İSTANBUL (AA) - Dan Brown'ın aynı adlı romanından uyarlanan "Robert Langdon" üçlemesinin son halkası "Cehennem/Inferno", 14 Ekim'de sinemaseverlerle buluşacak.
Kanyon AVM'deki basın gösteriminin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sinefesto Genel Yayın Yönetmeni Serkan Baştimar, kitabı okuyanların filmden hoşlanmayacağını belirterek, "Film, aksiyon tutkunları için tatmin edici, heyecanlı bir turistik gezi gibi." dedi.
Baştimar, filmin iskeletinin "Bond" filmleri formülü üzerinden kurgulandığını dile getirerek, "İstanbul beklentisiyle sinemaya gidenleri çok da tatmin edemediğini söylemem gerek. İstanbul'a uğrayan her yapım gibi ezan sesi ve camiyi eksik etmeyen Inferno, Yerebatan Sarnıcı ile bu eksikliğini gideriyor. Film, kitabın içerdiği bilgiden ziyade aksiyon yönüne evriliyor. 'Robert Langdon' karakteri, profesörlükten James Bond'luğa terfi etmişcesine aksiyonun içine dalıyor. Klişeleri bolca görüyoruz ve şaşırtması beklenen hiçbir gelişme, işlevine ulaşamıyor." diye konuştu.
Habertürk sinema yazarı Kerem Akça da "Dan Brown" uyarlamalarının sinema tarihindeki öneminin tartışılabileceğine işaret ederek, "Bunlar arasında en sürükleyici ve evrensel iş 'Cehennem' filmi olmuş. İstanbul'un alışık olduğumuz genel plandan yansıtılan, oryantalist görüntüsüne başvurmayan son bölüm de kıvamında. Elbette o kısımdaki kimi detaylar da tartışılacaktır." ifadelerini kullandı.
"Keşke bu tarz filmlere daha fazla destek verebilsek"
Sinefesto yazarı Muhammet Erkan Bülbül ise İstanbul'da geçen sahneleri dolayısıyla da sezonun merakla beklenen filmi "Cehennem"in, Türk izleyicisinin beklentilerini karşılamayacağını söyledi.
Yüksek temponun film boyunca sürdüğünü anlatan Bülbül, şöyle devam etti:
"Bolca klişenin kullanıldığı birkaç beylik cümle ve birkaç tarih bilgisi vermek dışında bir fikri olmadığı kesin. Dan Brown eserlerinin hepsinde gördüğümüz aynı şey ama şunu da es geçmemek gerek. Tarih okumak ve araştırmak adına, merak duygusunu izleyicilerine vermeyi başarıyor. Bu anlamda tatmin edici olmasa bile İstanbul'a dair bir şeyler görmenin Türkiye'ye olumlu katkıları olacağı muhakkak. Keşke ülke olarak bu tarz filmlere daha fazla destek verebilsek. Zira terörden en çok çeken ülkelerden biri olarak, terörün neden bu ülkenin baş belası olduğunu anlatmak adına bir şans ancak böyle filmlerle geçiyor elimize."
Yerebatan Sarnıcı'ndaki sahneler Budapeşte'deki film platosunda çekildi
Ron Howard'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin senaryosu David Koepp tarafından, Dan Brown'ın Robert Langdon serisinin en çok satan son kitabı "Cehennem"den uyarlandı.
Başrollerini Tom Hanks, Felicity Jones, Irrfan Khan, Omar Sy, Ben Foster ve Sidse Babett Knudsen'in paylaştığı filmin hikayesi özetle şöyle:
"Ünlü simgebilimci Langdon (Tom Hanks), bizzat Dante'nin kendisiyle ilgili bir dizi ipucunu takip eder. Langdon bir İtalyan hastanesinde hafıza kaybıyla uyanınca, kendisine hafızasını geri kazanmasında yardımcı olacağını umduğu doktor Sienna Brooks'la (Felicity Jones) iş birliği yapar. İkili, beraberce çılgın bir adamın dünya nüfusunun yarısını silip süpürecek olan küresel bir virüsü yaymasına engel olmak için zamana karşı yarışırken Avrupa'nın birçok yerine gitmek zorunda kalır."
Filmin yüksek aksiyon sahneleri içeren Yerebatan Sarnıcı'nda geçen bölümleri, sarnıcın tarihi dokusuna zarar vermemek için Budapeşte'deki film platosunda birebir kopyası yapılarak çekilmişti.
Kanyon AVM'deki basın gösteriminin ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sinefesto Genel Yayın Yönetmeni Serkan Baştimar, kitabı okuyanların filmden hoşlanmayacağını belirterek, "Film, aksiyon tutkunları için tatmin edici, heyecanlı bir turistik gezi gibi." dedi.
Baştimar, filmin iskeletinin "Bond" filmleri formülü üzerinden kurgulandığını dile getirerek, "İstanbul beklentisiyle sinemaya gidenleri çok da tatmin edemediğini söylemem gerek. İstanbul'a uğrayan her yapım gibi ezan sesi ve camiyi eksik etmeyen Inferno, Yerebatan Sarnıcı ile bu eksikliğini gideriyor. Film, kitabın içerdiği bilgiden ziyade aksiyon yönüne evriliyor. 'Robert Langdon' karakteri, profesörlükten James Bond'luğa terfi etmişcesine aksiyonun içine dalıyor. Klişeleri bolca görüyoruz ve şaşırtması beklenen hiçbir gelişme, işlevine ulaşamıyor." diye konuştu.
Habertürk sinema yazarı Kerem Akça da "Dan Brown" uyarlamalarının sinema tarihindeki öneminin tartışılabileceğine işaret ederek, "Bunlar arasında en sürükleyici ve evrensel iş 'Cehennem' filmi olmuş. İstanbul'un alışık olduğumuz genel plandan yansıtılan, oryantalist görüntüsüne başvurmayan son bölüm de kıvamında. Elbette o kısımdaki kimi detaylar da tartışılacaktır." ifadelerini kullandı.
"Keşke bu tarz filmlere daha fazla destek verebilsek"
Sinefesto yazarı Muhammet Erkan Bülbül ise İstanbul'da geçen sahneleri dolayısıyla da sezonun merakla beklenen filmi "Cehennem"in, Türk izleyicisinin beklentilerini karşılamayacağını söyledi.
Yüksek temponun film boyunca sürdüğünü anlatan Bülbül, şöyle devam etti:
"Bolca klişenin kullanıldığı birkaç beylik cümle ve birkaç tarih bilgisi vermek dışında bir fikri olmadığı kesin. Dan Brown eserlerinin hepsinde gördüğümüz aynı şey ama şunu da es geçmemek gerek. Tarih okumak ve araştırmak adına, merak duygusunu izleyicilerine vermeyi başarıyor. Bu anlamda tatmin edici olmasa bile İstanbul'a dair bir şeyler görmenin Türkiye'ye olumlu katkıları olacağı muhakkak. Keşke ülke olarak bu tarz filmlere daha fazla destek verebilsek. Zira terörden en çok çeken ülkelerden biri olarak, terörün neden bu ülkenin baş belası olduğunu anlatmak adına bir şans ancak böyle filmlerle geçiyor elimize."
Yerebatan Sarnıcı'ndaki sahneler Budapeşte'deki film platosunda çekildi
Ron Howard'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin senaryosu David Koepp tarafından, Dan Brown'ın Robert Langdon serisinin en çok satan son kitabı "Cehennem"den uyarlandı.
Başrollerini Tom Hanks, Felicity Jones, Irrfan Khan, Omar Sy, Ben Foster ve Sidse Babett Knudsen'in paylaştığı filmin hikayesi özetle şöyle:
"Ünlü simgebilimci Langdon (Tom Hanks), bizzat Dante'nin kendisiyle ilgili bir dizi ipucunu takip eder. Langdon bir İtalyan hastanesinde hafıza kaybıyla uyanınca, kendisine hafızasını geri kazanmasında yardımcı olacağını umduğu doktor Sienna Brooks'la (Felicity Jones) iş birliği yapar. İkili, beraberce çılgın bir adamın dünya nüfusunun yarısını silip süpürecek olan küresel bir virüsü yaymasına engel olmak için zamana karşı yarışırken Avrupa'nın birçok yerine gitmek zorunda kalır."
Filmin yüksek aksiyon sahneleri içeren Yerebatan Sarnıcı'nda geçen bölümleri, sarnıcın tarihi dokusuna zarar vermemek için Budapeşte'deki film platosunda birebir kopyası yapılarak çekilmişti.