Genel

CarrefourSA "Arı Varsa Hayat Var" projesiyle balın adresi oluyor

- CarrefourSA Gıda Kategori Genel Müdür Yardımcısı Işıkgece: - "CarrefourSA olarak bu yıl toplam 450 ton bal satmayı ve 16 milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyoruz. Hedeflediğimiz satış miktarının 160 tonunu ve 6 milyon TL cirosunu Carrefour markalı ballarımızdan elde edeceğimizi düşünüyoruz" - "Üreticileri daha da motive etmek için piyasanın yüzde 5 ile yüzde 10 üzerinde alım için para ödüyoruz. Anavarza Bal ile kar marjımızdan yatırım yapıp reyonlarımızda markalı ürünlere göre yüzde 35-yüzde 40 daha ucuza satıyoruz" - "Bizim tarafımızdan kontrolü sağlanmış sağlıklı balların Carrefour’un bulunduğu 30 ülkeye gönderilerek bölgeye ekonomi yaratmak, bu işin devamını sağlamak için Muğla’nın projemizin üçüncü bacağında olmasını istedik" - "CarrefourSA olarak tağşişe uygun balların arttığı ortamda doğru balın adresi olmak istiyoruz"

CarrefourSA
26-04-2018 16:57

İSTANBUL (AA) - CarrefourSA Gıda Kategori Genel Müdür Yardımcısı Ayşin Işıkgece, "CarrefourSA olarak bu yıl toplam 450 ton bal satmayı ve 16 milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyoruz. Hedeflediğimiz satış miktarının 160 tonunu ve 6 milyon TL cirosunu Carrefour markalı ballarımızdan elde edeceğimizi düşünüyoruz." dedi.

Sabancı Holding ve Carrefour iştiraki CarrefourSA, arıcılık ve bal üreticiliğinde yerli üretime destek vermek, kadın arıcıların sayısını artırmak ve eğitimli arıcılarla doğru balın üretilmesini sağlamak amacıyla başlattığı “Arı Varsa Hayat Var” projesi kapsamında yeni bal ürünlerini tanıttı.

Tanıtım toplantısında konuşan Işıkgece, CarrefourSA olarak üreticiler ile tüketiciler arasında köprü vazifesi gördüklerini belirtti.

Balın tağşişe çok müsait olduğunu ifade eden Işıkgece, şunları kaydetti:

“Tüketicinin kafasında soru işareti kalmayacak şekilde 'Piyasaya nasıl bir katkımız olur?' Dediğimizde bu projeyi yapmak istedik. Türkiye’de kovan sayısının 7-8 milyon civarında, arıcılıkla geçimini sağlayanların sayısı 600 bin, Türkiye’de yıllık bal üretimi 114 bin ton olarak geçiyor. Kayıtlı arı üretici sayısı yaklaşık 60 bin, dünyanın yıllık bal üretimi 1,5 milyon ton, amatör ve profesyonel arıcılık yapanların sayısı 2 milyon. Bir kişinin yıllık bal tüketimi Türkiye’de 1,3 kilogram. Türkiye, dünya ballı bitkiler florasının yüzde 75’ine sahip. Dünya bal sektörünün cirosu 3 milyar dolar. Türkiye’de en çok bal üretilen il Muğla. Avrupa ülkelerinde bulunan yaklaşık 11 bin 500 çiçekli bitki türünün 9 binden fazlası Türkiye’de bulunuyor. Türkiye’de sektörün toplam cirosu 2 milyar TL.”

Işıkgece, bu projenin temel amaçlarından birinin kadının içinde olduğu bir projeye imza atmak olduğunu anlatarak, Türkiye’de arıcılığın dededen kalma eski usullerle yapıldığını, bu nedenle kovan verimliliğinin oldukça düşük olduğunu, Türkiye’de kovan başına 15-16 kilogram bal çıkarken bunun kovan başına 60 kilogram verim alan ülkelerin bulunduğunu söyledi.

Bu proje ile doğru ve kaliteli balı tüketicilerle buluşturmayı amaçladıklarını aktaran Işıkgece, “Projemizle ülkemizde arı ırkının devamını sağlamak ve kaliteli balın üretimini desteklemek amacıyla Kars, Ardahan ve Adana bölgesinde çalıştık. Proje kapsamında öncelikle Adana’yı seçtik çünkü Adana’da doğan, Adanalı bir marka olan Sabancı Holding’in perakende markasıyız. Bir diğer tercihimiz Ardahan oldu. Çünkü Ardahan balı, ülkemizde coğrafi işaret tesciline sahip nadir ballardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Kars ise sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve dünyanın sayılı ana ırklarından biri olan Kafkas arı ırkına ev sahipliği yapmasıyla doğru ve kaliteli bal için uygun şartlara sahip illerin başında geliyor.” şeklinde konuştu.


