Çevre-Hayat

Büyük dedesinin 123 yıl önce başladığı bıçakçılığı atölyesinde yaşatıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sanatçısı ve UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Servet Altınışık, büyük dedesinin 123 yıl önce başladığı ata yadigarı bıçakçılık zanaatını coğrafi işaret tescilli "Düzce bıçağı" yaparak sürdürüyor.

Büyük dedesinin 123 yıl önce başladığı bıçakçılığı atölyesinde yaşatıyor
23-09-2024 12:37
Düzce

Altınışık ailesinin bıçakçılık serüveni 1901 yılında, Trabzon'un Vakfıkebir ilçesinde yaşayan ve o dönem ismi "Hamzaoğullarından Hasan" olarak bilinen büyük dedeleri ile başladı.

Ailenin nesilden nesile devam eden zanaatının 4. kuşaktan son temsilcisi, 41 yaşındaki Altınışık da 17 yıl önce ata yadigarı mesleği sürdürmeye karar verdi.

O yıllarda fabrikada işçi olarak çalışan Altınışık, hobi olarak başladığı bıçakçılığı 5 yıl önce eski sanayi sitesinde açtığı atölyede mesleği haline dönüştürdü.

Altınışık, bu alanda kendini sürekli geliştirerek 2020 yılında bıçakçılık alanında Kültür ve Turizm Bakanlığı Sanatçı Tanıtım Kartı ile UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanını aldı.

Altınışık, AA muhabirine, 17 yıldır bıçakçılıkla uğraştığını, 5 yıldır da ticari amaçlı yaptığını söyledi.

Atölyesinde ürettiği bıçakları sanat eseri niteliğinde gördüğünü ifade eden Altınışık, çalışmalarına da evladı gibi sahip çıktığını anlattı.

El işçiliğiyle kişiye özel bıçak tasarlıyor

Kentte bu zanaatı sürdüren 3 kişi olduklarını belirten Altınışık, yaptıkları bıçakların bu yıl Türk Patent ve Marka Kurumundan "Düzce bıçağı" adıyla coğrafi işaret tescil belgesi aldığını aktardı.

"Düzce bıçağını" namlusunu çelikten el işçiliğiyle kişiye özel tasarlayıp ürettiğini kaydeden Altınışık, "Düzce bıçağını diğer bıçaklardan ayıran, kabzalardaki ya da namlu kısmına yaptığımız gravürler, süslemeler. Tel kakma olabiliyor, figürler olabiliyor. Aynı zamanda heykelli figürlerle de birleştirebiliyoruz." dedi.

Altınışık, kabzada doğal ve yöresel ahşap malzemeler kullandıklarına işaret ederek, "Bunun yanında geyik boynuzu, karaca boynuzu, manda boynuzu olabiliyor. Kılıflarını da kendim dikiyorum. Kılıf üzerinde kraft işlemeleri yapıyorum, dana derisi, manda derisi kullanıyoruz ağırlıklı olarak. Ahşaptan iç kılıf, sonrasında üzerine dana derisini kaplayarak, bıçağı daha uzun yıllar hizmet etsin diye muhafaza altına alıyoruz." diye konuştu.

Ürettiği bıçakları Türkiye'nin birçok yerine gönderdiğini dile getiren Altınışık, şunları kaydetti:

"İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi başta büyük şehirler olmak üzere 81 ilde bıçağım mevcut. Bunun haricinde bugüne kadar 16 ülkeye bıçak gönderdim. İskandinavlara, kendi modellerinde bıçak satmış bir ustayım. Fransa'ya sabit olarak ihracat yapıyorum, yakın zamanda Hollanda'ya da başladık. Müşterilerimiz ağırlıklı olarak sosyal medyadan, web sitemizden ulaşıyorlar ama en çok tavsiye üzerine beni buluyorlar."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER