Gündem

Ceza davalarında 'pes' dedirten savunmalar

Antalya'da yargılandıkları ağır ceza mahkemelerinde yüksek cezalardan kurtulmak isteyen bazı sanıkların savunmaları, duyanları şaşırtıyor.

Ceza davalarında 'pes' dedirten savunmalar
19-01-2020 17:02
Antalya

Antalya'da yargılandıkları ağır ceza mahkemelerinde yüksek cezalardan kurtulmak isteyen bazı sanıkların ilginç savunmaları dikkati çekti.

Ağır ceza mahkemelerinde "dolandırıcılık", "uyuşturucu ticareti", "kasten öldürme" ve "öldürmeye teşebbüs" gibi suçlardan yargılanan bazı sanıkların, beraat etmek veya daha az ceza almak için başvurdukları ilginç savunma yöntemleri, "pes" dedirtiyor.

Çoğu güvenlik güçlerine verdikleri ilk ifadelerinde suçlarını kabul eden sanıkların, duruşma salonlarında yaşamın olağan akışına aykırı sözleri duyanları şaşırtıyor.

Polisin bir eve düzenlediği operasyonda hassas terazi ile içinde 51 gram sentetik uyuşturucu bulunan ve birinin üzerinde "tuz" yazan iki kavanozu mutfak penceresinden dışarı attığı öne sürülen şüpheliler A.S. ve B.Ü. gözaltına alındı. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde haklarında "uyuşturucu madde ticareti yapma ve sağlama"dan dava açılan sanıklar, suçlamayı kabul etmedi.

Bahçeye atılan uyuşturucunun kime ait olduğunu bilmediğini iddia eden B.Ü, "Pencereden herhangi bir şey atmadım. Bulunan hassas teraziyi uyuşturucu tartmak için değil, mutfakta yemeğe atacağım tuzu ölçmek için kullanıyordum." dedi.

A.S ise bağımlı olduğunu ancak uyuşturucu satmadığını öne sürdü. Uyuşturucuyu arkadaşlarıyla paralarını birleştirerek aldıklarını ileri süren sanık, "Kim kaç para verdiyse hassas teraziyle tartıp o kadar uyuşturucu veriyordum. Hassas terazi olmadan önce göz kararı ile bölüşüyorduk. Bu da paylaşımda adaletsiz oluyordu." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanıklardan A.S'ye 12 yıl 6 ay hapis cezası verirken, B.Ü'nün delil yetersizliğinden beraatine karar verdi.

Cezaevinde daha çok sevap kazandığı için tahliyesini istemiyormuş

Antalya'da bir jandarmayı silahla ateş ederek yaraladığı için "öldürmeye teşebbüs" suçundan yargılanan A.U. ise duruşmada kendisine söz verildiğinde şunları kaydetti:

"Arkamdan ateş ettiler, vuruldum ama düşmedim. Daha sonradan askerlerden biri önüme çıktı. Sonradan duyduğuma göre silahı tutukluk yapmış. O sırada gözüm karardı, bilinç dışı ateş etmişim. Daha sonra yine yürüyerek Manavgat'a oradan da Denizli'ye tekrar döndüm. Orada domuz zannedilerek vuruldum. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Ben Allah katında Mehdiyim. Cezaevinde bulunanlarla görüşmeler yapıyorum. Burada daha çok sevap kazanıyorum. Bu nedenle tahliyemi talep etmiyorum."

Sanık A.U, 7 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.

"Evi soyacak hırsız aradım ama bulamadım"

Gayrimenkul zengini iş insanı Asım Bayram'ı öldürdükten sonra ormanlık alana gömdükleri gerekçesiyle tutuklanan 4 sanıktan M.G, duruşmadaki ifadesinde Bayram'ın evinin kasasında olduğunu düşündükleri yüklü miktardaki parayı almak için plan yaptıklarını söyledi.

Bayram'ı bayıltıp parayı almaya karar verdiklerini anlatan M.G, "Evi soyacak hırsız aradım ama bulamadım. Bunun üzerine maktulü ev satma bahanesiyle M.Ö'nün evine götürdüm. M.Ö, maktulü etkisiz hale getirmek için başına çekiçle vurdu. Amacımız Asım Bayram'ı öldürmek değildi." dedi.

"Hastalık nedeniyle neler yaşandığını hatırlamıyorum"

Kendisini istihbaratçı ve emekli komutan olarak tanıtarak 4 kişiyi 215 bin lira dolandırdığı iddiasıyla gözaltına alınan B.D, hakkında Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.

Sanık B.D'nin, mahkemede "Ben şizofren hastasıyım, hastalık nedeniyle neler yaşandığını hatırlamıyorum. Kendimi ne diye tanıttım onu da bilmiyorum. Benim raporum var." diye savunma yapması dikkati çekti.

Araçlarındaki 20 kilo 500 gram esrar maddesini başka bir araca naklettikleri sırada yakalanan sanıklardan A.Y. ve S.S.Ö, uyuşturucu madde ticareti yapmadıklarını sadece kullanıcı olduklarını savundu.

Sanıklar "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan 10'ar yıl hapis ve 20'şer bin lira para cezasına çarptırıldı.

"Yaşananların bir tiyatro olduğunu sanıyordum"

"Çağrı merkezi" görünümü verdikleri iş yerlerinden özel bir program aracılığıyla aradıkları Almanları dolandıran sanıklardan bazıları da ilginç savunmalara başvurdu.

"Nitelikli dolandırıcılık" ve "üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte dolandırıcılık" suçlarından tutuklu yargılanan sanıklardan S.K, "Kimseyi dolandırmak amacıyla aramadım. Sadece P.G'nin talebiyle telefonla üç kişiye kendimi polis olarak tanıttım. Bu kişilerle sert bir şekilde konuşmamı istedi. Bu sırada P.G. görüntülerimi çekiyordu. Bu görüşmeyi patronuna göstereceğini söylemişti, yaşananların bir tiyatro olduğunu sanıyordum. Oyuna geldim, masumum." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER