç ve dış zorluklar göz önüne alındığında, toplumsal birliğin sağlanması Cezayir'de siyasi ve sosyal bir kaçınılmazlık haline geldi." dedi.
Toplumsal birlik veya ulusal uzlaşı girişiminin nihai hedefinin iç cephenin düzenlenmesi olduğuna dikkati çeken Cerrafa, "kara dönem" olarak isimlendirilen 1990'lı yıllarda yaşanan süreçte cezaevine giren kişilere atıfta bulunarak, "Bence toplum, tüm siyasi ve düşünce mahkumlarının, özellikle de 1990'ların mahkumlarının serbest bırakılmadan 'uzlaşma' denilen bir girişime güvenemez." ifadelerini kullandı.
Cerrafa, ülkenin tüm alanlarda ciddi bir kalkınmaya ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, "Girişimin asıl amacı, tüm düzeylerde gerçek bir kalkınma sağlamak üzere ülkenin tüm enerjisinin kanalize edilmesi için iç cepheyi güçlendirmektir." değerlendirmesinde bulundu.
İşin sırrı tavizlerde
Öte yandan seküler eğilimli politikacı Ciylali ise herhangi bir siyasi girişimin başarı şansının, uygun koşul ve atmosferi yaratmak ile tüm partilerin iradesini almakta yattığını söyledi.
Ciylali, "Artık tüm tarafların, yani bir yanda yönetim diğer tarafta muhalefet ile sivil toplumun Cezayir'i güvenliğe kavuşturma arzusunda olduğu bir aşamaya geldiğimizi düşünüyorum." dedi.
Tüm tarafların bazı tavizler vermesi gerektiğine işaret eden Ciylali, "Her tarafın bazı tavizler vermesi ve engelleri aşması için çaba göstermesi gerekiyor. Biz muhalefetteki Yeni Nesil Partisi olarak hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi siyasete yerleştirmek için kapsamlı bir arayış içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.
Ciylali, bu girişim kapsamında Cumhurbaşkanı Tebbun ile bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek, "Toplumsal birlik girişimi, toplum içinde uzlaşmayı yeniden sağlama girişimidir. Herkes Cezayir'in 1990'lar gibi bazıları çok zor olan aşamalardan geçtiğini biliyor. 1990'lı yıllar büyük etkiler bırakan bir yarı iç savaştı. Olaylara karışan vatandaşlardan bazıları toplumda ikinci plana itildi." şeklinde konuştu.
Eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika dönemine son veren 2019'daki toplumsal harekete katılan ve çeşitli suçlarla mahkum edilen bazı kişilerin olduğunu aktaran Ciylali, Cezayir'in içinde bulunduğu gerilim ve anlaşmazlık durumundan çıkıp diyaloğa geçmesi, uygun bir devlet ve ekonomik sistem inşa etmeye, ülkeyi kalkındırmaya ve geçmişin defterini kapatmaya yönelmesi için bu sorunları diyalog yoluyla ele almanın zamanının geldiğine inandığını vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com