Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP Fransa’da, PKK orada. Bunların hazırlığı içindeler, boşuna bekliyorsunuz. Bu yollara tenezzül ettiğimiz zaman, bu ülkede bunun bedelini sizlere çok ağır ödetiriz" dedi.
Denizli Delikliçınar Şehitler Meydanı’nda vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan "Çıkmışlar bize parlamentoda akıl veriyorlar. ‘Arkadaşlarımızı vurdular’ diyorlar. Sizin arkadaşlarınız değil mi vatandaşları birbirine kırdıran. Benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökenler bunlar değil mi? Şimdi bir tanesi içeride yatıyor. ‘Çıkması lazım diyorlar’ Adaletin bedeli neyse onu ödeyecek. Terör örgütünün başıyla ilgili yaptıkları ortada. Hale bak. PKK-PYD-YPG-FETÖ hepsi aynı. Bütün bunlarla beraber bunlar halkımızı böldüler, parçaladılar. Milletimize göğüslerini gererek ifade edecekleri hiçbir planları, projeleri, hayalleri olmadıkları için işi yüzsüzlüğe vurdular. CHP’nin başındaki zat, hepsi yalan olan bir sürü zırvayı peş peşe sıraladı. Yalancı. Ben bu şahsı muhatap almayacağım ama halkım bazı gerçekleri bilsin istiyorum. ‘Hastanelerde tedavi yapılmıyor’ diyor. Bay Kemal senin genel müdürlüğün dönemindeki hastaneler artık mazi oldu. Artık benim halkım gerçekleri biliyor. Rahatlıkla hastaneye gidiyor. Senin dönemindeki gibi kuyruklarda ölenler yok. Morgda rehin kalanlar yok. Onlar senin dönemindeydi. Artık vatandaş istediği eczaneden ilacını alıyor" diye konuştu.
"Bu zat Türkiye’de yargıya olan güvenin düştüğünü söylüyor" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu neye göre ifade ettiği meçhul. Avrupa Komisyonu başta olmak üzere uluslararası kuruluşların araştırmalarında, ülkemizde yargıya olan güvenin diğerlerine göre oldukça yüksek seviyede seyrettiği görülüyor. Geçmişte önce vesayet güçleri, sonra FETÖ tarafından yıpratılan adalet sistemimiz her şeye rağmen milletimizin gönlündeki yerini korumaya devam ediyor. Ülkemiz ve yargımız böylesine bir virüsten temizlenmişken, çıkıp yargının güvenirliliği sorgulamak terör örgütlerinin değirmenin su taşımaktır. Bunların gönlündeki yargı 12 Eylül’ün, ‘Bir sağdan, bir soldan’ diyerek gençleri dar ağacına gönderen, 28 Şubat’ın cuntacılarından brifing alan hakim, savcılarının yargısıdır. Bay kemal o dönem kapandı. Ülkemizde yargı sistemi sadece milleti adına hizmet yapacaktır" dedi.
"31 MART’A DA YİNE TERÖR ÖRGÜTÜYLE KOYUN KOYUNA GİDİYORLAR"
15 Temmuz’u hatırlatan Erdoğan, "O gece Bay Kemal Atatürk Havalimanına indi, tanklara sığındı Bakırköy Belediyesine gitti. 2 saat sonrada ben geldim. ‘Bana haber verseydiler, ben de beklerdim’ diyor. Biz çağrımızı yaptık. 10 binler meydanlara döküldü. Bay Kemal senin kulağın vardı ama işine gelmediği için duymuyordun. Ser korkaksın, korkak. Ben vatansever değilsin. Sende milliyetperverlik yok. 20 Temmuz’da ne olmuş onu da söyleyeyim. TBMM, 20 Temmuz’da toplanıp, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, hükümetin olağan üstü hal kararını onaylamıştır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Bu karara millet meclisi aldı, sana mı soracaktı. Sana da sorduk. Kararı veren TBMM. İş bitmiştir. Bu zat kendisinin de içinde yer aldığı TBMM iradesini darbe olarak niteliyor. Bunların demokrasiye, milletin temsilcilerinin tercihlerine saygısı işte bu kadardır. Tek parti döneminin faşist uygulamalarını, askeri darbeleri her fırsatta özlemle yad edenlerin, meclis kararına ‘darbe’ demesi kadar tabii bir şey olamaz. Çünkü demokrasinin üstünlüğü bunların fıtratına tersti FETÖ’ye terör örgütü diyemeyenler, terör örgütünün güdümündeki parti ile koyun koyuna seçime gidenler, elbette meclis kararına darbe diyecek. 31 Mart’a da yine terör örgütüyle koyun koyuna gidiyorlar. Biz MHP ile bir Cumhur İttifakı oluşturduk ve birlikte seçime gidiyoruz. Bizim MHP ile azami müştereklerimiz var. İnşallah 31 Mart’ta Cumhur İttifakının zaferini hep birlikte yaşayacağız" şeklinde konuştu.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda akla ziyan ifadelerde bulunduğunu belirten Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, cinayeti işleyenlerin ellerini kollarını sallaya sallaya kaçmasına göz yummuş. Azıcık aklı olan insan bu sözleri söylemeye utanır. Olayın en başından sonuna kadar nasıl gerçekleştiğini anlattık. 3 dilde yayın yaptık, Dünya duysun diye. Kulağı var duymuyor. Gözü var görmüyor. Kalp mühürlenmiş. Yargı, emniyet, istihbarat birimlerimiz belgeleri iğneyle kuyu kazar gibi, çok büyük emek sarf ederek ortaya çıkardı. Herkese dinlettik. İstedikleri bilgiyi isteyenlere verdik. ABD senatosu, ‘Bunun arkasında filanca var’ diye kararını verdi. 22 kişiyi gözaltına aldılar, ama hala takip ediyoruz. Dünyanın tamamının gördüğü ve takdir ettiği bir hususu Bay Kemal görmüyorsa bu da kendi meselesidir. Bu şahsa milletimiz cevabı bir kez daha 31 Mart’ta sandıkta verecektir" diye konuştu.
"BUNLARIN ADI GAZETECİ"
Erdoğan, "Sıcak mesajlar gönderiyor. Bütün bunlar karşısında biz terör örgütleri ile mücadelemizi Gabar’da, Cudi’de aralık vermeksizin devam ettiriyoruz. Kılıçdaroğlu’nun bir başka yalanı da sürekli önümüze getirilen bilmem kaç gazetecinin hapiste olduğu yalanıdır. Bunların adı gazeteci. Bunlar gazetecilik faaliyeti sebebiyle cezaevinde değil. Bunlar gazeteciliği bırakıp terör örgütleriyle beraber olanlar. Ülkemizdeki savcılıklarda takibi yapılan milyonlarca dosyayı mesleklerine göre ayırt etmek bizim aklımıza hiç gelmedi. Mesleğini gazeteci olarak belirtenlerin bir kısmının terör örgütleriyle ilişkileri, bir kısmının adi suçlar sebebiyle cezaevinde bulunduğunu görüyoruz. İşsizlik bir başka yalan. Türkiye’de iş güç arzının sadece son 10 yılına baktığımızda, 23 milyondan 33 milyona çıktığını görüyoruz. İstihdamı 20 milyondan 29 milyonun üzerine çıkarmayı başardık. Üstelik bu başarıyı 2008 küresel finans krizine, özellikle geçtiğimiz aylarda maruz kaldığımız ekonomik saldırıya rağmen ortaya koyduk. İşsizlik yok mu? Elbette var. Bunlar mevsimliktir. Zaman zaman azalır, zaman zaman tırmanır. Bunun için yatırım yapmak lazım. Yatırım yapıyoruz. Dünyayı kovalıyoruz. İstikrar lazım, güven lazım. Teşvik uygulamaları lazım. Bunları da yapıyoruz. CHP’nin muhalefet tarzında böyle bir şey yok. Milli ve yerli olmak yok. Nerede milletimizin aleyhine bir iş varsa CHP orada, bir saldırı varsa CHP orada. Nerede Türkiye’yi karalamaya yönelik kampanya varsa CHP orada" ifadelerini kaydetti.
"BUNDAN SONRA BU ÜLKEDE BU OLAYLARA GİRİŞENLER BUNUN BEDELİNİ ÖDERLER"
Fransa’da Sarı Yeleklilerin olduğunu hatırlatan Erdoğan, "CHP Fransa’da, PKK orada. Bunların hazırlığı içindeler, boşuna bekliyorsunuz. Bu yollara tenezzül ettiğimiz zaman, bu ülkede bunun bedelini sizlere çok ağır ödetiriz. Çıkmışlar sokağa davet ediyorlar, bu ne terbiyesizlik. Bir tanesi tv ekranından, kendini bilmez, haddini bilmez, edep yoksunu bir tanesi sokağa davet ediyor. Ahlaksıza bak. Bunlara yargı gereken cevabı verecektir. Ben buna inanıyorum. Burası Paris mi? Gezi olaylarında, 15 Temmuz’da herkes dersini aldı. Bundan sonra bu ülkede bu olaylara girişenler bunun bedelini öderler. Biz Türkiye’yi bugünlere, terör örgütlerine rağmen, CHP’ye rağmen getirdik. Kılıçdaroğlu’nun tahrik etmeye çalıştığı bir başka kesimde emeklilerimiz. Türkiye’de emeklilerimizi düşünen, hayat seviyelerini yükselten AK Parti kadar bir hükümet olmamıştır. Biz iktidara geldiğimizde 66 lira alan emekli vardı, son düzenleme ile bin liranın altında emekli maaşı bırakmadık. 66 lira nere, bin lira nere. Bu yıl başlattığımız bir uygulama ile Ramazan ve Kurban Bayramlarında emeklilerimize biner lira ikramiye veriyoruz" dedi.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Niyat Zeybekçi, belediye başkanları, milletvekilleri ve binlerce vatandaş katıldı.
Kaynak: İHA
dikGAZETE.com