İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bize 'S-400 ile beraber alamazsınız' dediler. Nasıl alamayacağız? Amerika'dan zamanında istedik verdiler mi? Hayır. Biz o projenin ortağıyız. Biz o projenin bir tarafında medet ummaya çalışan değiliz. O projenin ortağıyız. Şimdi de öyle bize kimse parmak sallayarak, 'Oradan vazgeç, buradan vazgeç' diyemez." dedi.
Soylu, Esenler'de Trabzonlular Dernekleri ile bayramlaşma programında, vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına vatandaşların Ramazan Bayramı'nı tebrik ederek başlayan Soylu, bu milletin geçmiş dönemlerde yaşadıklarını bir daha yaşamaması için güçlü olunması gerektiğini dile getirerek, Türkiye'nin hep zayıf olmasının istendiğini kaydetti.
Darbe dönemleri, 28 Şubat, Gezi olayları, 15 Temmuz gibi süreçlere de değinen Soylu, şu anda dağlardaki terörist sayısının 700'ün altına düştüğünü söyledi.
Son 2 günde sadece Ağrı'da ve Lice'de 7 teröristin etkisiz hale getirildiğini aktaran Soylu, "Bugün eğer nefes aldırmayan bir tablomuz var, insansız hava araçlarını, ATAK helikopterlerini, füzelerimizi kendimiz yapabiliyorsak bu Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiğinden bugüne kadar yaptığı tercihlerle doğru orantılıdır. Eğer onları yapmasaydı, eğer bu adımları atıp bu alanlara yatırım yapmasaydık bizle çelik çomağın oynandığı gibi oynarlardı. Geçmişte bizle öyle oynadılar." diye konuştu.
Soylu, Türkiye'ye gelen turist sayısına ilişkin de bilgi vererek, Ağrı'da dünyanın en büyük şirketlerinden birisi olan NİKE'ın, toplamda 10 bin kişilik bir tekstil şehri kurduğunu vurgulayıp, "Terör olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Terör olsaydı oraya kimse adım atmazdı. Terör olsaydı bu turist sayımızı biz rüyamızda görürdük. Türkiye bir tercih yaptı ve savunma sanayimizi yüzde 20-25'lerden yüzde 65-70'lere çıkardık." ifadelerini kullandı.
"Biz de 15 Temmuz'u not ettik Amerikan Efendi"İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de her alanda birçok hizmetin yapıldığını dile getirerek, bunlara ilişkin bilgi verdi.
Belki eksik bıraktıkları yerler, gönlünü hoş edemedikleri vatandaşlar olabileceğini ifade eden Soylu, "Ama kardeşiniz olarak söylüyorum, eğer Gezi olayları 28 Şubat'tan önce olsaydı, hükümet bir gün duramazdı. 17-25 Aralık darbesi, 6-7 Ekim olayları, 15 Temmuz darbesini 28 Şubat, 80 öncesi yapsalardı hükümet bir gün duramazdı. Bugün durmamız, bugün saldırılara karşı karşı direnç göstermemiz, bugün Amerika'nın bizden haraç istemesine karşı 'Hayır biz size haraç vermiyoruz.' diyebilmemizin temel sebebi 21. asrın başından beri yürüttüğümüz büyük yolculuktur, yürüyüştür, bu milletin bu yolculuğa inanması, itimat göstermesi ve bu yürüyüşün başındakilere 'Yolunuz açıktır.' dememesi. Bunu 31 Mart'taki yerel seçim sonuçlarından çıkarıyorum. 31 Mart'ta bu millet Cumhur İttifakı'na yüzde 52 oy verdi." ifadelerini kullandı.
Soylu, S-400 konusuna da değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bize 'S-400 ile beraber alamazsınız' dediler. Nasıl alamayacağız? Amerika'dan zamanında istedik verdiler mi? Hayır. Paramızla istedik. Biz oraya 1,5 milyar doların üzerinde para verdik o projeye. Biz o projenin ortağıyız. Biz o projenin bir tarafında medet ummaya çalışan değiliz. O projenin ortağıyız. Şimdi de öyle bize kimse parmak sallayarak, 'Oradan vazgeç, buradan vazgeç' diyemez. Bugün zamanı geldi, 2 bin dolarlık kişi başına gelir seviyesinde gücümüz yetmezdi. Zamanı değildi. Bugün 10 bin dolara geldik, bugün S-S-400 alma hakkımız var, bunu da alacağız. Bizi beğenmez Amerika. 15 Temmuz'u başımıza getirmeye çalıştı. 15 Temmuz aydan mı geldi? Oradan geldi. O kadar açık ve net. Şimdi yerel seçimimizi beğenmez, bize diyor ki '31 Mart'taki yerel seçimi not ettik.' Biz de 15 Temmuz'u not ettik Amerikan Efendi. Bu direnci burada gösteriyoruz. Elbette ki bedeli var. Ama yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik. Eğer bu alt yapısını tamamlamamış olsaydı, terörle mücadele etmemiş olsaydı, şimdi bizi yerle yerle yeksan ederlerdi. Çıldırdıkları budur. Avrupa kuşatıyor, Amerika bastıyor ama Türkiye teslim olmuyor. Teslim olmamaya, kendi iradesiyle beraber gitmeye devam edecek."
"23 Haziran'a kadar İstanbul'dan çıkmayacağız ve çalışacağız"Milletin 31 Mart'ta Cumhur İttifakına yüzde 52 oy verdiğini hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Millet 'Size şunu söylüyoruz. AK Parti 17 yıldır iktidardasın. Sana yüzde 52 oy veriyorum, demek istiyorum ki senin terörle mücadeleni takdir ediyorum, destekliyorum, aynı yolculuğuna devam et.' Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı bana diyor ki takmış bana kafayı, işi benle, bir de adam tutmuş, adam da ben Trabzon Havalimanı'ndan aşağıya indiğim zaman nezaket göstermişiz. Orada hakkı olmamasına rağmen 'Tamam buradan çıksın' demiş arkadaşlar. Adam da bana oradan geçerken heyetiyle beraber, 'Her şey güzel olacak' dedi, bir adam da kulağımın dibinde 'Akıllı ol Süleyman Soylu' dedi. Ben de dedim ki, orada da diyeceğim lafları dedim zaten de ama şimdi burada da diyeyim. Allah bizi aklımızdan eksik ettirmesin. Biz Doğu'da ve Güney Doğu'da niçin mücadele ediyoruz? Diyor ki 'Akıllı ol'. Ben akıllıyım, Allah'ıma şükürler olsun, Allah akıl sağlığından yoksun etmesin.
HDP sabahtan akşama kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için CHP'nin adayı için çalışıyor mu? Peki terör örgütünün ne kadar yöneticisi varsa Avrupa'da, Kandil'de hepsi 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında Ekrem İmamoğlu'nu kazandıracağız' diyorlar mı? O zaman size bir şey söyleyeyim, Sayın Cumhurbaşkanının talimatlarıyla bütün güvenlik kuvvetleriyle bunu gerçekleştirmeye çalışan bir evladınız olarak, orada nasıl onlara nefes aldırmıyorsak, İstanbul'da da onlara nefes aldırmayacak, PKK burada adım attırmayacak bir hali ortaya koymak bizim sorumluluğumuzdur. Biz birileri gibi 6-7 saat mesai yapıp da bırakan, ondan sonra da istediği gibi hayatını devam ettiren değil, İçişleri Bakanı olduğum günden itibaren bu millet uyumadan uyumadım. 24 saatin 20 saati çalışan bir kardeşiniz olarak söylüyorum, bu hali gördükten sonra 23 Haziran'a kadar İstanbul'dan çıkmayacağız ve çalışacağız."
"Dönüş yolu için 185 bin personel görevi başında""Bir de bana diyorlar ki 'Akıllı ol'. Siz aklınızı kaybetmişsiniz oralarda, daha nasıl bulacaksınız onu bilmiyorsunuz, bana akıllı ol diyorsunuz." diyen Soylu, eskiden İstanbul'da çocukların hava kirliliğinden okula gidemediğini söyledi.
Süleyman Soylu, şu anda İstanbul'un 2071'e kadar su meselesinde bir problem olmadığını dile getirerek, kentin hava temizliği açısından dünyanın üçüncü temiz şehri olduğunu, Binali Yıldırım'ın seçilmesiyle beraber bu hizmetlerin artarak devam edeceğini anlattı.
Ramazan Bayramı'nda geçen yıla ve geçmiş 10 yıla göre trafik kazalarındaki ölümlerin tatilin ilk 5 gününde yüzde 51 düştüğünü belirten Soylu, şimdi dönüş yolu için 185 bin personelin daha görevinin başında olduğunu dile getirdi.
Helikopterle gerçekleştirilen trafik denetimleri yapıldığını aktaran Soylu, "Yavuz Sultan Selim, Osmangazi köprüleri olmasa, Marmaray, Avrasya Tüneli, metrolar, metrobüs, Kuzey Marmara Otoyolu olmasa bu İstanbul'un trafiği ne olur? Felç olur felç. Tayyip Erdoğan 94'te geldi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına. Dediler ki 'İstanbul'da artık başı açıklar sokakta gezemeyecek, otobüslere binemeyecek, belediye hizmetlerinden yararlanamayacak.' gazeteler manşet attılar, haremlik, selamlık diye. Tam 25 yıldır Tayyip Erdoğan'ın yaşadığı İstanbul'da hiç kimsenin dinine, inancına, kardeşliğine, etnik kökenine, kıyafetine karışılmıyor. İstanbul bir özgürlükler şehri oldu. O söyleyenler de dedikodularıyla kaldılar." diye konuştu.
"Bütün terör örgütleri İstanbul seçimine odaklanmıştır"İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok net ve açık şekilde şunu söyleyeyim. Bütün terör örgütleri İstanbul seçimine odaklanmıştır. FETÖ, PKK odaklanmıştır. DEAŞ da İstanbul seçimine odaklanmıştır. Geçen gün karşı karşıya kaldığımız ve önlediğimiz saldırı büyük bir saldırıydı. Zamanı gelince anlatacağız. Neyi önlediğimizi Türkiye gördüğü ve bildiği anda Türkiye'nin çok büyük bir tehlikeden döndüğü ve Türkiye'ye çok büyük bir tuzak hazırlandığı bütün milletimizce kabul edilecektir. Çok açık söyleyeyim. Şimdi söylemiyoruz bunun sebebi var. Çünkü operasyonumuz biraz daha devam ediyor. Bu konuda Türkiye'nin hangi saldırılarla, hangi tehditlerle karşı karşıya kaldığını bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ben o lafı söyledikten sonra 'DEAŞ hareketlendi.' dedikten sonra yakaladıklarımızı tek tek, nerede yakaladığımızı, niçin yakaladığımızı, hangi eylemi yapmak üzere yakaladıklarımızı, nerede, ne kadar mühimmat elde ettiğimizi, ne kadar kalaşnikof, kaç binlerce fişek, kurşun elde ettiğimizi milletimize açıklayacağız. Ama biraz daha devam ediyor, biraz daha işimiz var.
Türkiye'yi istikrarsız bir hale getirmek istiyorlar. Endişem, 23 Haziran seçimini İstanbul'un gücü üzerinden, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya çalışan bir anlayışı ortaya koyacaklar. Yani arkalarına İstanbul'un gücünü alacaklar ve ondan sonra diyecekler ki 'İstanbul'u, Ankara'yı, İzmir'i biz aldık.' Diyecekler ki 'Hadi gelsin bakalım'. Türkiye'nin önümüzdeki 4 yılını heba ettirmeye çalışacaklar. Ne olursunuz Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetine bu fırsatı vermeyin, vermemenizi istirham ediyorum. Bir ideolojik kavga başlatacaklar Türkiye'de. Bir siyasal çatışma başlatacaklar ve Türkiye'nin huzurunu altüst etmeye çalışacaklar. Şu önümüzdeki 4 yılı, memleketimizin gücüyle, insanımızın dirayetiyle hedeflerimizle beraber hep birlikte buluşturalım. 23 Haziran'da, tam 17 yıldır ortaya koyduğunuz gibi yine Cumhur İttifakı'na güçlü bir destek vererek ne olursunuz ortaya koyun."
"Allah bunların eline kimseyi düşürmesin"Bakan Soylu, İstanbullu seçmenin önünde iki aday olduğunu dile getirerek, Binali Yıldırım'ın Türkiye'ye çok önemli hizmetlerde bulunduğunu aktardı.
Yıldırım'ın hizmetlerine değinen Soylu, hizmetlerin vatandaşların verdiği destek, irade sonucu gerçekleştirildiğini anlattı.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun belediye ve bağlı kuruluşların veri tabanı kayıtlarının elektronik olarak kopyalanmasını içeren kararına yönelik de eleştirilerde bulunan Soylu, şunları kaydetti:
"Sen geliyorsun ilk gün attığın imza kanuna da hukuka da ahlaka da aykırı. Verilerin kopyalanması, bu devlet adamlığı ciddiyetiyle bağdaşmaz. Dün Trabzon'da havalimanından indi, 'Ben VIP' kullanacağım... Ben Demokrat Parti Genel Başkanlığı yaptım VIP kullanmadım, hakkım yoktu çünkü. Bana ne hak verilirse ben onu yaparım. AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yaptım, o listede adım yoktu. Milletvekili değildim VIP kullanmadım. İktidar partisiyim, ben oraya gitsem beni kim çıkaracak? Ama şundan ürktüm ama derler ki 'Hakkın hukukun yok, yararlanıyorsun.' Sonra milletvekili olana kadar oraları kullanmadım. Şimdi Trabzon'a geldi kullandı. Arkadaşlar nezaket göstermişler. 'Ben buradan çıkmak istiyorum.' demiş çıkarmışlar. Sonra Ordu'da kullanmak istemiş. 14 kişi, bunların hiçbirisinin, kendisinin dahil kullanma hakkı yok. 'İstirham edelim, öbür taraftan alalım.' Valiye it dedi, it. Allah kimseyi güç zehirlenmesine düşürmesin. Daha ötesi var. Şurada, Hadımköy'de bir çocuk, bir genç kafeteryasında ona bir soru sordu. Hanımına bıçak çektiler, çocuğun işini yurt dışından telefonlarla sürekli arayıp, telefonlarını sosyal medyada verdiler ve sabahtan akşama kadar taciz ettiler, hala taciz ediyorlar, tehdit ediyorlar. Çocuk sipariş alamıyor. Allah bunların eline kimseyi düşürmesin. Böyle bir zihniyetteki insanlara İstanbul teslim edilecekse yarın HDP ile PKK'yla, Kandil'dekilerle beraber, kol kola yürüyeceklere İstanbul teslim edilecekse bizim söyleyecek bir sözümüz yok."
"Ey İmamoğlu, 23 Haziran'a kadar buradayım"İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ey İmamoğlu, sana sesleniyorum. Benim Ankara'da gidip oturmamı istiyorsun. Bilesin ki 23 Haziran'a kadar buradayım. Ne işim var biliyor musun? PKK'nın sızmaya çalıştığı her yerde kanımın son damlasına kadar mücadele ederim." dedi.
Güngören 15 Temmuz Şehitler Parkı'nda, Karadeniz dernekleri ile bayramlaşma programında konuşan Soylu, Türkiye'nin özgür ve huzur içerisinde bir bayram geçirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın selam ve tebriklerini de vatandaşlara ileten Soylu, Filistin, Myanmar, Yemen, Sudan, Suriye gibi savaş ve çatışma içerisindeki ülkelerin gelecek bayramlara huzur ve sükun içerisinde girmelerini diledi.
Türkiye'nin geçmiş dönemlerde darbeler, terör, ekonomik krizler yaşadığını hatırlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"17 yıldır bu ülkeye her fırsatta saldırıyorlar. Son yıllarda Gezi'de, 17-25 Aralık'ta, 6-7 Ekim'de ve 15 Temmuz'da saldırdılar. Son 1,5 yıldır Amerikan merkezli bir döviz operasyonunu ortaya koyup Türkiye'yi haraca bağlamak istiyorlar. Bu Gezi olayları dahil bir tanesi eğer 1980 öncesinde yaşanmış olsaydı hükümet gitmişti. 28 Şubat öncesinde yaşanmış olsaydı hükümet gitmişti. Sebebi şudur; iki tercih kullandık. İlki, terörle mücadele yaptık. İkincisi de altyapımızı tahkim ettik. Türkiye'yi bir fiske ile yıkamasınlar diye. Terörle mücadeleye para ve insan kaynağı ayırdık. İnsansız hava aracını, ATAK helikopterini, mühimmatları, cirit füzesini biz yapıyoruz. Bir tercih yaptık ama bu tercihle beraber Afrin'e girdik ve terörü orada engelledik. Zeytindalı Harekatı'nda Cerablus'a, Azez'e girdik terörü orada engelledik. Bir şey daha yaptık, dağlarda 12-15 bin terörist vardı. Bugün dağlarda, kışa girmeden 700 diyordum, 600 terörist kaldı."
Soylu, 31 Aralık 2016'dan bu yana Türkiye'de terör olayı yaşanmadığını dile getirerek, yapılan yatırımlar ve öncü hamleler sayesinde huzurlu bir ortam oluşturduklarını aktardı.
Kendisini eleştirenlere de seslenen Soylu, "2,5 yıl önce Kato Dağı'nın tepesinde teröristlerin yuvası vardı. Allah nasip etti orada bayram namazı kıldık. Duamız odur ki, Kurban Bayramı'nda Allah, Kandil'de bayram namazı kılmayı nasip etsin." ifadelerini kullandı.
"Musakka-antrikot tartışmasından VIP'lerden saltanat tartışmasına..."İçişleri Bakanı Soylu, Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sürecinde yaşanan antrikot-musakka tartışmasına değinirken, şunları söyledi:
"Hatırlarsanız belediye başkanlığına birtakım abidik ve gubidikle seçildiği günlerin ilkinde oturmuş, musakka tartışması yapıyordu, hatırladınız mı? Musakka tartışmasından, antrikot tartışmasından bugün özel uçaklarla beraber hak etmediği VIP'lerden saltanat tartışmasına dönenlere bir cevap vermenizi istiyoruz.
Dün bir şekilde hakkı olmadığı halde, havalimanından uyarmalarına rağmen, rica etmelerine rağmen, bir baskın şeklinde devletin VIP'sini orada ismi yazmadığı halde 14 kişiyle ve yüzlerce kişiyle gelip basıp 'Biz buradan gideriz.' diyebilecek bir anlayış, bir fütursuzluk sergilemektedir. Bakın maskeler düşmektedir. 23 Haziran'da istiyoruz İstanbul. Bu kadar açık ve net."
"Yazıklar olsun"İmamoğlu'nun Ordu Valisi'ne "it" dediği iddialarına ilişkin Soylu, "Valiye söylediği söz şu; 'Bu vali it', diyor. Devletin valisine... Ey İmamoğlu, sen devletin valisine 'it' diyorsun da sen Selahattin Demirtaş'ı övgülerle karşılıyorsun, yazıklar olsun." diye konuştu.
İmamoğlu'nun verilerin kopyalanması talimatının suç olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Bu durum bana şunu hatırlattı. 17-25 Aralık darbesinde buradan emniyetin bilgilerini çalıp Amerika'ya götürenler, Halk Bankası davasını başlatanlar ve orada o çocukların yatmasını özellikle Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı'nın orada hapishanede yatmasını sağlayanların alışkanlıkları, pusuları ve aynı ahlaki zihniyetini orada ortaya koyuyor. Bu ne devlet adamlığıyla bağdaşır ne de İstanbul'un kendilerine vereceği emanetle bağdaşır. Yönetici pusu kurmaz. Yönetici kendine verilen emanetle kendine verilen görevi devam ettirmeye çalışır." diye konuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İmamoğlu'nu eleştirerek, "Ey İmamoğlu, sana sesleniyorum. Benim Ankara'da gidip oturmamı istiyorsun. Bilesin ki 23 Haziran'a kadar buradayım. Ne işim var biliyor musun? PKK'nın sızmaya çalıştığı her yerde kanımın son damlasına kadar mücadele ederim." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com