TBMM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun dünkü toplantısında yaptığı bilgilendirmede, komisyonun denetim raporlarının kendileri için yol gösterici olduğunu belirtti.
Bugün itibarıyla cezaevlerinde yaklaşık 286 bin hükümlü ve tutuklunun bulunduğunu kaydeden Çiftçi, kadın hükümlü/tutuklu sayısının da yaklaşık 11 bin olduğunu söyledi. Çocuk statüsünde bulunan yaklaşık 2 bin 500 kişinin cezaevlerinde bulunduğunu ifade eden Çiftçi, cezaevinde annesinin yanında 780 çocuğun kaldığı bilgisini verdi.
Kurumda 67 bin personelin bulunduğunu dile getiren Çiftçi, personelin canla başla görevini yerine getirdiğini vurguladı.
İşkence ve kötü muameleye sıfır tolerans düşüncesinde olduklarını anlatan Çiftçi, "Cezaevlerinde mevcutlarımız fazla, kalabalıktan kaynaklı birtakım sıkıntılarımız tabii ki var ama münferit yaşanan olaylar dışında asla kötü muamele ve işkence olamaz. Münferiden yaşanan bir durum olduğu zaman da biz bunun gereğini yerine getiriyoruz." diye konuştu.
Çiftçi, cezaevinde kalanların 24 saate kadar eşleriyle görüşebilme imkanının bulunduğunu, çocukların ise anne babalarıyla sadece aile görüşü yapabildiğini anımsatarak, "Şu anki mevzuata göre bundan sadece anne-baba yararlanıyor. Bundan çocuk hükümlü, tutuklunun kardeşi, anne babasıyla birlikte gelen kardeşinin de yararlanması maksadıyla önerimiz oldu." dedi.
Cezaevlerindeki sayının artmasıyla sıkıntılar da yaşandığını belirten Çiftçi, bunları çözmeye gayret ettiklerini söyledi.
Çiftçi, "Nakillerde, acil olmayan hastane sevklerinde birtakım sıkıntılar yaşadık ama kısa sürede Jandarma Genel Komutanlığımız da gerekli takviyeleri yaptı. Şu anda çok fazla bir sıkıntı kalmadı." ifadesini kullandı.
Sevk ve doktor muayenelerinde kelepçe takılması
Sevklerde hükümlü ve tutukluya kelepçe takılması ve kelepçeli muayene konusuna da değinen Çiftçi, sevk ve nakil için kurum dışına çıkan hükümlünün jandarma sorumluluğunda bulunduğunu, kelepçe takmanın tamamen jandarmanın güvenlik kaygısıyla yaptığı bir uygulama olduğunu söyledi.
Muayene sırasında doktorun talebi üzerine kelepçe takıldığını anlatan Çiftçi, bunun kendi inisiyatifleri dışında geliştiğini kaydetti.
Yemek konusundaki şikayetlere de değinen Çiftçi, şöyle devam etti:
"Silivri Ceza İnfaz Kurumunda yaklaşık 23 bin civarında hükümlü, tutuklu mevcudumuz var. Personel görev yaptığı, kaldığı süre içerisinde yemeğini orada yiyor. Her öğünde yaklaşık 25 bin-26 bin kişilik yemek çıkıyor. İaşe bedelleri zaman zaman ekonomik duruma bağlı olarak belli periyotlarla yenileniyor, iaşe miktarına göre yemekler, kampüs mutfağında pişip koğuşlara dağıtılıyor.
Çok az verme, çok verme sıkıntısı olduğunu zannetmiyorum. İmkanlar nispetinde herkese eşit bir şekilde kalori miktarı hesabı yapılarak sağlıklı yiyecekler veriyoruz. Günlük 8,5 lira iaşe bedeli var. Ekmekler ihtiyacı karşılayacak kadar oluyor ama ekmek israfı da ciddi ölçülerde oluyor maalesef. Yani 350 gram ekmek temin ediyoruz."
Halk kütüphanelerindeki kitaplardan yararlanılacak
Cezaevlerine yasaklı olmayan yayınların alınmadığı iddialarını da değerlendiren Çiftçi, şunları söyledi:
"Kurumlarımızda toplam 1 milyon civarında kitap bulunmakta. Adalet Bakanlığımızın Kültür ve Turizm Bakanlığımızla yaptığı protokol gereğince, kurumlarımızda bulunan 1 milyon kitaba, 40 milyon daha eklemiş olduk.
Kültür Bakanlığına bağlı il ya da ilçelerdeki halk kütüphanelerindeki tüm kitapları hükümlü/tutuklarının kullanımına sunacağız. Sanıyorum, ocak itibarıyla faaliyete fiilen başlamış olacağız.
Halk kütüphanelerinde bulunan tüm kitap listesi hükümlü/tutuklara sunulacak, oradan talep edilen kitapları 15 günde bir görevli memurumuz bulunduğu yerdeki halk kütüphanesinden alıp hükümlüye teslim edecek, 15 gün sonrasında bu değişim sağlanmış olacak."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com