ELAZIĞ (AA) - Elazığ Emniyet Müdürlüğüne yönelik terör saldırısının ardından kente gelen Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı incelemeler sonrası açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Saldırıyı hangi örgütün düzenlediğinin sorulması üzerine Yıldırım, "Her şey belli. Bölücü PKK terör örgütüdür ve onun uzantılarıdır. Burada hiçbir tereddüt yok. Bunu biliyoruz. Bununla ilgili de gereken tahkikatlar başlamıştır." diye konuştu.
"Elazığ bölgenin huzur adasıydı. Böyle bir saldırıyı nasıl yorumlamak gerekir?" sorusu üzerine Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bunun yorumlanacak bir tarafı yok. Terör örgütü artık emir komutayı kaybetmiş durumda ve içeride bulunan unsurlar gelişigüzel nerede imkan bulurlarsa oraya adeta intihar saldırıları yapıyorlar. Bunu biliyoruz ve takibini de yapıyoruz. Elazığ bu saldırıyla sarsılacak değil, yıkılacak değil. Elazığ milli değerlerini, milli hassasiyetini en yüksek düzeyde muhafaza eden illerimizden. Ne Elazığ'da ne başka bir yerde, bu hain terör örgütü yaşam hakkı bulamayacak. Bunun için canla başla çalışıyoruz. Bütün birimlerimiz, herkes alarm durumunda. Herkes, her an, her türlü tehdide karşı gereken çalışmayı, hassasiyeti gösteriyor. Bundan sonra da alarm durumunu bir üst düzeye daha çıkarmış bulunuyoruz. Şunu özellikle ifade etmemde fayda var: Bu olay olur olmaz Valimiz dahil bütün sağlık birimlerimiz, kurtarma ekiplerimiz on dakika içerisinde buraya geldi. 20 dakika içerisinde de bütün yaralılar, herkes buradan alındı, hastanelere yetiştirildi. Burada çok titiz, anında müdahalenin belki de kayıpların azaltılmasına ciddi bir katkısı oldu."
"Terör örgütleri adeta omuz omuza işbirliği içerisindeler"
Tedavileri süren yaralılardan 85'inin polis, 60'ının sivil olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yaralılar içinde durumu nispeten ağır olanların sayısı 20, bunların içinde 2 polisimizin yarası biraz daha ağır ve toplam 14 yaralının diğerlerine göre durumu biraz daha ağır. Aynı zamanda öğle saatlerinde yine hain terör örgütü devriye görevini yapmakta olan askeri araca el yapımı patlayıcıyla yoldan geçerken bir saldırı düzenledi, 4 askerimiz şehit, 5 yaralımız var. Yaralılar tedavi altına alındı. Gördüğünüz gibi terör örgütleri adeta omuz omuza işbirliği içerisindeler. 15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe teşebbüsünden sonra FETÖ artık iddiasını yitirmiş ve görevi bölücü terör örgütüne devretmiştir."
"Her kim, hangi şekilde gelirse gelsin..."
Bu terör örgütlerini aynı aklın yönettiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:
"İhtiyaca göre birine görev veriyor, öbürü tükenince diğerine görevi aktarıyor. Milletimize şunu Elazığ'dan, buradan, olay yerinden söylemek istiyorum, bu yola baş koyduk hiçbir terör örgütü Türkiye ile bilek güreşine giremeyecek, bu milleti asla ve asla hiçbir terör örgütü teslim alamayacak. Esasen bunların çılgınlaşmasının arkasında operasyonlar konusundaki askerimizin, polisimizin, jandarmamızın artan bir kararlılıkla takibi vardır. Bu ve buna benzer olayları yine bekleyebiliriz ama bu bizi asla terörle mücadelede milletin huzurunu, sükununu sağlamada bir an bile bizi yıldırmaz, yolumuzdan geri koyamaz."
"Bölgedeki insanların en büyük sorunu bölücü terör örgütüdür"
Başbakan Yıldırım, işin sonu nereye varırsa varsın "ya istiklal ya ölüm" diye yollarına devam edeceklerini bildirdi.
Yıldırım, şunları kaydetti:
"Çünkü bu hain örgütler Türkiye'nin geleceğini karartmaya çalışıyorlar, bunların akıl hocaları var. Bunların yerli ve milli bir tarafları yok, bunlar ne güneydoğuyu, ne doğuyu, ne batıyı ne Kürtleri... Böyle bir sorunları yok. Sorun ne? Bölgedeki insanların en büyük sorunu bölücü terör örgütüdür. Dolayısıyla bu bölücü terör örgütünü bölge insanımızla aramızdan çıkaracağız ve el ele, omuz omuza Türkiye'nin gelecek yolculuğunda birlikte hareket edeceğiz. 15 Temmuz'da bir kez daha gördük ki hiçbir güç bu asil milleti yenemez. O gün, o gece hepimiz beraber olduk, her siyasi görüşten, her meşrepten, farklı düşünceden insanımız bayrağını aldı, akın akın meydanlara koştu. Bugün de buradayız, bugün de CHP'den, AK Parti milletvekillerimizle ve her görüşten vatandaşımızla beraberiz, biriz, dayanışma içindeyiz. Bu birlikteliğimiz konu vatan, memleket olunca gerisi teferruattır anlayışıyla devam edecek."
Vali Zorluoğlu'dan bilgi aldı
Başbakan Yıldırım, bombalı terör saldırısının yaşandığı Elazığ Emniyet Müdürlüğünde incelemelerde bulundu.
Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu'ndan saldırıya ilişkin bilgi alan Yıldırım, alandaki vatandaşlarla tek tek tokalaştı. Başbakan Yıldırım bu sırada bir vatandaşın kendisine sarılması üzerine duygulandı. Yıldırım'ın alandaki incelemeleri sırasında olay yerinin çevresinde bekleyen vatandaşlar "İdam isteriz", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" sloganları attı.
Başbakan Yıldırım'a incelemeleri sırasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve çok sayıda yetkili eşlik etti.
Yıldırım, daha sonra tedavisi süren yaralıları ziyaret etmek üzere Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gitti.
Saldırıyı hangi örgütün düzenlediğinin sorulması üzerine Yıldırım, "Her şey belli. Bölücü PKK terör örgütüdür ve onun uzantılarıdır. Burada hiçbir tereddüt yok. Bunu biliyoruz. Bununla ilgili de gereken tahkikatlar başlamıştır." diye konuştu.
"Elazığ bölgenin huzur adasıydı. Böyle bir saldırıyı nasıl yorumlamak gerekir?" sorusu üzerine Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bunun yorumlanacak bir tarafı yok. Terör örgütü artık emir komutayı kaybetmiş durumda ve içeride bulunan unsurlar gelişigüzel nerede imkan bulurlarsa oraya adeta intihar saldırıları yapıyorlar. Bunu biliyoruz ve takibini de yapıyoruz. Elazığ bu saldırıyla sarsılacak değil, yıkılacak değil. Elazığ milli değerlerini, milli hassasiyetini en yüksek düzeyde muhafaza eden illerimizden. Ne Elazığ'da ne başka bir yerde, bu hain terör örgütü yaşam hakkı bulamayacak. Bunun için canla başla çalışıyoruz. Bütün birimlerimiz, herkes alarm durumunda. Herkes, her an, her türlü tehdide karşı gereken çalışmayı, hassasiyeti gösteriyor. Bundan sonra da alarm durumunu bir üst düzeye daha çıkarmış bulunuyoruz. Şunu özellikle ifade etmemde fayda var: Bu olay olur olmaz Valimiz dahil bütün sağlık birimlerimiz, kurtarma ekiplerimiz on dakika içerisinde buraya geldi. 20 dakika içerisinde de bütün yaralılar, herkes buradan alındı, hastanelere yetiştirildi. Burada çok titiz, anında müdahalenin belki de kayıpların azaltılmasına ciddi bir katkısı oldu."
"Terör örgütleri adeta omuz omuza işbirliği içerisindeler"
Tedavileri süren yaralılardan 85'inin polis, 60'ının sivil olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
"Yaralılar içinde durumu nispeten ağır olanların sayısı 20, bunların içinde 2 polisimizin yarası biraz daha ağır ve toplam 14 yaralının diğerlerine göre durumu biraz daha ağır. Aynı zamanda öğle saatlerinde yine hain terör örgütü devriye görevini yapmakta olan askeri araca el yapımı patlayıcıyla yoldan geçerken bir saldırı düzenledi, 4 askerimiz şehit, 5 yaralımız var. Yaralılar tedavi altına alındı. Gördüğünüz gibi terör örgütleri adeta omuz omuza işbirliği içerisindeler. 15 Temmuz'da yaşanan başarısız darbe teşebbüsünden sonra FETÖ artık iddiasını yitirmiş ve görevi bölücü terör örgütüne devretmiştir."
"Her kim, hangi şekilde gelirse gelsin..."
Bu terör örgütlerini aynı aklın yönettiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:
"İhtiyaca göre birine görev veriyor, öbürü tükenince diğerine görevi aktarıyor. Milletimize şunu Elazığ'dan, buradan, olay yerinden söylemek istiyorum, bu yola baş koyduk hiçbir terör örgütü Türkiye ile bilek güreşine giremeyecek, bu milleti asla ve asla hiçbir terör örgütü teslim alamayacak. Esasen bunların çılgınlaşmasının arkasında operasyonlar konusundaki askerimizin, polisimizin, jandarmamızın artan bir kararlılıkla takibi vardır. Bu ve buna benzer olayları yine bekleyebiliriz ama bu bizi asla terörle mücadelede milletin huzurunu, sükununu sağlamada bir an bile bizi yıldırmaz, yolumuzdan geri koyamaz."
"Bölgedeki insanların en büyük sorunu bölücü terör örgütüdür"
Başbakan Yıldırım, işin sonu nereye varırsa varsın "ya istiklal ya ölüm" diye yollarına devam edeceklerini bildirdi.
Yıldırım, şunları kaydetti:
"Çünkü bu hain örgütler Türkiye'nin geleceğini karartmaya çalışıyorlar, bunların akıl hocaları var. Bunların yerli ve milli bir tarafları yok, bunlar ne güneydoğuyu, ne doğuyu, ne batıyı ne Kürtleri... Böyle bir sorunları yok. Sorun ne? Bölgedeki insanların en büyük sorunu bölücü terör örgütüdür. Dolayısıyla bu bölücü terör örgütünü bölge insanımızla aramızdan çıkaracağız ve el ele, omuz omuza Türkiye'nin gelecek yolculuğunda birlikte hareket edeceğiz. 15 Temmuz'da bir kez daha gördük ki hiçbir güç bu asil milleti yenemez. O gün, o gece hepimiz beraber olduk, her siyasi görüşten, her meşrepten, farklı düşünceden insanımız bayrağını aldı, akın akın meydanlara koştu. Bugün de buradayız, bugün de CHP'den, AK Parti milletvekillerimizle ve her görüşten vatandaşımızla beraberiz, biriz, dayanışma içindeyiz. Bu birlikteliğimiz konu vatan, memleket olunca gerisi teferruattır anlayışıyla devam edecek."
Vali Zorluoğlu'dan bilgi aldı
Başbakan Yıldırım, bombalı terör saldırısının yaşandığı Elazığ Emniyet Müdürlüğünde incelemelerde bulundu.
Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu'ndan saldırıya ilişkin bilgi alan Yıldırım, alandaki vatandaşlarla tek tek tokalaştı. Başbakan Yıldırım bu sırada bir vatandaşın kendisine sarılması üzerine duygulandı. Yıldırım'ın alandaki incelemeleri sırasında olay yerinin çevresinde bekleyen vatandaşlar "İdam isteriz", "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK" sloganları attı.
Başbakan Yıldırım'a incelemeleri sırasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve çok sayıda yetkili eşlik etti.
Yıldırım, daha sonra tedavisi süren yaralıları ziyaret etmek üzere Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gitti.