Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nın Diyarbakır’daki ilk Osmanlı eseri Fatihpaşa Camisi’ne yönelik saldırısına ilişkin, "En çok sahabe mezarlığına sahip şehrimiz olan Diyarbakır’da bu hainler yeniden mabetlerimize el uzatmaya çalışıyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 16. Muhtarlar Buluşması’nda konuşan Erdoğan, terör örgütünün bölgedeki vatandaşlara uyguladığı hain yöntemleri anlatarak, "Her türlü ahlaksızlığı yapan örgütün okullara ve camilere karşı özel bir husumeti olduğunu da biliyoruz. Çünkü bunları gıdası maddi ve manevi cehalettir. Son olarak Diyarbakır’daki tarihi camileri hedef aldılar. Son olarak, Diyarbakır’daki tarihi camileri hedef aldılar. Diyarbakır’daki ilk Osmanlı eserlerinden biri olan, 1500’lü yıllardan inşa edilmiş, Fatihpaşa Camii terör örgütleri mensupları tarafından yakıldı. Bütün belgeler, her şey ortada. Hadi bakalım, buna ne diyeceksin? Sadece bununla da kalmadılar, olay yerine gelen güvenlik güçlerine ve itfaiye ekiplerine de ateş açarak yangına müdahale edilmesini de engellediler" dedi.
"VERİLEN KAVGA KÜRT KARDEŞLERİMİ KÖKLERİNDEN KOPARMA KAVGASI"
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un, İstiklal Marşı’ndaki "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünden benim inlemeli" dizeleriyle seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimin mabedinin göğsüne namahrem eli değmesin diye varını yoğunu ortaya koyarak bir Kurtuluş Savaşı verdi bizim ecdadımız. Aradan geçen 93 yılın ardından bugün, üstelik de en çok sahabe mezarlığına sahip şehrimiz olan Diyarbakır’da bu hainler yeniden mabetlerimize el uzatmaya çalışıyor. Bu eylem milletimizin, en başta da Kürt kardeşlerimizin inançlarına, tarihlerine, medeniyetlerine, kültürlerine yönelik bir saldırıdır. Bölücü terör örgütü ve onun arkasındaki güçler silahla, bombayla, hendekle, molotofla Türkiye ile başa çıkamayacaklarını bilmiyorlar mı? Elbette çok iyi biliyorlar. Bunların asıl amacı, bölge insanını inancından, dininden, tarihinden, medeniyetinden koparmaktır. Verilen kavga Kürt kardeşlerimi haklarına kavuşturma değil Kürt kardeşlerimi köklerinden koparma kavgasıdır. Aynı zamanda bu bir kültürel soykırım teşebbüsüdür" ifadelerini kullandı.
"DEAŞ İLE PKK BİRBİRİNİN RUH İKİZİ"
"Suriye’de, Irak’ta camilere, türbelere, kütüphanelere yapılan DEAŞ saldırılarıyla Diyarbakır’daki saldırı arasında bir fark var mı? Aynı. "Aynı. Onlar da camileri, türbeleri, her yeri yakıp yıkıyor. Aynı şekilde bölücü terör örgütü bunları yapıyor" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aslında her iki cani örgüt de birbirinin ruh ikizidir. Aynı hastalıklı yapının farklı söylemlerle ortaya çıkan tezahürleridir. Buradan açık konuşmak istiyorum, geçmişte tek parti CHP’si döneminde devletin imkanları da kullanılarak aynı amaç doğrultusunda ciddi bir uğraş verildiğini biliyoruz. Bölge insanı inancına ve kültürüne sahip çıktığı için bu uğraş neticesiz kaldı. Bugün aynı proje bölücü terör örgütü tarafından uygulanmaktadır. Bölücü örgütün ve onun güdümündeki yapıların dilinin, kavramlarının, bakış açısının kesinlikle bu coğrafyayla ortak geçmişimizle ve elbette ortak geleceğimizle bir ilişkisi yoktur. Bu dil, husumetin dilidir. Bu dil, fitnenin dilidir. Bin yıldır bu topraklar ortak medeniyetimizi ve tarihimizi yok etmeye çalışanların dilidir. Kürt kardeşlerimiz bu dilin ve bu anlayışın zihinlerini ve kalplerini zehirlemesine izin vermemelidir."
