Ekonomi

CDP İklim Konferansı

- CDP Türkiye Direktörü Ararat: - "Türkiye'deki şirketler, çevresel verileri açıklamanın ve şeffaflığın ötesine geçerek dünya standartlarında bir performans gösterdi" - "Türkiye’nin en büyük şirketleri, küresel ürün ve finansal piyasalardaki rekabet baskısına karşılık vermeyi öğreniyor" - CDP Türkiye Projeler Yöneticisi Göğüş: - "Türkiye'deki su rezervi 2015'te 112 milyar metreküp seviyesinden 2100'de yaklaşık 50 milyar metreküpe düşecek. Aynı süre içinde toplam su talebinin de 43 milyar metreküpten 62 milyar metreküpe çıkması bekleniyor"

CDP İklim Konferansı
28-11-2017 16:36

İSTANBUL (AA) - Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu ve CDP Türkiye Direktörü Melsa Ararat, Türkiye'deki şirketlerin, çevresel verileri açıklamanın ve şeffaflığın ötesine geçerek dünya standartlarında bir performans gösterdiğini belirterek, "Türkiye’nin en büyük şirketleri, küresel ürün ve finansal piyasalardaki rekabet baskısına karşılık vermeyi öğreniyor. Başarıları da Türkiye’de özel sektörünün iklim değişikliği ve buna ilişkin riskleri yönetme becerileri konusundaki esnekliğini yansıtıyor." dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, Garanti Bankası’nın ana sponsorluğu ve Deloitte Türkiye’nin derecelendirme ve rapor desteği ile yürütülen Türkiye İklim Değişikliği ve Su Programları’nın 2017 sonuçları CDP İklim Konferansı'nda açıklandı.

İklim değişikliği sonuçlarını açıklayan Ararat, CDP platformunun 8. yılında, Türkiye’nin borsada işlem gören en büyük şirketleri arasında iklim değişikliğine yönelik farkındalık politikaları, stratejileri ve belirlenen hedeflerde bir artış yaşandığını söyledi.

Türkiye'de daha fazla şirketin iklim değişikliğiyle ilgili konuları üst yönetim bazında da ele aldığını ifade eden Ararat, şöyle konuştu:

"Türkiye'deki şirketler, çevresel verileri açıklamanın ve şeffaflığın ötesine geçerek dünya standartlarında bir performans gösterdi. Türkiye’nin en büyük şirketlerinin bu başarısı ne anlama geliyor? Türkiye’de iklim değişikliğine yönelik yeterli hukuki alt yapının olmaması ve parlamentodan onay bekleyen Paris Anlaşması göz önünde bulundurulduğunda, özel sektörün iyi strateji ve uygulamaları gönüllü olarak benimsemesi, kural koyuculara açık bir mesaj gönderiyor: Türkiye’nin en büyük şirketleri, küresel ürün ve finansal piyasalardaki rekabet baskısına karşılık vermeyi öğreniyor. Başarıları da Türkiye’de özel sektörünün iklim değişikliği ve buna ilişkin riskleri yönetme becerileri konusundaki esnekliğini yansıtıyor.”

- Sudaki risklerin maliyeti 1,88 milyar dolar

Su programının sonuçlarını değerlendiren CDP Türkiye Projeler Yöneticisi Mirhan Köroğlu Göğüş de Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını ve kişi başına düşen su miktarının gerçek su zengini ülkelerin yedide birinden az olduğunu söyledi.

Su alanındaki kötü senaryoya değinen Göğüş, "Türkiye'deki su rezervi 2015'te 112 milyar metreküp seviyesinden 2100'de yaklaşık 50 milyar metreküpe düşecek. Aynı süre içinde toplam su talebinin de 43 milyar metreküpten 62 milyar metreküpe çıkması bekleniyor." diye konuştu.

Göğüş, bu nedenle yakın gelecekte talebin arzı geçeceğini ve suya bağımlı sektörlerin kullanım verimliliğini artıracak köklü değişiklikler yapmak zorunda kalacaklarını anlatarak, "CDP'ye Türkiye'den yanıt veren şirketlerin su yönetimi ve risklerine karşı yükümlülük alma konusundaki taahhütleri umut verici.” değerlendirmesinde bulundu.

CDP Türkiye Su Programı'na Türkiye'den 23 şirket yanıt verdi. Yanıt veren şirketlerin yüzde 70'i su alanındaki risklere daha fazla maruz kaldığını raporlarken, buna bağlı olarak 1,88 milyar dolar yatırım maliyeti ortaya çıktı.

- Şirketler hedef belirliyor

Bu arada, Türkiye’de CDP’ye yanıt vermesi için davet alan BIST-100 Endeksi içerisindeki şirketlerin yüzde 42’si çevresel verilerini açıkladı. 2016'da yanıt veren şirket sayısı 50 iken bu yıl Türkiye’den toplam 58 şirket İklim Değişikliği Programı kapsamında CDP’ye yanıt verdi.

Bu programın sonuçlarına göre, Türkiye'de CDP'nin davetine yanıt veren şirketlerin yüzde 80'i emisyon azaltım hedeflerini raporlarken, düşük karbonlu bir dünyaya geçiş için hedef belirliyor.

Araştırmaya katılan Türkiye'deki şirketlerin yüzde 52'si en az 2020'ye kadar sürecek sürdürülebilirlik aksiyonlarını şimdiden planladı. İklim değişikliği şirket yönetimlerinin iş stratejilerine entegre oluyor ve firmalar düşük karbonlu ekonomiye geçişi fırsata çeviriyor.

- Arçelik, iklim ve su sonuçlarında Global A listesinde

Konuşma ve sunumların ardından CDP Küresel A Listesi ve CDP Türkiye İklim ve Su Liderleri Ödül Töreni'nde, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, değer bulunan şirketlerin temsilcilerine ödüllerini verdi.

Buna göre, Arçelik, İklim ve Su kategorisinde Global A listesine girerek tüm dünyada lider 25 şirketten biri oldu. Garanti Bankası ise su kategorisinde Global A listesine girerek dünyadaki 73 lider şirket arasında yerini aldı.

Ayrıca, Brisa Bridgestone Sabancı Lastik San. ve Tic. AŞ, Migros Ticaret AŞ, Pınar Süt Mamülleri Sanayi AŞ, Garanti Bankası AŞ, Zorlu Doğal Elektrik Üretim AŞ ile Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ, CDP Türkiye İklim Liderleri oldu.

Öte yandan, CDP Türkiye Su Liderleri arasında ise Akenerji Elektrik Üretim AŞ, Brisa Bridgestone Sabancı Lastik San. ve Tic. AŞ, Pınar Süt Mamülleri Sanayi AŞ yer aldı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER