Çevre-Hayat

Cam üfleme ustaları, salgında nefesleriyle ekonomiye katkı sunmaya devam ediyor

Yaklaşık 1600 santigrat dereceye ulaşan fırınların başında, en zorlu mesleklerden birini icra eden ustalar, Kovid-19 koşullarına rağmen cam eriyiğine nefeslerini katıp üretmeye devam ediyor.

13-02-2021 14:51
İstanbul

Yaklaşık 1600 santigrat dereceye ulaşan fırınların başında en zorlu mesleklerden birini icra eden "cam üfleme ustaları", yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminin zorlu koşullarında cam eriyiğine nefesini katarak ekonomiye can vermeye devam ediyor.

Tarihi MÖ 2500 yıllarına kadar uzanan camın hayatın farklı alanlarında kullanma tekniği, eski Mısır ve Antik Yunanistan'a kadar dayanıyor. Sanayi Devrimi ile camın çalışma metodu değiştirilerek, kullanılan aletler modernleşti.

Birçok yerde, modern aletlerle yapılamayacak bazı cam ürünlerini, geleneksel yöntemlerle üreten cam üfleme ustaları salgın döneminde de çalışmayı sürdürüyor.

Bu dönemde genelgeler kapsamına girmeyen iş kollarından olan geleneksel cam üfleme atölyesindeki ustalar, nefesle virüsün bulaşma riskinin yüksek olduğu Kovid-19 döneminde uyguladıkları korunma yöntemleri ile sanatının inceliklerini anlattı.

Mesleğe 13 yaşındayken çırak olarak başlayan 62 yaşındaki Cemil Eyilik, kalfalık ve ustalık döneminde, 18 yıl cam atölyesinde çalıştıktan sonra ortaklarıyla bir fabrikanın sahibi oldu.

Yaklaşık 55 ülkeye ürün ihraç eden fabrikasında şimdi üç ortakla yoluna devam eden Eyilik, geleneksel yöntemlerle aydınlatma ve züccaciye ürünleri üretmeye devam ettiklerini söyledi.

Eyilik, Türkiye'de ilk Kovid-19 vakası açıklandığında iki ay üretime ara verdiklerini, cam üfleme atölyesi dışındaki alanlardaki personelin maske takarak çalıştığını, fabrikanın sağlık ekibi tarafından çalışanların düzenli kontrol edildiğini belirtti.

Cam üfleme tekniğini anlatan Eyilik, "Bizim nefesimizi çok zorlamaz mesleğimiz. Düşünün bir balonu üflüyorsunuz ya, öyle bile değil.

O kadar bile bir hava vermezsiniz. Çünkü verdiğiniz hava hep kademeli şeklindedir.

Dilinizin ucuyla, çok hava sarfiyatı yapmadan. Zaten meslekte kalifiye eleman onun ayarını kendisi yapar. Teşbihte hata olmasın.

Nasıl zurnacı nefesini verir, aynı o şekilde, o da kendi nefesini kontrol ederek mamulünü yapar." diye konuştu.

Üfleyerek ve kalıp yardımıyla ortaya çıkan ürünlerin kendisini hala çok etkilediğini ifade eden Eyilik, insanın nefesiyle bir obje oluşturmasının ustalık gerektirdiğini ve bir nevi sanat icra ettiklerini dile getirdi.

"Cam işçiliği tamamen başka bir sanat"

Cam üfleme ustalığına 16 yaşında başlayan ve 30 yıldır mesleği sürdüren Coşkun Akdoğan ise cam üflemenin ciddi bir yetenek istediğini belirtti.

Bunun hiç de kolay olmadığını dile getiren Akdoğan, "Camı yoğuruyorsun, kalıpta şekil veriyorsun. Camcılık bir sanattır.

Cam işçiliği tamamen başka bir sanattır. Onun için kolay bir meslek değil." dedi.

Akdoğan, üflemeyle üretilenle ürünlerin sanatının başka olduğunu, bu geleneksel yöntemin devam edeceğini söyledi.

Demir-çelikten sonra en zor işin cam olduğunu belirten Akdoğan, "Cam 1300 derecede eriyor, 1100 dereceli halinde cama şekil vermeye çalışıyoruz.

Şu an yine iyi, yazın çok sıcak oluyor. Kazandığımız parayı gerçekten hak ediyoruz. Ateşin karşısında emek vererek, ailemizin ekmek parasını kazanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER