Mumcu ailesi, çeyrek asırdır destekledikleri Gençlerbirliği'nin Ankara ve deplasmanda oynadığı maçlara birlikte giderek takımlarını bir an olsun yalnız bırakmıyor.
Gençlerbirliği'ni bir yaşam tarzı olarak gören Mumcu ailesi, günlük yaşantılarını da maç günlerine göre planlıyor.
Futbol ile 60'lı yıllarda tanışan 67 yaşındaki baba Hidayet Mumcu, 12-13 yaşlarındayken Ulus'taki 19 Mayıs Stadı’na maç izlemeye gittiğini anlattı.
Koyu bir Gençlerbirliği taraftarı olduğunu paylaşan baba Mumcu, "Ailecek şimdiye kadar çok önemli bir durum olmadıkça maçları kesinlikler kaçırmadık. Deplasman olsun, Ankara'daki maçlar olsun hepsine gittik." dedi.
Yaşantılarının Gençlerbirliği üzerine kurulu olduğunu belirten baba Mumcu, "Gençlerbirliği bizim için bir yaşam biçimidir. Futbol ile ilgilenen herkes bir takım tutar ama bizim takımımız bizim için bir yaşam şekli. Küme düşerse biz üzülüyoruz, yenerse biz seviniyoruz. Tabii yense de yenilse de biz takımımızın yanındayız." diye konuştu.
"Gençlerbirliği için gerçekten fedakarlık yaptım"Gençlerbirliği’ni eşinin sayesinde tanıyıp maçlara gitmeye başlayan 61 yaşındaki Mevlüde Mumcu ise ilk başlarda tribünde kadın taraftar göremediği için çekindiğini ama sonradan kadınların da maça gelmeye başladığını söyledi.
İlk zamanlar maça gitmenin garip hissettirdiğini belirten anne Mumcu, "Kendimi bir yere koyamamıştım. Herkes bağırınca bağırıyordum. Sonraları oyuna ve maça adapte oldum. İnsanları tanıdım. Maça ailecek gittiğimiz için Gençlerbirliği’ne bağlandım. Deplasmanlara zevkle gittik, maçları kaçırmamaya çalıştık. Tribündeki insanlar maç başlamadan önce yanıma gelip 'anne hoş geldin, nasılsın' deyip elimi öpmeye başladılar. Taraftarların hemen hepsini tanıdım." ifadelerini kullandı.
Emekli olmadan önce tatil günlerini maçlara göre ayarladığını kaydeden anne Mumcu, şöyle konuştu:
"Gençlerbirliği için gerçekten fedakarlık yaptım çünkü ben çalışan bir insandım. Bir evin işi bana bakıyordu. Onu ayarlayıp Gençlerbirliği maçına gitmeye çalışıyordum. Hatta bir gece havalimanına takımı karşılamaya gittik. Tek kadın bendim. Herkesle birlikte ben de bağırıyordum. Çok alıştım. Hala da severek gidiyorum maçlara."
"Gençlerbirliği’ni bir kardeş, bir abi gibi görüyorum"Gençlerbirliği maçlarını küçük yaştan itibaren takip eden ailenin tek çocuğu 33 yaşındaki Serkan Mumcu ise maçlara aile ile gitmenin bambaşka bir his olduğunu ve o duyguyu paylaşmanın mutluluklarını artırdığını söyledi.
Tek çocuk olduğu için Gençlerbirliği'ni kardeşi gibi gördüğünü ifade eden Mumcu, "Benim kardeşim yok ama Gençlerbirliği’ni bir kardeş, bir abi gibi görüyorum. Maçlarına gittiğim zaman eksikliğini hissetmiyorum ancak herhangi bir durumdan dolayı maçı kaçırdıysam hasretlik çekiyorum." dedi.
Maçlara gitmenin ailecek yapılabilen bir aktivite olduğuna değinen Mumcu, şunları kaydetti:
"Ankara’da yaşayıp kendini AVM’lere ya da kapalı ortama hapseden vatandaşlarımızı güzel bir vakit geçirmek için Gençlerbirliği’nin maçlarına davet ediyorum. Oraya gelip aile ortamını bizimle birlikte yaşayabilirler. Hem biz büyümüş oluruz hem onlar güzel vakit geçirmiş olur."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com