"BURADA DURMAK YOK, AYNI KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ"
Bir süredir bölgenin önde gelen toplum liderleriyle dini liderleriyle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldiğini ve bazı meseleleri ele aldığını hatırlatan Erdoğan, "Yine görüşeceğim. Bu görüşmelerim de kendileri de bu gelişmelerden duydukları derin rahatsızlığı şahsıma hep ifade ettiler. Bölücü örgüt ve onun güdümünde hareket eden sayıca az ama organize bir kesim bölge insanına adeta kan kusturuyor. Bu duruma seyirci kalınması mümkün değildir. Devletimiz hukuk sınırları içinde bölgede etkili bir mücadele yürütüyor. Şehirlerde gerektiğinde sokağa çıkma yasağı ilan edilerek mahalleler birer birer terör örgütünün elemanlarından temizleniyor. Burada durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN KÜRT VATANDAŞLARA ÇAĞRI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge halkına yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Terörün estiği, estirildiği yerlerde, oradaki tüm Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma buradan sesleniyorum: Bu devlet sizi kendi başınıza bırakmayacak, sürekli sizinle beraber oralarda olacak. Oralarda beraber yatıp beraber kalkacak. Çünkü sizin huzurunuza kast edenlere karşı güvenliğinizi biz korumak durumundayız. Sarp dağ yamaçlarındaki ve sınır ötesindeki kamplar Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından yerle bir ediliyor. Buradan bölge halkına çağrıda bulunuyorum: Terör örgütü sizin maddi ve manevi varlığınızı birlikte hedef almış durumda. İnancınız namusunuzdur, bizim de namusumuzdur. İnancınıza sahip çıkın. Evladınız geleceğinizdir, evladınıza sahip çıkın. Özgürlük hakkınızdır, yaşama, seyahat, ibadet, ticaret ve siyaset hürriyetinize sahip çıkın. Terör örgütünün ve onun güdümündeki yapıların iradenize ipotek koymasına asla izin vermeyin. Bölücü örgütün bu ülkeyle bu milletle özellikle sizin değerlerinizle hiçbir ortak yanı olmadığını artık görmüş olmalısınız. Devletin tamamen proje ürünü bu örgütü sokağınızdan, mahallenizden, ilçenizden söküp atmasına yardımcı olun. Milli birliğimize, beraberliğimize, ortak değerlerimize, istiklalimize ve istikbalimize kast eden bu karanlık örgüte karşı devletinizin yanınızda olduğunu bilin, siz de devletinizin yanında yer alın. Türkiye’nin geçtiğimiz 13 yılda yaşadığı büyük değişimin en iyi sizler tarafından görüldüğüne, sizlerin anladığına inanıyorum. Gelin, yeni Türkiye’yi birlikte inşa edelim. Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kader birliği içinde 2023 hedeflerini birlikte gerçekleştirelim. Burada benim muhtar kardeşlerime çok iş düşüyor. Siz her mahallenin her köyün çok şeyisiniz. Suriye’deki kardeşlerimizin yaralarını birlikte saralım, Irak’taki kardeşlerimize birlikte destek verelim. Balkanlar’daki, Kafkasya’daki, Ortaasya’daki, Ortadoğu’daki, Afrika’daki kardeşlerimizi hep birlikte kucaklayalım, ortak bir geleceğe hep birlikte yürüyelim. Gelin, bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım. Hep birlikte Türkiye olalım."
"TÜRKİYE, TERÖR ÖRGÜTÜ BİN DEFA DA BAŞ KALDIRSA BİN DEFA O BAŞI EZMEYE MUKTEDİR BİR DEVLETTİR"
"Türkiye, terör örgütü bin defa da baş kaldırsa bin defa o başı ezmeye muktedir bir devlettir" diyen Erdoğan, "Çünkü bu devletin arkasında gücünü bin yıllık ortak geçmişinden alan bir millet var. Siz varsınız. Biz Balkanlar’daki ata yadigarı camileri ihya etmeye çalışırken dünyanın dört bir yanında ezan sesini yükseltmeye çalışırken Diyarbakır’da cami yakan, ezan susturan bir örgütün bu ortak geçmişte yeri yoktur, ortak geleceğimizde de yeri olamaz. Ben Kürt kardeşlerime güveniyorum, inanıyorum. Bölgedeki sivil toplum temsilcileriyle görüşmelerimi her düzeyde sürdüreceğim. Kendileriyle bu meseleleri uzun uzun konuşacak ve inşallah özlemini çektiğimiz Milli Birlik ve Kardeşlik Sürecini, milli birlik ve beraberlik iklimini güçlü bir şekilde tesis edeceğiz" ifadelerini kullandı.
(İHA)
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 16. Muhtarlar Buluşması’nda konuşan Erdoğan, terör örgütünün bölgedeki vatandaşlara uyguladığı hain yöntemleri anlatarak, "Her türlü ahlaksızlığı yapan örgütün okullara ve camilere karşı özel bir husumeti olduğunu da biliyoruz. Çünkü bunları gıdası maddi ve manevi cehalettir. Son olarak Diyarbakır’daki tarihi camileri hedef aldılar. Son olarak, Diyarbakır’daki tarihi camileri hedef aldılar. Diyarbakır’daki ilk Osmanlı eserlerinden biri olan, 1500’lü yıllardan inşa edilmiş, Fatihpaşa Camii terör örgütleri mensupları tarafından yakıldı. Bütün belgeler, her şey ortada. Hadi bakalım, buna ne diyeceksin? Sadece bununla da kalmadılar, olay yerine gelen güvenlik güçlerine ve itfaiye ekiplerine de ateş açarak yangına müdahale edilmesini de engellediler" dedi.
"VERİLEN KAVGA KÜRT KARDEŞLERİMİ KÖKLERİNDEN KOPARMA KAVGASI"
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un, İstiklal Marşı’ndaki "Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli, değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünden benim inlemeli" dizeleriyle seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimin mabedinin göğsüne namahrem eli değmesin diye varını yoğunu ortaya koyarak bir Kurtuluş Savaşı verdi bizim ecdadımız. Aradan geçen 93 yılın ardından bugün, üstelik de en çok sahabe mezarlığına sahip şehrimiz olan Diyarbakır’da bu hainler yeniden mabetlerimize el uzatmaya çalışıyor. Bu eylem milletimizin, en başta da Kürt kardeşlerimizin inançlarına, tarihlerine, medeniyetlerine, kültürlerine yönelik bir saldırıdır. Bölücü terör örgütü ve onun arkasındaki güçler silahla, bombayla, hendekle, molotofla Türkiye ile başa çıkamayacaklarını bilmiyorlar mı? Elbette çok iyi biliyorlar. Bunların asıl amacı, bölge insanını inancından, dininden, tarihinden, medeniyetinden koparmaktır. Verilen kavga Kürt kardeşlerimi haklarına kavuşturma değil Kürt kardeşlerimi köklerinden koparma kavgasıdır. Aynı zamanda bu bir kültürel soykırım teşebbüsüdür" ifadelerini kullandı.
"DEAŞ İLE PKK BİRBİRİNİN RUH İKİZİ"
"Suriye’de, Irak’ta camilere, türbelere, kütüphanelere yapılan DEAŞ saldırılarıyla Diyarbakır’daki saldırı arasında bir fark var mı? Aynı. "Aynı. Onlar da camileri, türbeleri, her yeri yakıp yıkıyor. Aynı şekilde bölücü terör örgütü bunları yapıyor" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aslında her iki cani örgüt de birbirinin ruh ikizidir. Aynı hastalıklı yapının farklı söylemlerle ortaya çıkan tezahürleridir. Buradan açık konuşmak istiyorum, geçmişte tek parti CHP’si döneminde devletin imkanları da kullanılarak aynı amaç doğrultusunda ciddi bir uğraş verildiğini biliyoruz. Bölge insanı inancına ve kültürüne sahip çıktığı için bu uğraş neticesiz kaldı. Bugün aynı proje bölücü terör örgütü tarafından uygulanmaktadır. Bölücü örgütün ve onun güdümündeki yapıların dilinin, kavramlarının, bakış açısının kesinlikle bu coğrafyayla ortak geçmişimizle ve elbette ortak geleceğimizle bir ilişkisi yoktur. Bu dil, husumetin dilidir. Bu dil, fitnenin dilidir. Bin yıldır bu topraklar ortak medeniyetimizi ve tarihimizi yok etmeye çalışanların dilidir. Kürt kardeşlerimiz bu dilin ve bu anlayışın zihinlerini ve kalplerini zehirlemesine izin vermemelidir."
"BURADA DURMAK YOK, AYNI KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ"
Bir süredir bölgenin önde gelen toplum liderleriyle dini liderleriyle sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldiğini ve bazı meseleleri ele aldığını hatırlatan Erdoğan, "Yine görüşeceğim. Bu görüşmelerim de kendileri de bu gelişmelerden duydukları derin rahatsızlığı şahsıma hep ifade ettiler. Bölücü örgüt ve onun güdümünde hareket eden sayıca az ama organize bir kesim bölge insanına adeta kan kusturuyor. Bu duruma seyirci kalınması mümkün değildir. Devletimiz hukuk sınırları içinde bölgede etkili bir mücadele yürütüyor. Şehirlerde gerektiğinde sokağa çıkma yasağı ilan edilerek mahalleler birer birer terör örgütünün elemanlarından temizleniyor. Burada durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN KÜRT VATANDAŞLARA ÇAĞRI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge halkına yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Terörün estiği, estirildiği yerlerde, oradaki tüm Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma buradan sesleniyorum: Bu devlet sizi kendi başınıza bırakmayacak, sürekli sizinle beraber oralarda olacak. Oralarda beraber yatıp beraber kalkacak. Çünkü sizin huzurunuza kast edenlere karşı güvenliğinizi biz korumak durumundayız. Sarp dağ yamaçlarındaki ve sınır ötesindeki kamplar Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından yerle bir ediliyor. Buradan bölge halkına çağrıda bulunuyorum: Terör örgütü sizin maddi ve manevi varlığınızı birlikte hedef almış durumda. İnancınız namusunuzdur, bizim de namusumuzdur. İnancınıza sahip çıkın. Evladınız geleceğinizdir, evladınıza sahip çıkın. Özgürlük hakkınızdır, yaşama, seyahat, ibadet, ticaret ve siyaset hürriyetinize sahip çıkın. Terör örgütünün ve onun güdümündeki yapıların iradenize ipotek koymasına asla izin vermeyin. Bölücü örgütün bu ülkeyle bu milletle özellikle sizin değerlerinizle hiçbir ortak yanı olmadığını artık görmüş olmalısınız. Devletin tamamen proje ürünü bu örgütü sokağınızdan, mahallenizden, ilçenizden söküp atmasına yardımcı olun. Milli birliğimize, beraberliğimize, ortak değerlerimize, istiklalimize ve istikbalimize kast eden bu karanlık örgüte karşı devletinizin yanınızda olduğunu bilin, siz de devletinizin yanında yer alın. Türkiye’nin geçtiğimiz 13 yılda yaşadığı büyük değişimin en iyi sizler tarafından görüldüğüne, sizlerin anladığına inanıyorum. Gelin, yeni Türkiye’yi birlikte inşa edelim. Tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi kader birliği içinde 2023 hedeflerini birlikte gerçekleştirelim. Burada benim muhtar kardeşlerime çok iş düşüyor. Siz her mahallenin her köyün çok şeyisiniz. Suriye’deki kardeşlerimizin yaralarını birlikte saralım, Irak’taki kardeşlerimize birlikte destek verelim. Balkanlar’daki, Kafkasya’daki, Ortaasya’daki, Ortadoğu’daki, Afrika’daki kardeşlerimizi hep birlikte kucaklayalım, ortak bir geleceğe hep birlikte yürüyelim. Gelin, bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım. Hep birlikte Türkiye olalım."
"TÜRKİYE, TERÖR ÖRGÜTÜ BİN DEFA DA BAŞ KALDIRSA BİN DEFA O BAŞI EZMEYE MUKTEDİR BİR DEVLETTİR"
"Türkiye, terör örgütü bin defa da baş kaldırsa bin defa o başı ezmeye muktedir bir devlettir" diyen Erdoğan, "Çünkü bu devletin arkasında gücünü bin yıllık ortak geçmişinden alan bir millet var. Siz varsınız. Biz Balkanlar’daki ata yadigarı camileri ihya etmeye çalışırken dünyanın dört bir yanında ezan sesini yükseltmeye çalışırken Diyarbakır’da cami yakan, ezan susturan bir örgütün bu ortak geçmişte yeri yoktur, ortak geleceğimizde de yeri olamaz. Ben Kürt kardeşlerime güveniyorum, inanıyorum. Bölgedeki sivil toplum temsilcileriyle görüşmelerimi her düzeyde sürdüreceğim. Kendileriyle bu meseleleri uzun uzun konuşacak ve inşallah özlemini çektiğimiz Milli Birlik ve Kardeşlik Sürecini, milli birlik ve beraberlik iklimini güçlü bir şekilde tesis edeceğiz" ifadelerini kullandı.
(İHA)