- "Bir sonraki adımımız Muğla olacak"


Işıkgece, proje kapsamında bir sonraki adımlarının dünya çam balının yüzde 80’inin üretildiği Muğla olacağına işaret ederek, “Bizim tarafımızdan kontrolü sağlanmış sağlıklı balların Carrefour’un bulunduğu 30 ülkeye gönderilerek bölgeye ekonomi yaratmak, bu işin devamını sağlamak için Muğla’nın projemizin üçüncü bacağında olmasını istedik.” dedi.

Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu ile bu konuda çalışmaya başladıklarını, eylül ayından itibaren bu proje üzerine çalıştıklarını belirten Işıkgece, “Doğaroğlu ile birlikte eğitimlere başladık. Üreticilerin seçiminde Arıcılar Birliğine üye olma, 30 kovan sahibi olmak, 18-45 yaş aralığında olmak, karı-koca çalışmak veya kadın üretici olmak, en az ilkokul mezunu olmak şartlarına baktık. Maalesef arıcılık mesleğinin gelecek kuşaklara aktarılma ihtimali son derece düşük, yaş ortalaması 54. Sorduğumuz zaman da arıcılar 'Bu işi çocuğuma bırakmak istiyorum' demiyor.” diye konuştu.

Işıkgece, kadının elinin değdiği işte çocuklara etkisinin olacağını ve mesleğin gelecek kuşaklara aktarılacağını düşündüklerini ifade ederek, “CarrefourSA olarak tağşişe uygun balların arttığı ortamda doğru balın adresi olmak istiyoruz.” dedi.

Arıcılığın gezici olarak yapıldığına, konaklanacak yerin çok büyük önem kazandığına dikkati çeken Işıkgece, özellikle kadınların zorluk yaşadığının görüldüğünü, proje kapsamında üreticilere baraka gibi küçük hediyelerde bulunduklarını söyledi.

Paketlemeyi Adana Kozan’daki Anavarza Bal firmasıyla yaptıklarını aktaran Işıkgece, “Onlar da bu projenin ortağı oldu. Üreticileri daha da motive etmek için piyasanın yüzde 5 ile yüzde 10 üzerinde alım için para ödüyoruz. Anavarza Bal ile kar marjımızdan yatırım yapıp reyonlarımızda markalı ürünlere göre yüzde 35-yüzde 40 daha ucuza satıyoruz.” diye konuştu.

Işıkgece, eylül ayında başladıkları projeyi 3 yıl sürdürmeyi planladıklarını belirterek, “Arı Varsa Hayat Var” projesi kapsamında tüketicilere doğru ve kaliteli bal sunmak amacıyla Adana, Ardahan ve Kars’ta 40’ı kadın olmak üzere 200 arıcıya toplam 20 gün teorik ve pratik eğitimler verdiklerini dile getirdi.

Bal üretiminin verimliliğini ve insan sağlığını gözeterek reyonlarda doğru ve kaliteli ballara yer verdiklerini anlatarak, “CarrefourSA olarak bu yıl toplam 450 ton bal satmayı ve 16 milyon TL ciro elde etmeyi hedefliyoruz. Hedeflediğimiz satış miktarının 160 tonunu ve 6 milyon TL cirosunu Carrefour markalı ballarımızdan elde edeceğimizi düşünüyoruz.” dedi.

- “Balı kristalize olmadan saklamak için derin dondurucuda saklayın”


Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu ise yanlış yönlendirme ve bilgi kirliliği nedeniyle toplumun baldan uzaklaşmasının önlenmesinin gerektiğini belirterek, bu projenin bal ile ilgili bütün ürünlerin doğru üretilmesi ve tüketiciye doğru iletilmesi anlamında çok büyük önemi bulunduğunu anlattı.

Sağlıklı bal arıları olduğu takdirde sağlıklı bal üretiminin sağlanabileceğini ifade eden Doğaroğlu, bal ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Balın kristalize olup olmamasına göre doğal olup olmadığını söyleyemezsiniz. Bu balın bozulduğu anlamına gelmez. 40 derecede sıcak su içerisinde kabıyla birlikte balı tutunca kristaller eriyecek eski haline dönecektir. Balı kristalize olmadan saklamak için derin dondurucuda saklayın. Bal bozulmaz, balda ekşimsi bir tak aldığınızda üç katı kadar şu ile karıştırarak sirke elde edebilirsiniz. İnsanlar balda acaba şeker var mı diye düşünüp reçele yöneliyor. Reçelin tamamı şeker. Güvenilir markadan güvenilir ambalajlı balları tüketebilirsiniz. Bal insanlarda nadir şekilde alerji yapar. 1 yaşın altındaki bebeklere bal yedirilmemesi gerekir. Bal diyette tüketilebilecek bir enerji kaynağıdır.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER