SOFYA
Bulgaristan'da sığınmacılara karşı tepki gittikçe artarken Sofya’ya yakın Elin Pelin kasabasına yasal bir şekilde yerleşmeye çalışan Suriyeli aile yerel halkın şiddetli tepkisi ile karşılaştı.
Türkiye'de 3 yıl kaldıktan sonra Bulgaristan'da hayatlarını kurmak isteyen ancak yerleştikleri kasabada yerel halkın tepkisine maruz kalan Suriyeli Caber ailesi, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Sokağa çıkma korkusu
Suriye’deki savaşın dehşetinden kaçıp üç kızını Türkiye’de bırakmak zorunda kaldıktan sonra eşi Fehim ve iki oğlu ile birlikte Bulgaristan’da yaşamaya çalışan Fatima Caber, "Gelen tehditler yüzünden artık sokağa çıkmaktan korkuyorum." dedi.
Bulgaristan'da çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyleyen Fatima Caber, "Hiç kimsenin bizim yerimizde olmasını dilemem. Savaş, bombalar ve katliamdan kaçarken çocuklarıma sarılıp buraya kadar geldim. Şimdiki halimi ve burada yaşadıklarımı düşününce keşke Suriye’de kalıp ölseydim diyorum. Burada dışarı çıkıp markete kadar bile gitmekten korkuyorum." diye konuştu.
Ailenin babası Fehim Caber de gelecekte mutlu bir yaşam sürdürebilme hayali kurduğunu belirterek, "Ailece gördüğümüz tavırdan dolayı kırıldım ancak hala bize karşı çıkanların burada çoğunluk olmadıklarına inanıyorum." ifadesini kullandı.
Bulgar yasalarına uygun davrandıklarına dikkati çeken Fehim Caber, "Doğru davranıp yasaların dışına çıkmazsak, çok güzel bir şekilde burada hayatımızı kuracağımıza ve gelecekte mutlu bir yaşam sürdüreceğimize inanıyordum." dedi
"Keşke Türkiye'de kalsaydık"
Türkiye’de 3,5 yılını geçirip, arkadaşlıklar kuran Fehim ve Fatima’nın oğlu Ahmet Caber de Bulgaristan’a daha iyi bir yaşam umuduyla geldiklerini ifade ederek "Burada tek bir dostum yok, keşke Türkiye'de kalsaydık. Ankara, Kilis ve İstanbul'da da yaşadım. Normal bir hayatımız vardı. Bulgaristan'da ailecek bir arada yaşayacağız diye düşünmüştüm ama olmadı çok üzgünüm." değerlendirmesinde bulundu.
Elin Pelin belediyesinin yasal hakları olan ikamet belgelerini vermeyi reddettiğini anlatan Ahmet Caber, "Her gün çarşıya çıkıp iş arıyorum. Herkes bana kimlik soruyor. Kimliğim olmadığı için iş bulamıyorum. Evraklarım tam olmayınca sıkıntı yaşıyorum. Çevremdeki herkes, 'çık, burada kalma' diyor. Bizi istemiyorlar. Açıkçası, işimiz çok zor." ifadelerini kullandı.
Caber ailesine yardım etmeye çalışan Özgür Suriye Birliği Başkanı Akran Nayuf ise Bulgaristan'daki yabancı düşmanlığının ciddi bir konu olduğuna işaret ederek "Caber ailesine karşı gördüğümüz tavrı ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı olarak nitelendirebiliriz. Bulgaristan’daki herkes bu sorunun farkında. Milliyetçi olan belediye başkanına da radikal görüşlü kişiler destek veriyor. Ancak bizler de araya girerek kendi tavrımızı ortaya koymaya çalışıyoruz." dedi.
Sığınmacılara yardım eden Orient Vakfının Bulgaristan Koordinatörü Ashar Alomar da Bulgaristan’da bazı medya kurumları ile siyasi çevrelerin sığınmacılara karşı kin ve nefreti artırdığını dile getirdi.
Alomar, Devlet Mülteciler Ajansının (DAB) sığınmacıların sorunlarının çözümüne yardımcı olmadığına dikkati çekerek Bulgaristan’a sığınmacıların entegrasyonu için ayrılan Avrupa Birliği (AB) mali desteğinin de boşa harcandığını ifade etti.
Sokaktaki vatandaşın görüşü
Elin Pelin'de yaşayan ve ismini vermek istemeyen bir Bulgar ise Suriyeli ailenin kasabalarına yerleşmesini "sakıncalı" bulduğunu belirterek "Biz işsiziz, onlar da işsiz. O zaman burada ne işleri var. Ne olduklarını bilmediğimiz için onları istemiyoruz. En iyisi davet eden Avrupa'ya gitsinler. Çünkü, burada yerleşirlerse peşinden benzerleri de gelir. Görünüşleri itibarıyla onlar insan olarak bize hoş gelmiyor. Garip garip görünüyorlar. Ne olduklarını bilemeyiz ki? Onlar çoğalınca nasıl dışarı çıkarız. Ya bize bir şey olursa?" değerlendirmesinde bulundu.
Aileye karşı kampanya
Başkent Sofya’ya yakın Elin Pelin kasabasında belediye başkanının da desteği ile Suriyeli aileye karşı kampanya başlatıldı. Aşırı sağcı görüşlere sahip Belediye Başkanı İvaylo Simeonov’un himayesinde, sığınmacı ailenin kasabayı derhal terk etmesi üzerine kurulan kampanya, Caber ailesinin hayatını zorlaştırdı.
Bulgaristan'dan yasal olarak sığınma hakkı elde etmelerinin ardından büyük umutlarla Elin Pelin kasabasında ev tutan Caber ailesi, sadece savaş ve katliamlardan uzak, misafirperver olarak hayal ettikleri bir ülkede yaşamlarını yeniden inşa etmeyi hayal etmişti.
Ancak, Caber ailesinin hayatlarına duvar ören kasaba sakinleri meydanlarda toplanıp, ırkçı ve sığınmacı düşmanı sloganlarla Belediye Başkanı Simeonov’un politikasına destek verdi.
Caber ailesi ise kirada yaşadıkları küçük evinin içine kapanıp, sorunları karşısında "sağır ve dilsiz" kalan Bulgar devletinden destek beklemek zorunda kaldı.
Bulgaristan'da yabancı düşmanlığı
Nüfusu sadece 7 milyon olan ve büyük bir isteksizlikle sadece 6 bine kadar sığınmacı barındıran Bulgaristan’da, ülkeye yasa dışı yoldan giren yabancılara karşı nefret gittikçe artıyor.
Bulgaristan’da sığınmacılara karşı olumsuz tavır ve yabancılara karşı düşmanlık nedeniyle Elin Pelin'de olduğu gibi ülkenin birçok yerine yerleşmeye çalışan sığınmacılara toplumsal tepki giderek yayılıyor.
Geçmişte Doganovo, Rozovo, Karlovo gibi köy ve şehirlere yerleşmeye çalışan sığınmacılara da buralarda yaşama hakkı verilmemişti. Geçen hafta Devlet Sosyal Yardım Ajansının ülkenin güneyindeki Şiroka Lıka kasabasına yolladığı, Afgan kökenli yetim iki çocuk halkın gösterdiği şiddetli tepki nedeniyle başka yere nakledilmişti.
Öte yandan, Bulgaristan’da Arap ve Müslüman sığınmacılara karşı sergilenen toplumsal tepkinin, 26 Mart'ta yapılacak parlamento seçimlerine doğru daha da artması bekleniyor.
Muhabir: İhvan Radoykov