Sakarya'da FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanık hakkındaki gerekçeli kararda, sanığın kabul etmediği "il imamlığı" görevlerinde örgütsel talimatlar verdiği, "ByLock" yazışma içeriklerinin tanık beyanları ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince sanık Ahmet Şahin'in "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 19 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı davanın gerekçeli kararı açıklandı.
Kararda, sanığın savunmalarında örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı iddiası ve dosyada bulunan yazışma içeriklerini, örgütte "il imamı" olduğu suçlamasını kabul etmediği belirtilerek, "Güneydoğu Bölge İmamı" olmadığını, yöresel ürünler satmak için Gaziantep'e gittiği sırada yakalandığını söylediği kaydedildi.
Şahin'in "ByLock"un kullanıcısı olduğuna ilişkin 3 kaydının bulunduğu ve kendi adına kayıtlı hat üzerinden programı 11 Ağustos 2014-7 Şubat 2016 tarihlerinde kullandığının görüldüğü ifade edildi.
Sanığa, "ByLock" listesindeki kişilerin "Ahmet Şahin, Ahmet By, Ahmet a, Ahmet Abi, Eyüp Ahmetb, Eyüp A, Ahmet" ve benzeri isimler verdiklerinin anlaşıldığı aktarılan gerekçeli kararda, "Sanığın kullandığı ID ile kullanıcılar arasında yapılan yazışmalarda sanığa 'Ahmet Hocam' şeklinde hitap edildiği, sanığın kullanıcılara 'Ben Ahmet Şahin' şeklinde mesaj gönderdiği, 'Yeni adresim (hesabım) fatih5353' şeklinde mesaj attığı, yazışma içeriklerinden örgütsel yazışmaların çok fazla olduğu ve sanığın pek çok örgütsel organizasyon yaptığı anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.
Kararda, Şahin'in bir kullanıcıyla yazışmasında "sa bizim çocukların kayıt işi var, kartın limiti yetmiyor. Yardımcı olabilir misiniz? İsimleri E.M. ve M." şeklinde mesaj gönderdiği, alınan aile nüfus kayıt örneğine göre sanığın E.M. ve M. isimlerinde iki kız çocuğunun olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Mahkeme, sanığın inkar savunmalarına itibar etmediSanığın, "ByLock" kullanmadığını savunmasına rağmen yazışma içeriklerinde ismiyle hitap edildiğine, kendisini ismi ve soy ismiyle tanıttığına, çocukları hakkında yazışma yaptığına işaret edilen kararda, içeriklerden anlaşıldığı üzere Şahin'in örgütsel organizasyonlar ve faaliyetler yaptığının anlaşıldığından sanığın savunmasına itibar edilmediği belirtildi.
Gerekçeli kararda, Şahin'in Bank Asya hesabındaki en yoğun hareketliliğinin örgüt elebaşının bankaya para yatırılması talimatı verdiği 2014 yılında olduğu aktarılarak, elebaşının aynı yılın yaz aylarındaki ikinci talimatından sonra sanığın 10 Eylül'de bankaya 30 bin lira yatırdığının görüldüğü anlatıldı.
Tanık beyanlarına göre, sanığın 2008-2010 yıllarında Bolu ve 2010-2012 yıllarında Sakarya "il imamı", örgüt içi tayinle atandığı İstanbul'da 2012-2015 yıllarında "büyükşehir il imamı" olarak görev yaptığının, İstanbul'da 2015 yılına kadar "il hadimi" ve "İstanbul büyükşehir hadimi" olduğunun anlaşıldığı belirtilen kararda, "2015 yılında örgüt içi tayinle Gaziantep (Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Kahramanmaraş) 'il imamı' olarak atandığı, bu husus tanık beyanları ve 'ByLock' içeriklerinden net olarak anlaşılmıştır." ifadesi yer aldı.
Gerekçeli kararda, tanık beyanlarına göre sanığın 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine kadar bu görevine devam ettiği, darbe girişiminden sonra "Güneydoğu Bölge İmamı" olduğunun anlaşıldığı vurgulanarak, Şahin'in kaçak olarak Gaziantep'te yakalandığı, faaliyetlerine darbe girişimine kadar ve sonrasında da devam ettiği, ayrıca darbe girişiminden sonra kaçmaya devam ederek örgütsel tavrını sürdürdüğünün anlaşıldığı kaydedildi.
Örgütün finansal organizasyonunu yapmışSanığın "ByLock" kullandığının sabit olduğu, içeriklerde çok sayıda örgütsel nitelikte, özellikle örgütün hiyerarşik yapılanmasına, örgüte finansal destek sağlanması ve toplanması minvalinde olduğu değerlendirilen yazışmaların bulunduğu aktarılan kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Yazışmalar incelendiğinde sanığın bir 'ByLock' kullanıcısına 'eyaletçilerin maaşı ödendi mi, eyaletlerden ödeme geldi mi, Celaleddin Beyden bir şey gelmedi mi? Kilisten Hasan Beye 30 ver, ablalara versin.' sorularını sorup talimatlar verdiğinin görüldüğü anlaşılmıştır. Diğer yazışmalarda da sanığın örgütsel talimatlar verdiğinin görüldüğü, söz konusu yazışma içeriklerinin tanıklar beyanları ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, bu şekilde sanığın örgütün finansal organizasyonunu yaptığı ve örgütün parasının dağıtılmasını organize ettiği anlaşılmıştır."
Sanığın örgüt içinde talimat veren konumda olduğu, kendisine bağlı grupların faaliyetlerini organize ederek yönetme yetki ve görevinin bulunduğu, maiyeti altında bulunan örgüt üyeleri üzerinde geniş bir alanda iş bölümü yaptığı, örgütsel faaliyetleri denetlediği, bu şekilde sanığın örgüt hiyerarşik yapısı içinde yönetici pozisyonunda bulunduğu anlaşılmıştır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com