Politika

Çalışma Bakanı Soylu Muş’ta konuştu: İnsanların göç etmesi için...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ekonomiyi yükselteceklerini, insanların rahat bir şekilde geleceğe umutla bakmasını sağlayacaklarını söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı...

Çalışma Bakanı Soylu Muş’ta konuştu: İnsanların göç etmesi için...
30-01-2016 16:17

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ekonomiyi yükselteceklerini, insanların rahat bir şekilde geleceğe umutla bakmasını sağlayacaklarını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Muş’a geldi.
Uçakla İstanbul’dan Muş’a gelen Süleyman Soylu’yu, havalimanında Muş Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek, Belediye Başkanı Feyat Asya, kamu kurum amirleri ve partililer karşıladı. Burada kendisini karşılamaya gelenleri selamlayan Soylu, daha sonra kara yoluyla Varto’ya gitti.
İlk olarak Varto Kaymakamlığını ziyaret eden Soylu, Vali Seddar Yavuz’dan bilgi aldı. Burada gazetecilere açıklama yapan Soylu, bakan olarak Muş’taki ilk gezisini Varto’ya düzenlediğini ve bunun kendisi için çok önemli olduğunu söyledi.

"VARTO'DAN BAŞLADIK ÇÜNKÜ..."

Ülkenin 2014 ve 2015 yıllarında 4 seçim yaşadığını dile getiren Bakan Soylu, şöyle konuştu: "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak Muş’taki gezimize Varto’dan başlamak istedik. Varto, bizim için önemli, anlamlı ve ifadesini bulan günümüz. Burada özellikle daha önce geldiğimiz dönemlerde ne şekilde geldiğimizi de ve ondan sonraki süreçte de sürekli olarak Varto ile irtibatımızı, ilişkilerimizi, Varto’daki hemşehrilerimizle alakamızı devam ettirdik. Şunu çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Türkiye gerek 2014’te, gerek 2015’te 4 seçim yaşadı. Demokrasinin Türkiye’de nasıl bir yön aldığını, nereye geldiğini, nasıl bir süreç içerisinde olduğunu bu 2 yılda çok açık bir şekilde gördük. Geçmişte, üst üste yapılan seçim, ülkelerin ekonomilerini, ülkelerin istikametlerini zayıflatır deniyordu. Oysa Türkiye’nin demokrasisinin kuvvetliği, dayanıklılığı bir kez daha ve milletimizin bu konudaki feraseti kendisini ispat etmiştir. Bu 4 seçim, bizim demokrasiyi ve demokrasinin getirdiği bütün süreçleri ne kadar hak ettiğimizi bir kez daha ortaya koymuştur. Tek çıkışımızın da demokrasi olduğunu, tüm belirsizliğin, tüm krizlerin ve tüm büyümelerin, bu milletin birliğinin, beraberliğinin ve kardeşliğin de en önemli sürecinin de demokrasi olduğunu ifade etmiştir."

"SEÇİMLERDE ALMIŞ OLDUĞUMUZ SONUCA TAHAMMÜLSÜZLÜK GÖSTERMİŞLERDİR"

1 Kasım seçimlerinde alınan sonuca birilerinin tahammülsüzlük gösterdiğini ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ancak 1 Kasım’dan sonra Türkiye’nin bu güçlü istikameti, demokrasinin Türkiye’ye vermiş olduğu bu anlamlı yolculuğu değiştirmek isteyen, bu istikametini bozmak isteyenler maalesef Türkiye’nin 1 Kasım sürecinde, seçimlerde almış olduğu sonuca tahammülsüzlük göstermişlerdir. Sonucu sadece AK Parti emektarı olarak değerlendiriyor değilim. Demokrasinin kazanımı olarak değerlendiriyorum, milletin iradesi olarak değerlendiriyorum, milletin belirleyiciliği olarak değerlendiriyorum. Buradan Türkiye’nin elde edeceği başarıya tahammülsüzlük göstermişlerdir. Özellikle 14 yıldır Türkiye’nin demokrasi konusunda bizim sessiz devrim diye nitelendirdiğimiz alanlarda yapmış olduklarımız konusunda Türkiye’nin kazanımlarını kaybetmek, tekrar Türkiye’yi endişeli hale getirebilmek için maalesef akılla ölçülemeyecek, insafla ölçülemeyecek, vicdanla ölçülemeyecek meseleleri insanımız ile karşı karşıya bırakmak konusunda bir cehaletin ve bir anlayışı bu bölgede göstermeye başlamışlardır."

"KARDEŞLİĞİMİZE VE KAMU DÜZENİNE HALEL GETİRMEYİZ"

Kardeşliğe ve kamu düzenine halel getirmeyeceklerini vurgulayan Soylu, şunları söyledi:
"Biz bu tecrübelerin her türlüsünü yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Her tecrübe bize çok önemli bir katkı olarak yansıdı. Burada bizim halel getirmeyeceğimiz tek şey vardır, kardeşliğimiz. Bu insanların birbirine olan muhabbetidir. Halel getiremeyeceğimiz ikinci şey kamu düzenidir. Yani bu ülkede kamu düzenini bozmaya çalışan, insanların asayişle ilgili olan beklentilerini sarsmaya çalışan her kim varsa devlet olarak gereğini yapmak bizim temel sorumluluğumuzdur. Kimse bizden bunun dışında başka bir şey beklemesin. Maskeler altında bu memleketin insanına yapılanları biz biliyoruz. Biz masumluk numaraları içerisinde ve demokrasiyi istismar ederek, temel hak ve hürriyetleri istismar ederek bu ülkedeki huzuru bozmaya çalışanlara müsaade etmemizi kimse bizden beklemesin. Bize ‘hain’ dediler, ülkenin 78 milyon insanını kucakladığımız için, demokrasi adına çıtamızı çıkarmadık. Bu ülkede ’bölücülük yapıyorsunuz’ dediler, ’bölücüleri güçlendiriyorsunuz’ dediler. Ne yaptığımızı bildiğimiz ve demokrasiyi kuvvetlendirdiğimiz için çıtımızı çıkarmadık."

ONLARCA YILLIK TRAVMALARI BERTARAF EDEBİLMEK İÇİN...

Yapılan çalışmaları anlatan Soylu, şunları kaydetti: "Türkiye’de onlarca yıllık yaşanan travmaları bertaraf edebilmek için halının altını süpürülüp neredeyse halının yüzeyiyle ilişkisi kesilen sorunlarının tamamıyla halıyı kaldırıp yüzleşen bir anlayış ortaya koyduk. Bize yapmadıkları suçlamalar kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, partimize, devletimizin unsurlarına yapmadıkları kalmadı. Ama sabreyledik, çünkü bu meselelerin ancak hukukun üstünlüğüyle, temel hak ve hürriyetler çerçevesinde ve demokratik bir şemsiyede çözülebileceği konusundaki kararlılığımız ve inancımızı bütün dünya gördü. Bu ülkede eşit vatandaşlık ilkesinin, bu ülkenin en temel ilkesi olduğu konusundaki kararlılığımızdan da vazgeçmedik."

"İKİYÜZLÜ SİYASET ORTAYA KOYMADIK"

İkiyüzlü siyaseti ortaya koymadıklarını dile getiren Soylu, şunları söyledi: "Ama değil iki yüz, üç yüzlü, dört yüzlü, beş yüzlü, elinin nerede olduğu, zihninin nerede olduğu, aklının nerede olduğu, talimatın nereden olduğu, hangi yere taşeronluk ettiğini bilmediğimiz, bilinmeyen, farklaşan yapılarla da karşı karşıya kaldık. Biz milletimize samimi olduğumuz için, insanlarımıza samimi olduğumuz için, bu topraklara samimi olduğumuz için biz şu anda ülkemizin en bereketli topraklarındayız, Muş ovasındayız, bugün Varto’dayız. Biz bu toprakların kıymetini biliyoruz. Biz bu ülkenin de kıymetini biliyoruz, biz insanlarımızın kıymetini biliyoruz. Biz bir taraftan kamu düzeneğini tesis edeceğiz ve diğer taraftan da şunu ifade edeyim, bu toprakların verimini, bu toprakların bereketini, bu toprakların üzerinde yaşayan insanların, hayatın olağan akışı, doğal akışı içerisinde rahat bir şekilde hayatlarını idame ettirebilmesini ve standartlarını yükseltmeleri için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı bilmenizi istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın talimatı bu şekildedir."

"KAMU DÃœZENÄ° DEVAM EDECEKTÄ°R"

Ülkede kamu düzeninin devam edeceğini ve bundan kimsenin endişe duymaması gerektiğini söyleyen Soylu; sözlerine şöyle devam etti:
"Hükümetimizin ortaya koymuş olduğu eylem programları çerçevesinde gerek rehabilitasyon, gerek ticaretin güçlendirilmesi, gerek istihdam politikalarının kuvvetlendirilmesi, gerek özellikle terörle karşı karşıya kalan bölgelerdeki her il bakanlığımızın, her bir kurumumuzun, her birimimizin, üzerine düşen hükümlülüğü ve sorumluluğu masanın üzerinden değil, kağıt üzerinden değil, bizzatihi milletimizin, esnafımızın, insanımızın, iş adamımızın, çiftçilik ve tarımla uğraşanımızın, öğrencimizin, öğretmenimizin, emeklimizin her vesile karşı karşıya kalarak gerçekleştirme hususu bizim bu dönemdeki en önemli yaklaşımımızdır. Onun için bir taraftan kamu düzeni devam edecektir, hiçbir konuda herhangi bir tereddüttünüz, geri adımınız, esnemeniz söz konusu değildir. Doğru, haklı ve milletimize, insanımıza yakışanın, hakim olacağı bir süreci hep beraber yürüteceğiz"

"HERKES KARARLIÄžIMIZI BÄ°LSÄ°N"

Doğu ve Güneydoğu’da ekonomiyi yükselteceklerini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Doğu ve Güneydoğu’da özellikle net bir şekilde ifade etmek istiyorum, herkes bu kararlılığımızı bilsin. Ekonomiyi yükselteceğiz, insanlarımızın rahat bir şekilde geleceğe umutla bakmasını sağlayacağız. Buraları birer istihdam merkezi haline getireceğiz. Çalışma hayatını düzenleyeceğiz. Buraların, bu bölgenin turizm dâhil olmak üzere, çalışma hayatı dâhil olmak üzere, ekonomi olmak üzere bir cazibe merkezi olmasını sağlayacağız. Bunu sağladık ve başardık. Göçü geri döndürmeyi sağlamışız, bunu engellemeye çalışanlar var. Bunu tekrar gerçekleştireceğiz. Hiç merak etmeyin, ne yaptığınızı biliyoruz. Bu konudaki adımlarımızı atabilmek teminiyle de buradayız."

"CAMÄ° YAKIP Ä°NSANLARI TEHDÄ°T EDÄ°YORLAR"

İnsanların tehdit edilip göç etmelerinin sağlandığını kaydeden Soylu, şöyle konuştu:
"Cami yakıyorlar, insanları tehdit ediyorlar, araçları patlatıyorlar, hendek açıyorlar, insanlarımızı huzursuz ediyorlar, göç etmesini sağlıyorlar, bizde imkân oluşturmak için, ekmeğimizi paylaşmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar paylaştığımız ekmeğin daha fazlasını paylaşmak için buradayız, bilmenizi istiyoruz. Allah doğrunun ve iyinin yanındadır, inancımız odur. Biz doğrusunu, hakiki olanı, bize emredileni yerine getireceğiz. Kendimizi yaratıcımıza, Allah’ımıza teslim edeceğiz."

Daha sonra esnafı ziyaret eden Soylu, burada vatandaşlarla sohbet etti. Sohbet esnasında bir vatandaşın bölgedeki sorunlara yönelik; "Sayın Bakanım, her gün televizyonları açtığımızda ölümleri görüyoruz. Bunun önüne geçin, bu soruna çözüm bulun. Artık ölüm haberi almak istemiyoruz" sözlerine Bakan Soylu, sorunun çözümü için hükümetin elinden geleni yaptığını söyledi.

Bakan Soylu, daha sonra kara yoluyla il merkezine hareket etti.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER