Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault ile bir araya geldi. Resmi konutta gerçekleşen görüşmenin ardından Bakan Çavuşoğlu ile Bakan Ayrault ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye’deki OHAL ile Fransa’daki OHAL arasında bir farkın olmadığına dikkat çeken Çavuşoğlu, “Kapsamı da, hedefi de aynıdır. Terör örgütlerini hedef almaktadır. Aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne getirdiğimiz kısıtlamalarda aynı kapsamdadır. Fransayı hedef alan teröristler hangi muameleyi görüyorsa hukuk çerçevesinde, Türkiye’de darbe girişiminde bulunan FETÖ’ye bağlı teröristlerde hukuka, yargıya teslim edilmiştir. Fransa’daki ve Türkiye’deki OHAL, Fransız ve Türk vatandaşlarının özgürlüklerini ve günlük hayatlarını kısıtlamamış ve etkilememiştir. Atılan adımlar Anayasa ve hukuk çerçevesinde olmalıdır. Çünkü biz devletiz. Devletler, kamu kurumları, teröristler gibi davranamaz. Bu sürecin şeffaf olması da önemlidir. İkimiz Avrupa Konseyi üyesiyiz. Avrupa Konseyi'ne düzenli bir şekilde bilgilendirmede de bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Fransa’da 'Ermeni soykırımı' iddialarını inkâr edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısının Senato’da kabul edilmesine ilişkin Çavuşoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
“Fransa’da Senato'da kabul edilen özellikle ifade özgürlüğünü kısıtladığını düşündüğümüz bu yönde endişede bulunduğumuz konu ile ilgili daha önce telefonda da görüştük, bugün de gündeme getirdik. Esasen oylamadaki sayıya baktığımız zaman çok sayıda Fransız milletvekilinin ve senatörünün de bunda endişe duyduğunu görüyoruz, çok az bir oy farkıyla geçti. İfade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü gibi demokrasinin temel değerleri Avrupa Konseyi üyesi tüm ülkeler için geçerlidir. Ayrıca İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konudaki kararları da bağlayıcıdır ve iç hukukun üstündedir. Fransa Anayasa Konseyi'nin buna benzer bir yasa ile ilgili kararını da çok iyi hatırlıyoruz. Umarım yine Anayasa Konseyi’nden bu karar döner.”
Musul operasyonuna Türkiye’nin çok yönlü bir şekilde katkı sağladığına dikkat çeken Çavuşoğlu, “Kuzey Irak’ta eğittiğimiz Peşmerge güçleri aktif bir şekilde Musul operasyonuna katıldılar. Aynı şekilde Başika Kampı'nda eğittiğimiz kuvvetlerde aktif şekilde DEAŞ’a karşı operasyonun içindeler. 4 tane F-16 jetimiz de koalisyonun içinde hava operasyonlarına katılmak için yer alıyor. Bu hava operasyonlarının nasıl yapılacağını tabi ki koalisyon güçlerinin içindeki ülkeler ile birlikte askerlerimiz karar veriyor. Başika Kampı'nda bulunan kuvvetlerimiz Musul operasyonuna kadar 700’den fazla DEAŞ teröristini etkisiz hale getirmiştir. Cerablus bölgesindeki katkımız da ortada. Sanırım hiçbir ülke tek başına bu kadar DEAŞ teröristini etkisiz hale getirmemiştir. Musul operasyonu başladığı günden bu yana oradaki kuvvetlerimizin fırtına atışları tank atışları aynı şekilde havan atışlarıyla öldürdüğü terörist sayısı da 20’ye yaklaştırmıştır. 17 tane teröristi öldürmüştür. Hepimizin ortak amacı, Fransa ile birlikte Türkiye’nin de ortak hedefi Suriye ve Irak’tan DEAŞ’ı temizlemektir. Irak bizim komşu ve kardeş ülkemizdir. Irak’ın toprak bütünlüğü, güvenliği ve istikrarı bizim kendi güvenliğimiz kadar önemlidir. Herkes Suriye’den Türkiye’ye gelen mültecileri konuşuyor oysa Irak’tan da bugüne kadar 300 bin civarında mülteci Türkiye’ye gelmiştir. Türkiye’de yaşıyor. Aynı şekilde Kuzey Irak’ta kurduğumuz 3 tane kampta da 40 bin civarında yerinden edilmiş insanlar yaşıyor. Oraya her gün günlük onların ihtiyaçlarını karşılayacak yardımlarımızı da ulaştırıyoruz” diye konuştu.
Fransız mevkidaşı Ayrault’un “Türkiye sadece DEAŞ ile mücadele etmiyor, FETÖ ile mücadele etmiyor, aynı zamanda PKK terör örgütüyle de mücadele ediyor” dediğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Maalesef Irak’ın değişik bölgelerinden PKK teröristi ülkemize geliyor ve saldırıları gerçekleştiriyor. Şimdi de Sincar’ı ikinci bir Kandil yapmak istiyorlar. Biz uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ve yetkilerimizi kullanarak PKK’nın Irak’taki yapılanmasına da bundan sonra daha ciddi müdahale edeceğiz. Burada PKK yapılanmasına müsaade etmeyeceğiz. Yasalarımızda bizden tarafta ve diğer tarafta aldığımız ve alacağımız tedbirlerle de bu bölgenin bizim için güvenli bölge olmasını, sınırlarımızın daha güvenli hale gelmesini de sağlayacağız” açıklamasında bulundu.
