Ekonomi

CDP İklim Konferansı

- Zorlu Holding Enerji Grubu Başkanı Ak: - "İki hafta önce Meksika'da 300 megavatlık bir güneş enerjisi ihalesi yapıldı, orada kilovatsaat başına 1,17 dolar/cent fiyat verildi" - "Türkiye'de iki yıl önce elektrik fiyatı kilovatsaat başına 8 dolar/cent idi, şimdi 4-5 dolar/centlere geldi. Tabii kurun da artmasıyla 5-6 dolar/cent seviyesini bulacak ama 5-6 dolar/cent nerede, 1 dolar/cent nerede? Artık bunun ekonomisinin olup olmadığı tartışması tamamen ortadan kalkmış durumda" - "Zorlu Grubu olarak otomobil dünyasına girmiş bulunuyoruz. Bu teknolojileri Türkiye'ye getirip, bunları önümüzdeki dönemde hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunların aslında birer milli proje olması gerekiyor"

CDP İklim Konferansı
28-11-2017 15:16

İSTANBUL (AA) - Zorlu Holding Enerji Grubu Başkanı Sinan Ak, iki hafta önce Meksika'da yapılan bir güneş enerjisi ihalesinde kilovatsaat başına 1,17 dolar/cent fiyat verildiğini belirterek, "Türkiye'de iki yıl önce elektrik fiyatı kilovatsaat başına 8 dolar/cent idi, şimdi 4-5 dolar/centlere geldi. Tabii kurun da artmasıyla 5-6 dolar/cent seviyesini bulacak ama 5-6 dolar/cent nerede, 1 dolar/cent nerede? O yüzden, artık bunun ekonomisinin olup olmadığı tartışması tamamen ortadan kalkmış durumda. Türkiye'nin de bu teknolojileri ilk önce kullanan ülkelerden birisi olması gerekiyor." dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından, Garanti Bankası’nın ana sponsorluğu ve Deloitte Türkiye’nin derecelendirme ve rapor desteği ile yürütülen Türkiye İklim Değişikliği ve Su Programları’nın 2017 sonuçları CDP İklim Konferansı'nda açıklandı.

Ak, burada yaptığı konuşmada, iklim değişikliği sebebiyle Amerika'da milyarlarca dolar zarara sebep olan felaketler başta olmak üzere, Türkiye'de de bu tür olayların görüldüğünü ve görülmeye devam edeceğini söyledi.

"Bundan sonrasında ne yapabiliriz" sorusunun cevabına yönelmek gerektiğine dikkati çeken Ak, şirket olarak yenilenebilir enerjiye odaklandıklarını ve bunun doğru bir adım olduğunu gördüklerini kaydetti.

Ak, jeotermal, rüzgar ve güneş alanında yaptıkları yatırımların getirisini katbekat almaya gelecek yıldan itibaren başlayacaklarının belirterek, dünyada da olumsuz gelişmelerin yanı sıra bir umut ışığının yükseldiğini ve ciddi bir değişim yaşandığını aktardı.

- "Çin emisyon azaltmada yol gösterici"

Enerjideki küresel kurulu gücün 6 milyon megavata ulaştığını, bu kapasitenin de yüzde 10-15'ini yenilenebilir enerji kaynaklarının oluşturduğunu anımsatan Ak, şöyle konuştu:

"Bu yıl inanılmaz ölçüde güneş yatırımı oluştu. Aynı zamanda rüzgara da yatırım gerçekleşti, ama güneş çok daha ciddi yatırım çekti. Dünyada toplamda 180 bin megavat yeni kapasite devreye girdi. Bunun yarısı güneşten geldi, güneşin de yarısı Çin'de yapıldı. O yüzden burada Çin'e bakmak lazım. Karbon emisyonlarının azaltılması noktasında Çin yol gösterici olacak, Amerika değil. Bu yıl Çin'deki toplam panel üretim kapasitesi de 100 bin megavata ulaştı. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 200 bin megavata çıkacağıyla ilgili görüşler var. Çin'de bugün itibarıyla (güneşteki) kurulu güç 100 bin megavatı geçti. Çin'in toplam kurulu gücü ise 1 milyon megavat seviyesinde. Herkesi şaşırtacak bir şekilde ve herkesten önce, aslında Çin, Paris İklim Anlaşması'ndaki sorumluluklarını 2020 civarında gerçekleştirecek"

Ak, Çin'in aynı zamanda pil teknolojilerine de ciddi anlamda yatırım yaptığını ve dünyada kurulu güç olarak geçen yıl pil kapasitesinin 30 bin megavatsaat seviyesinde bulunduğunu vurguladı. Bütün pillerin kullanılması durumunda yaklaşık 300 bin araç üretilebileceğini aktaran Ak, her yıl 100 milyon aracın satıldığını kaydetti.

- "Ekonomiklik tartışması ortadan kalktı"

Ak, 100 milyon araca karşı 300 bin aracın sadece pilli araçlardan oluşturulabildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu yıl veya önümüzdeki yıl ne olacak diye baktığımızda yine enteresan gelişmelerle karşı karşıyayız. Çin'in yapacağı yatırımlarla beraber pil kapasitesini 30 bin megavattan 300 bin megavatlara çıkarıyor. Yani, 10 kat artırıyor. Bununla ilgili kararları da aldılar. Bu da 2020'den itibaren piyasada elektrikli araçların da harekete geçeceği anlamına geliyor. Biz de Türkiye olarak Çin ile aynı durumdayız, doğal kaynağımız yok ama rüzgar, güneş, jeotermal kaynaklarımız var. Bunlara ağırlık verdiğimiz takdirde, biz de karbon emisyonlarımızı azaltmak ve üzerimize düşenleri yerine getirebilmek için fırsatlar yakalayabiliriz. 'Bu işler ekonomik mi değil mi?' diye çok konuşuluyor ama artık bunun ekonomisinin de olduğu kanıtlandı. İki hafta önce Meksika'da 300 megavatlık bir güneş enerjisi ihalesi yapıldı, orada kilovatsaat başına 1,17 dolar/cent fiyat verildi. Elektrik fiyatı artacak mı artmayacak mı diye tartışıyoruz. Türkiye'de iki yıl önce elektrik fiyatı kilovatsaat başına 8 dolar/cent idi, şimdi 4-5 dolar/centlere geldi. Tabii kurun da artmasıyla 5-6 dolar/cent seviyesini bulacak ama 5-6 dolar/cent nerede, 1 dolar/cent nerede? O yüzden, artık bunun ekonomisinin olup olmadığı tartışması tamamen ortadan kalkmış durumda. Türkiye'nin de bu teknolojileri ilk önce kullanan ülkelerden birisi olması gerekiyor."

Ak, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projeleri ve otomobil konusundaki gelişmelerin bu kapsamda önemli olduğunu vurgulayarak, "Biz de Zorlu Grubu olarak otomobil dünyasına girmiş bulunuyoruz. İnşallah orada da hızlı bir şekilde hayata geçiririz. Bu teknolojileri Türkiye'ye getirip, bunları önümüzdeki dönemde hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunların aslında birer milli proje olması gerekiyor." değerlendirmesinde de bulundu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER