WASHINGTON (AA) - Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Amerikan PBS kanalında yayınlanan ve Judy Woodruff'ın sunduğu "News Hour" programının konuğu oldu.
Türkiye'nin PKK teröründen çok acılar çektiğini ve yakın gelecekte benzer bir senaryoyu Suriye'nin kuzeyinde oluşacak bir tehdit üzerinden yaşamak istemediğini anlatan Kılıç, Türkiye'nin sınır ve doğrudan ulusal güvenliğinin söz konusu olduğunu vurguladı.
"YPG, PKK'nın doğrudan kontrolü altındadır"Kılıç, Türkiye'nin neden Suriye'nin kuzeyindeki bir PYD yapılanmasına izin vermeyeceğini anlatırken, "YPG/PYD, PKK'nın doğrudan uzantısıdır. YPG, PKK'nın doğrudan kontrolü altındadır. Komutanları, PKK'nın Kuzey Irak'taki üssü Kandil dağından geliyor." şeklinde konuştu. Kılıç ayrıca, 2016 yılında ABD Kongresindeki bir oturumda Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'in, dönemin Savunma Bakanı Ash Carter'a bu iki grup arasında doğrudan bağ olduğunu bilip bilmediğini sorduğunu, Carter'ın da "bu bağın varlığını kabul ettiğini" hatırlattı.
"ABD, Türkiye ile beraber çalışmayı seçebilirdi"Bir terör örgütü ile savaşırken başka bir terör örgütüyle iş birliği yapmanın çok yanlış bir strateji olduğunu vurgulayan Kılıç, "ABD yönetiminin Suriye'de bir süredir yaptığı yanlış budur. Rakka'nın DEAŞ'tan kurtarıldığını söylüyorlar. Orada kent bir terör örgütünden diğerine geçmiştir. Olan budur. Türkiye, NATO'nun en güçlü ikinci ordusuna sahiptir ve ABD (Suriye'de) Türkiye ile beraber çalışmayı seçebilirdi." değerlendirmesini yaptı.
Kılıç, ABD'nin DEAŞ'la mücadeleyi neden bu denli önemsediğini hatırlatan sunucuya, "ABD, hastalığın kendisiyle değil, semptomlarıyla uğraşıyor. DEAŞ bir semptomdur. Aynı taktik ve stratejileri uyguladığımız sürece gelecekte de benzer tehditlerle yüzleşeceğiz demektir." şeklinde yanıt verdi.
"İşler o noktaya gelmeyecektir"Sunucunun, muhtemel bir Münbiç operasyonunda Türk ve Amerikan askerlerinin karşı karşıya gelme ve Amerikan unsurlarının ölme ihtimalini sorması üzerine Kılıç şunları söyledi:
"Biz uzun süredir müttefikiz ve ben eminim ki işler o noktaya gelmeyecektir. Ancak bundan emin olmamız için ABD'nin bazı spesifik adımları atması lazım. ABD, terör örgütüne (PYD/PKK) desteği kesmelidir, ki bu örgüt Türkiye'nin güvenlik ve istikrarına varoluşsal bir tehdit oluşturmaktadır. Daha dün Hatay'a atılan füzeler vardı; siviller hayatını kaybetti ve yaralandı. Bu silahların çoğu eminim ABD tarafından verilen silahlardır. DEAŞ ile savaşılması için YPG/PYD'ye verdiğiniz silahların Türkiye'ye, sivillere ve Türk güvenlik güçlerine karşı kullanılmayacağını nasıl garanti edebilirsiniz? Aslında onlar da YPG/PYD ile PKK arasında gerçekten bir fark olmadığının farkındalar. Ancak günün sonunda biz güçlü müttefikiz ve umuyorum bunun üstesinden geliriz."
Muhabir: Hakan Çopur